AZERCAN.
**
Ağzından serbest buraktığı sözlerle ortama bir ateş yakmışdı. Yapışdığım boğazında olan elerime inat hiç kendini korumak derdine düşmeden sakince pis pis sırıtarak yapma dedi.
Ben Firudun gibi salak degilim kendimi güvenceye almadan senin gibi "akıllllı bir deliye "böyle bişeyi söyler miyim?
Seni öldürürüm,. öldürüm adam öldürürümm,. anladın mı?, o söylediklerini unutucaksın yoksa çok kötü şeyler olur diye karınına yumruk geçirmişdim sapık gibi midesini kucaklayıp öksürmeye, ardından da kahkaha atmaya başladı.
Noldu delirdin mi?
İşte senin bu sevdiklerine olan düşkünlüyüne bayılıyorum. Hemde ne yalan söyleyim çok kıskanıyorum. İnsanın etrafını sevdiklerinin sarmasından güzel hiç bişey olmaz her halde. Şanslı Türk seni,.,.Yoksa şanslı Çeçen mi demeliydim? acaba üzerinde hangisinin etkisi daha büyük? beslendiyin Çeçen sütü mü? ya daranında akan Türk kanı mı?
Halla sapık gibi gülüyordu, birbirimize girdik. Sesden odaya adamları dalmışdı iki büklüm haliyle alaycı gülüşünü eksik etmeden, çıkın dedi cıkın atreman yapıyoruz.
Evet ,. evet atreman yapıcaz hemde hayatının son güleşi olucak.
Adamlar çıkmışdı bizde bi dövüş meydanına çıkar gibi gücümüzü sergilemeye başladık. Acımasızca yumruklar nereye geldi inerken gözümü karartmışdım. Bi tek Hasretin bildiyi ve hayatımın onun da dediyi gibi en "can alıcı" sırını öğrenmişdi. Ve şuan sakinleşmek gibi bir eylem vucudumdan ayrılmış durumdaydı.
Ölümüne dayaklar yemişdik elini kaldırdı dudağından akan kanı silerek. Önümde tükürmüş durrr,. dur Allahın delisi durrr dügünüe gidicem amcayım ben. Alay tadında söylediyi kelimeler ne kadar da arsız suratıyla bir bütünlük oluşdurmuştu.
Canın cehenneme senin.Tüm bu bildiklerini unutucaksın, yoksa karşında bam başka bir adam bulursun ve inan bana acımasızlığım o katil babanı bile aratdırır.
Yapma sana o kadar sırrımı anlatdım ne bu endişen?
Onu şuracıkda,..,. o odada yakasım vardı ve yakasına yapışıp gözlerinin içine konuşmuşdum. Sen Bayhanov bana söyledin sırları kime söyledigini gayet iyi biliyorsun. Ve asla kendi çıkarlarım için kimseyi yakmicağımdan da eminsin.
Ama benim sırrım sende güvende degil Bayhanov. Sen bu familyanın ne kadar kaleş olduğunu benden daha güzel biliyorsundur. Dünyanın ne kadar pisligi varsa hepsini toplamışsınız. Karısını öldürüp üzerine ağac diken manyak kocadan tutmuş, evlatlarını her cür bataklığa sokmakdan çekinmeyen bir babaya kadar.
Abisini kefenlemek için sabırsızlanan kardeşden tutmuş, babasını ipden salamak için hayatını intikam diye yaşayan oğula kadar. Siz Gabilin soyunun devamçıları, Allah sizi kahr eylesin şeytanın yandaşları. Gideceyiniz yer cehennem olucak ki, oraları bile pisleyeceksiniz.
Yakasını elimden kurtarıp, bi irenc kahkaha atmışdı kendine çeki düzen vererek. Eliyle dağılmış saçlarını arkaya tararken, yerlerde sürünen gözlüyünü aldı,..Bayhanov familyası batsın dedi tüm samimiyetiyle. Ve önümde bi dik duruş sergileyip,,. yumruk , güleş bitdiyse oturalım dedi.
Hayır bitmedi, seni geberticem. Bunun başka yolu yok. Bak Aydın ben Kerimcanın intikamından vaz geçerim ama o çocuğun hayatından asla. Nasıl olsa kardeşimi bi daha geri getiremem. Biliyorum bunu yaparsam kendimi diri diri mezara gömerim ama yinede bacımın emanitine sahip çıkmayı tercih ederim.
Ellerini kaldırdı teslim yaparak. Ve önümde oturup bi sığara yakdı , gel sende birini iç sakinleş diye.
Beni zıvanadan çıkarma Bayhanov bu işin sonu yok. Sana güvenmediyimi biliyorsun.
Tamam diye dumanı kafasından yukarı püfleyip, bana güvenmiceksin zaten. Senin de dedigin gibi damarımda zehirli bir madde akıyor. " Bayhanov kanı"
Seni aptal yerine koyup bana güvende demiyorum.Ne kadar akılı olduğunu bildiyim halde bunu sana tavsiye edersem kendimi aptal konumuna düşürürüm. Ama senin bu kadar sert tepki vermen de anlamsız.
İkrahla gülmüsemişdim, tüm bunlar boşuna yapmış olamasın.Sırrımla beni tehdid ederek pis işlerinize alet edeceyini pilanladıysan yanılıyorsun. Seni öldürür gider teslim olurum.
Saçmalama Azer benim gibi biri elbet tedbir almışdır. Bana dokunursan anında sırın Topalın avucunda olur, yok güzel güzel karşılıklı susarsak hiç bir sorun çıkmıcak sana söz veriyorum. Biz birbirimizin sırlarını sevdiklerimiz için saklicaz.Gerçi birbirimizi günahımız kadar sevmiyoruz ama el mecbur buna muhtacız.
Sana ,.,tek kelimene güvenmiyorum.
Güvenmek zorundasın., çünki Firudunu deşmekle bizi bu duruma sen soktun diye bağırdı. O itin başına bişey gelmemesini garanti altına almak zorunda burakdın beni. Kimseye anlatmadığım sırrımı sana bu yüzden anlatdım. Tabi anlatırken de boş olmadığıma güvenmişdim sana degil. Şimdi hayatının sırrı bende ,. benim ki de sende. Bundan sonra amacımın intikam olduğunu biliyorsun ve bana güvenmek yardım etmek zorundasın.Tüm pilanlarını bi zahmet ikinci pilana geçir.Bundan sonra yanlızca sen ve ben varım.
Hiç bir zorumluluğum yok, sırında amacın da umrumda degil.Bak gözüm döndügünde ne kadar acımasız bi adam oldugumu bilmiyorsun.Gel şöyle yapalım,sırlarımız ebedi içimizde saklı dursun ama her kes kendi yoluna.Sen annenin, bende babamın kardeşimin intikamını alalım.Zaten bundan sonra birlikde yürümemiz imkansız.Karşim daki adama zerre kadar da olsa güvenmem şart.Oda olmayınca artık yapamam.Hem nasıl olsa ben eninde sonunda o pis Kaşkayı bulucam.
Hayır asla ayrılık felan olmicak.Bu yola birlikde çıkdık birlikde sonlandırıcaz.Kaşkay benim, sana daha öncede söyledim ama ondan başka kardeşini zehrliyenler, sonra öldürüp üzerinde türlü türlü işkence yapanlar hepsini, hatda Firudunu bile sana vericem.Güle- güle öldürürsün.
Beni esir edemezsin.
Yanılıyorsun, sen benim degil sırının esirisin.Şimdi uslu olda işimize bakalım. Hem görüceksin biz muhteşem ikili olucaz. Ne Topalın çocuğu, ne senin başka sırların umrumda degil ama intikamım umrumda. ve bu intikamın için yapmicağın şey yok ki buda benim işime yarıyor. Eminim en kısa zamanda devletin verdiyi görevi yerine getirirken, sen kardeşinin katilerine, bende annnemin katiline ve kayıp kardeşime kavuşucam.
Bilmiyorum dedim birazcık sakinleşen halimle. Sana ne kadar gevene bilirim ki?
Bana degil adam benimle ilgili öğrendiyin sırlarıma güveniceksin. Ben seni o sırlardan dolayı asla satmam. Hem dedigim gibi Topal umrumda degil canı cehenneme. Bide sen iyi yapmışsın takdir ediyorum. Topal gibi birisine asla çocuk emanet etmek olmaz ,. hele bu erkek çocuğuysa asla.
Kazan gibi olmuş kafama masada duran sığarasından alıp yakmışdım. Sığaradan çıkan duman sanki içimin yanğınından kalkıyordu. Şuan içimde acımasız canavarımın bağı kopmuşdu ki Bayhanovu dişlerimle bile küçük parçalara ayıra bilirdim. "Can alıcı sırr" dediginde nasılda beni can evimden vurmayı başarmışdı.
Bu adam delinin tekiydi, manyakdı hastaydı ama akıllı olduğuyla övünmekle kesinlikle haklıydı. Bana bu yüzden sırını rahatlıkla anlatmışdı. Yoksa koca 43 sene içinde tuta bilmişse demek baya kaya gibi sert biriydi. Bundan sonra iplerimiz bi birimizin boğazında gezicekdik. Bu durumdan da baya memundu, rahatdı ama ben onun kadar degil.
Kendi itiraf etdigi gibi damarında zehrli bir pislik taşıyordu ve o, bu hayatda en son güvene bileceyim adamdı.Düşüncelerime sığamazken elini sırtıma koydu bu kadar büyütücek şey yok diye.
Senin için hava hoş ama ben senin kadar rahat degilim. İstediyin vakit Topala söyleye bilirsin.Şimdi,. ya beni tehdid etmek için, yada her şey bitip kendi yolumuza gitdiyimizde bile zevk olsun diye söyleye bilirsin.
Bi kahkaha atmışdı, beni o kadar manyak beledin yanii.??,.
Kusura bakma hiç normal olduğunu sanmıyorum.
Peki sen normal misin?
Degilim ama benim durumum başka . Ben acıdan öfkeye, öfkeden intikam hırsıyla kalbini körertmiş bi adamım.
Sense çocukluğunda yaralanmış, pisgolojisi bozulmuş, buna ramen intikam hırsıyla hayata tutuna bilecek kadar sertleşmiş ve acimasızlaşmış, bir adamsın.Duyğularını rafa kaldırmışsın, hislerin ölmüş senin. İkisi aynı şey degil, bunu o çok iyi kulandığın akıllı kafana yaz.Sen çok tehliklei bir adamsın.
Vay, vay diye kendini önümde kibirle koltuğa burakdı. Demek her şeye ramen akılı olduğumu kabul ediyorsun?
Ben akılı adamım, karşim dakini de asla küçümsemem.
Evet dogru dedi krli sakalına bi el çekerek.ve sanırım bunun için hayatdasın yoksa şuan Japon sokaklarından küllerini topluyorduk.
Bi imayla söylemişdi ve bu satden sonra Japonyada olanları öğrenmiş olmasına şaşırmazdım., açıkcası umrumda da degildi. Ne o ,, beni şimdi de kendi geçmişimle mi tehdid ediceksin?
Rahatlıkla elini kadırdı,. hayırrr,. hayır Azercan. Sende beni iyicce manyak beledin. Ama gerçekleri senden duymayı tercih ederim.
Masal mı dinlemek istiyorsun?
Hayır Japonyada olan hayatını,yaptığın fedekarlıkları, akıl almaz cesaretini kendi dilinden duymak isterim. Ama bi tavsiye vereyim ,.. unutmasan işine yarar. Ne olursa olsun hadini aşmış cesaret aptalıkla aynı boyutdadır.Kendine ne kadar güvensen de "iyidin cavali tedbir alandır" demişler.
Bakıyorum atalar sözlerine de başlamşsın keyifler yerinde. Ama bende sana bi tavsiye vereyim unutmazsan buda senin işine yarar.Birincisi Japonyada ki hayatım her fedakarlığıyla, ister cesaret bil ister aptalık yanlızca beni baglar ki kimseye gösteriş olsun diye asla bi eylemde bulunmam.
İkincisi beni sırrlarımla tehdid ederek yanında tutmayı düşünüyorsun yaaa,işde bu dünyada hiç kimseyi hatda çocuğunu bile tehdid korkusuyla kendine sadık kılamazsın. Sadıklık sevgi işidir, saygı işidir, aşk işidir bunu unutma.
Aynı Hasretle senin aranda olan sevgi gibi mi?
Evet Bayhanov aynen Hasretle benim aramda olan koşulsuz sevgi bağı gibi. Tabi sen anlıyamazsın ama yinede tarif edilmez bi duyğu olduğunu bil yeter.
Anlamayı, hattda bu duyguyu seninle tadmayı çok isterdim.
Bu işler nasip meselesi.
İrenc tebesümünü serğilmekden çekinmeyerek, seninle aramızda aşk felan olamaz, hem erkekler benim ilgimi çekmiyor diye bi alayda etmiş,. ama sana bi acayip güven duyuyorum demişdi beni gıcık ederek.Hasretle aranda nasıl bir sadakat duygusu var bilemem ama sana olan bu güven duyğum varya, işte onu yaşamanın zevki bile bana yeter.
Öyle bi tahrik etmişdi ki, kafasına indirmemek için yumruğumu sıktım.Ve o pis sırıtmasına karşılk , sen yinede kendini o güvene kaptırma diye çıkmışdım arkamdan seslendi. Noldu bana Japonyayı anlatıcakdın?
Başka zaman, şuan seni gebertmemek için savaş veriyorum. Sakinleşeyim öyle görüşürüz.
Tamam zaten dügüne kadar sakinlik. Sen git dinlen bende yegenimin dügününe hazırlanayım.
****
Dükana dönmüşdüm tüm hıncımı Kahramandan çıkardım.
Nerdeyse öylen olucakdı, beyfendi şimdi kalkıp teşrif ede bilmişdi. Benden sonra dükana girmesiyle saldırmışdım. Akşam olucak Kahraman, birazdan milet yatağa giricek niye zahmet ediyordun kardeşim,..
Beni duymasıyla yüzü kızarmış, abi kusura bakma demişdi....,, bakarım dedim Kahraman bakarım. Böyle yarıda koyucaksan hiç gelme.
Noluyor sana Azercan o benim çırağım ,. ben izin vermişdim sen niye deleniyorsun? diye Hasret halimi hemen alnamışdı konuşmaya yeltenen Kahramanı postaladı . Sen buna bakma Kahraman al şu kızımızı arabayı sahibine teslim et diye anahtarı üzerine atdı, şunun heyheyleri gelmiş sana da sıçramasın.
Kahraman getmişdi önüme geçdi. Bi demli çaya ne dersin?
Çok iyi olur derim abi.
Dükanın kapısını kapatıp arka odaya geçdik. Birer çayı önümüzde yudumlamışdım susğunca. Gözlüerimi yakalayıp, her gün yeni bir macara öğrenip bize saldırırsan yandık. Nerde benim sakin, konturolu , akılı Azerim?
Bilmiyorum abi deritdiler her halde.
Yapma be oğlum, her şey yoluna giricek., sende biliyorsun ama bu zaman diliminde kendini tüketme.
Yoluna giren bişey yok abi. Her gün daha beter kötüleşiyor. Üstelik arap saçına dönerek.
Yine noldu? O gözlüklü kurbağa ne dedi de, delirdin?
Gülmüşdüm, gözlüklü kurbağa da ne? Abi bu halimle beni güldürdün yaaa aşk olsun sana.Hem nerden çıkdı kurbağa,. hemde gözlüklü?,
Nebiliyim oğlum o Bayhanovu nerde gözlükleriyle görsem şapkalı kurbağa türü gözümün önüne geliyor.
Şapkalı mı? Yüzüme yayılan gülüşümle biraz sakinlemiş, konuya daldım. Aydın annesinin ölüm hikayesini tüm detaylarına kadar anlatdı bana.
Hadiyaaa, nolmuş,,? nasıl nolmuş? çok merak ediyorum diye sabırsızlandı. Onu hiç bu kadar bi bakasının hayat hikayesiyle ilgilenen görmemişdim.
Abi boş ver sen Aydının hikayesini sonra anlatırm.
Yok oğlum şimdi anlat , gerçekden merak ediyorum, nolmuş anesi Kaşkaya ihanet mi etmiş?
Abi lütfen beni dinlermisin., adam Topalın çocuğunu sakladığımı ögrenmiş. Beni resmen tehdid etdi.
Duyduklarıyla kaşları çatıldı, sen ne dediğinin farkındamısın? senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Oturduğu yerde karar kılamadan ayağa kalkmış beni yerin dibine sokmuşdu.
Sen bi intikam uğruna neleri yaktığının farkındamısın?
Bütün alineni tehlikeye atdığını anlyormusun?
Topal bi oğlu olduğunu ve 11 sendeir sakladığını ögrendiyinde olucakları tahmin ede biliyormusun?
Sinirinden kızarmış suratıyla bana egildi, karşında şu kırılasıca dizlerimi yere koyup yalvardım sana vaz geç bu intikamdan, Allaha havale et diye. Sen bi tek kendini degil aileni, tüm sevdiklerini de yakıcaksın dedim. Ama dinleyen kim diye alevlenmiş odada gezinirken derin bi offlamışdı, hadi çık işin içinden çıka biliyorsan.
Koluna tutndum o dediklerinin hiç biri olmicak. eskiden yegenim nasıl güvendeyse şimdi de öyle olucak. Bunun başka yolu yok. Benimle paylaştıgı sırlarını saklamam için Aydın susacak yoksa yakarım onu.
Ne susması Hançer lanet bir familyadan bahs ediyoruz. Oların ipiyle kuyuya inilmeyeceyini hala anlamış degilmisin?
Abi sakin ol, elbet bende gerizekalı degilim. Onu kontrolde tutmanın bi yolunu bulucam.
Bunu tez elden yaparsan sevinirim.Ayrıca gözünü dört aç.Bu it seni kulanıp sonra da çocuğu Topala satmasın,?
Öyle bişey olmicak onu gebertirim.
Onu öldürme ihtimalini elbet oda hesaplamış. Karşında çok tehlikeli bir adam var Azer, bi iblisle yola çıkmışsın be oğlum. Sen sen ol , onula ilgili daha cazip bir bilgi edin.
Ne abi? adam bildiğin tek tapanca. Bi tek karısı kız varmış olar da öldürülmüş.
Sen yine armakdan vaz geçme. Senin elinde bişey olması gerek ki, her şey bitdiyinde canını yakmasın. Bak şimdi karşılıklı sırlarınızı korucaksınız o belli ama günün sonunda o kaleşin ne yapacağı hiç beli olmaz.
Tamam abi haklısın. Dikatli olurum, nasıl olsa burnunun dibindeyim diye birazcık sakinleşen haline Aydının hikayesini anlatınca Hasretin hikaye boyunca sesi çıkmadı. Adam sanki şoka girmişdi.Abi noldu sana iyimisin?
Bak seni gerdim tansyonun çıkacak.
Yok oğlum ne tansyonu, benim aklım uçdu Azercan. Bunlar nasıl bi aileymişler?Yemin ederim içim kaldırmadı Vallahi kusacam diye gerçekden kendini tuavalete atmışdı. Uzun bi sereden sonra da dönmüş el yüzünü yıkayan sakinleşen halyle.Yüzünü kurulayıp, aman gözünü seveyim Azer dikatli ol. Nasıl bi manyakla muatap olduğunu unutma diye çaydanlığa döndü.Sonrada sesizce koltuğa atdı kendini.
Biraz önümde oturduğu yerini rahatlamışdı, Turğay kızını Firudunun oğluna vermiş dedim damdan düşer gibi.
Hadi yaa pisliklerine evlatlarını katacak kadar irencleşdiler demek. Şaşırmış suratında az sonra bi hüzün çıkmüşdü. Onun ciyerini biliyordum ve eminim şuan o çocukları düşnüyordur.
Abi sen o kızı,.,. yani Turğayın çocularını hiç gördün mü?
Hayır Azercan hiç görmedim ama yazık olucak. Çocukların bi günahı yok.Elimde olsaydı kanı bozuk adamların hepsini kısır yapardım.
Zar zor gülümsemişdim, boş ver Cihangiri napıaksın?adam dükana kart burakmış buluşalım diye.
Bilmiyorum abi ona Topalın çocugunu anlatamam.Güvenmediyimden degil ama bu işi kendim çözmem gerek.
****
Hayat beni inadına sınağa çekmişdi. Kendi canımın bi kiymeti yokdu ve seve seve kurban etmişdim sevdiklerime ama şimdi söz konusu masum bir çocuğun hayatıydı ki, Aydın Bayhanovun iki dudağının insafına kalmışdı.
Aydının bu sırrı nasıl ögrendi diye hiç kafa yormicakdım. Sorğulamak da zaten ahmaklık olurdu. Adamın elinde bi sürü imkanlar vardı ve istediyini almak için 43 sene susan ve nefretini içinde tutarken annesinin katileriyle aynı sofraya oturan adamdan bahs ediyorum. Onun böyle bişeyi öğrenmesi sanırım fazla uraşdırmazdı. Ve aklıma gelen ilk kişi ,. Afet son nefesini verirken vasiyeti üzerine bebegini alan doktor gelmişdi.
Tabi o zaman başına bela aldığını bilseydi eminim yapmazdı ama olan olmuşdu. Aklıma gelen ilk kötü düşüncelerle kadının nasıl olduğunu düşündüm. Sahi ben neden Bayhanov itine sormadım ki nerden öğrendiyini?
Gerçi duyduğumda delirmişdim ama şimdi bunun önemi yokdu bi şekilde öğrenmişdi ve umarım bu bilgiyle ulaşmak için kimseye zarar vermemişdir. Kadını arayıp içimi rahatlatmak isterdim, ama kadın yıllar önce zaten kayıplara karışmışdı.
***
Taksiden inip dış kapıdan içeri girmemle avluda kulağıma bi ses doldu. Yine Meryem ne tantana yapmışdır diye terasa yaklaşdım. , annem deginiyordu.
Beni kapı ağzında bulunca hemen kendini üstüme atdı hoş geldin oğlum.
Hoş buldum ana noluyor yine?
Nolucak oğlum bu kız beni öldürücek, diye kolumdan tutup bahçede olan sedre götürdü. Oturmuş bi offlamışdı ki ahı adamı kavuran türden.
Ana yapma Meryemi biliyorsun atarlı tutarlıdır. Hem Ayişe nerde?
Ayişe kursa gitdi, onu burakda şimdi bu böyle olmicak.
*
Bak oğlum diye mutfağa saklanıp anelerine kulak veren Meryemden habersiz,. bu kız iyice azıtdı dedi.
Evden para çaldı susdum, Ayişeyle yola gitmiyor susdum,.. başını olmadık şeylere sokuyor susudum ama el alemden para alması işde buna susamam. Sen bizi kimseye muhtac etmedin oğlum. Şimdi demezler mi Azercan nerde ki bu kız borc para için elin adamlarına el açıyor,. ben bu lafları sana söyletirmiyim,?
Şaşırmış, ne diyorsun ana ,. ne parası, ne alması,.?
Oğlum bu salak kızı ben sıkıştırınca gitmiş birinden 4 bin dolar almış. Bende her kiminse götür geri ver diyorum.
Ana Allah aşkına bu masalı Meryem mi söyledi?
Evet o söyledi kendimden uyduracak halim yokyaaa,..
Sakin ol ana sakin , bu kız çıldırmış galiba. Bak ana diye elini öpdüm, Meryem kimseden para felan almadı. Ona parayı ben verdim.
Sen mi? kadın anında heyheylere bindi . Seni kör olasıca Meryem diye ayağa kalmak, hesap sormak istedi, durdurdum.
Ana üzerine gitme daha beter oluyor görmüyormusun?
Görüyorum oğlum görmezmiyim. Ama bu böyle süremez. Bunun keyfi yerinde ,yediyi önünde yemediyi arkasında kuturmuş bu. Okul felanda yok,. boşu boşuna eglence arar durur. Oğlum bak sana ne dicem. Geçenlerde Kahramanları görmeye gitdigime senin şu Hasretin teyzesi bana bişey söyledi. Şu Mustafa yokmu, Hasretin küçüyü, bu kıza talipmiş.
Biliyorum ana.
Kaşları çatıldı,. nasıl biliyor muydun?
Evet biliyordum hemde bi süredir.
Oyy kurban olduğum niye ağzını açıp bi kelam etmiyorsun.,.
Napıcakdın ana,lüten o güzel yüzünü asma öğrendin işte. Hem zamanı gelmeden önce ne bu acele?
Yok oğlum ben kararımı verdim, sana da danışmak onayını almak isterim. Sen bu kızların iki cihan sahibisin. Olar sana emenet.
Elbetde ana başka türlüsünü düşünme zaten.
Yanağıma kokulu öpücükler kondurup, ben derim ki evledirelim bu kızı.
Dudağıma konan sinir dolu gülüşü bastıramadan, başımızdan savalım yani,..
O nasıl söz oğlum ne savması,., evlensin, evi , yuvası , kocası derken kafası karışır. Yoksa bu kız böyle her önüne gelene saldıra saldıra nemruta dönüşecek.
Ana bi kere yarın Yamanın 40 mevlidi. Mevlid bitsin Zühre de sakinlesin sonra konuşuruz. O öyle yasdayken biz burda dügün dernek kuramayız.
Gözümün nuru dügün dernek demiyorum ki, bi söz olsun.
Ana Meryemin Mustafayla evlenmesine bende razlyım ama bu şekilde olmaz. Meryemin cidi cidi problemi var, bi pisholoğa götürmem lazım , belki ilac desteyide alır. Onu bu halde başımızdan salıyormuş gibi Mustafayla evlenmesine izin veremem.
Dogru diyorsun oğlum yaptıkaları hiç normal degil. Paranı çalmış, sonra bide senden para almış. Buda yetmiyormuş gibi arkadaşımdan aldım diyör.
Ana lütfen üzerine gidip daha da zorlaştırma.
*
Meryem tüm konuşulanları avustosun sıcağından minnet açık duran camdan kelimesi kelimseine duymuşdu ve anesini abisiyle birlikde evi ateşe veresi vardı.
Ben size gösteririm,. ben size gösteririm diye gözünden akan yaşı sertce silerek, Zühreni düşünüyor bide, üzülücekmiş kız, yok hastaymışım,. ilac almam gerek, yok olmadı bide tımarhaneye kapatın. Ben size yapacahğımı biliyorum.
Bakalım el mi yaman , Yamanın kızı mı? yoksa ben mi?
***
Bahçede anamla Meryemi tartışıp eve girmişdik. Aclıkdan midem kazınıyordu. Anamın yemek yedin mi sorusu üzerine hatırlamışdım. Ve hayır diyince kadının aklı gitdi.
Oğlum sen niye kendine ,. yemeyine dikat etmiyorsun?
Endişeleme ana çok işim vardı zamanım olmadı.
Ne demek çok işim vardı gözümün nuru, miden hasta olucak. Nerdeyse akşama gidiyor.
Ana istersen abartmada ne vericeksen koy sofrya diye eve götürmüşdüm kolumu boynuna salarak. Ben bi elerimi yıkayıp dönene kadar yine Hatice sultan dökdürmüşdü ve sofranı donatırken önüme çok sevdiyim saç helvası koydu. Hemen elimi uzatmışdım ama bir tokat yedim.
Yemeyini bitir sonra tatlı.
Aşk olsun Hatice hanım, senin helvana dayanamıyorum ki,..
Kafama kokulu bir öpücük kondurup, Zührede çok güzel yapar dedi o eski inadından vaz geçmeyerek. Kızım hem akılı,. hem ahlaklı, hem hamarat. Ben nasıl yapıyorsam aynı kapmış.
Tamam ana komşu kızını övmelerin bitdiyse yemeyimi yicem.
Offf Azercan niye böyle yapıyorsun oğlum.Gece gündüz dua ediyorum namazlarımda.Allahım kavuşturda bunları bi mürvetini göreyim diye.Hem bak bu zamanda Zühreden daha iyi kız bulman mümkün degil.
Ana Valla kalkarım sofradan.
Tamam tamam susdum ye öyle konuşalım. Yemeyi bitirip kaçıcakdım zaten o yüzden hiç inatlaşmadan sesizlikde yemeyime daldım. Her şey lezetliydi hele ayran bu sıcakda ilac gibi gelmişdi. Anamın soru dolu bakışlarına tutulmamak için hiç karşımda duran çatık kaşlı haline bakmadan yemeyimi bitirmişdim hemen kalkdı çay getricem helvayla iç.
Yok ana patlicam, o kalsın.
Ne kalsın Azercan kaç gündür pişirmişim seni bi türlü yakalayamıyorum. Oturup yiyiceksin. Artık sofraya da gelmez oldun neler karıştırıyorsun? Bak 40-na ulaşmışın diye havalara girme çocukken sana parmağımı bile dokundurmamış ola bilirim ama şimdi Vallahi eşek sudan gelene kadar döverim seni.
Tabi canım diye cidi suratımda gülüşümü saklamışdım. Elinde bardak mutfağın yolunu tutdu bende dış kapının. Tam çıkıcakdım Ayişe kollarını boynuma doladı.
Dayı seni çok özledim.
Kızm ne bu hasret dün akşam burnumun dibindeydin,..
Yanağımı ısırmış gibi öperek çok mutluyum çok dedi.
Kaşım havada,. bu halerinden de hiç hoşlanmayarak, hayırdır kursda noel baba mutluluk mu dağıtıyordu?
Yoo diye ağzı kulaklarında, noel baba degildi, ama en az onun kadar tatlı biriydi.
Kızışmış kanımla, kimdi demişdim ?
Hemen gülümseyerek, kıskanclık yapma dayı ögretmenimizdi.hemde yaşlı başılı bir öğretmen, kaşların çatımız gibi çatılmasın diye boynuma atlamışdı bende biraz sakinledim.
Beni diş kapıdan masaya sürüklemişdi gel sana ilk günümü anlatayım diye. Kıramamışdım hemde artık kaçışı yokdu anam jandarma tek çay bardağını masaya burakmış beni bekliyordu.
O helva bu çayla yenicek Azercan!
Tamam ana tamam yicem.
Çayımı yudumlarken Ayişe beş dakada üzerini degip, spor eşefmanlyla kucağıma atılmışdı. Dayı kursu çok sevdim. Öyle güzel ki, hocalarda mükemel. Tam istediyim gibidir. Bu gidişle 6 aya sana söz veriyorum ingilizcem 10 numara olucak.
İyi ağac kurdum, her şey gönlünce olsun.
Sayende dayıcım sayende. Bu kurs en pahalısı ama yinede paraya kıydığın için kocamannnnn öpücüyü haketdin diye yaltaklanmaya başladı arkasından da beni delirden o fotoları gözümün önüne tutdu.
Kucağımda yerini rahatlayıp telefonu gözüme sokdu, bak yeni arkadaşlarım. Bir bir gösterirken pırlanta gibi çocuklar bana gülümsüyordu. Tamam Ayişe tamam güzelmiş dedim kalkmak için ama ısrarla sona kadar bak demişdi, gözümün gördüyü adamla çıldımamama ramak kaldı.
Tüm nefretimi yutğunmakla içime atarak, bu kim dedim Topalın Ayişenin başı üzerinden sırıtan halini göstererek,
Haa bunu,. bu şey kursun sahibiymiş. Ama dayı bi görsen çok tatlı adam.
Yaa ne demek çok tatalıymış.
Ne düşündüm biliyormusun dayı? ona baktığımda açıkcası şaşırdım böyle zenginlerde varmış diye. O kadar sade, o kadar mutavazı ki anlatamam. Bizi öyle çok güldürdü ki,..
Zevzek aşalık demişdim, ama dışımdan konuşmuşum.
Efendim dayım ne dedin?
Hiç kuzum komik adamış dedim diye tüm sınırlerim tepemde kalkmışdım sofradan, anam halimden iyi olmadığımı anladı.
Sakin , tırsmış bi sesle, oğlum nereye?
Hiç ana bi gelsene,.
Onu biliyordum ve aniden Topalı Ayişenin başı üzerinde görürse kadının kalbine iner. Dış kaplya kadar yürümüş, gel dedim sana bişey söylicem ama sakin ol Ayişe duymasın.
Elini kalbine götürdü yaşlı kadın,. oğlum kötü bişey yok di mi?
İyi bişey olmadığı kesindir ana diye onu alışdıra alışdıra söylemişdim. Çavdar içeriden çıkmış.
Ne diyorsun sen,. ne zaman? ayakları kırılaydı onun.. adı batasıca,.
Tamam ana sakin ol, şimdi Ayişe başımıza üşüşücek.
Eee oğlum sen niye dellendin o telefona bakdığında, yoksaaa,. diye ardını getirmeye dili varmamışdı.
Bak ana Ayişe onun kızı. Biz ne yaparsak yapalım bu gerçeyi degiştiremeyiz.
Sen ne diyorsun oğlum, diye gözü dönmüş torunumu o katile asla vermem. Bana babalıkdan bahs etme.
Ana kimse Ayişeni bizden alamaz, hele o it asla.
Sakileşmiş, derin bi nefes aldı, kurbanın olayım oğul onu bu kızdan uzak tut.
Endişelenme Ayişeye bişey beli etmez ama bilmeni isterim ki, buralarda Ayşenin peşinde dolanıyor.Olurda sokakda felan görürsen aman kendini tutda Ayişe anlamasın. Gerçi bu yalanı ne kadar saklaya bilicez onuda bilmiyorum ama yinede sen tedbirli ol. Bide bu yeni kursun sahibi oymuş. Köpek gibi kızın peşinde dolanıyor. Şeytan diyo...
Lafımı ağzımda kesmişdi aman aman kurban olurum şeytanı karıştırma diye.
Napiyim ana gitmiş kızın burnunun dibine girmiş, resmen gel beni öldür diyor. Eminim kursun sahibi felan degildir. Artık kıza yakın olmak için insanları nasıl tehdid etdiyse,..
Tamam oğlum sakin ol diye bu sefer de anam bana yalvarmaya başlamışdı. Her şey olucağına varır. Biz Ayişenin iyiliyi için saklamışız. Oda zaten kabulendi. , yoksa onun pis eleinde nedir ki bu yalanı ortaya çıkarmak.
Orası öyle ama yine diken üstündeyim , ya Ayişeye söylerse,. ya kendinden uydurup bişeylerle kızın kafasını karıştırarsa,. bak şimdiden kızın gözünde zengin, mütavazı, iyi eyitim insanı olmuş bile.
Yapmaz, yapsa da Ayişe akılıdır, bizi burakıp dün tanıdığı insana inananacak degil yaa,.
Tamam ana sen kendini üzüp tansyonunu fırlatma elbet bi yoluna girer. Meryemin de üzerine gitme.
Hadi oğum selametle git.
****
Hadi Cavit hadı boş bogazlıgı burak da, gördünmü Ahmed hocayı?
Yok kanka görmedim, benim müvekilimin duruşması vardı , biz mahkeme salonuna girdiyimizde gitmeli. Hem sen napcaksın adamı? Aşk filan ilan etmiceksin her halde,. diye sırıtmışdı.
Ömer adliye çıkışı merdivenleri inerek , kardeşim bazen çok çekilmez olduğunu biliyorsun di mi?
Cavit üzerine giydiyi gümüşü takım elbisenin yakasını tartışdırıp kravatına bi el gezdirip, dogru diyorsun çekici olduğumu her kes söyler.
Yemin ederim seni dövesim var, ama malum bura yakışmaz. Bi ara dükana gelde Azer abinin atreman odasında kol güleşi yapalım.
Aman aman beni hiç abimle mutap kılma, hemen beni şınav talimine tutacak.
İyi yaaa bakalım dilin kadar kolunda kuvetliymişmi Cavit avukat. Hem avukat demişken duruşman nasl geçdi?
Yüzü asılan Cavit Ömere bi kaş kaldırıp, kötü sayılır.
Neden?
Karşı taraf muhabet istiyor. Duruşma 2 ay sonraya ertelendi.
Bana bak avukat baya kötü savunmuşsundur.
Havalı havalı sırıtmış, bu muhabeti bende istiyorum dedi.
Ömer şaşakala , delirdin mi sen?
Yooo delirmedim ve gözüm hiç tutmadı bu tipi. Karımı ben öldürmedim diye ezbere yapmış papuan gibi ama doğruyu söylediyini sanmıyorum.
Madem öyleydi ne diye davayı alıyordun? şimdi adın beceriksiz avukata çıkıcak.
Sen öyle zann et. Ben gerçeyin peşindeyim. Zavvalı kadını gerçekden öldürdüyünü bi şekilde itiraf etmesini salicam, sonrada ver elini muhabet.
Yermi degiştireceksin sapık?
Yaa kardeşin yılan bile yilda iki kere deri degiştiriyor , ben bi yer degişmişim çok mu? Hem kanka adımın beceriksize çıkması umrumda degil. Dün o annesiz sefil kalan çocuklara gitdim. Perişan olmuşlar. Bi akraba da sahip çıkmayınca sosal hizmetler yurda verdi. Kalbime ateş düşdü be kardeşim. O it yaptığının cezasını çeki,...
Merdivenin son basamağına gelmişlerdi arkasında olan sesle Cavit lafını yarıda kesdi.Ses Turğay başsavsıyla Ömerin çok sevip, saydığı Ahmet Karadağılıya aitdi ki, bu adam ünverste ylılarından tanıyordu. 5 Sene boyunca semnar vermiş ve Ömer tek bi tanesini burakmamışdı. Onun dürüstlüyü genc hukuk öğrencilerine,. geleceyin savcılarına bir örnekdi ki, ünverste rehberluiyi hep bunu göz önünde bulundurarak her daim davetde bulunuyorlardı.
Şimdi sabahdan beri Ömer adliyede gördüyü adamın peşindeydi ve onu merdiven başında görünce mutlulukdan uçası vardı.Uzun zaman olmuşdu görüşmeyelei ve hocasını baya özlemişdi.
*
Cavit yavaş bi sesle, seninkini amcan kaçırıbmış,.
Amca deme kanka diye dişlerinin arasından konuşan Ömer, amca deme sinir oluyorum diye tekrar yaptı.
Tamam o zaman Mahçkalenin yeni gösterişli zengin başsavcısı diyelim.Nasıl? havalı sesleniyor dimi?
Yemin ederim Cavit zevzeklikte üstüne yok.
Aralarında iki adım vardı ve Ahmed bey Ömeri görmesiyle gülümsünmüşdü ama Turğay başsavcının gözlerinin ışıltısı daha fazla parlayarak oğlunu göz hedefinde tutdu.Tebesümünü de eksik etmeden, Ömer hoş gördük oğlum diye elini uzatmışdı ama yeterli omamış, anında sarılı verdi.
Adabını bozmayan Ömer Turgay Sancara karşılk veresede hemen kolarından çıkmışdı Ahmet beye selam vermek için ama adamın telefonu çalınca birazcık uzaklaşarak, buna cevab vermem gerek Turğay başsavcım.
Ne demek rahat olun.
Ve Ömerle Cavitin takım elbiseli, kol üstünde taşıdıkları cübelerine bakan Sancar, hayırdır dedi oyunculuk performansını sergileyerek.,
Ömer"in hiç muatap olası yokdu, hele sarhoşken ona dediklerini zar zor hatırlıyordu ve Cavite bakarak onun cevablamasını onaylamışdı ki hemen Cavit konuşmaya başladı.
Turğay başsavcım biz Ömerle burda işe başadık.
Ha tabi biliyorum Talıp söylemişti yeni işe alınanları.Sizden başka da üç kişi alınmış işe.Sadece keşke önceden haberim olsaydı, demişdi Ömerin kaşları çatıldı.
Pardon da haber vermem gerekdiyini sanmıyordum. Başsavcı ola bilirsiniz ama bizim sahibimiz degilsiniz. Ben askerden geldim Cavitde mastırını bitirdi , birlikde baş vurduk olumu cevab aldık. Ben Mütalib beyin yardımçısı, Cavit"de avukat olarak başladı. Bu kadar bilgi vermem yeterli mi? demişdi suratı beş karış,.. Cavit bi tuaf oldu.
Nede olsa önlerinde ki adam amcası olsa bile Mahaçkalenin başsavcıydı ve onunla böyle nahoş konuşmak hemde adliye önünde ,.. Bi kaş göz yapmadan edememişdi Turğay elini Ömerin sırtına koyup, hesap sormuyorum oğlum sadece şaşırdım. Bu kadar erken balicağını bilmiyordum bilseydim,..,.
Bilmeniz gerekmez başsavcı bey diye Ömer zerre yumuşamayan sesiyle gerekmez diye tekrarladı. Ben torpile işe alınmayı sevmem buna ihtiyacımda yok. Ünversteyi kırmızı diplomayla bitirdim. Zaten burda işe kabul olduğumuzda biraz sizden kuşkulanmışdım ama sonra yurtdışında olduğunuzu duyunca rahatladım.
Benim bişeyden haberim yok için rahat olsun. Ne kadar başarılı olduğunu da biliyorum ve seninle gurur duyuyorum.
Babamda duyuyor demişdi, Ahmet bey nihayet konuşmasına son verip geri döndü. Ve Turğayın kimseye yanaşmayan sevencenliyinin yanında Ömerin sırtında olan eline bakdı.
Ve hevesle el uzatırken Ömer tüm huysuzlukları üzerinden atarak, iki elle adamın eline sarılmışdı Nasılsınız hocam diye.?
Ahmet bey tebesümle,. Ömer Dağlı di mi?
Evet hocam aynen Ömer Dağlı.Bi hafta oldu işe başlıyalı. Sizi tekrar görmekden ne kadar mutlu oldum bilemesiniz. Sabah adliyeye geldiyinizi gördüyümden peşinizdeyim bi selam vermek için.
Aynen Ahmed bey sabahdan bu yana beni nerdeyse betçi dikecekdi adliyenin kapısına Allhdan gerek kalmadı, diye Ömerin burakdığı eli tutarak, ben Cavit Oğuzboy.
Memun oldum çocuklar, işlerinizde hayırlı olsun hakdan adaletden caymayasınız İnşAllah.
Yok caymaz efendim, bular sizin gibi hocalardan ders almış diye Ömerin sırtını şevkatle sıvazlamışdı Turğay, Ahmed beyin soru dolu bakışlarına tuş geldi.
Sancar ogluna olan sevgisini saklamadan bi hevesle yegenim dedi ,. oğlum Ömer.
"Oğlum" sözü her zaman kı gibi gıcık yapmışdı Ömerde ama zorla gülümseyeken istifini bozmadı.
Karşında şaşkınlığını gizletmeyen adam , ama soyadınız farklı, Turğay Sancar. Ömer Dağlı.
Ömer eline fırsat geçmiş gibi, orası biraz karışık efendim. Biz hepimiz ailecek dedemin soyadını kulanlyoruz , Dağlı.
Turğay başsavcımsa annesinin büyük dede ismini almış. Yani kendisi baya annecidir diye sırıtmışdı Turğay bey tastik etdi. Evet öyle Ahmet bey , anne dedmin ismi Sancar. Ve fırsatı yakalmış gibi, madem sizde tanışıyorsunuz hep birlikde bi kahve,. çay içelim mi?.
Cavit hemen suratını asmışdı , Ömer adamla iki laf etmenin hatrıyla olur diye seslendi.
Tamam bende bu gencleri özlemişim hadi hep birikde şu yakınlıkda olan lokaantaya gidelim dedi. Ve bi masa etrafına dizilirken, Ahmet bey gözlüyünü çıkarıp, senin gibi içi dışı bir gencleri görüyorum ya içim kaynıyor demişdi Cavit yine dilini tutmadı.
Turğayın söylediyi çaydan yudumlayarak , aşk olsun hocam bende burdayım hatırlatırım.
Aman avukat senin kız peşinden koşmandan yüzünü mü gördük hangi kabın kılıfı olduğunu anlayalım. Ortam Ahmet beyin şakasıyla şenlenmişdi Turğay beyin içinin yağları eridi. Oğluna gururla bakıp yanında nefes almanın, hatda daha ötesine geçip sohbet muhabet etmenin keyfine varınca ,." bu iş oldu sayılır" diye içinde ki kibirini yüzüne yansıtmakdan çekinmedi.
Hocam şimdi napyorsunuz, nerelerdesiniz? yani arada ziyaretinize gelmek isterim ,.o yüzden hadsizlik ediyorum.
Yok Ömer ne hadsizliyi, ben emekli oldum, Arada sırıda semnarlara katılıyorum o kadar.
Ammma hoçam yapmayın diye yüzünü asan Ömer, bende okul yılarında hep sizinle çalışmayı hayal etdim. Sizin bu camiyadan uzaklaşmanız adalete darbe olmuş.
Ahmet bey hali memun, beni napıcaksın Ömer yaşlı başlı adamım. Senin Turğay Sancar gibi sovetler mirası başsavcı amcan varmış, eminim birlikte iyi bir takım olacaksınız.
Yok hocam ben pek akrabayla çalışmaya meraklı değilim demişdi suratı asık ama, hemen de iynesini batırarak, biz hocam ikimiz de aslan burcuyuz. Malum aslan ailesinin tek lideri,tek kralı olur ikincisine yer yok. Ben onunla çalışırsam ya ben o koltukda otururum,.. ya Turğay Sancar diye alaycı bir tebesümle Turğay Sancarın gözlerine bakdı.
Her kes duyduğunu şakaya vurmuşken Cavit vay,. vay ,. vay dedi. Meydan okumalar başladıysa ben kalkarım diye masadan kalkmışdı, hocam szi gördüyüme, Turğay bey sizinle şahsen tanışdığımıza memun oldum dedi.
Bende demişdi hazır oğlunu teklikde yakalicak diye Cavite minet duyarak ama Ahmet beyin kalkmasıyla Ömerde kalkdı. Adamı uğurlarken de frsatı kolayan Turğay Ömerin koluna tutundu,. Oglum biraz konuşalım mı?
Ömer satine bakıp, çok geç olmuş Turğay bey babama sözüm var. Aceleniz yoksa başka vakit konuşuruz.
Oğlum ne beyi ,. ben senin amcanım oğlum diye uzaklaşan Ahmet hocayla, Cavitin arkasından bakıp,. burda yabancı yok ikimiziz.
Bakın Turğay bey, bana "oğlum" demeyi burakırsanız gerçekden memun olucam.
Niye oğlum benimle amca yegen olmakdan bu kadar mı rahatsız oluyorsun?
Size daha öncede söyledim, bu saatden sonra bizden hiç bişey olmaz. Ayrıca adliye makamında akraba ilişkisinden hazz etmem.
İlişkiden mi ? benden mi hazz etmiyorsun?
Valla alınmayn ama sizin yanınızda kendimi zengin akrabasına yamamaya çalışan yalakalıklar gibi görüyorum. Bu yüzden fazla muatap olmasak daha huzurlu olurum.
Tamam anladım seni ama zamanın olduğuda bi konuşalım, diye sarılmak istemişdi, Ömer soğuk bakışlarını sergiliyerek bir eline çantasını,. bir eline de cübesini alarak iyi günler diye lokantadan çıktı.
***
AZERCAN.
***
Evden ayrıldığımda taksiye binmiş yarım saat gibi şehrde tur atmışdım ve galiba şöför dayanamadı yanı başımda oturan sesiz halime, .. Efendim yarım saati buldu gideli nereye gidiyoruz? Bakın benim için sorun degil, taksimetre açık ama ödeme yaparken sizin için ola bilir.
Kaşım çatılmışdı hemen . Ne diyeceyimi bilemedim. Sonucta Topalın bi ketrink şirketi olduğunu her kes biliyordu. Zehrli sarmaşık gibi o kadar büyütmüşlerdi ki, nerdeyse tüm Dağıstanda filalarını açmşlardı ve böylece mekanlar üzerinden uyuşdurucuyu her kese, en çok ta genclere kolaylıkla ulaşdıra biliyorlardı.
Ama ne marifetse hiç bi zaman Topalı şirketde bulamazdın ki,işlerle ilgilenen adamları vardı ve keyfi istediyinde anca urardı. Bunun dışında da kimse nerde, nasıl takıldığını bilmezdi.Sadece sıkca gitdiyi bir kahvehane vardı onuda fazla kişi bilmezdi.Sen sür kardeşim birazdan söylicem diye telefonumu çıkardıp Aydın Bayhanovu aramışdım.
Hemen açmışdı , açmasıylada zevzekliye başladı.
Noldu Azercan iki saat degil yanımdan gideli çok mu özledin?
Kes Bayhanov bana Cavdarın yerini söyliceksin,..
Offf Azercan sana bin kere söylemişim benimle emir tonunda konuşma. Bak yine rica etseydin belki bi bakardım,.
İstersen zorlama zamanım yok.
Niye tahtalı köye bilet mi aldın? bak öyleyse çok üzülürüm. Biz seninle hele nice işler yapa,..
Kes Bayhaov kesss,. demişdim şöför tırsmış bana bakdı. Beni dinle taksideyim insanları rahatsız etme manyak. Topalın yerini söyle,. sen mutlaka biliyorsundur.
Napcaksın? enişdene muştu haberini yoksa kendin mi haber vericeksin? ama böyle oyun bozanlık yapıyorsun, seninle ne konuşduk.,,,
Adam söyliceksin söyle artık.
Tamam yaaa, seninle de iki laf konuşulmuyor. Şimdi senin bu it enişden poalt köyüne giden yolun üstünde bir meyhane var. Adam oranın sakini. Bunlsan anca orda bulursun.Başkada deliyini bilmiyorum.
Polatlı köyünü tanıyormusun kardeş?
Evet abi 20 dakkalık yoldu.
Tamam orda yol üstünde bir meyhane varmış ora gidicez.Kafasını evet anlamında salayan adam bi daha tek laf etmeden yola koyuldu.
*
Meyhaniye varmamızla da taksi hemen beni indirip kaybolmuşdu.
Köye giden yoldan baya bi uzakda ,. sesiz sakin biyerdeydi ve hiç kalabalık degildi. Dışarda nerdeyse iki araba dışında , bide kapı ağzında bir kişi haricinde kimse gözükmüyordu.
Yaklaşmamla hoş geldin abi buyur dedi.
Hoş buldum da pek sesizlik, kimseler yok mu?
Yoo abi baya kalabalık dedi içerisi tıklım tıklım.
Şaşırmış adama süzdüm, sarhoşmudur nedir ama gayet aklı başındaydı. Hiç sorğuya almadan içeri geçmişdim. İki katlı şahşandan uzak bir sade mekandı ve birinci kata girmemle gerçekden içerisinin tıklım tıklım olduğunu gördüm.
Tüm masalarda kumar vardı ve hepsi nerdeyse kefliydi. Kapıda karşılayan adam beni boş olan masalardan birine getirdi ne isterseniz ?diye. Masada oturan kadın hemen bana sarmaşmışdı dur bi dakka dedim, ne bu acelen.
Karşılıklı oturmuşduk, birer içki söyledim. Ve bu sürtük buraların efendilerine hizmet ediyorsa demek Topalı mutlaka tanıyordu. Hiç uzatmadan sırıtan arsız suratına bakıp, Topal Çavdarı tanıyormusun?
Hemen yüzü düşdü ve masadan kaçar pilanı yaparak kakmışdı, o benim enişdem dedim. Burdaysa haber ver diye kolunu burakmışdım.
Çok çekmeden kızı kayıplara karışdı ve az sonra da bir iri cüseli adam bana yaklaşmışdı. Üzerinde silahı vardı ve fazladan bir gösteriş yaparak masaya egildi.
Çavdar bey sizi bekliyor.
Kalkmış peşinden gitmişdim , alt kata indik. Burası yukarıdan farklı daha bi lüks mekandı ve girmemle Topal masada olan her kesi kaldırarak çıkın dedi kayınçom mekanıma buyur etmiş. Bize düşende onu rahat etdirmek.
Mekan bize kalınca karşı karşıya oturmuşduk. Sırıtarak, beni tuvalete klitlemenin bedelini gördünmü kızımın telefonunda?
Yanlış yapmışsın , sana kızımdan uzak dur dedim. Ayrıca seni Firudunun elinden aldım bana minet duyacağına kin besliyorsun.
Sırıtmış sen bizi boş ver ,biz arada yaparız öyle tatlı atışmalar diye elinde tutduğu , gösterişli siğara kutusunu bana uzatarak, buyur etdi.
Beni zeherliyemesin?
Ahhh be Hançer sen akılı adamsın, gözü kara adamsın ama bazen saçmalamdan durmuyorsun. Seni öldürmek isteseydim bunca zaman yaşatmazdım.
Firovunluk taslama Topal, çarpılırsın. Hem benim ölüm senin neyiyne lazım? elbet bende biliyorum dirime talip olduğunu. Ama sen sen ol damarıma basma. Çünki ben senin gibi pek yaşamana meraklı degilim.
Bilmezmiyim, boş mezarıma güller dikdiyine göre,,.
Uzatdığı sigarayı yakarak, içime çekdim,. baya da sert bişeymiş. Allah belanı versin Topal zehirmidir nedir nasıl içiyorsunuz bunu?
Arsızlığından kalmayarak, korkma öldürmez.
Derin bi nefes alıp bak dedim Çavdar bura gelme sebebini biliyorsun.
Evet o fotorofla sana davetliye gönderdiyimi anlaicağını biliyordum. Şimdi madem ayağıma kadar geldin beni dinliceksin diye suratını zebani suratı gibi çirkinleşdirdi.
Ve cidileşerek, kızımın senin yanında büyümesinden memun olduğumu saklamicam zaten buna gerek de yok.Sen akılı, güvenilir adamsın böyle olmasaydı Ayişeni senden çokdan alırdım ., bunu biliyorsun. Açıkcası beni tanımasını da istemiyorum . Kız çocuğu, benim karanlığımla kirlensenine gönlüm razı olmaz. Erkek olsaydı başka,. o zaman tüm sülaleniz onu benden almaya güc yetiremezdi demişdi içim daraldı.
Sadete gel diye dişlerimin arasından konuşmuşdum.
Dediyim gibi Ayişe sende kalıcak, ama bu bi nevide sana bağlı.
Kendi karanlığını kendin de kabulendiyine göre, bana şart koşma durumun yok Topal.
Var kızımın hayatı söz konusu. Bu gün yılar sonra onu ilk kez yakından gördüm. Sesini duydum, gülüşünü izledim. O kadar temiz, o kadar masumdu ki, anlatamam. Bi yolunu bulup saçlarını okşamak dokunmak istedim ama bağmlılık yapar diye vaz geçdim.
Ona acımışdım ama ağzından çıkan kelimelerin ne kadar doğru söyediyine emin olamamışdım.
Devam ederek kızım söz konusu olunca her kesi yakarım. Bakma uzak durduğuma. Şimdi akıllı olda Firudunun defterinin orjinalini bana getir.
Kahkahayı basmışdım, ne kadar da şerefsizsin. Bi an kızını sevdigini düşünücekdim. Ama sen kim sevgi kim demişdim toplıyan ayağıyla kalkmış yan masada olan her ne varsa yerle bir etmişdi bağırarak.
Ben kızımı seviyorum, seviyorum be adam seviyorum. Bu yüzden de uzak duruyorum dedi alçaltdğı sesiyle. Ben bu kadar fedakarlık yaptım senden Ayişe için o defteri bana getiriceksin.Firudun kafasına takmış defteri,onu geri ver.
Öyle bişey olmicak. Ayrıca bir tartı olsaydı Ayişeye olan sevgimin seninkinden kat kat fazla olduğunu görürdün. Firuduna gelince seni her neyle tehdid ediyorsa ona kanma. Onunla ilgili elim öyle bir kuvetli ki kıpırdayamaz hale geldi. O yüzden de pislik ortağın arada hıncını almak için sana saldırıyor, o kadar.
Bak Firudunun şakası yok Hançer. Kızıma bişey yaparsa tüm sülaleni öldürürüm seni de sağ burakırım cigerin her gün yansın diye.
Gülmüşdüm Bayhanovu hatırlayarak. Hayret bunu bana bi başkası da söylemişdi. Yoksa siz kardeşmiydiniz?
Bulmaca gibi konuşma Hançer. Sana adam gibi dedim ki Ayişeni gönder burdan. Şimdi Firudun kuturup senin ailene bi kötülük yaparsa kızımda yanıcak.
Sen salakmısın be adam,.. Bu fikirleri Firudun mu sokuyor kafana?
Hala anlamıyor musun? Ayişe burdan çok uzağa demiyorum , hava alanından çıktığı anda Firudun kızının canına kıyar. o hiç biyere gimicek burda gözümün önünde duracak o kadar. Ben nefes aldığım sürede Ayişenin tırnağına bile zarar gelmicek.
Kaşı çatık birazda şaşırmış, neden bu kadar kendine güveniyorsun?arkanda kim var? Hemde Firudun gibi bi adama karşı,. Onun ne kadar acımasız olduğunun farkında bile degilisin.
İkrahla gülüp,sende benim ne kadar acımasız olduğumun farkında degilsin. Söz konusu sevdiklerim ailem olunca inan bana hayatında gördüyün en zalim adamdan daha gadar bir canavara dönüşürüm.
Son sözün bu mu?
Evet bu.,Ayişe burda kalıcak.Firudun da merak etme köşeye sıkışmış durumda.Onunla ilgili elimde öyle vidiyo kayıtlar,pisliklerin itirafları var ki ortaya çıkarsa bibaşa ipde bulur boğazını. Hele defterin orjinalini demiyorum bile.Bu yüzden burak Ayişeyi kimseye zarar vermeye cesareti çatmaz.
Bu kadar mı?
Bi daha kursun etrafında dolanma diye dışarı çıkmak için geldiyim yere geri dönmek istedim beni arka kapıya yöneltdi. Burdan in çocuklar seni buraksın.
Arabam yokdu, itiraz etmeden çıkmışdım. Biri bi gün bu pislikle bu kadar sakin konuşa bileceyimi söyleseydi her halde çok gülerdim. Ama insanız , hayatın karşımıza çıkardığı şaka gibi gerçeklere sevdiklerimiz uğruna katlanmak zorundaydık.
Gülmeyi sevmesek bile.
***
Hiç olmadığı kadar süslenen Meryem Serdarı yeşil parka çagırmışdı adamın boyunu görmesiyle tüm sinirini, öfkesini unutdu.Şu an her şey Serdarın kehribar gözlerinde yok olup gitmişdi ki ne ona kızgın olan annesi, ne abisi, nede Zühre umrunda degildi.
Serdar yaklaşınca elini uzatdı selam diye.
Selam Meryem.Nihayet telefon ede bildin.Açıkcası bura gelmeden önce çok önemli işlerim vardı ama konu Zühre olunca hepsini iptal etdirdim.Söyle bakalım Zühre nasıl?
Biraz toparlana bildi mi?
İyi yapmışsın diye Meryem sakinliyi bozmadan gel otur dedi boş bankı göstererek.Yan-yana oturmuşlardı Meryem yüzü Serdara karşı dönerek, Zühre ufakdan toparlanıyor ama sana karşı içinde bişeyler yakacagına emin degilim.
Nasıl anlamadım?
Bak Serdar Zühre senin iki kere evlenip boşandıgını söyledi.Sanırım kız tedirgin olmuş.Hem onu kendim kadar iyi tanıyorum. Birine hayır dediyse asla fikrini degişmez.Ayrıca dediyim gibi ugursuz evliliklerinden haberi var.
Evet biliyorum diye Serdar yüzüne umut kırıntıları yerleştirip,benimle ilgilenmeseydi bunları bilmesi imkansız olurdu.Demek bana karşı bişeyler var içinde ama kafası karışmış.
Karşık olan bişey yok Serdar.Zühre hiç bi zaman kimseye boş umut vermez.Olmaz diyorsa demek içinde bişeyler yok.Hem sen gerçekden iki kere evlendin mi? dedi asıl onunla ilgili gerçeyi ögrenmek niyetiyle.
Evet Meryem evlendim ve boşandım burda ne var ki?
Hiç bişey ama sakıncası yoksa neden olmadı?
Bak Meryem bu evliliklerin hiç birini ben istemedim.Birincisinde askerden geldim ki annem beni nişanlamış.Düşüne biliyormusun, eve dönmüşüm ve beni evleneceyim kızla tanıştırıyorlar.
Gerçekden korkuncmuş.
Evet aynen,ama yapıcak bişey yokdu.Benim annem çok hükümlü kadın.Evimizde babamın asla sözü geçmez ki her kes annemin emrine amade.O yüzden evlenmek zorunda kaldım ama anlaşamadık.
Peki ikincisi?
İkincisi de yine annemin tavsiyesiyle olmuşdu ondan da çocugumuz olmadı.Aslında aramızda sevgi olmasa da çocuk olsaydı bu evlilik süre bilirdi ki çok iyi biriydi.Sakin, sesiz kendi halinde bir kadındı. Ama çocuk olmaylnca annem onuda postaladı, ben torun istiyorum diye.
Bence iyi yapmış diye Meryemin içi-içine sıgmamışdı parkda oynayan çocuklara bakdı.Ve bi an hayalinde Serdrla kendi çocuklarını hayal etmişdi adamın "bu sefer her şey başka olucak kelimseiyle tiksindi.Agzı kulaklarında Serdara dönmüşdü evet dedi ,bu sefer başka olacak hemde bambaşka.
Evet Meryem ne olursa olsun Zühreyle evlenicem ve bu sefer annemin bize, benim hayatıma karışmasına izin vermicem.Bunun içinde her şeyi ayarladım.Temeli Kanadaya göçüyorum.
Kanadaya mı? duyduklarından şok olan Meryem sevdigi adamın Zühreyle ilgili hayalerini kıskanmışdı yutkunmakla kaldı.Aklında Serdarın ondan çok çok uzaklara gitmesi ve Zühreyle mutluluk sahnesi vardı ki, kalbi sıkışmış, o kadar uzaga gitmene lüzüm varmı? dedi,.
Evet Meryem var.Ben annemi tanıyorum.Mutlaka Zühreni kötülemeye bir bahanesi olucakdır ama ben sevdigim kadını kimsenin üzmesine izin vermem.O yüzden Kanada da bi arkadaşım var.Her şeyi ayarladı.Zühreni ikna eder etmez yıldırım nikahıyla evlenip Kanadaya gidicez.Sende lütfen uzatma bizi Zühreyle buluştur artık.Tek bi kere onunla konuşursam Zühreni aşkıma inandıracagım.Onu nasıl sevdigimi, onun için her şeyden vaz geçdigimi anlayınca emin oda bana karşı boş olmicak. Zaten onu burda tutacak bi kimsesi de yok.Eminim fazla direnmicekdir.
Meryem kalbine dolan kısganclıkla, bakarız demişdi Serdar susmadı.
Bak Meryem Zühre benim en güzel hayalim.Onu dünyanın en mutlu kadını yapacagım ve tabiki bende onunla dünyanın en mutlu erkeyi olacagım diye kalkmışdı.Ve bi memunlukla cebinden çıkardıgı mektubu Meryeme verdi bunu Zühreye iletirsin diye.
MERHABA CANLAR.
Nasılsınız?
Yeni bölüm umarım heyecanını
tutdura bilimişimdir.
İyi okumalar.Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Sizi çok seviyorum.
adamı hayranlıkla süzerek