SEVDA

By Sombre00

3.4M 128K 13.3K

Kalbinde büyüttüğü adamı karşılıksız sevmeye daha ne kadar dayanabilecekti ? 21.08.2019 More

S - 1
S - 2
S - 3
S - 4
S - 5
S - 6
S - 7
S - 8
S - 9
S - 10
S - 11
S - 12
S - 13
S - 14
S - 15
S - 16
S - 17
S - 18
S - 19
S - 20
S - 21
S - 22
S - 23
S - 24
S - 25
S - 26
S - 27
S - 28
S - 29
S - 30
S - 32
S - 33
S - 34
S - 35
S - 36
S - 37
S - 38
S - 39
Sevda - 40 FİNAL

S - 31

79.8K 2.9K 414
By Sombre00


Ağlaya sızlaya sıcak suyun altında bir süre vakit geçirmiş ardından çıkmıştım. Saçlarımı kurutmadan üzerime pijama giyinip odadan çıktım. Gözlerim ağlamaktan öyle kızarmış ve ağrıyor ki zorla açık tutuyordum. Fakat saatlerce dayandığım Ömer'in yokluğuna artık dayanmayacaktım.

Merdivenlerden inmeden bu katta olan çalışma odasına ve kütüphaneye baktım. Yoktu. Oturma odasında da olmayınca alt kata indim. Evde çıt çıkmıyordu çünkü bugün yardımcılar izinliydi.

Bodrum katının kapısını yavaşça açıp merdivenden indim ve ikinci kapıyı açtım. Işık yandığına göre burada olmalıydı.

Çekinerek etrafa baktım. Koltuğa oturmuş sigara içiyordu. Beni fark edince sigarasını söndürüp ayağa kalktı. Üzerinde hiçbir şey yoktu. Gömleğini kenara fırlatmış çıplak göğsüyle gözümün önündeydi.

-"O herif bir daha yanına yaklaşmayacak. Yaklaştığını görürsem duyarsam onu parçalara ayırırım. Duydun mu beni ?" Tek tek söylediği kurduğu cümlede ses tonu çok sertti.

-"Benim bir suçum yok." dedim sesim fazlasıyla titremiş olsa bile. O kadar ağlamaya bu normaldi.

Burnundan soluyup elini kaldırdı ve bağırdı.
-"Sana mı kızıyorum ben kızım ?!" dedi hiddetle.

Önüme düşen ıslak saçlarımı geri itip kaşlarımı çattım.
-"Ama acısını benden çıkarıyorsun !" diye bağırmamla gözlerimden yaşlar boşaldı.

-"Sinirliyim ve gerginim Dila. Git uyu."  dedikten sonra kolumdan sürükleyerek odaya geri çıkarttı. Beni yatağa oturtup kendisi banyoya girmişti.

Yatağın ucundan süzülerek yere kaydım ve geri yaslanırken dizlerimi kendime çektim.

Bugün bu olanları hak etmemiştik. Ona suç bulmak istemesem bile yinede her şey Alparslan'ın suçuydu. Gelecek bugünü mü bulmuştu ?!

Gözlerimi silip banyonun kapı sesiyle başımı kaldırmadan öylece durdum. Hava karardığı ve oda da karanlık olduğu için hiçbir şey seçilmiyordu. Ömer odanın ışığını açınca sızlayan gözlerimin ışığa alışmasını bekledim.

Altında olan havlusunu fark edince utanarak başımı çevirdikten sonra ayağa kalktım. Giysi odasına geçtiğinde rahat bir nefes alıp yatağın örtüsünü kaldırdım. Belki ilk birlikte uyuyacağımız gece değildi ama daha özel olmasını isterdim. Böyle değil.

Asık yüzüm eşliğinde yatağın kenarına kıvrıldım.

-"Diğer tarafa yat." diyince dirseğimden destek alarak doğruldum ve ona baktım.

Altına yalnızca boxer giyinmiş gelmişti.

-"Neden ?" diye sordum bu isteği karşısında.

Bana alttan bir bakış atıp
-"Solda yatarım."

Ne tuhaf bir gerdek gecesi değil mi ama ?

Sesimi çıkarmadan ona arkamı dönerek yatağın diğer tarafında yattım ve örtüyü başıma çektim.

Ömer kokusuyla birlikte bedenini yanıma attığında gözlerimi kapatmıştım. Onu yanımdayken bile özlüyordum.

Sulanan gözlerime eşlik eden iç çekişimi duymasın diye her ne kadar elimi ağzıma bastırsam bile duymaması imkansızdı. Bir kaç dakika içinde kıpırdanmasını hissedince yüzümü sildim. Sonra yanağıma vuran nefesle yüreğim ağzıma gelmişti. Ömer yüzünü yüzüme getirmiş haddinden fazla yakındı.

-"Ağlamaya devam edersen gider o adamı öldürürüm. Anladın mı ?" 

Gözlerim bir anlık korku içinde büyüse bile sonra saçma düşünceleri karşısında kaşlarımı çattım. Göğsünden ittiğim gibi yatakta doğruldum.

-"Ne için ağladığımı anlamayacak kadar kör müsün ?!" dedim bağırışım boğazımı acıtırken.

Tam tekrar konuşacaktım ki karnıma giren sancıyla konuşamadım. Yüzümü buruşturup elimi karnıma doğru bastırdım.

Ömet koluma dokununca o ara sinirimi es geçmeden elini itip ofladım.

-"Ne ? Ne oldu ? İyi misin ?" diye sıralayıp karnımdaki elime elini koydu.

Hadi ama bu ağrının ne ağrısı olduğunu çok iyi biliyordum da bu nasıl aklımdan çıktı onu bilmiyorum ! Koşuşturmaca sırasında regl günümü elbette unutmuştum ! Hangi gelin düğün gecesi regl olur ki ?!

-"İyiyim." dedim dişlerimi sıkarak.

Örtüyü ayaklarımla ittirdikten sonra vücudumdan titreme geçti.

-"Nereye ?"

-"Ya Ömer uyusana sen !" diye cırtlak bir tonda bağırdıktan sonra banyoya girdim ve kapıyı kilitledim.

Yanlış seçenek.

İncecik dantelli string küloda ped mi takılır ?!

Banyodan gerisin geri çıkıp yan kapıya geçerken Ömer gözüme çarptı. Ayaklanmış yatak ucuna oturmuş bekliyordu.

Al bir de buradan yak.

Konuşmasını beklemeden giysi odasına daldığım gibi normal bir külot kapıp banyoya geri kaçtım. Bu sıralarda ağrım şiddetini arttırdığı için ne yapacağımı düşünüyordum. Benim bu dönemlerim aşırı sancılı geçerdi ve yataktan çıkamazdım.

Ped işini hallettikten sonra odaya tekrar döndüm. Yatak başlığının etrafında bulunan sarı ledleri yakmıştı.

-"Konuşacak mısın artık ?"

Çekingen gözlerimi gece karası gözleriyle buluştururken ellerimi karnımda birleştirdim.

-"Şey acaba sıcak su torbası var mıdır ?" derken sancı kasıklarıma vurmaya başlamıştı.

Anlamayınca kaşını kaldırdı. Gözüm vücuduna kayacak gibi olunca hemen kendimi topladım. Aksi halde o muhteşem bedenine bakarsam gözlerimi alamazdım.

-"Yok nerden olsun ? Neden istiyorsun ?" diye sordu.

Çıplak ayak yere basmaya devam etmemek için yatağa girdim.

-"Üşüyorum ve karnım...karnım ağrıyor." diye mırıldandım. Yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna eminim.

Buz gibi olmuş ayaklarımı yatağa sürtüp avuç içlerimi karnıma bastırdım.

-"Anlaşıldı ne rastlantı ama ! " diye homurdanarak odadan ayrıldı.

Ne yani beni burada öylece bıraktı mı ?

Aradan dakikalar geçtikten sonra kapıdan içeriye elinde polar battaniye ile geri gelmişti.

-"İstediğin bir şey var mı ? Yada ne yapmam gerekiyor ?" dedi ve poları üzerime örttü.

Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.
-"Isınmam yeterli." diyip yeniden sırtımı dönüp uzandım.

Gözünde parıltılar olan Ömer'i istiyordum. Ağrı içinde kıvransam bile kendi ağrıma değil buna ağlayabilirdim. Sonunda kocam olmuştu ama en mutsuz gecemizdi.

Oda karanlığa bürünürken Ömer'de yatağa girmişti. Aradan iki dakika geçmişti ki karnıma ellerini dolayıp kendisine çekti. Göğsüm aldığım titrek nefesle inip kalkarken yüzümde minik bir tebessüm oluştu.

Sıcak ellerini karnıma yasladı.

-"Donmuş ayakların." diyene kadar ayaklarımın onun bacaklarının arasında olduğunu fark edememiştim. Çünkü çoktan büyülü alanına girmiştim.

-"Özellikle bunun günleri ayarlanıyor mu ?"

İstemsizce kıkırdadım.
-"Saçmalama." dedim. Ayarlansa niye böyle bir şey yapayım ?!

-"Evrenin kazığı demek ki." diye söylendi ağzının içinde.

Ağrı arttıkça dudaklarımdan inleme kaçtı. Bunun ağrısına hiç dayanamıyordum.

Dizlerimi sallayarak başka yere odaklanmaya çabaladım.

-"Çok mu ağrıyor ?"

Bir yandan üşüyüp diğer yandan saçma bir ateş basması yaşarken onu başımla onayladım.

-"Nasıl geçer ?" diye kulağıma fısıldadı.

Sıcak nefesi bir anlık geçirmişti bile.

-"Geçmiyor. Geçmesini bekliyorum." dedim.

Ellerini karnımdan çekmeden omzuma dudaklarını bastırdı.
-"Ben yanındayım. Seni ısıtırım geçer."

Ne yani aramızdaki buzların erimesi için bana bir şey mi olması gerekiyordu ?

-"İstemediğin halde böyle yakın davranmana gerek yok." dedim kısık sesle.

-"Ne saçmalıyorsun Dila ? Ağzını kapat yoksa ben kapatacağım." Müstehcen iması karşısında kollarının arasına gömülüp sessizliğimi korudum.

Sıcak vücudu sayesinde ısınırken ağrı çekmekten yorgun düşen bedenim uykuya yenilmişti.

'

Sabah gözlerimi aralarken yüzüm Ömer'in boynundaydı. Kollarında olmanın huzurunu yaşamama izin vermeyen sancım yüzünden usulca ondan ayrıldım.

-"Nereye ?" Bu adam az önce derin bir uykuda değil miydi ?

Sıklaşan nefeslerimle iki büklüm olmamak için kendimi zor tuttum.

-"Sen uyuyordun...rahatsız etmek istemedim." dedim gözlerimi kaçırarak.

Eliyle saçlarını dağıtıp yatakta yan dönerken belimden çektiği gibi yanına düştüm.

-"Geçmedi mi hala ?" diye sordu uykulu boğuk sesiyle.

İçimi ısıtıyordu ama ona yaklaşmaya çekiniyordum.

-"Hayır." dedim kokusunu yakından rahatlıkla solurken.

Bir süre ikimizde konuşmadık. Dişlerimi sıkmış ağrının seviyesine tahammül etmeye çalışıyordum.

-"Benden uzaklaşma Dila. Yabancıymışım gibi davranma. Evlenmeden önce nasıl davranıyorsan şimdi daha fazlası ol." dedikten sonra ensemdeki eliyle beni göğsüne bastırdı.

-"Sen bana uzak olunca olamıyorum." dedim içimde tutmadan.

Derin nefesiyle sıcak göğsü havalanmıştı. Elimi kolunun altından beline doğru atıp ona daha fazla sokuldum.

-"Sinirliydim. Geçti." dediğinde bile aklına gelmesiyle öfkelendiğini sezebiliyordum.

-"Benim üzgünlüğüm geçmedi ama." dedim kısık mırıltıyla.

Duydundan dolayı elleriyle yüzümü kavramış kaldırmıştı.

-"Sana benden başka kimse o gözle bakamaz Dila. Kim bakarsa aynı dün ki gibi onun nefesini keserim." derken gözleri tamamen bana kitlenmiş derin bir kuyuyu andırıyordu.

-"Ama o benim sadece eskiden-"

-"Boşver yok artık öyle birisi." dedi sözümü keserek.

Kurumuş dudağımda dilimi gezdirip dudaklarımı araladım.
-"Çok önceden çıkmıştı zaten hayatımdan." dedikten sonra yeniden başımı koynuna yerleştirdim.

-"Yinede öyle yapmasaydın. Düğün günümüzdü..." dedim kısa bir sessizliğin ardından.

-"Ne yapsaydım ? Gidip eyvallah kardeşim benim karıya aşık mışsın sağol mu deseydim ?" Onun öfkelenerek söylediklerine ben yavaşça güldüm.

-"Gülme !" diyip belimi sıkınca umursamadan kıkırdadım.

-"Tamam gülmüyorum." dedim dudaklarımı birbirine bastırıp.

Ömer'in sıcak nefesleriyle beni kendine çektiğini hissederken dudaklarım düz çizgi halini almıştı. Usulca çenemden kaldırıp dudağıma uzandı. Geri çekilmeden nefesimi tuttum ve hasret kaldığım tadına ruhumu verdim.

Minik minik çekiştirip şefkatle öpmüştü. Geri çekilmeden dudak dudağa durduğunda kapanmış gözlerimi araladım.

-"Dört beş gün dinlen. Sonra uçağımız var." dediğinde zihnim iyice açılmıştı.

Geri çekilip başımı yastığa koydum.

-"Nereye ?" diye sordum merakla.

-"Balayı falan gitmek istersin mutlu olursun diye düşündüm. Kapadokya dinlenmek için güzel bir seçenek gibi geldi. Ne dersin ?"

Gülümserken gözlerim kısılmıştı. Elbette isterdim !

-"En çok görmek istediğim yer !" diye cevapladım sevinçle.

Mutlu olduğumu görünce gözleri günler önceki gibi parlamıştı.

-"Pekala o zaman ona göre hazırlanırsın." dedikten sonra burnuma buse kondurmuş yataktan çıkmıştı.

-"Normalde yataktan çıkmamayı planlıyordum ama pek istediğim gibi olmadı. Bir kaç gün sonrayı ilk günmüş gibi geçireceğim. Şimdi kahvaltı yapalım."

Yüzümü kızartırken yanımdan giden adam her saniye ona olan aşkımı arttırıyordu.

'

Gideceğimiz gün uçağımız gece geç saatte olduğu için annemlerle gündüz görüşmüştüm. Hem kendime hem Ömer'e bavul hazırlayarak ve eve alışmaya çalışarak geçirdiğim saatlerin ardından sonunda uçağa binmiş kısa sürede Nevşehir'e varmıştık.

İlk kez göreceğim için sabırsız olduğum yerlerden birisiydi.

-"Daha çok var mı ?" diye sordum Ömer'e.

Havaalanından bizi alan arabaya bindikten sonra cama yapışmış bütün yolları inceliyordum.

-"Geldik efendim." dedi şoför ve arabayı durdurdu.

Geldiğimiz otele baktığımda tuhaf ama bir o kadar hoş görünüyordu. Ömer elimi kavrayıp onunla yürümemi sağlarken kapıdan içeriye girmiştik.

-"Hoşgeldiniz." diyerek karşıladı bizi güler yüzlü bir amca.

Ömer önceden ayarladığı odanın tarifini alarak ilerlerken tamamen taştan olan bu yeri incelemek heyecan vericiydi.

Ve kalacağımız oda ise tamamen olağanüstüydü. Işığı bile insanı rahatlatıyordu.

-"Bir şeye ihtiyacınız olursa aramanız yeterli." diyerek çıkan görevli ardından kapıyı kapatmıştı.

-"Burası çok güzel. " dedim özellikle jakuziye bayılırken.

Ömer bana dönüp alnıma dudaklarını bastırdı.

-"Sen daha güzelsin. " diyip iç çekince gülümsemiştim. Bana öyle güzel bakıyor beni öyle güzel seviyordu ki çoğu zaman gözlerimi dolduruyordu.

Bir süre birbirimize sarılı vaziyette durmuş sonra ayrılmıştık. Ömer ceketini ve üstündeki diğer telefon cüzdan gibi eşyalarını aynanın önüne bırakırken bende bavulları gördüğüm dolabın önüne getirdim.

Malum ben hala regl olduğumdan boş vaktimiz çok...

Ömer her dakika bunun yüzünden söyleniyor ve beni güldürüyordu. Regl derdim bugün sonlanmış gibiydi. Fakat bunu korktuğumdan Ömer'e söylememiştim. Çünkü ciddi anlamda hazır değildim.

Ben korkarken Ömer bekleme süresi uzadıkça sinirleniyordu.

-"Saat 3 oldu uyuyalım artık yarına yaparsın." dedi yatağın içine girerken.

-"Bitti sayılır." diye yanıtladım. İkimizin de bavulunu dolaba yerleştirmiştim. Boşalınca kapatıp dolabın alt kısmına koydum. Katladığım saten dantel geceliklerimden birisini alıp banyoya girdikten sonra üzerime geçirdim.

Odaya girip yatağa baktığımda Ömer yüz üstü boylu boyunca yatıyordu. Çıplak sırtı bir anlık içimi titretsede gözlerimi kaçırıp yanan ışıkları söndürmeye gittim.

Kaldığım taş odanın içerisi fazlasıyla serindi. Bu yüzden hızlı adımlarla yatağın içine girip ısınmış Ömer'e soğuk bedenimle sokuldum.

-"Hasta olacaksın." dedi yastıktan dolayı boğuk çıkan sesiyle. Kolunu üstüme atması yetersiz gelmiş olmalı ki yan dönüp beni göğsüne çekti ve örtüyü başıma kadar getirdi.

-"Bakmaya alışık olmalısın." derken aklıma aylar öncesi geldi. Çaresizliğimle kavrulurken kollarında uyuduğum geceydi.

-"Ondan değil. Bana sağlam lazımsın o yüzden. " diyince çatılan kaşlarıma bakıp karizmatik bir gülüş sergiledi.

Göğsüne avuç içimle vurdum ve tekrar ona doğru sokuldum. Yanaklarımın kızarmasına engel olamamıştım. Hep bilerek yapıyor !

Ertesi güne huzurlu bir sessizlikle uyanmıştım. Yüzüme vuran nefes , ısıtan sıcak kollar her şeye değerdi. Dudaklarım iki yana kıvrılırken yavaşça başımı oynattım ve kusursuz yüzüyle yanımda masumca uyuyan kocama baktım.

Parmak uçlarımı sakallarının üzerinde gezdirip yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Verdiği nefesi içime çekince sanki şimdiye kadar soluk almıyormuşum gibi hissettiriyordu. Öyle güzeldi ki !

-"Günaydın küçük gelinim."

Uyanık olmasına şaşırırken söylediği hitap şekline kalbim sıkışmıştı.

-"Günaydın sevgilim." diye karşılık verdim lal olmuş dilime rağmen.

-"Ne yapıyorsun ?" derken elimi yanağına bırakmıştım.

Omuz silkip bacaklarımı onun bacaklarına doğru sürttüm.

-"Hiç...kocamı seviyordum." derken biraz utanmış biraz gülümsemiştim.

Kapalı gözleriyle gülümsemesi gözüme inanılmaz güzel görününce dayanamayıp dudağını öptüm.

Elini belime sarınca işin başka boyutlarına geçmeden geri kaçtım.

-"Duş almalıyım sonra kahvaltıyı kaçırmayalım !" dedim hızlıca ve yataktan apar topar kaçtım.

-"Haksızlık ama bu ! Kocan da seni sevmeliydi güzelim."

Kıkırdamalarla banyoya girerken bu tatilin eğlenceli geçeceğini düşünüyordum.

•••

Continue Reading

You'll Also Like

ZARİN(TÖRE) By Helin

General Fiction

3.4M 131K 51
"Zarin Hozan ve Beran Bejindarın Hikayesi başlasın o zaman! " Bir insan en fazla ne kadar sevilmezse işte o kadar sevmedi beni! 2019/7/24
3.2M 113K 36
Seni defalarca kırsa da dönüp dolaşıp ona varıyorsun çünkü başına yıkılsa da o senin evin.
3.5M 128K 71
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
7.2K 516 10
KİTAPTA ARGO VE +16 YAŞ ÜSTÜ IÇERIKLİDİR Abisinin hatası yüzünden küçük yaşta töreye kurban edilen Ezo Leyla Eroğlu. Kardeşinin yaptığı hata yüzün...