BELONG TO HIM | JIKOOK |

By lovelygirrls

100K 6.8K 2K

Asiydim... onca acıya rağmen özgürlüğümün peşinde olan bir omegaydım. Herşeye rağmen ayakta kalabilen. Ge... More

1|giriş
2|yaralı
3|
4|
5|mühür
6|küçük alfa
7| hangyul
8|yeonmin
9| intikam duygusu
12|yorulmak
13|yeni yuva
14|taşınma (1)
15|taşınma (2)
yeni kitap
16|ikiz bebekler
17|duş
18|Minjun
19|ona ait
20|Doğum
21|aile
22 Final

11|katil

4.3K 307 87
By lovelygirrls

.
.
Jimin kızgınlık süresi boyunca çadırdan dışarıya çıkmamıştı. Yaklaşık beş gündür Jungkook yemeğini getiriyor ve onun dışarıya çıkmasına izin vermiyordu.

Jimin çok güzel kokuyordu sonuçta. Ve bu kızgınlık döneminde kokusu daha belirginleşmişti. Jungkook bu koku yüzünden deli olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden çadırda kalmasını istiyordu.

"Jungkook lütfen ama. Kızgınlığım da bitti zaten. Artık dışarıya çıkmak istiyorum. "Dudaklarını büzmüş ve izin vermesini istiyordu.

"Hala çok güzel kokuyorsun. Sen dışarıya çıktığında herkezin gözü senin üzerinde olacak ve ben sakin biri değilim. "Jungkook umursamaz tavrı ile söylese de aslında umrundaydı.

"Niye bana baksınlar ki. Herkez sana ait olduğumu biliyor zaten. "Jimin emekleyerek Jungkook 'un yanına yaklaştı ve ait olduğu yerine oturdu.

Jungkook kucağına oturan bedenle kollarını ince bele sardı. Jimin de kollarını boynuna doladı ve yüzlerini yakınlaştırdı.

Jungkook'un gözleri dolgun dudaklara kayarken jimin doğru yolda olduğunu biliyordu. Jungkook dolgun dudaklara yaklaştığında jimin kafasını arkaya doğru attı.

"Hey. Bunu yapamazsın. "Sahte bir sinirle söylendi Jungkook.

"Ne yapıyor muşum? "Jimin altında ki bedene sürtünürken söylendi. Jungkook 'un suyuna gitmek sandığından da kolaydı onun için.

Jungkook kucağında olan bedeni kendine daha fazla bastırdı. Ikisinden de derin bir inleme kaçarken, aceleyle dudaklarını birleştirdi Jungkook.

Az önce öpüşmeyi engelleyen jimin şimdi aynı tutkuyla karşılık veriyordu. Dudakları suskunluğa aç gibi yoğun bir şekilde öpüşmelerine devam ediyordu.

Nefessiz kaldıkları zaman dudaklarını ayırdı jimin. Alınlarını birbirlerine yasladılar. Gözleri kapalı olmaya devam ederken ilk gözlerini Jungkook açtı.

Karşısında ki beden şişkin dudaklar ve kapalı gözler ile fazla mükemmel gözüküyor.

Jimin de gözlerini açtı. Jungkook 'un gözlerinde sönmeyen o ateş ikisi içinde hiç iyi değildi. Birbirlerinden çok fazla etkilendikleri ortadaydı. Jimin bir başka seksi kaldıramayacağını bildiği için oturduğu kucaktan kalktı.

"Hadi Jungkook. Ben çıkmak istiyorum. Ya benimle geliyorsun yada geliyorsun. Hangisi seçim senin. "Jungkook alt taraflarına baktı ve kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Beni böyle bırakmayacaksın değil mi? "

Jimin de Jungkook 'a baktığında biraz geç çıkacaklarını anladı ve tekrardan kucağına oturdu.

"Sadece bir tur. "Emin olmak için sorusunu yöneltti jimin. Daha fazla yapacaklarını biliyordu. Jungkook'un yüzünde yaramaz bir gülümseme oluştu.

"Sadece iki tur. "Dedikten sonra öpüşmelerine devam ettiler...
.
.
.
Jimin, son birkaç kez daha Jungkook 'un kucağında zıpladı. Jungkook derin bir inleme ile içine gelirken jimin de kucağına gelmişti. Yorgunluk ile bedeni bıraktı. Jungkook içinden çıkarken ikisinin de bedenini yana çevirdi.

"Harikaydın bebeğim. "Saçlarına küçük buseler kondururken fasıldadı. Jimin yanaklarında olan pembelik biraz daha koyulaşırken yüzünü Jungkook 'un boynuna gömdü.

Seks sırasında kim olduğunu unutuyordu. Sekste hızlı olmayı seviyordu ama küçük dokunuşlar sayesinde kim olduğunu unutuyor ve utanmaz biri haline geliyordu.

"Sende öyle "diye fısıldadı ve yüzünü daha fazla sakladı. Gerçekleri söylemekten utanmazdı. Ama bu durum utanmasına sebep oluyordu.

Jungkook bir kahkaha atarken jimin'i daha fazla yakınına çekti. Vücutları sıcaklığı paylaşırken uykusunun geldiğini hissetti jimin.

Dışarı çıkma fikri tamamıyla yatmış oluyordu. Jimin bu sefer ses çıkarmadı ve uykunun ve sevgilisinin tatlı kollarına bıraktı yorgun bedenini.
.
.
.

Sabah olduğunda el ele indiler meydana. Jimin de olan bariz gülümseme hiç sönmemişti. Burada ki insanları seviyordu. Onlarla iyi anlaşıyor ve yabancılık çekmiyordu.

Her zaman ki yerlerine oturdular. Yeonjun, soobin ve yeonmin'in gözleri gelen ikiliye kaymıştı. Bir hafta kadar ikisinide görmemişlerdi. Yeonjun'un gözlerini ilk önce ikisinin de boynunda olan kızarıklar dikkatini çekmişti. Neler olduğunu anladığında yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu.
"Min senin yorgun olduğunu düşünmüştüm. "Dedi gözleri ile boynunu gösterirken.

Jimin gönderme yaptığını anladığında, kaş-göz hareketleri ile susturmaya çalıştı. Kardeşinin yanında seks hayatından bahsedecek değildi.

"Küçük bir yorgunluktu sadece şu an iyiyim. "Yeonmin'in de gözleri jimin'i bulunca bir açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Kardeşine gülümsedi ve onu yakınına çekti.

"Ben iyiyim yeon. Boş boğazlık yapıyor işte. "Kardeşinin saçlarını karıştırırken söylendi. Yeonmin kollarını abisinin beline sardı. Ondan çok fazla şey saklıyordu. Bu yüzden kendisini çok kötü hissediyordu.

"Bir sorun mu var yeonmin? "Jimin, yeonmin'de olan rahatsızlığı hissetmiş gibi kulağına fısıldadı.

"Sorun yok hyung. Seni özledim. "Küçük bir çocuk gibi sırnaştı abisine. Eski günlerde ki gibi sardı kollarını abisine.

"Ben de seni özledim. "

Jimin kötü haberlerden habersiz bir şekilde kardeşini seviyordu. Oysa ki ordaki herkes biliyordu neler olduğunu. Yeonmin'in niye böyle davrandığını. Sessizce ikiliyi izlediler. İştahları bile kapanmıştı. Öylece oturdular ve sessizliğin çığlıklarını dinlediler.

Aileleri bir hiç uğruna öldürülmüştü. Insanlar bu yükü taşıyamazdı. Zordu sevenlerini kaybetmek çok zordu. Küçük yaşta kimsesiz kalmak, sevgisiz kalmak dayanılmaz bir acı veriyordu küçük bedenlerine. Belki abisi bunu sorun etmezdi. Sonuçta biliyordu annesinin öldüğünü. Babasının da ölümünü kaldırabilirdi.

"Hyung beni seviyorsun değil mi? Her ne olursa olsun seveceksin değil mi? "

Bir aileyi katletmişti yeonmin. O ve bazı arkadaşları Jung ailesini ortadan kaldırmıştı. Jungkook ona yardım etmesi için birkaç alfasını göndermişti. Karşılığında annesinin katili getirmelerini istemişti. Ama bayan jung uzun bir süre önce öldüğü için ortada kimse kalmamıştı.

"Seni her me olursa olsun seviyorum yeonmin. Ama beni korkutuyorsun bitanem. Ne olduğunu bana söyleyecek misin? "Alfanın kafasını kaldırdı ve göz göze gelmelerini sağladı. Gözlerin de gördüğü acı, üzüntü, nefret jimin'i fazlasıyla endişelendirmişti.

Yeonmin göz ucuyla Jungkook 'a baktı ve ondan küçük bir onay bekledi. Ikiside canlarından çok sevdikleri omegayı üzmek istemiyordu. Jungkook onu onayladığında derin bir nefes aldı yeonmin ve sözlerine dikkat ederek konuşmaya başladı.

" O adam bizi yıllarca kandırmış hyung. O aslında bizim gerçek babamız değilmiş. Babamızın abisiymiş. Annem seni doğurduktan sonra sürü liderliği tamamen bize geçmiş. Sonra ben doğduğum da babamın yeri sağlamlaştı. Bunu kendi onuruna yediremeyen o piç de masum ailemizi öldürtmüş. Bunları sen gittikten sonra öğrendim hyung. Sen üzülme diye sana anlatamadım. Kızma bana hyung. Ben sadece seni düşündüm. Bu yüzden o adamı öldürdüm. Bir anlık sinirle oldu. Sana çok fazla kötü söz söyledi. Bende kaldıramadım bunu ve işte olan oldu. "Boğazına takılan yumru sanki aşağıya inmiyordu. Her kelimesinin altında ezildiğini hissetti jimin. Gözlerinden birkaç yaş düşerken gerçek ailesine sarıldı.

Yeonmin abisinin sarılışına içtenlikle karşılık verdi. Bu olanlar sadece olayın kaba taslak haliyle anlatışıydı. Ailesinin nasıl katledildiğini anlatamadı.

Jung ailesinin alfalarının annesine defalarca babasının önünde   tecavüz edilerek öldürüldüğünü nasıl anlatırdı ona. Ve ya babasının o görüntülere dayanamayarak alfasının öldürdüğünü nasıl anlatırdı. Bunu asla ona söyleyemezdi.

"Sen benim tek ailemsin yeonmin. Seni nasıl sevmem.  Kendimden bile çok sevdiğim insanı nasıl sevmem. Seninde mutlu olmanı istiyorum. Her zaman beni düşünüyorsun ama sende çok yoruldun. Eğer bir sorun olursa lütfen bana da anlat tamam mı? Ben senin abinim. Bana  herşeyi anlatmak zorundasın. "Son cümlesini alayla söylemiş ve bu kötü atmosferin dağılmasına sebep olmuştu.

Kardeşinin de yüzünde gülümseme oluşurken gözyaşlarını sildi. Kardeşinin ağlamasına dayanamaz ve onunla birlikle ağlardı hep ama bu sefer ikisinin de göz yaşlarını jimin silmişti. Güçlü durması lazım dı.

Kardeşi ve sevdikleri için güçlü durması gerekiyordu.

Yeonjun da birkaç damla göz yaşı dökerken hızla sildi onları ve yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirdi. Soobin ağlayan betasını görünce onu yakınına çekti ve omzuna başını yaslamasını sağladı.

Jungkook gururlu ifadesiyle yanında olan güçlü omegasını izliyordu. Yeonmin'in anlattığı gerçekler çok farklıydı ama jimin'e en uygun şekilde anlattılar.

Jimin kardeşinden ayrıldığında diğer  yanında olan alfasına baktı. Gözleri parlıyor ve içlerinde gururlu bir ifadeyle onu izliyordu.

Jungkook kollarını açtığında Jimin hızlıca kollarını sevdiğine doladı. Jungkook küçük bir kıkırtı bırakırken ipeksi saçlara küçük buseler kondurdu.

Hepsinin içi daha rahattı artık. En azından jimin den birşey saklamak zorunda değillerdi. Hepsinin yüzünde küçük gülümsemeler oluşurken başka konu açtılar.

Eski mutlu anılarından bahsettiler birbirlerine. Yapmak istedikleri küçük hayallerden bahsettiler birbirlerine.

Ve böylelikle güzel bir günü daha bitirdiler.
.
.
.
Devam edecek.

Bölüm sonu.

1171 kelime.

500 okumayı geçtik :). Hepinize defalarca kez teşekkür ederim. Sizi çok seviyorum. Kendinize iyi bakın lütfen ^^-^^

Iki günde bir bölüm atmaya çalışıyorum ve yeni kurguya başlıyorum. O henüz taslakta kalsın finale az kaldığı zaman onuda yayınlarım umarım.

Yorum yapın lütfen :(
♡♡♡♡

"Babalarını içinde olan alfa öldürdü. Eşini o halde görürken hiçbirşey yapamamış olduğu için kısaca intihar etmeye zorlanmış. "

Continue Reading

You'll Also Like

144K 15.2K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
52.9K 10.6K 28
kim taehyung, intiharın eşiğindeyken jeon jungkook ile tanışır. agust d - so far away
435K 35.6K 27
Melez Kaplan Taehyung, Melez Tavşan Jungkook ile sevgili olmak istiyordu Ha birde onu altında inletmeyi... [texting+düz yazı] #3 - taekook [13.08.202...
93.8K 3.8K 31
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...