Sessizliğinde boğulduğum adam...
Sırlarının kalbinde açtığı yaralar o güzel gözlerini gölgeliyor...
"Kimsin sen?"
Cebinden çıkarttığı sigara paketinden birini dudaklarına yerleştirip bir tanede bana uzattı.
Daha önce hiç sigara içmemiştim ama alışırdım .elindeki bir dal sigarayı es geçip dudaklarının arasındaki sigarayı kavradım ellerimle ve dudaklarıma götürdüm.
Bu hareketim onu şaşırtmıştı . Dudağı yana kıvrıldı .ben sigaramı yakmasını beklerken o kendi sigarasını yakıp çakmağı rastgele fırlatmıştı.
Dudaklarımdaki sigarayı özgürlüğüne kavuşturmaya karar vermişken dudaklarının arasındaki sigarayı benim dudaklarımdaki sigaranın ucuna yaklaştırıp yanmasını sağladı.
Nasıl içiceğimi bilmiyordum ama rezil olmakta istemiyordum.
Sigaramdan derin bir nefes aldım ve öksürme isteğimi bastırsamda gözlerim yaşarmıştı.
Uzun bir sessizlikten sonra yine konuşmaya başladım.
"Gözlerinde görebiliyorum"
Bu sözüm dikkatini çekmiş gözlerini bana çevirmişti.
"Neyi?"
"Gülmüyosun,üzülmüyorsun,ağlamıyorsun "
Derin bir nefes aldım...
"Yaşamıyorsun sen sadece nefes alıyorsun,sırların var kimsenin bilmediği...kimsin sen?"
"Bak küçük benim hakkımda bilmen gereken tek şey...diğer insanlar gibi olmadığım "
Üstelesem söylemiycekti ama yinede merak ediyordum üstüne gitmeyi bırakıp sigaramdan bir nefes aldım,içime çekmiyip ağzımadki dumanı üflüyordum hemen.
Toprak sanki dumanı cigrelerine hapsedercesine içiyor bitince defalarca yenisini yakıyordu.
Serdiğim örtünün yanından yaslandığı duvara bende yaslandım.
Ona biraz daha yaklaşıp önce yüzüne baktım.kafasını geriye atmış sigarasını içiyor bir bacağını ileriye uzatmış diğerini kendine çekmişti.
Bacaklarımın ikisinide çektim kendime ben ve başımı omzuna koydum hiç bir refleks göstermemiş omzunda ağırlık yokmuş gibiydi.
Uzun süre sonra telefonu eline aldı hiç kımıldamadım .
Telefondan açtığı müzik kulaklarımı doldururken huzurlu bir nefes aldım.
(Şarkı:Billie Eilish lovely)
Şarkıyı bilmiyordum ama mırıldanıyordum bana verdiği huzur tarifsizdi.
"Bu şarkı senin olsun küçük"
"Bu şarkı bizim olsun..."
○•○•○•○•○•○•○•○•○•☆
Gözlerimi açtığımda toprağın göğsüne yaslanmıştı başım onun kollarıysa belime dolanmıştı.
Kokusunu içime çektim kafamı hafifçe kaldırınca hâlâ uyuduğunu gördüm.
Bende geri uyumak için kafamı göğsüne yaslayınca bugün okul olduğunu farkettim.
Kafamı tamamen kaldırıp kollarından kurtuldum.
"Toprak uyan"
Terlemişti kâbus görüyordu ve sayıklıyordu onu hiç böyle görmemiştim.
"Yapma"
Derin derin nefes alıyor birşeyler sayıklıyordu.
"H-hayır"
Telaşlanmıştım onun bu hali beni huzursuz ediyordu.
Ellerimle sarsmaya başladım ama hiç beklemediğim bir hareketle kollarımdan tutup beni duvarla bedeni arasında sıkıştırdı.
Derin derin nefes alıyor anlından dökülen terler yüzünden aşağıya iniyordu.
Bu hareketi beni korkutmuştu ve onu fazla sarstığım için tedirgin olmuştu.
Bileklerimi morartıcak kadar sıkıyordu canım acıyordu ama biliyordum onun canı daha çok acıyordu.gücümü toplayıp fısıldadım.
"Toprak..."
Göğsü hızla inip kalkarken bileklerimi daha çok sıkıyordu kendini kaybetmiş ne yaptığını bilmiyordu.
Aşağıdan gelen sesler kapının çaldığını farkettirdi.
Toprağın gözlerine bakarken beni ozgürlüğüme kavuşturdu ve ayaklandı.aşağıya doğru gitmeye başladı.
Ben şoku atlatamamışken sanemin bana seslenerek yukarı çıktığını farkettim.
"Okyanus"
Kendimi toparlayıp ayaklandım bende ve kapının önüne çıktım beni görünce öldürülecek gibi baktı.
"Kızım malmısın neden hazırlanmadın?"
"Şey...ben"
"Herneyse hadi çabuk geç kalıcaz"
Hemen banyoya gitmiş yüzümü yıkamış ve okul kıyafetlerimi üzerime geçirmiştim.
Saçlarımı taramadan rastgele düzeltip yüzüme bir şey sürmedim.göz altlarım şişmiş gözlerim kan dolmuştu.
Aynaya sırıtıp kendimle dalga geçtim ve banyodan çıktım.
"Hazırmısın"
"Evet"
"Bu ne kızım ölmüşsün gömenin yok tinercilere dönmüşsün"
Söylediğine alayla kikırdayıp cevap verdim.
"Ben böyle iyiyim hadi gidelim"
"Sen bilisin.ha bu arada cansu sataşırsa falan üzülme"
Dudaklarımı alayla yana kıvırıp benden beklenilmiycek bi cevap verdim.
"Umrumda değil o kız"
"Sen toprakla fazlamı takıldın onun kız hali gibi olmuşsun."
Merdivenlerden inerken canerle toprak aşağıda bekliyorlardı.
Gözlerini kaçırıyordu toprak nedenini anlayamıyordum ...yada anlıyordum.
Toprak konuşmaya başlayınca hepimiz onu dinlemeye başlamıştık .
"Ben bugün gelmiycem küçüğüde bırak olurmu"
Caner birşeyler olduğunu farketmiş kafasıyla onaylamıştı bense kırık bir bakış atmıştım.
Arabada yolculuk sessiz geçmişti bense kafamı cama yaslamış camdan dışarıyı izliyordum.
Düşündümde şuan delicesine korktuğum o motorun üzerinde olmak isterdim.ne garip değilmi daha kısa zaman önce tanıdığım adamın yanında korkmak istiyordum.
Araba durunca kendimi dışarı attım sanem canere bir öpücük verip yanıma gelmişti.
Yukarı çıkıp sınıfı bulduk içeri girerken tüm cesaretimi topladım güçlü olmalıydım.
Dimdik durup sınıfa girdim sanemle aynı anda .
Cansunun bakışları birden beni buldu nefretle bakan mavi gözleri beni korkutmuyordu.
Bana nefretke bakma sebebi Topraktı bunu biliyordum.
Sanemle beraber en arka sıraya ilerledik çantamı bırakıp yerleştim. Herkesin gözleri üzerimdeydi bunu hissedebiliyordum.
İçeriye öğretmen girince aynı anda kalktı herkes.
Beni kaldırıp kendimi tanıtmamı istiyceğini sanıyorken yapmadı böyle birşey .bu beni rahatlarmıştı.
Kendimi çok yorgun hissediyordum sıkıcı ders anlatan hocayı umursamadan kollarımın üstünde sırda uykuya bıraktım kendimi.
Uyandığımda ders bitmişti boş gözlerle saneme bakmaya başladım.
"Bakma öyle ölü gibi hadi kantine gidip tıkınalım"
Uykulu gözlerle onayladım beraber aşağıya inerken koridorda peteğe yaslanmış arkadaşlarıyla konuşan barsı görmüştüm.
Sanemle yiyicek bişeyler alıp bir sonraki derse girmemeye karar vermiştik.
"Toprak kaç yaşında?"
Sanem ağzındaki lokmayı çığneyip saşkın gözlerle bana baktı.
"Toprak büyük ya yirmi altı diye hatırlıyorum"
"O kadar büyükmü"
"Ta şimdi o poli-"
Sanki pot kırmaktan korkar gibi ağzına krakeri tıktı.
"Başka bi şey sor valla cevap vericem"
"Sözmü?"
Ne sorucağımı çok iyi biliyordum sinsice gülümsedim söz vermesini beklerken.
"Söz"
"Barsı anlat neden ondan nefret ediyorsun"
Donuk bakışlarını bana çevirdi söz vermişti ve bence sanem gibi bir kız asla sözünden dönmezdi.bıkkınlıkla baktı .
"Asla pes etmiyceksin değilmi"
Haylaz çocuklar gibi kafamı bir sağa bir sola salladım derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.
"Bars okulun en belalı çocuğu kimse ona bulaşmak istemez .hoş bu okulda kimse düzgün değil "
Arada duraksıyir yüz ifademe bakıyordu.
"Daha lisenin ikinci senesiydi yeni yeni alışmıştık okula bars bizden bir sınıf üsttü sınıfta kalmalarını sayarsak büyük baya yani.neyse benim melek diye bir arkadaşım vardı arkadaş değil ya kardeşten öte"
Ayranından bir yudum alıp yutkundu merak ediyordum olucakları.
"Melek bars'a aşıktı deli gibi seviyordu o kadar saf o kadar masumduki onun nasıl biri olduğunu göremiyordu.
Nefes aldı derince gözleri dolmuş sesi titriyordu.
"bi gün kullanıp attı kızı .kahroldu tabi melek okula gelmemeye başladı benimlede görüşmüyordu"
Gözünden bir damla yaş süzülürken devam etti.
"Bir gün haber geldi ...kesmiş bileklerini intihar etmiş"
Kalbim sıkışmıştı gözlerim dolmuşken yutkundum.
"Sonra?"
"Ölmüş ,onun yüzünden ölmüş"
Hıçkırmaya başlayınca sorduğum için pişman olmuştum"
"Sonra bir gün Bars'ın evine giden tenha sokakta gizlenip onu bekledim.öldürücektim kararlıydım. İşte bıçakla boğuşurken yüzünü o hale getirdim"
O kadar çok ağlıyorduki ayaklanıp boynuna atıldım.
Bars nasıl bunları yapardı,nasıl bu kadar kötü olurdu?.
BURASI BENİM DÜNYAM BURDA HERŞEY YALNIŞ
OY VE YORUMLARINIZLA🖤