Where the $

By taeggrunk

184K 14K 7.6K

Taehyung parayı ve Jeongguk'u çok sever. switch More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35

17

4.5K 425 360
By taeggrunk

omg 2k olmak üzereyiz teşekkür ederim
bu bölüm iki kısımdan oluşuyor
ilk kısım: 💩🎥🍿🤪🤗🤩😘
ikinci kısım: 🎥🐯🥛🐰🧸🥺😨👨‍❤️‍💋‍👨🍆🍆👉🏻👌🏻 şaka şaka
düz yazı kısmında jk için büyük dünya için çok büyük bir adım atılıyor
iyi okumalar
yorum yapmayı unutmayın!!!!

jimin grubun adını 'hünkar ÇOK beğendi' olarak değiştirdi

namjoon
afedersiniz burada hünkar kim oluyor tam olarak

jimin
sence kim bebeğim 😘😘😘

namjoon
bence kanuni sultan süleyman

jimin
yanlış cevap bebeğim 😘😘😘

namjoon
sen biliyor musun onun kim olduğunu

jimin
bilmiyorum bebeğim 😘😘😘
bilmem gerekse öğrenirdim

namjoon
anladım

yoongi
namjoon sakince bunu yazarken ne mırıldandı bilmek ister misin jimin

jimin
isterim tabiki bebeğim 😘😘😘
kendimi tanımlamak için güzel bir kelime daha öğreneyim 😘😘😘
namjoon 😘😘

yoongi
akıl sik değil ki sokasın dedi

namjoon
jimin 😘😘

hoseok
gerizekalı arkadaşlar
asıl konuya dönün
hünkar bu sefer neyi ÇOK beğendi jimin

jimin
neyi olacak
tabiki akşama yapacağımız FİLM GECESİ 🎥 🍿
beleş yemek
beleş internet
beleş koltuk
beleş içki


taehyung
orada dur bakalım evlat
sana bunların beleş olduğunu kim söyledi

jimin
hahahahahahah
yedi yıllık arkadaşınızdan bunun için para alacak değilsiniz herhalde canım benim

taehyung
para arkadaş tanımaz canım benim

namjoon
taehyung on yıllık arkadaşları bizden bile tuvalet için para alıyor heheyytt
sen ne sandın

yoongi
ee taehyung katı forma zam gelecekti en son

jimin
katı form ne be

namjoon
bok

taehyung
yok canım daha gelmedi
üst kurumdan haber bekliyoruz
ama siz hazır olun

jimin
kaka ve çiş parası ayrı mı

taehyung
sen elma ile elma suyuna aynı parayı mı ödüyorsun

namjoon
bu nasıl bir bakış açısı

jeongguk
bu grupta sürekli bok muhabbeti dönüyor

hoseok
offf evet
artık konumuza dönelim
film gecesi diyorduk

taehyung
doğru ya
bakın ev ahalisi
tüm hizmetler kusursuz olsun
bu geceki misafirlerimiz çok özel 😚

yoongi
bababa
senin hizmetin ne olacak tam olarak
sonradan içkilere yemeklere konmak mı

namjoon
skaosksokaksoskkaoskk

yoongi
komik mi

namjoon
mal

taehyung
evet aynen o olacak

jimin
ben anlamadım şimdi
siz kendi evinizde bokunuza para mı ödüyorsunuz

taehyung
wlcıenxknsıxjskxn
bu hala orada kalmış yazık

hoseok
şaka yaptık şaka
aramızda en çok tuvaleti kullanan taehyung
boktan para alsaydık taehyung kendi evinde evsiz kalırdı
whoopppsieee 🤭🤭

taehyung
yuh yani
yediğimiz lokmalar yetmiyormuş gibi bir de bokumuzu da sayıyorsunuz

yoongi
artik bok muhabbetini kesin

hoseok
bence de keselim
namjoon geçen gece tuvalette bokunun sertliğini kontrol ederken yakalanmamış gibi öğürüyor da yanımda

namjoon
sen bittin

jeongguk
beyler
akşama bir şeye ihtiyacınız var mı

taehyung
jeonggukiem ne kadar düşüncelisin
ben ufak bir liste yapmıştım
atayım
*ekran görüntüsü*

jimin
yumuşatıcı...
beyaz sirke....
koli bandı....
lastik....
bunların hepsi bu akşam içinse benim işim çıktı canlar 😘

taehyung
aaahaha
karışmış
alışveriş listesini atmışım size yanlışlıkla 🤪🤪
ama eğer çok isterseniz alabilirsiniz
ihtiyacımız var biraz da

namjoon
nice try

hoseok
taehyung
sen
dilim tutuldu yani

taehyung
wow oldum
neyse ben kapatıyorum
çok geç kalmam ama beni beklemeyin
başlayın FİLM GECESİ 🤩🎥ne
görüşürüz

namjoon
ok bitch
bye byee
iyi ÇEKimler
ne çekiyorsanız artık

hoseok
tövbeee

jeongguk
siz evde misiniz

namjoon
evet baby
kaçta geleceksiniz

jimin
sekizden sonra maybe
benim ufak bir işim var şimdi

jeongguk
ben evdeyim
şimdiden geleyim mi
yardım ederim size
gelirken markete falan uğrayayım
taehyung'un istediklerini alayım

hoseok
🥺🥺🥺 gell
hiçbir şey almana gerek yok
biz sonra markete uğrarız
sen direkt gel

jimin
satış

hoseok
kess
jk sen hemen şimdi bize uçuyorsun ve beraber ps kasıyoruz
😘😘😘

jeongguk
ebden öıkıyorum

hoseok
omg jimin sessiz ağla

jimin


"Başroller o kadar gerizekalı ki dilim damağım kurudu." dedi Namjoon keyifsizce boş cam şişeyi sehpaya bırakırken. Onunla birlikte diğerlerinin de dikkati dağılırken Jimin kafasını kaldırıp Namjoon'a baktı "O zaman hazır kalkmışken bize de bir şeyler getir." Gözleri ile boş bardakları ve şişeleri işaret ederken öpücük atıp önüne döndü. Namjoon şakayla karışık öğürürken kimsenin onu görmediğini sanıyordu ama hemen çaprazındaki Jeongguk gülerek omzuna hafifçe vurdu.

"Taehyung içinizden birine gecikeceğini söyledi mi?" Hoseok avucundaki patlamış mısırları ağzına doldurup cevap almak için arkadaşlarına döndü. Sorusu ile salondaki hava tekrar ciddileşmiş, birkaç dakikalığına unuttukları gerçeği yine anımsamışlardı. Saat gece yarısına gelmek üzereydi. Taehyung dokuz gibi eve geleceğini söylese de neredeyse iki saat geçikmişti.

Çocuklar çekimin hala devam ettiğini ya da işle ilgili bir şey çıktığını düşündükleri için Taehyung'u rahatsız etmek istemiyorlardı ancak içten içe hepsi endişeliydi. Burada hep beraber oturuyorken yokluğu pek rahat hissediliyordu. Yoongi gözlerini sephanın üzerindeki telefonunda gezdirirken "Tekrar rasak mı?" diye mırıldandı.

"Zaten beş kere aradık Yoongi. Açmadığına göre işi olmalı."

Diğerleri yalnızca birbirlerine bakıyorlardı çünkü akıllarından hemen hemen aynı şeyin geçtiğini biliyorlardı. "Bence biraz daha beklemeliyiz, acil bir şey olsa bize haber verirdi zaten." Jimin yarım yamalak uzandığı koltukta doğrulurken televizyonun hemen üzerindeki saati kontrol etti, "Acil bir şey olmasa da haber verirdi." dedi hafifçe. Jeongguk da hafifçe öne eğilerek saati kontrol etti.
O da en az diğerleri kadar endişeliydi ve içinde garip bir his vardı. Oturduğu yerden kalkıp koltukların arkasındaki büyük pencereye yürüdü.

"Biraz daha bekleyelim eğer hiç haber gelmezse on iki gibi ararız." Namjoon'un önerisinden sonra diğerleri onay mırıltıları bırakıp önüne döndü. Ama hiçbiri dikkatini tekrar filme verememişti.

Birkaç dakika sonra Jeongguk evin hemen önüne yanaşan siyah bir araba fark etti. Önünde durduğu pencere binanın girişi ile aynı tarafta olduğu için rahatça kapıdaki hareketliliği izleyebiliyordu.

Farları bile ben pahalıyım diye bağıran bu arabanın şoför tarafındaki kapı açıldı ve bir adam dışarı çıktı. Sonra da hemen yanındaki kapı açıldı ve tanıdık bir beden arabadan indi.

Taehyung'un belirsiz silüeti hiç de bilindik olmayan bir adamın kolları arasına girince Jeongguk'un kaşları istemsizce çatıldı. Adam Taehyung'a sıkıca sarılıp geri çekilmişti ardından bir şeyler söyleyip hafifçe yanağını okşamış ve arabasına dönmüştü. Birkaç kat üssteki Jeongguk olanları çok net görebilmişti ve o an içinden görememeyi diledi. Yabancı adamın parmaklarını Taehyung'un tenine dokunduğunda tarifsiz bir öfke bedenini ele geçirdi ama bunu hiç yansıtmadı. Aklında bir sürü senaryo gezerken çok sakin bir ses tonu ile  "Taehyung geliyor." diye mırıldandı ve yerine geri döndü.

Kapı sesi duyulana ve Taehyung'un bedeni görüş alanına girene kadar etrafta bir sürü kelime döndü ama Jeongguk'un aklı bir karış havadaydı. Kollarını birleştirmiş öylece televizyona bakıyordu, sadece televizyonda neler dönüp bittiğini bilmiyordu. Sahneler akıp giderken düşünceleri zihninde bir savaşa tutuşmuşlardı. Taehyung'dan gelecek açıklamayı dinlemenin  en sağlıklısı olacağını
bilse de içinde bir yerlerde bir şeyler kopuyordu.

"Ben geldim."

Koltuktakilerden karşılama nidaları yükselirken gülümsemeye çalıştı. Elbette aslını bilmediği bir olay yüzünden onu yargılayacak değildi. "Hoşgelmedin" dedi Jimin sahte bir öfke ile ona bakarken. Taehyung kaşlarını hafifçe kaldırdı ve çantasını yere bırakıp ona baktı. "Neden geciktin, insan haber verirdi iki saattir seni bekliyoruz!" Ciddi ortamı dağıtmak için şakayla karışık sinirle ona yastık fırlattı. Taehyung yastığı hızla kaparken gülümsedi.
"Çekimler uzadı, sizi arayacaktım ama fırsat olmadı." Jeongguk hiçbir detayı kaçırmamak için pür dikkat Taehyung'un mimiklerini seyrediyordu.

"Nasıl döndün, otobüsle mi?" Taehyung gözlerini Namjoon'dan çekip etrafa baktı ve ifadesiz bir sesle "Ajanstan birisi." diye mırıldandı. Ajanstan çok yakın birisi, diye geçirdi Jeongguk içinden.

Birkaç dakika sonra Taehyung üstünü değiştirmek için odasına gittiğinde salondaki ciddi hava tamamen dağılmış yüksek sesli gülüşmeleri odayı doldurur olmuştu. Jeongguk içindekileri bir kenara bırakıp sohbete dahil olmak istese de arada sırada aklına gelen şeyler tadını kaçırmıştı. Taehyung'un gelişinden salonda durduğu bu on beş dakikalık sürede ne kadar farklı şeyler düşünmeye kendini itse de dönüp dolaşıp o yabancı adamı anımsar olmuştu. Taehyung henüz o konuda bir açıklama yapmamıştı, Jeongguk'a yapacak gibi de gelmiyordu ama yine de bekledi.

Jeongguk diğerlerinin dikkatini çekmemek için onlarla biraz güldükten sonra ayaklandı. "Mutfağa gidiyorum bir şey istiyor musunuz?" Jimin boş şişeyi işaret edip aynı Namjoona yaptığı gibi ona öpücük attığında Jeongguk kafasını salladı.

Jeongguk birkaç adımla mutfağa ulaştı ve ışığı açarak küçük alanın aydınlanmasını sağladı. Buzdolabının hemen dibindeki poşetlerden içecekleri alıp salonu gören tezgaha yerleştirdi.
Mutfakları da evin diğer yerleri gibi fazla büyük değildi ama koridoru ve salonu görmesi kullanışlıydı. Amerikan tarzı olduğu için küçük olması fazla rahatsız da etmiyordu. Koridor tarafına arkasını dönüp abur cubur paketleri ile ilgilendi.

Evi dolduran seslere birkaç saniyeliğine kapı sesi eklenince Jeongguk, Taehyung'un salona geçmek üzere olduğunu düşündü ve arkasını dönme gereği duymadı. Önündeki kurabiye paketini tamamen açıp tabağa dizerken birkaç adım sesi işitti ancak fazla oralı olmadı.

Jeongguk son kurabiyeyi de tabağa yerleştirirken ensesinde hissettiği nefes ve belindeki kollar ile durakladı. Bedenine sert bir beden yaslıyken kokudan bunun Taehyung olduğunu anladı. Hafifçe titremişti. Bunun hissedilmediğini düşündü ancak Taehyung belindeki elini hafifçe sıkılaştırarak hemen üstlerindeki dolaba yönelirken kulağına fısıldadı. "Korkma benim."

Jeonggukun zihni ona yaslı beden ve ensesini gıdıklayan nefesler ile allak bullak olurken kalbi hızlanmaya başlamıştı. Bedenini ele geçiren bu sıcaklığı ilk kez hissediyordu. Taehyung cam bardaklar arasında parmaklarını gezdirip oyalanırken parmak uçlarında hafifçe yükselmişti.

Yüzüne yerleşen sırıtışı gören birisi amacının bardak değil Jeongguk'un aklını almak olduğunu hemen anlardı. Taehyung eline geçen fırsatlardan yararlanmayı çok iyi biliyordu, tek ihtiyacı olan biraz şanstı ve işte Jeongguk'un ince belini tek eliyle kavrıyorken şansı çoktan kaptığını anlamıştı.

Jeongguk kafasını sallayıp dikkatini dağıtmaya çalıştı ve kurabiye paketini bir kenara atıp tabağı eline aldı. Taehyung kolları altındaki bu bedenin sıcaklığını çok rahat hissediyordu. Bu onların ilk resmi yakınlaşmalarıydı ve bunun Taehyung'un ne kadar hoşuna gittiği tahmin bile edilemezdi. Birkaç saniye içinde Taehyung onun belindeki elini çekip üst raftan arıyormuş gibi yaptığı herhangi bir su bardağını alarak geri çekildi.

Tamı tamına dokuz saniye.

Dokuz saniye sonra beden etrafındaki kollar gerilerken bedeni kısa bir süreliğine boşlukta süzüldü. Etkilendiğini belli etmemek için yapabileceği en mantıklı şey tuvalete kaçmak olurdu.

Tabağı içeceklerin olduğu tezgahtaki tepsiye yerleştirip normal gözükmeye çalıştı ve birkaç saniyeliğine gözlerini tezgaha yaslanmış su içen Taehyung'un üzerinde gezdirdi. Üstünde beyaz bir tişört altında da gri bir eşofman vardı ve bu haliyle bile göz alıcıydı.

Jeongguk'un kaşları kendi düşünceleri yüzünden hafifçe çatılırken kendi kendine kızdı. Bir anda kapılıp gitmesi hiç doğru değildi, saçma bir boşlukta olma durumu yüzünden iki üç yakınlaşma yüzünden Taehyung'a o gözle bakmamalıydı.

Hafifçe boğazını temizleyip garip havayı dağıtmak için konuştu "Çekimin nasıldı?" Taehyung gülümsedi ve tek eliyle alnındaki saçları geri attıktan sonra tezgaha iyice yaslandı. "Güzeldi."

"Yorgun değil misin?" Arkadaşça sorusu ile omzunun üstünden onu kontrol edip tekrar önüne döndü. Taehyung kollarını göğsünde birleştirip kafasını salladı "Pek sayılmaz, sevdiğim şeylerle ilgilenmek beni yormuyor."

Yaslandığı tezgahtan uzaklaşıp Jeongguk'un yanındaki lavoboya adımladı. "Sen ne yaptın, derslerini tamamen bitirdin değil mi?"

Jeongguk kafasını salladı. "Evet, bitti." İkinci paketi de kenara iterken eli poşete tekrar uzandı. Taehyung elindeki bardağı hızlıca durulayıp bir kenara koydu ve tek elini mermere yaslayıp yine Jeongguk'a döndü. "Yardım edeyim mi?" Tabaklar ve atıştırmalıklar ile ilgilenen oğlan mırıldandı.

"Ben hallederim. Bitti zaten, sen filmi izle istersen." Taehyung dudaklarını birbirine bastırırarak onu izledi. Jeongguk'un ona karşı olan tavırlarında bir gariplik seziyordu. "Sen neden izlemiyorsun?" Aralarındaki ufak soğukluğu dağıtmak istiyordu bu yüzden yakınlaşmalarına ve ilginç hislere rağmen Taehyung ona karşı samimiyetinde geri adım atmıyordu. Hafifçe çenesine dokunup cevap almak için kafasını eğdi.
"İlgimi çekmedi."

Jeongguk hızlı hareketlerle dolu tabağı tekrar tepsiye götürürken yanımdaki oğlan ile göz temasından kaçınıyordu. "İçeri geçiyorum." diye gülümsemeye çalışarak mırıldandı. Yüzündeki bu sahte gülüş on metre öteden bile fark edilebilirdi.

Taehyung onu sıkıştırmak istemediği için bir şey demeden takip etti ve hemen arkasından salona girdi.

Yaklaşık iki saat sonra televizyon ekranından jenerik yazıları geçerken salondaki bu oğlanlar uyumak üzereydi. Film fazla ilgilerini çekmediği için sonlara doğru kendi aralarında sohbete dalmışlar, farkında olmadan birkaç şişe daha bira bitirmişlerdi. Hepsi tam anlamı ile sarhoş olmasa da uyku ve alkolün mayıştırıcı etkisi bir anda bastırmıştı.

Aralarında en sarhoş sayılabilecek kişi Jeongguk'tu. Diğerleri gülüşüp bir şeyler anlatırken o sadece gülümsemiş ve içmişti. Sarhoş olduktan sonra da tüm gece kaçtığı Taehyung'un dibinde bulmuştu kendini.

Taehyung hariç hepsi salonda sessiz ve yarı uykulu otururken o dizlerinin üzerine kafasını yerleştirmiş sessizce uyuyan Jeongguk'u izliyordu.

Birkaç saniye sonra Hoseok ve Namjoon ayaklandı. "Hadi odalara geçelim." Hoseok elinin tersi ile gözlerini ovuştururken dağılan salona baktı. "Sabah hallederiz." Yoongi de kafasını sallayıp ayaklandı ve Jimini dürttü. "Kalk."

Hoseok'un uykulu gözleri Taehyung ve Jeongguk'u buldu. Taehyung ona sırıtarak bakan arkadaşını görmezden gelmeye çalışarak mırıldandı. "Siz uyuyun, o benim yatağımda yatar." Namjoon imalı bir şekilde kaşlarını kaldırınca Taehyung devam etti.
"Ben de burada yatarım."

Yoongi Jimini sürüklerken Namjoon da Hoseoku ittirerek tekrar Taehyung'a döndü ve ikisine göz atıp sırıtarak koridora yürüdü.

Dakikalar sonra salonda ikisinden başkası yoktu. Taehyung ışıkları dahi açmamış karanlıkta öylece oturuyordu. Jeongguk ellerini kucağındaki başı altında birleştirmiş uyuyordu.
Taehyung oğlanın bu yakınlığının nedenini sarhoşluğu olarak görüyordu. Şimdi içinde birkaç saat önceki huzursuz his yoktu. Sadece Jeongguk'un inip kalkan göğsünü izliyor, düzenli nefeslerini dinliyordu. Yüzünde belirsiz bir gülümseme vardı.

Jeongguk anlaşılmaz bir şekilde mırıldandınınca Taehyung uyanacağını sandı. Ve hiç tereddüt etmeden ellerini yumuşak saçlarına daldırdı. Parmakları onun ipeksi tutamları arasında gezerken kendini hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu.

Birkaç saniyeliğine içinde bulundukları durumu düşündü. Jeongguk uyanık olsa bu yakınlıklarından rahatsız olur muydu? Tereddütle saçları arasındaki parmakları yavaşlattığında Jeongguk uykusunda derin bir nefes aldı. Taehyung'un gözleri tekrar onun yüzüne takıldı.

Jeongguk hızlıca dudaklarını ıslattı. Taehyung dikkatini oraya verdiğinde az da olsa suçluluk duygusu hissetti. Kafasını yana eğdiği için daha dolgun görünün dudakları az önceki hamlesi yüzünden parlıyordu ve Taehyung onu deli gibi öpmek istiyordu.

Hafifçe öne eğilerek ona yaklaştı. Bu çok tehlikeliydi. Saçlarındaki eli yanağına inip hafifçe orasını okşarken durdu.

Şimdi nefesini hissedecek kadar yakınındaydı. Parlak gözlerini onun güzel yüzünde gezdirdi. Hem çok uzak hem de çok yakın oluşlarını düşündü. Bir süre yakından onu izledi.

"Taehyung" Jeongguk gözlerini açmadan hafifçe mırıldandığında Taehyung irkilerek geri çekilmek üzereydi ki durdu. Jeongguk hala uykusunda olmalıydı çünkü anlaşılmaz şeyler söylemeye devam ediyordu. Yanakları hafiften kızarmaya başlamış, ay ışığı altında rengi seçilir olmuştu.

"Neden" diye mırıldandı Jeongguk. Gözleri hala kapalıyken sağa dönerek Taehyung ile yüzlerinin karşı karşıya gelmesini sağladı. Taehyung'un bir süreliğine nefesi kesildi. Yanağını hafifçe okşarken mırıldandı. "Hm?"

"O adam" dedi ve yutkundu Jeongguk. Kaşları çatılmaya başlamıştı. "Sana neden dokundu?" Uykulu hali yüzünden kelimeleri peltekti. Taehyung başlangıçta neyden bahsettiğini anlamadı. Ama Jeongguk "Arabadan inince" dediğinde her şey kafasında oturdu.

Seokjin'den bahsediyordu. Eski arkadaşlarından birisiydi, hatta o kadar eskiydi ki diğerleri ile bile tanışmamıştı o zamanlar. Ne olduğunu anlamalarına fırsat bırakmadan bu iki çocuğu ayıran kader onları iki genç adam olarak ajansta bir araya getirmişti. Bu gece yaşanan o şeyden bahsettiğini anladı. Ve sadece gülümsedi çünkü ortada ciddi bir şey yoktu. Seokjin'i küçüklüğünden beri abisi olarak gördüğünden böyle arkadaşça yakınlaşmaları hiç sorun etmemişti.

"O benim bir arkadaşım" dedi Taehyung gülümserken. Elleri tekrar Jeongguk'un saçlarına gitti. Jeongguk belirsizce gülümsedi ve derin bir nefes aldı.

"Ben?" Taehyung kafasını hafifçe eğip onun yüzüne baktı. Gözleri hala kapalıydı. "Sen ne?" Bir eliyle tekrar Jeongguk'un yanağını okşarken Jeongguk onun yüzündeki elini tuttu. Ani hareketleri Taehyung'u duraklatıyordu.
"Ben senin bir arkadaşın mıyım?"

Taehyung gözlerini onun yüzünde gezdirmeye devam etti. Bu işin sonunun nereye varacağını hiç kestiremiyordu. Sessizce ona baktı.

Jeongguk sessizliği anlamış olacak ki gözlerini hafifçe araladı. O an Taehyung kalbinin çıkacağını hissetti. Titriyordu. Jeongguk elini onun ensesine götürüp yakın olan yüzlerini biraz daha yakınlaştırdı.

"Ben de sana arkadaşça mı dokunmalıyım?"

Continue Reading

You'll Also Like

18.8K 2.6K 17
O hep "kırılmadım sorun yok" diyordu, fakat ruhu yavaş yavaş ölüyordu. Texting&düzyazı
143K 12.9K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
322K 41.3K 40
bir ipe bağlanmayı öğretmek fwb texting / düzyazı
304K 28.4K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...