But I'm stuck in this fucking rut
Ama bu kahrolası tekdüzelikte sıkışıp kaldım
Waiting on a second hand pick me up
Bir saniyeliğine beni eline al
Cameron ve Jack önümden arabayla geçerken gülümsemiştim.
Aptal Cameron hiçbir zaman onun asıl kurtarıcısının arkadaşları olduğunu görmeyecek.
Ah tabi benim yardımım da var.
Sinirle Cameron evden çıktığımda hızlı adımlarla yoluma devam ederken aklım Cameron'da kalmıştı.
İçimde ki ses bugün o evde kötü şeylerin olacağını söylüyor.
Arada şanslı günlerim olurdu ve bugünde o şanslı günlerimdeydim.
Yüzümde ki sahte gülümsemeyle arabasını kabutuna yaslanmış etrafı izleyen Jack doğru yaklaştığımda canavar görmüş gibi suratıma boş boş baktı.
"Katheryn Black bu sen misin"
Elbise giymem ve saçımı örgü yapmam neden bu kadar sorun oldu "Evet o benim"
"Sirkten filan mı kaçtın"
"Ne diyorum bence sus,arabana zarar vermeden"
Gerçek şu ki beni sinir eden insanların arabalarına iyi şeyler yaptığım söylenemez.
"Ne istiyorsun Katheryn"
"Katy"diye uyardım "Katy tercih ediyorum"
Bıkkınlıkla "Ne istiyorsun K.a.t.y" ismimi hecelemesine sinir oldum ama şu an burada bulunma nedenimi unutmamalıydım.
"Cameron hakkında" dediğimde suratında ki tüm kaslar gerilmişti o aptal gülümsemesi suratından silinmişti.
"Kim dedin Cameron mı?" omuzlarını silkti "Umrumda değil"
Beklediğim tepki buydu açıkçası sevecenlikle karşılaması saçma olurdu "Önemli ama"
"İlgilenmiyorum"
Arabanın kaputuna otururken merakla beni izledi "Ne yapıyorsun sen"
"Yoruldum burada oturmak yasak yazmıyor"
Gözlerini devirdi "Cameron'ın evinden geliyorum" dediğimde merakla beni süzdü.
"Bu şeyden Taylor'ın haberi var mı" yanıma oturdu "Baya üzülecek,anlamalıydım siz her zaman birlikteydiniz sonra.."
"Ne diyorsun sen sadece aptal ödev yüzünden oradaydım neden hemen iğreçleşiyorsun" diyerek sözünü kestim.
"Ah,benim hatam"
"Bana yardım eder misin" dediğimde ışık görmüş sincap gibi suratıma baktı.
"Ben,sana yardım edicem bak bu komikti Katy"
"Aslında Cameron'a onu bataklıktan kurtarmak için"
Tek kaşını kaldırdı "Bu biraz zor değil mi"
"Bu yüzden buradayım" etrafa baktım "O ölüyor,ölümünü izlemek ister misin Jack"
"Hayır buna dayanamam o en yakın arkadaşım"
"Yani bu kabul ediyorsun anlamına mı geliyor"
"Bilmiyorum Katy herkese kötü davranıyor o artık eski Cameron değil"
"Onu tanımıyorum sizin kadar ama onunda eski Cameron'ı özlediği belli"
"Nerden biliyorsun"
O an gerçekleri bir tek benim bildiğimi fark ettim.Eğer şu an Jack'de bilseydi olanları koşarak Cameron'a yardım ederdi.
"Garip biriyim"
Derin bir nefes aldı "Pekala ne yapıyorum"
"Evden çıkmadan önce Cameron biraz sinirliydi ona bakmaya gider misin"
"Durup dururken Cameron'nın evine gitmem biraz garip olmaz mı"
"Geçerken uğradım filan dersin"
"Umarım inanır"
"Cameron'dan bahsediyoruz beyni ikinci kez düşünmek nedir bilmez" dedim kaputtan inerken.
"Katy" Jack'e döndüm "Neden ona yardım ediyorsun"
Omuzlarımı silktim "Şu an ölmeyi hak eden başka biri varken onun ölmesi adil olmaz"
°°°
Eve gitmek yerine Emily uğradım.Ve evet oda kıyafetim ile alay etmişti.
"Katy sen hiç kendini boşlukta hissettin mi"
Aptal dergiden başımı kaldırdım "Bu da nereden çıktı şimdi"
"Bilmiyorum sadece kendi mi garip hissediyorum" yanıma gelip omzuma başını koydu "Hayatımı sorguluyorum Katy ne için yaşıyorum ne için acı çekiyorum"
"Kendin için acı çekiyorsun başkası için yaşıyorsun aynı Cam..neyse işte o yüzden"
"Bazen senin gibi olmak istiyorum Katy gerçekten seni o kadar çok kıskanıyorum ki"
"Garipliğimi mi kıskanıyorsun"
"Hayır,hayatın gerçek yüzünü bildiğin için.Sen asla kendini ezdirmezsin asla biri yüzünden acı çekmezsin" başını kaldırıp suratıma baktı "Kendin için yaşıyorsun başkasının acı çekmesini sağlıyorsun" gözyaşlarının içinde zar zor gülümsedi.
"Doğru olanda bu değil mi zaten"
"Doğru olan buysa neden ben beceremiyorum"
"Çünkü sen yanındaki insanları düşünüyorsun ben ise sadece kendimi"
"Bu biraz bencilce değil mi"
"İnsanlar yüzünden acı çekmem bencilce değil,onları umursamam bencilce ha" sinirle gülümsedim
"İşte yine başlıyoruz"
Ayağa kalktım "Başlamamıza gerek yok ben gidiyorum pazartesi okulda görüşürüz"
°°°
Banyoda ki aynada yansımama baktım.
Gerçekten bencil miydim.Sırf insanlar yüzünden acı çekmedim diye.
Telefonum çaldığında aynada ki yansımamla olan bakışmamı kesip odaya ilerleyip yatağın üstünde ki telefonu aldım.
Arayanı görünce gülümsedim bu sefer ne saçmalıyacaktı acaba
"Taylor sana kaç kere söylemem lazım beni arama"
"Black"
"Cameron" telefonu kulağımdan çekip arayan numaraya tekrar baktım.
"Taylor'ın telefonundan neden arıyorsun"
Kahkaha attı "Birincisi bende numaran yok.İkincisi ise kontörlerin Taylor'a girmesini istedim"
Aptallıkta sınır tanımayan Cameron yine sahalara geri dönmüştü.
"Neden aradın"
"Sesini çok özledim"
"Ah canım" dedim alay edercesine "Tekrar soruyorum neden aradın"
"Özür dilemek için" kahkahaları arasında zar zor konuştu
"Sarhoşsun değil mi"
"Fazlasıyla"
"Seninle uğraşamam iyi geceler Cameron"
Tam telefonu kapatıcam sırada "Teşekkür ederim Black"
"Bu da neydi şimdi"
"Bana yardım ettiğin için...bekle bu yüzden değil di...Ah buldum beni anladığın için"
Telefonu kapattığı halde telefonu kulağımda tutuyordum.Bu garip hissettirmişti.
Bazen Cameron ile kafası iyi değilken konuşmak isterdim.Belki anlaşabilirdik kim bilebilir.
Telefon yine çaldı ve yine Cameron arıyordu bu sefer ne saçmalıyacaktı acaba.
"Seni dinliyorum Dallas"
"Hey benim olduğu mu nereden bildin"
Gerçekten ikinci kez düşünmüyor beyni
"Az önce aradın ya"
"Hadi ya"
Sarhoş Cameron,ayık ve aptal Cameron'dan daha beterdi
"Black bana yardım eder misin"
Korkuyla "Yine ne yaptın"
"Hiçbir şey galiba"
"Galiba?"
"Beni almaya gelir misin"
"Taylor yanında değil mi"
"Telefonu yanımda işe yarar mı"
Sinirden gülsem mi ağlasam mı bilmiyorum "Neredesin"
"Amy çalıştığı barın önünde"
"Ne halt yapıyorsun orada"
"Bilmiyorum"
"Tamam bekle beni sakın bir şey yapma anlıyorsun değil mi tekrar etmeme gerek yok değil mi"
Güldü "Çocuk değilim ben"
Elbette çocuk değildi.Sarhoş bir aptaldı.
"Adresi mesaj olarak atabilirsin değil mi" dediğimde kot pantolonumu giymekle uğraşıyordum.
"Elbette...Şey kime mesaj atıcam"
"Obamaya at FBI ile gelip seni kurtarsın"
"Ah tamam sana mesaj atıcam"
"Kapatıyorum.Bekle beni anladın mı bekle"
Yazdığı aptal adres ile zar zor George ile barı bulduk.
Tek başıma gelmezdim buraya şansıma George hemen kabul etti.
"Peki şimdi ne yapıyoruz"
"Aptal bir zavallıyı arıyoruz"
Etrafa baktık.Fahişeler,sarhoş ucubeler dışında kimse sokakta yoktu.
"Black" sesin geldiği tarafa döndük.
Yanımıza yaklaşınca yüzünde ki kanları görünce korkuyla Cameron'a baktık.
"Sana rahat dur demiştim"
"Babam burada" dedi sesinde ki ton o kadar kötüydü ki.
"Onunla mı kavga ettin" yüzünde ki kızarıklara baktım.
"Hayır Amy beni görmesini engelledi" derinlere dalmış gibi karşıyı baktı.
"Neden bunu yapıyorsun"
"Ben sadece seni bekliyordum sonra birden karşıma çıktılar" George merakla bize bakıyordu.
Cameron sarhoş olduğu için bunları rahatlıkla söylüyordu "George sen gidip arabayı çalıştır" dediğimde başını sallayıp gitti.
"Diğerleri nerede"
"Onları o aptal partide bırakıp buraya geldim ve kavga ettim"
"Hadi gel aptal" koluna girerek yürümesine yardım ettim.
Arabaya binince sessizlik olmuştu "Katy" arkaya döndüm "Ne var"
"Teşekkür ederim ve sana da neydi bunun adı" George gösterdi.
"Adım George" dedi gülümseyerek.
"Cameron şu an hangi arkadaşın ile aran iyi"
Dudaklarını büktü "Bilmiyorum" şu an karşımda beş yaşında bir çocuk vardı.
"Taylor,Nash yada Jack hangisine gidelim"
"Neden evime gitmiyoruz"
George kahkaha atarak "Bunun böyle biri olduğunu bilmiyordum.Bu bizden garip"
"Çünkü sarhoşsun,kavga ettin diye suratın dağılmış annene gece gece kalp krizi geçirtmek istemem"
"Galiba Jack ile aram iyi"
"Tamam bize adresi söyle"
Adresi tarif edemedi bu yüzden Jack'i aradık.
Ve Cameron aptalı bilmeyecek ki telefonda Jack'in onun için telaşlandığını hatta korktuğunu.
"Katy sence bu halde ilaç içmem ne kadar zararlı"
Sarhoş olduğu halde uyuşturucu içtiğini söylemiyordu bu haldeyken bile saklayabiliyordu.
"Kullanıp kullanmadığına bağlı"
"Beş tane hap içtim"
"George arabayı durdur" dedim birden
George korkuyla arabayı durdurdu "Ne oldu Katy"
Hiçbirşey demeden arabadan indim arka koltukta oturan aptalı arabadan çıkardım.
"Tam bir gerizekalısın ölmeyi filan mı planlıyordun" diye bağırdım.
"Bana bağırma"
"Aptalsın iki saat sonra ölebilirsin biliyorsun değil mi"
Korkuyla suratıma baktı "Ne"
"Mideni yıkatmalıyız ne zaman içtin o lanet şeyi"
"Siz gelmeden beş dk önce"
"Tamam bu iyi hastaneye gitmemize gerek yok o zaman"
Anlamayarak suratıma baktı.George arabanın içinde merakla bizi seyretti.
"Bunun için üzgünüm" kollarımı Cameron'ın omzuna koydum
"Ne için"
"Üzgünüm"
Karnına dizimle baya iyi bir tekme attığımda bir adım geriledi.
İkinci tekmemle yere yığılıp iki büklüm oldu.
"Kus artık" bu sefer daha hızlı bir tekme atmıştım.
Ve bu sefer başarmıştım.İçinde ki o lanet şeyi boşaltmasını bekledim.
"Kalka bilecek misin"
Elleri karnındaydı "Nesin sen kareteci filan mı" kesik kesik nefes aldı.
"İyisin değil mi"
"Karnımın ağrıması dışında iyiyim"
"İlerde bana minettar olacaksın" elimi uzattım.
Bu sefer arka koltukta yatıyordu tabi bende o kadar ağır tekmeler yeseydim oturamazdım.Hak etmişti aslında bu sayede benimle uğraşmanın ne demek olduğunu anlardı.
Cameron'ı, Jack'e teslim ettiğimizde Jack neden iki büklüm olduğunu sorduğunda kavgada olduğunu söyledik.
"Katy"
"Evet George"
"Cameron uyuşturucu mu kullanıyor" merakla suratıma baktı
Başımı cama yasladım "Hayır nereden çıkardın o uyuşturucu kullanıcak kadar zavallı değil"
Ve ben ilk defa arkadaşıma yalan söyledim.
Maybe it's not my weekend
Belki bu benim haftasonum değildir
But it's gonna be my year
Ama bu benim yılım olacak
And I'm so sick of watching while the minutes pass as I go nowhere
Ve izlerken çok sıkıldım dakikalar geçerken bir yere gitmek gibi
And this is my reaction
Ve bu benim tepkim
To everything I fear
Korkarım, her şey için
Cause I've been going crazy I don't want to waste another minute here Çünkü deli olucam burada bir dakika daha harcamak istemiyorum