*İyi okumalar :)
2 ay önce (ikks 1, 8.bölümün devamı)
Sandalyeye oturup laf yapan kızları umursamadan etrafı süzmeye başlamıştım. Tabi bulmuşlardı dalgayı, çevirip duruyorlardı.
"Yalnız kanka kadın dağı taşı kabul ediyor. Seni etmedi."
Deniz'e orta parmak çıkarıp cigara çıkardım. Yaren'e baktığımda çakmağı bana doğru fırlatmıştı. Bakışlarla anlaşabilmek güzeldi. Derin bir nefes çektiğimde, Meltem "Kendine müslüman olma." deyip elini uzatmıştı.
"Bitsin filtresini veririm." deyip elini ittim.
"Bak ya sanki ben reddettim."
Göz devirip dumanlamaya devam ettim. Yaren'de kutudan kendine bir dal almıştı. Çakmağı ona yolladığımda Meltem "İki tane kendine müslüman arkadaşım var, harika." dedi.
Bitmiş kutuyu eline alınca ona gülmekle yetindik. İkimizde müslüman değildik ama neyse.
"Ya bende istiyorum."
"Allahından iste."
Deniz "Haram haram" derken omuz silkmekle yetindim.
Cigara aynı sigara gibiydi. Bir paket sigara yerine, bir dal cigara içiyorduk. Rahatlatan kafası vardı. Beyni uyuşturuyordu. Bunla halüsinasyon gören mallar olduğunu duymuştum. Biri de Meltem'di. Salak bir keresinde ejderha görmüştü. Spreyli cigara içmenin zararlarıydı. Bizimki saftı. Cüzi miktarda sarıp içiyorduk. Rahatlatma ve konuşturma dışında etkisi yoktu.
Gözlerim arkadaşlarıyla oturan Aslı hocayı teğet geçerken bir kızla buluştu. Gözlerimiz değdiği an gözlerini kaçırmıştı.
Bir kaç kez daha bana bakması, yüzümde gülümsemeye yol açtı. Harika, yalnız yatmayacaktım.
"Siz 3 sap takılın." deyip yerimden kalktığımda söylemelerini duymazdan geldim.
Köşedeki masaya ilerlerken kız kafasını iyice çekmişti.
"Selam." Deyip yanına oturdum.
İrileşmiş gözleriyle bana bakıyordu.
"Uzaktak yeterince bakıştık. Konuşalım dedim."
"Sana bakmıyordum."
Bakışlarım bizim masaya döndü.
"Yanımdaki ve karşımdaki kızın sevgilisi var. Diğeri de pasif. Emin misin?" dedim.
Pasif olduğu belliydi. Ayreten çok kez göz göze gelmiştik. Bana baktığı da kesindi. Zoru oynayacaktı demek ki.
Pipetle oynarken "Neyse." demişti.
Dudaklarımı yaladım.
"Burçak ben."
"Biliyorum."
Burda da ünüm benden önde gidiyordu demek ki.
"Ben seni bilmiyorum ama. Tanıtsana kendini güzelim."
İçeceğinden bir yudum alırken "Diren." dedi.
Ne güzel tanıtmıştı kendini öyle.
"Tek misin?"
"Arkadaşım gelecek birazdan."
"Sevgilin mi?"
Kafasını iki yana sallayınca "İyi o zaman." dedim.
Garsondan iki bira istediğimde "Ben içmiyorum." demişti.
"Alkolsuz kokteyl için mi buraya geldin?"
Kafe kısmı öbür taraftı. Bar kısmı, dans kısmının olduğu yerdi.
"Arkadaşım içiyor." dediğinde garson çoktan biraları getirmişti.
"Eşlik et bana."
Bardağı iterken şişeyi açtım. Önüne sürdüğümde tereddütle bakıyordu.
"İlk seferin mi?"
Kafasını salladığında güldüm.
"Güzel kolay çarpılmazsın."
Bira zamanla kafa yapan bir şeydi. İlk içtiğinde herkes 'beni etkilemedi' tribine girerdi. İnsan içtikçe daha çabuk sarhoş oluyordu.
Şişeyi dudaklarına götürürken ben de biraz içtim. Viskiyle doluydu midem. Bu iyi gelmişti.
Masaya gelen kızıl "Gidebiliriz." dedikten sonra bana baktı.
"Selam." dedim.
"Sen kimsin?"
"Burçak"
Hafif peltek konuşan kızın sarhoş olduğu belliydi. Tekrar karışmdakine dönüp "Hadi gidelim." dediğinde Diren'e baktım.
Onu göndermek istemiyordum.
"Ayrılacak mısın? Daha yeni başlamıştık."
Kız yüzüme baktıktan sonra arkadaşına döndü.
"Mine'lerle gitsene. Kafe kısmındalar."
"Sen?"
Bana bakıp "Biraz daha kalacağım." dedi.
Kız yanımızdan ayrılırken sırıttım. Biraz daha derken, sabaha kadar kalacaktı. İçmeye devam ederken sohbet etmeye başladık.
"Sevgilin var mı?" demişti.
Olsa buraya gelmezdim herhalde.
"Hayır tamamen yalnızım."
Gülümseyip içmeye devam etti. Arkama yaslanıp onu izledim. Kahverengi saçları, beyaz teni ve büyük göğüsleriyle tam benim tipimdi.
"Sen?"
Dudaklarını ısırıp "Tamamen yalnızım." diye taklit etti beni.
Şanslı günümdeydim anlaşılan.
"Hadi bu yalnızlığı bozalım." deyip eline uzandığımda çekmişti.
Utangaç mıydı emin olamadım. Arsızca beni süzen oydu sonuçta. Zoru oynuyor gibi de durmuyordu. Sanırım biraz daha içip rahatlaması lazımdı.
Garsona 6 tek söylediğimde "Biram daha bitmedi." dedi.
"Olsun."
Gelen bardakları önüne sürerken gülümsedim. "Hızlı gitmek iyidir."
Yine tereddütle uzandığında göz devirip bir bardağı yuvarladım. Ben hızlı diyordum kız daha da yavaşlıyordu.
"Hepsini iç."
Dediğimi yaparken suratını buruşturdu. Bu haline kahkaha attım. Oldukça tatlı gözüküyordu. Dilini dışarı çıkarınca önüne bir bardak daha sürdüm.
Onu daha çabuk içmişti.
Çabuk uyum sağlayan insanları severdim.
Yaren yanıma gelip "Ayrılıyorum ben." dediğinde ondan evin anahtarını istedim.
Arada bir kullandığımız buraya yakın daire vardı. Kullanma nedenimiz de belliydi.
"Deniz'de" dediğinde kafamı salladım.
Çıkarken alırdım.
O ayrılırken kız iyice sarhoş olmuştu.
"İçmeye evde devam edelim mi?"
"Ama eve gitmem lazım."
Yuvarladığı kelimelerle gözüme iyice tatlı gelirken yerimden kalktım. Yanına gidip onu da kaldırmaya çalıştım. Biraz zorlamıştı.
"Eve gideceğiz zaten."
Parlayan gözlerle bana bakarken elimi beline attım. İtiraz etmeden yürümeye başlamıştı. Deniz'e el işareti yapıp kızı gösterdiğimde bana anahtarı fırlattı.
Diren sadece yüzüme bakıyordu.
Kulağına eğilip "Çok güzelsin." dedim.
Biraz daha dibime girerken, o şekilde dışarı çıktık. Soğuk havayı hissederken motorun yanına gittim.
"Sıkı tutunman lazım."
Kaskı ona takarken söylemiştim. Kafasını salladığında oldukça komik gözüküyordu. Bindiğimde arkama oturdu. Belime sarılınca gaza bastım.
Eve doğru giderken sürekli kayan ellerini tek elimle tuttum. Motoru sürmem zorlaşşa bile sorun yoktu.
"Düşeceksin!"
Başını sırtıma yasladığında o şekilde eve gittik. Motordan inerken, yukarı çıkarken de arkamdan sarılmaya devam etmişti. Çok sarhoş olmuştu.
Kızın alkol eşiği yok gibiydi.
Neyse sevişmeden önce isteyip istemediğini sorardım.
Onu koltuğa oturrtuktan sonra mini buzdolabına gittim. İçinin dolu olması iyidi. Deniz burayı sık sık kullanıyordu demek ki. Çıkardığım biraları önüne dizdim.
"Midem bulanıyor."
Sevişirken kusmazdı umarım.
Dolaptan limom da çıkarıp dilimledim.
"Isır"
Limonu emerken parmağıma değen dili beni tahrik etmişti. Yutkunup elimi çektim.
Şişeleri açıp onu da uzattım. Elimden alıp yudumlamaya başlamıştı. Yanına oturup onu izledim. Arada bir bana mayhoş şekilde bakıyordu.
Elimi bacağına götürdüm. Eteğinden dolayı direk tenine temas ediyordum. Dudakları titreyerek aralandığında ona yaklaştım. Ters tepki vermediği için dudaklarımızı birleştirdim. Alkol tadı gelirken, çilekli rujunun tadını da alıyordum. Alt dudağını ısırdığımda inledi. Geri çekilirken "Nefissin." dedim. Kızarmıştı. Elimi yukarı çıkardığımda bana engel oldu. Güçsüz bir tutuştu. Kulağına yaklaşıp "Rahatla." dedim.
Kilodunu kenara çekip vajinasına dokunduğumda hala elimi tutuyordu. Engel olmaya çalışmadı. Başını geriye atarken dudaklarımı boynuna bastırdım. Klitorisine baskı yaptığımda inlemişti. Boynunu ısırıp parmağımı deliğine götürdüm. Çoktan ıslanmıştı. Vücudu titrerken "İstiyor musun?" dedim. Parmağımla baskı yapmaya devam ediyordum.
Cevap vermek yerine kafasını kaldırıp dudaklarıma yapışmıştı. Elimi çekip onu kucağıma aldım. Yatak odası giderken dudaklarımı dişlemesine izin veriyordum.
Fazla ateşliydi.
Sabaha kadar kavrulacaktık.