LEYLA İLE MECNUN

NisanUlusoy द्वारा

2M 91.3K 3K

Dubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinde... अधिक

TANITIM
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21. Bölüm
22.BÖLÜM
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
29.BÖLÜM
30.Bölüm
31.BÖLÜM
32.Bölüm
33.Bölüm
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.Bölüm
38.BÖLÜM
39.Bölüm
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.Bölüm
44. BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48. BÖLÜM
49.BÖLÜM
50.BÖLÜM
51.Bölüm
52.BÖLÜM
İlerideki bölümlerden bir alıntı -1-
53. BÖLÜM
54.BÖLÜM
55.BÖLÜM
56.BÖLÜM
Ilerideki bölümlerden bir kesit-2-
57.Bölüm
Ilerideki bölümlerden bir kesit-3-
58.BÖLÜM
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
61.BÖLÜM
62.BÖLÜM
63.BÖLÜM
64.BÖLÜM
65.BÖLÜM
66.BÖLÜM
67. BÖLÜM
68.BÖLÜM
69.BÖLÜM
70.BÖLÜM (FİNAL)
Yeni Hikaye Duyurusu

28.Bölüm

32.1K 1.3K 39
NisanUlusoy द्वारा

Herkese merhaba;

Hikaye biraz daha sevildi ve tanınmaya başladı ne dersiniz?Sizlerde Poyraz Meltem Batu Gece Cenk ve Melisin hayatınızı renklendirmesine izin verince daha mutlusunuzdur umarım...

Bu arada geçen bölümün videosunu eklemeyi unutmuşum hemen ekledim..Poyraz'ın son sözlerinin şarkısıydı''Nasip Değilmiş''umarım seversiniz...

Bu bölüm en başta da gördüğünüz uyarı üzerine +18;lik bir bölüm oldu.Bu hikayede dört beş bölüm aynı ibareyi göreceğiz...

Yeni bölümü ekliyorum ve kaçıyorum...Ayrıca yorum ve votelerinizi bekliyorum arkadaşlar...

LEYLA İLE MECNUN 28.BÖLÜM

Meltem ve Poyraz hayatlarının dönüm noktası olan gerçekleri konuşurken, Gece en yakın arkadaşına oynadığı oyun için kıvranıyordu. Ya Poyraz yine Meltem'i üzerse diye düşünmeden edemiyordu. Kollarını birbirine geçirmiş pencereden dışarıya bakarken Batu'nun sesini duydu.

''Kahveler geldi... Çok uzun zamandır kimseye kahve yapmamıştım. Beğenecek misin bakalım, Gece? Beni dinliyor musun sen?''

Batu pencereden dışarıyı seyreden Gece'ye arkasından sarıldı. Eve geldiklerinden beri içi içini yiyordu sevgilisinin. Kesinlikle emindi ki Poyraz ve Meltem'i düşünüyordu.

''Canım rahat ol lütfen, Poyraz asla Meltem'i üzecek bir şey yapmaz onun Meltem'i ne kadar sevdiğini ben biliyorum hatta sende son günlerde şahit oldun, düşünme artık ne olur. Bak bu baş başa flört olarak ilk gecemiz. Tadını çıkartalım.''

Zaten endişe etmesinin ikinci nedeni de buydu. Batu ile aynı evde baş başa kalacaklardı. Meltem ve Poyraz gittikten sonra Batu'dan kendisini eve götürmesini istemiş ama Batu geç oldu diye burada kalması yönünde ısrarcı olmuştu. Şimdi çok tedirgindi, içinde anlatamadığı duygular vardı. Bazı yakınlaşmaları engelleyemeyeceğinin farkındaydı. Aslında bir takım şeyleri aşmayı o da istiyordu. Ama buna hazır mıydı hala emin değildi.

''Biliyorum, Poyraz belki Meltem'i üzmez ama yine de endişeliyim. Batu o kız çok ağır şeyler yaşadı. Annesi gözlerinin önünde eriyip gitti. Okulu bile bırakmayı düşündü, annesine çok bağlıydı. Kimseye kalbini açmadı bugüne kadar. İlk kez Poyraz'a araladı kapılarını. Ve şimdi...''

''Biliyorum canım ama bende Ali'yi tanıyorum. O da en az Meltem kadar acı çekti. Düşünsene yıllarca o kadının ardından yasını tuttu. Kendine kimsenin giremeyeceği sert bir kabuk örmüştü. Meltem ilk kez o kabuğu kırdı. Birbirlerine iyi geldiler. Yaralarını sardılar, tekrar aşkı sevgiyi tattılar. Kolay kolay bulunamayacak bir şey bu. Poyraz'ın bunu kaybetmek isteyeceğini hiç sanmıyorum. Hadi gel kahvelerimiz soğumasın.''

Gece Batu'ya dönerek gülümsedi.'Tamam 'anlamında başını salladı. Birlikte kanepeye oturdular. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra Batu'ya bakarak 'Hımm nefis olmuş.'dedi.

'Teşekkürler, size layık olmaya çalışıyoruz prenses.'

''Aman Batu ya, abartma prenses falan yakında şımaracağım haberin olsun.''

''Şımar güzelim istediğin kadar şımar ben sana sonsuz hak veriyorum.''diyerek gülümsedi.

''Ne yapalım geç oldu ama film falan izlemek ister misin?''

Gece saatine baktı neredeyse gece yarısı olmak üzereydi. Zaten tüm gün otelde yorulmuş birde üzerine nişan stresini çekmişti.

''Hayır istemem, böyle seninle baş başa oturalım yeter.''sonra birden ağzından çıkanla utanır gibi oldu. Batu gülümseyerek Gece'ye baktı. ''Bu kız hep bu kadar güzel miydi acaba'' diye düşündü.

''Gece bir şey soracağım, Alp yani o geceden sonra hiç?'' Gece Batu'nun Alp'i soracağından emindi. Ama Alp ne aramış ne de karşısına çıkmıştı. Belli ki oda bazı şeylerin bittiğini kabul etmişti. Batu'nun ise zaten günlerdir içi içini yiyordu. Alp nede olsa onun on yıllık sevgilisiydi. Belki tekrar karşısına çıkmış olabilirdi. Gece'nin aklının karışmasından o kadar korkuyordu ki...

''Hayır, sevgilim Alp bir daha karşıma çıkmadı. Hem çıksa bile benim artık ona karşı bir şey hissetmediğimi anlayacaktır.''

''Nasıl yani sen bizi söyleyecek misin?''

''Sen benim sevgilim değimlisin? Günlerdir liseli aşıklar gibi gezmenin senin için ne zor olduğunu bilmiyor muyum sanki. Beni sevdiğin için böyle davrandığının farkındayım.''

''Yani?''

''Yani bazı aşamaları geçebiliriz.''

''Artık sevgili olduk mu kesin yani?'' Batu'ya bakarak güldü. Galiba bu adam sırılsıklam aşıktı. Zaten bir saattir ona sevgilim diye hitap ediyordu.''Şaşkın ''diyerek ona sokuldu.

Birbirlerine sıkıca sarıldılar. Batu Gece'nin saçlarına öpücükler kondururken hala bu kadının onunla olduğuna inanamıyordu. Gece ise bu akşam tüm sınırları zorlamaya hazırdı. Bir süre sarıldıktan sonra birbirlerinin yüzlerine baktılar. Batu, Gece'nin yüzünde, dudaklarında parmağını gezdirirken içinde kopan fırtınalara daha fazla dayanamayacaktı. Ona doğru eğildi.

Dudakları birbirine değdiği an yine onlar için hayat durmuştu. Yavaşça kanepeye doğru uzandıklarının farkında bile olmadılar. Gece hayatında ilk kez yaşadığı farklı duygularla sarsılırken Batu ise bu anı sonuna kadar yaşamaya kararlıydı. Gece bir karar vermesi gerektiğini farkındaydı. Bu adamı istiyordu ve onunla olmak için on yıl bekleyemeyecekti. Hayatında ilk kez bir şeyi sorgulamadan kabullenmek ve sonuna kadar yaşayarak görmek istedi. Sonunda eğer pişman olacaksa bile bunu kendisi görmek istiyordu.

Gece ; Alp'le beraberken sırf Alp istiyor diye onunla olmaya çalışmıştı. Fakat ne kadar istese de başaramamıştı. Adam ne zaman tenine dokunsa sanki elektrik çarpmış gibi oluyor Alp'i o tepkiyle hızla itiyordu. Bu aralarında defalarca sorun olmuştu. Her zamanki gibi suçun kendisinde olduğunu düşünen genç kadın psikoloğa bile gitmişti. Sadece iki kez gittiği psikolog onun Alp'i sevmediğini anlamış ona bu ilişkiyi bitirmesini bile söylemişti. Fakat Gece'nin ayrılmak istememesi ve yoğun ısrarı üzerine ona, Alp'le birlikte olmadan önce cinsel içerikli dergileri veya filmleri izlemesini tavsiye etmişti. Bu sayede vücudu uyarılacak onu daha rahat kabullenecekti.

Gece ne kadar utansa da internetten bu tarz filmleri izlemişti. Tabi gözlerini çoğu kez kapatarak ve sıfır ses ayarı ile. İçinden ''Ben bu adamı on yıldır tanıyıp yapamazken bu kadınlar tanımadıkları adamlarla nasıl bu işi yapıyor ''diye düşünmeden edemiyordu. Galiba onlarınki de bir çeşit meslekti. Bu şekilde düşünmeye çalışarak izlemeye devam etti. Fakat yine işe yaramamıştı. Alp'le en fazla yatağa düşme seviyesine kadar gelmişler fakat Gece'nin elbisesini sıyırmaya başlayıp onun kalçalarını sıkmaya başlayınca genç kadın yine tedirgin olup yapamayacağını anlamıştı. Hatta kendice sınırlarını aştığı ama yarım bıraktığı o gece ikisi arasında uzun zaman problem olmuştu. Sonunda adam dayanamamış onu başka kadınlarla aldatmıştı işte. Eski Türk filmlerindeki gibi ''Sen isteyene kadar beklerim aşkım''lafları yalan olmuştu. İşin doğrusu erkeler seks olmadan bir ilişkiyi tam saymıyorlardı. Alp evlenmeye de razıydı. Fakat Gece bir türlü cesaret edememişti. Ailesinin evliliğini görünce onunda mutsuz ve mantıklı bir evlilik yapası gelememiş ama yalnızlıktan korktuğu için de Alp'ten bir türlü ayrılamamıştı. Tabi sonuç yine değişmemiş her kadının başına gelebilecek acı sonu o da yaşamıştı.

Şimdi Batu onu öperken kendini geçmiş düşüncelerinden sıyrılarak ona eşlik etmeye çalıştı. Ama Batu'nun tecrübeli öpüşleri onu şimdiden başka alemlere sokmuştu bile. Batu bir yandan öperken diğer yandan da eliyle Gece'nin elbisesinin açıkta bıraktığı tenini okşuyor genç kadını ne hale düşürdüğünü bilmeden sadece o ana odaklanıyordu. Gece içinden gelen sesleri susturmaya çalışırken ellerini Batu'nun neresine koyacağını bilmeden ayakta duruyordu. Ayaklarının yerden kesildiğini anladığında gözlerini bir ara açmış bunun sadece ruhsal değil fiziksel olduğunu da anlamıştı. Çünkü Batu onu kucağına almış yukarıya doğru merdivenlerden çıkıyordu. Biraz önce düzelen kalbi yine eski temposunu arttırmış son hızla atmaya başlamıştı. Gözlerini kapatmak en iyisiydi.

Odaya geldiklerinde kendisini yumuşak bir zeminde buldu bu kez, gözleri hala kapalı olduğundan bunun yatak olabileceğini hissetti. Evet, yine aynı yere gelmişti. En son 2 ay önce Alp'le bu konuma kadar gelmişlerdi. Yine aynı elektriği hissedip Batu'yu iteceğinden korkup kendini sıkmaya başladı. Gözlerini sımsıkı kapattığının ellerini yumruk yapıp sıktığının farkında değildi.

''Gece ,lütfen gözlerini aç...''

''...''

''Gece sevgilim lütfen aç gözlerini...''

Bu Batu'nun sesiydi. Birden o geceden şimdiki zamana geçiş yaptı gözlerini hafifçe araladı yumruk yaptığı ellerini gevşetti. Genç adam hafifçe üzerine doğru abanmış ona bakıyordu. Batu'ydu bu Alp değildi...

''Aman Tanrım ne kadar yakışıklı.'' diye düşündü ilk an... Sonra içinden kendisine kızdı şimdi Batu'da ona kızacaktı. Yine başaramamıştı işte. Başını öne eğdi. Fakat Batu'nun çenesinden tutup kendisine bakmasını sağlamasından sonra onun mavi gözlerine baktı. O kadar derin bakıyordu ki;

''Gece'm kaçırma güzel gözlerini benden ne olur... Bak ben seni çok seviyorum. Ve istediğin kadar bekleyebiliriz. Biliyorsun değil mi?''

İşte sevdiği adam buydu. Demek ki Türk filmlerine hala inanabilirdi. Gülümsedi. Kesinlikle bu gece bu adamla olmak istiyordu. Hem kendisi için hem de Batu için;

''Evet, biliyorum canım; ben beklemek istemiyorum sadece biraz tedirginim. Yani böyle bir şey nasıl söylenir bilmiyorum ama şey...''

Batu Gece'ye anlamamışçasına bakarak sordu;

''Ne?''

''Şey işte ben ilk kez yani..Of anlasana Batu..''diyerek gözlerini tekrar kaçırdı Batu'dan.

Batu şaşkındı. Sonuçta bu kadın on yıldır aynı kişiyle birlikte değil miydi? Aralarında hiç mi bir şey geçmemişti. Ne yani Gece'si ilk kez onunla mı olacaktı. Hiç beklemediği bir şeydi bu. Aslında her ne kadar bu tür şeylere önem vermemiş gibi görünse de sonuçta onun damarlarında Arap kanı dolaşıyordu ve ülkesinde böyle şeyler bazen ölüm sebebi olabiliyordu. Yüzündeki gülümsemeye engel olamıyordu bu kez.

''Gece'm emin misin peki, yani bunu benimle yaşamak istediğinden?' diyerek tekrar sordu.

Sonuçta her genç kız gibi belki bunun evlendiği erkekle o gece olmasını istiyor olabilirdi. Hayır, bunun düşüncesi bile tüylerini diken diken yapmıştı. Gece başkasıyla asla evlenemezdi hele başkasının ona dokunmasına hayatta izin vermezdi. Aslında Batu'ya kalsa bu gecenin sabahında hemen yıldırım nikahı kıyardı. Tabi Gece'nin bunu kabul etmeyeceğini bildiği için bir şey söylemedi.

''Evet eminim gerçekten istiyorum sadece bir an tedirgin oldum işte umarım bana yardımcı olursun...''

Bunu dediğine inanmıyordu. 'Ne demek ti bana yardımcı olursun? Adam sana nasıl bir yardımda bulunacak ki?''

'' Salak Gece; yine garip terimlerle konuşmaya başladın. Üstüne birde dilekçe verseydin bana bu gece sevişirken yardımlarınızı beklerim gereğini arz ederim.'' diye.

Kendine içinden kızarken Batu keyifle gülümsemiş Gece'nin dudaklarına kapanmadan son sözü;

''Sen yeter ki iste ben sana her konuda yardımcı olurum sevgilim.'' olmuştu. Zaten o andan sonrası filme şeridi gibi geçmişti.

Gece'den aldığı onay üzerine önce genç kadının dudaklarından öperek onu uyarmaya çalıştı. Dudaklarını hem öpüyor hem de emiyordu. Gece'nin de kendisine katılmaya çalıştığını anlayınca mutlu olmuştu. Genç kadının ağzına dilini yavaşça göndermiş iyice tahrik etmeye çalışmıştı. İlk tecrübesini on altı yaşında yaşamış biri olarak yeterince deneyimliydi bu konuda...

Genç kadının gevşediğini anladığı anda dudaklarını bu kez boynuna doğru kaydırmıştı elleriyle de vücudunu okşayarak onu bu işe ortak etmeye çalışıyordu. Gece şimdiden terlediğini hissediyordu.

Batu Gece'nin üzerinde biraz doğrularak gömleğinin düğmelerini açmış onu bir hamlede çıkartıp yere fırlatmıştı. Gece gözlerini açmadığı için bunu önce fark edememişti fakat üzerindeki baskı yeniden ortaya çıkınca elleriyle Batu'nun omuzlarına ve sırtına dokunmuş ve elleri titremeye başlamıştı. Biraz gözlerini araladı. Teni ne kadar pürüzsüzdü. Halbuki esmer erkelerin vücudunun hep kıllı olduğunu düşünürdü. Ama sevgilisi sanki bir Zeus heykeli gibi parlıyordu. Uzun zamandır spor salonlarına gittiği belli oluyordu Omuzları geniş ve kolları kaslıydı. Bu onu daha da arzulamasına sebep oluyordu.

Genç kadın o ana dalmışken birden Batu'nun kendisini alta geçirip onu üste almasıyla kendine geldi. Şimdi o üstteydi. Ne yapacağını biliyordu aslında o filmleri biraz olsun izlemişti. Ama adama ilk kez demişti. Şimdi tecrübeli fa...ler gibi o izlediklerini uygulasa hakkında ne düşünürdü acaba. Çekinerek şimdilik her şeyi ona bırakmaya karar verdi.

Batu elleriyle Gece'nin sırtındaki fermuarı yavaşça indirmiş elbisesini sıyırarak iç çamaşırlarıyla kalmasını sağlamıştı. Hala Batu'nun üzerindeydi. Başı yukarda olduğu için göğüslerinin sutyeninden taşmış gibi durduğuna emindi. Bir an utanmış tekrar yan tarafa geçmişti. Batu onun utandığını anlayınca gülümseyerek yeniden üzerine çıkmıştı. Gece'nin ellerini, başının üzerinde sabitleyerek o güzelim siyah çamaşırdan taşan ve görüntüsüyle her erkeği tahrik edebilecek göğüslere başını gömmüştü. Yavaşça öpmeye başladı. Gece birden boğazına takılan yumruyla yutkunmuştu. Gıdıklanmaya başlamış dudakları istemsizce kıvrılmıştı. Ama Batu'nun eliyle göğsünün birisini yerinden çıkartıp ağzına almasıyla bu gıdıklanma önce iç gıcıklanmasına sonra da iniltiye dönüşmüştü. Bu adam ne yapıyordu böyle? ''Ahhh...''

Batu, Gece'den gelen sesi duyunca doğru yolda olduğunu anlayarak bir diğer göğsünü de yerinden çıkartarak aynı işlemi bu kez ona da uygulamıştı. Dilini her iki göğsünde gezdiriyor sonra hafifçe sıkıp ağzına alıyordu. Ama bu bez parçasıyla daha fazla uğraşamayacaktı. Eliyle kopçayı bir anda açıp yere attı. Artık o muhteşem göğüsler serbestti ve rahat rahat onları yoğurarak öpebilirdi.

Gece ise ellerini daha fazla yukarıda tutamayacaktı. Batu'nun kaslı vücudunu okşamaya başlamıştı.

O kadar tahrik olmuştu ki Alp 'le asla gelemediği bu anın tadını doyasıya çıkarmaya karar vermişti.

Batu artık pantolonundan rahatsız olmaya başlamıştı onun tenine doyasıya dokunmak istiyordu. Yataktan yavaşça kalkarak önce kemerini çözdü sonra hızla pantolonunu indirerek tekrar Gece'nin göğüslerine gömdü kendisini. Göğüslerinin arasındaki parfüm kokusu Batu'yu çoktan sarhoş etmişti bile.

Gece ise Batu'nun sertleşmiş erkekliğini üzerinde hissetmeye başlamıştı. Bu onu daha da heyecanlandırmıştı. Bir an korktu, çok sertti çünkü ...Onu nasıl...Aman tanrım!...

''Düşünmemeliyim.'' diyordu. Ama düşünmeden edemiyordu, yine aklına o izlediği filmler geldi.

'Keşke hiç izlemeseydim.' diye düşündü. Batu sanki Gece'nin biraz gerildiğini hissetmişti. Hemen yavaşça aşağıya doğru kaydı. Elleriyle bacaklarının içinden tutarak hafifçe aralamasını sağladı. Bunu yapmazsa Gece'nin rahatlamayacağını biliyordu. Bu gece madem onun için ilkti genç kadını arzular içinde bırakarak kendi isteğiyle ona gelmesi için tüm maharetlerini gösterecekti. Yavaşça başını açtığı araya gömdü. Parmaklarıyla çamaşırı hafifçe yana kaydırıp diliyle baskı uyguluyordu. Gece'nin inlemeleri tekrar başlamıştı. Doğru yolda olduğunu hissediyordu. Daha çok gömdü başını diliyle tahrik ederek genç kadını iyice gevşetmeye başladı.

Gece hayatında ilk kez yaşadığı duygularla kavruluyordu. Tüm vücudu baştan aşağıya uyarılmış ateş gibi yanmaya başlamıştı. Ne olursa olsun bu adamı istiyordu. Canının acıması artık umurunda değildi. Bir an önce bu ateşin sönmesini istiyordu bu da ancak onu içinde hissettiği an olacaktı biliyordu.

''Batu! Yeter artıkkk... Ahh lütfen ...''diyerek ona hazır olduğunu söylemeye çalıştı.

Batu Gece'nin hazır olduğunu biliyordu ama bir süre daha bu oyuna devam etti. İyice rahatlamalı kendisini salmalıydı eğer kasarsa canının yanacağını biliyordu. Sonunda başında hissettiği acı ile Gece'nin elleriyle saçlarından çektiğini fark etti. Küçük sevgilisi artık tamamen hazırdı. Yavaşça başını kaldırdı ve eliyle o son kalan çamaşırı da sıyırıp attı. Kendi erkekliği de şaha kalkmıştı. Kadınını memnun edemeden boşalmaktan korkar olmuştu, içinden 'Keşke geciktirici alsaydım 'diye bile düşündü. Bu sayede ön sevişmeyi daha da uzatabilirdi. Fakat bu gecenin sonunun böyle olacağını hiç düşünmemişti.

Kendi boxer'ını da çıkartarak Gece'nin üzerine tekrar abandı. Sadece erkekliğini bastırıyor kendisinden nerdeyse otuz kilo zayıf olan genç kadını fazla ağırlığıyla zorlamak istemiyordu. Gece'nin gözlerini açarak ona bakması üzerine dudaklarını kulağına doğru getirerek önce kulak memesini emdi. Sonra fısıldayarak,

''Aşkım lütfen kendini kasma, bırak seninle bütün olayım.''

Gece'nin onaylarcasına daha da bacaklarını açması üzerine yavaşça içine girdi. Gece'nin gerilen ellerini sıkıca tuttu. Canı yanmıştı işte, bunu acıyla buruşturduğu yüzünden anlayabiliyordu ama başka çaresi de yoktu. Bu bir kez olmalıydı.

''Sadece bir kez canın yanacak bir daha asla....'' diyerek hafifçe hareket etmeye başladı. Kendine her defasında daha da ileriye bastırıyordu sonunda elleriyle Gece'nin kalçalarından tutarak bacaklarını beline dolamasını sağladı. Şimdi tamamen bütünleşmişlerdi. Derin bir nefes aldı. Sanırım bu hayatındaki en özel sevişmeydi. Kimseyle bu kadar ilgilenmemiş hiç bu kadar ağırdan almamıştı. Gece'nin de hareketleri ve inlemeleriyle ona katıldığını görünce sevindi. Tam o sırada Gece'nin sesini duydu,

''Batu dur lütfen...''

Batu nasıl durabilirdi ki bir erkek için en zor şeydi bu. Boşalmaya yaklaşmıştı ve Gece kendisine durmasını söylüyordu. Bir an çok mu zorladım diye düşünerek zorlada olsa durdu.

''Neden Gece'm canını mı yakıyorum yoksa?''

''Hayır, artık canım yanmıyor ama ben ilk geceden köy gelinleri gibi olmak istemiyorum.''

Batu o an anlamıştı sevdiğinin ne demek istediğini. Gece'nin ilk sevişmesi olduğuna göre bunu tabii ki kendisi düşünmeliydi. Hemen yavaşça içinden çıktı ve yatağın yan tarafta duran çekmeceye uzandı. Eline aldığı prezervatifi kullandıktan sonra tekrar bir hamlede Gece'nin içine girdi. Belki canını yakmıştı o an ama artık zaman kaybedemezdi. Tekrar başa dönmek istemiyordu.

Gece ise Batu'yu zor bir durumda durdurduğunun farkındaydı. Bir dergide erkeklerin boşalmaya yakın geri çekilirse tekrar sertleşmesini zaman alacağını okumuştu. Bu yüzden Batu'yu tahrik etmek için onun kulak memesini yalamaya göğsüne küçük öpücüklerle dokunmaya başladı. Tahmin ettiği gibi Batu'daki sertleşme yine artmıştı. Gece'nin içinde hareket ederken hareketlerini yeniden hızlandırmaya başlamıştı.

''Oh Gece'm harikasın...''diyerek genç kadını da tahrik etmeye onunla aynı anda zevke ulaşmaya davet ediyordu. Gece ise vücudunun titrediğini alt bölgesinin iyice kayganlaştığını hissediyordu. Sona az kalmıştı bunu hissedebiliyordu Batu, ama ne olursa olsun Gece'yi bekleyecekti.

O an altındaki kadının iyice gevşeyip kendisini içine çok rahat aldığını anladı. Çıkarttığı kesik kesik inlemeler artık dozunu artırmıştı. Evet, beklediği an gelmişti. Birden tüm gücüyle hızlandı. Bir süre sonra ellerini Gece'ye kenetlemiş ikisi de ses limitlerini zorlamaya başlamışlardı. Ve birkaç saniye sonra aynı anda doruğa ulaştılar. Nefes nefeseydiler, Batu hala Gece'nin içindeydi. Çok mutluydu, sevdiği kadın artık tamamen onun kadını olmuştu hem de hiç beklemediği bir anda. Gece'nin nefesleri biraz düzenleşince sevdiği kadının yanına doğru uzandı. Birkaç dakika sonra küçülmüş olan erkekliğinden prezervatifi çıkartarak attı. Fazlasıyla yorulmuştu. Genç kadınında yorulduğuna emindi. Gece'nin çıplak vücudunu kendisine çekti. Ona sıkıca sarılarak saçlarından öptü ve gözlerini kapattı. Uykuya dalarken aynı anda ikisinin de son bir söz döküldü dudaklarından;

''Seni seviyorum...''

Meltem tüm gece uyuyamamıştı. Poyraz'ı ve anlattıklarını düşündü saatlerce. Ara sıra odanın penceresinden havuz başında içen sevdiğine baktı. O kadar efkarlı ve mutsuz görünüyordu ki. Bir an gidip ona sarılmak 'Her şeyi unutalım tekrar başlayalım 'demek istedi, ama yapamadı. Gurur denen o illet içini yakıp kavurmaya başlamıştı çünkü. Sabah karşı uyuyakalmıştı. Yatakta uyandığı an başucundaki saate takıldı gözü. Birden yataktan fırladı.

'Aman tanrım öğlen olmuş' dedi kendi kendine. Aceleyle üzerini giyindi. Aynada son kez kendisine bakıp saçını ve üzerini düzelttikten sonra aşağıya indi. Poyraz'ın tüm gece uyumadığını biliyordu. Ama Poyraz gayet dinç bir şekilde onu bekliyordu. Merdivenlerin sonunda ayakta dikilerek onu bir süre izledi. Elinde her zamanki gibi çayı vardı. Bu adamın çay içmesine bile aşıktı. Onun yokluğunda sırf ona Poyraz'ı hatırlattığı için çay içmeye bile başlamıştı. Gözleri doldu yine ona bakarken. Ama yapamazdı oda dik durmalıydı. Poyraz'a bir cevap vermiş ve ondan zaman istemişti. Bu zaman zarfında ona yakın olmayacaktı. Yine de dayanamıyordu işte.''Günaydın.''dedi sessizce.

Poyraz Meltem'i görünce gerçekten gününü aydınlandığını hissetmişti. 'Bu kadın etrafına ışık saçtığının farkında mıydı acaba?'diye düşündü.

'Sana da ''dedi.

Meltem bir şey demeyince 'Hemen çıkalım istersen 'dedi.

Meltem'se gitmek istemiyordu. 'Yok, sen rahat rahat çayını iç önemli değil.''diyerek onu bekleyeceğini belirtti.

'Peki...''

''Bana da çay var mı?'diyerek çekinerek sordu. Poyraz'sa Meltem'e şaşkın gözlerle baktıktan sonra 'Sen çay sevmezsin ki?'diye cevap verdi. Halbuki nereden bilsin sevdiği adamın her şeyini kabullenip sevdiğini...

'Şimdi canım istedi, ama yoksa...''

''Yo, hayır var. Mutfakta. Zaten yeni demlemiştim.''

''Ben kendim alırım.''diyerek mutfağa yürüdü. Poyraz'da büyülenmiş gibi sevdiği kadını takip ediyordu. Önce dolaptan kendisine bir fincan çıkarttı. Sonra ocaktan demlenen çayı alıp fincana doldurdu. Poyraz'ın kapının pervazında durmuş onu seyrettiğinin farkındaydı. Çayından bir yudum alarak' Güzel demlenmiş, bu kaçak çay mı?'

Poyraz'sa şaşkınlığı artarak cevap verdi.'Evet ama kaçak getirtmedim, bizzat parasını ödeyerek aldım.''diyerek gülümsedi.

'Hasan Bey yüzünden alıştım bende, yani göl evindeki bekçi o da her sabah kaçak çay içiyordu. Bana da bulaştırdı alışkanlığını.'' Meltem farkında olmadan gittiğinde kaldığı ev hakkında bilgi vermişti.

'Demek bir göl evindeydin bunca zamandır.''

Meltem söylediklerini fark etti ama geç kalmıştı, bu ayrıntıyı Poyraz'ın bilmesine hiç gerek yoktu çünkü.

''Evet, annemin bir arkadaşının göl kıyısında bir evi vardı. Bana anahtarını vermişti. Kafa dinlemek için yani. Beni kimse bulamaz sanmıştım ama yanılmışım. Cenk buldu. Gerçi onunda farklı bir amacı varmış.''

Poyraz, Cenk ve Melis'in birden bire neden nişanlandığını merak ediyordu. Meltem'in bu konuda bir şeyler bilebileceğini düşünüyordu.

''Bende senin kadar şaşkınım, senin hiç mi haberin olmadı. Yani Melis sonuçta sana yakındı.' Diyerek Meltem'e sordu,

'Hayır olmadı. Hayatında birisi olduğunu sezmiştim ama bunun ağabeyim olduğunu hiç düşünmemiştim. Benim içinde sürpriz oldu.''

''Bu arada Cenk'le barıştınız sanırım, yani nişanda baya yakındınız.''

''Hala ona kırgın olduğum şeyler var ama sonuçta biz kardeşiz ne zamana kadar küs kalabiliriz ki?''

''Haklısın kardeşlik başka, sevgili olmaya benzemiyor affetmek çok daha kolay...''

Meltem bir an ne diyeceğini şaşırmıştı, birden elindeki fincanı masaya bırakıp Poyraz'a bakmadan kapıya yürüdü.''Artık gidebiliriz.''dedi.

Poyraz, üzgün şekilde Meltem'i takip etti. Farkındaydı sevdiğinin kalbini hemen kazanamayacağının ama yinede istiyordu işte. Onu böyle karşısında görüp sarılamamak, dokunamamak, öpememek tam bir işkenceydi.

Birlikte sessiz ama düşünceli bir yolculuğa çıktılar. İkisinin de akıllarında bu zaman sonunda neler olacağı vardı. Poyraz Meltem'in kendisini affetmesini, Meltem'se Poyraz'ın kalbinde açtığı yaranın hemen iğleşmesini istiyordu. Zaman en iyi ilaç derlerdi büyükler gerçekten de öylemiydi? Zaman iki aşığın arasındaki buzları eritip tekrar birbirlerine güvenmelerini sağlayacak mıydı yoksa birbirlerinden daha da mı uzaklaştıracaktı? Bunun tek cevabı yine zamanda saklıydı...

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

22.2M 900K 116
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
YALAN MASAL Yunus Demirağ द्वारा

किशोर उपन्यास

46.3K 1.5K 51
Masal, iki buçuk yıl önce istemese de bir kızı öldürmüştür ve bunu kimse bilmemektedir. Ve bir gün bir gençle karşılaşır. Genç, öldürdüğü kız Gece'ni...
6.8K 501 36
Bazen dikenli yollardan geçer insan ayakları dikene her battığında kanar kalbinde derin boşluklar oluşur kabuk bağlamış yaralarla dolu boşluklar.İşte...
248K 10.4K 49
Adam Mavi-Yeşil gözlerini kadının dudaklarına çevirdi ve derin bir nefes aldı. Ardından elini kadının saçlarına götürüp kulaklarının arkasına itti. A...