SOĞUK SEMT

By ElaSelviNur

182K 10K 2.6K

Sessizlik. Burda öyle bir sessizlik vardı ki; Rüzgâr olduğunda sallanıp, dalına tutunamayan yaprağın yere dü... More

❌ 1. BÖLÜM ❌
❌ 2. BÖLÜM ❌
❌ 3. BÖLÜM ❌
❌ 4. BÖLÜM ❌
❌ 5. BÖLÜM ❌
❌ 6. BÖLÜM ❌
❌ 8. BÖLÜM ❌
❌ 9. BÖLÜM ❌
❌ 10. BÖLÜM ❌
❌ 11. BÖLÜM ❌
❌ 12. BÖLÜM ❌
❌ 13. BÖLÜM ❌
❌ 14. BÖLÜM ❌
❌ 15. BÖLÜM ❌
❌ 16. BÖLÜM ❌
❌ 17. BÖLÜM ❌
❌ 18. BÖLÜM ❌
❌ 19. BÖLÜM ❌
❌ 20. BÖLÜM ❌
❌ 21. BÖLÜM ❌
❌ 22. BÖLÜM ❌
❌ 23. BÖLÜM ❌
❌ 24. BÖLÜM ❌
❌ 25. BÖLÜM ❌
❌ 26. BÖLÜM ❌
❌ 27. BÖLÜM ❌
❌ 28. BÖLÜM ❌
❌ 29. BÖLÜM ❌
❌ 30. BÖLÜM ❌
❌ 31. BÖLÜM ❌
❌ 32. BÖLÜM ❌
❌ 33. BÖLÜM ❌
❌ 34. BÖLÜM ❌
❌ 35. BÖLÜM ❌
❌ 36. BÖLÜM ❌
❌ 37. BÖLÜM ❌
❌ 38. BÖLÜM ❌
❌ 39. BÖLÜM ❌
❌ 40. BÖLÜM ❌
❌ 41. BÖLÜM ❌
❌ 42. BÖLÜM ❌
❌ 43. BÖLÜM ❌
❌ 44. BÖLÜM ❌
❌ 45. BÖLÜM ❌
❌ 46. BÖLÜM ❌
❌ 47. BÖLÜM ❌
❌ 48. BÖLÜM ❌
❌ 49. BÖLÜM ❌
❌ 50. BÖLÜM ❌
❌ 51. BÖLÜM ❌
❌ 52. BÖLÜM ❌
❌ 53. BÖLÜM ❌
❌ 54. BÖLÜM ❌
❌ FİNAL ❌
❌ GAZEL ARSLANOĞLU ❌
❌ GİRAY DEMİRSOY ❌

❌ 7. BÖLÜM ❌

4.7K 247 36
By ElaSelviNur

❌ Beni zehirlerken sen, ben sağlığına içiyorum.

POYRAZ'IN ANLATIMINDAN;

Oldukça sıkıcı geçen şu davet şeysi ile canım iyiden iyiye sıkılmaya başlamıştı. Davete geleli yarım saat olmuştu. Oldukça büyük olan salon küçük bar masaları ile doldurulmuştu. Havalandırmalar sayesinde normal sıcaklıktaki ortam galiba en iyi detay olmuştu. Önümdeki masanın üzerinde olan viskiyi elime alıp yudumlarken bir yandan da etrafa bakıyordum. Yağız iki masa ötedeki kızlar ile konuşuyordu. Giray abi tam karşımda Selim ile konuşuyordu. Onu yalnız bıraktığım için kesinlikle beni öldürecekti. Elimdeki içkiyi masaya bırakıp Giray abiye doğru ilerlemeye başladım. Onların olduğu masaya gelmem ile onlara değilde, hemen arkalarında olan camdan dışarıya baktım. Hava iyice kararmıştı. Bunun da üzerine yağmur yağmaya başlamıştı. Gözlerimi gökyüzüne kaldırırken gördüğüm şey ile gözlerim kısılırken daha dikkatli bakmaya başladım. Hemen karşı binanın çatısındaki karartı dikkatimi çekerken cama doğru yaklaşmaya başladım. Camın aniden kırılması ile arkadan gelen düşme sesi ve çığlıklar bir olmuştu. Her şey bir anda gelişirken arkamı döndüm. Selim yerde yatarken, tekrar dönüp çatıya baktım. O karartı gitmiş yağmur ise hızını arttırmıştı. Tekrar arkamı dönüp Giray abinin yanına giderken Selim'e daha dikkatli baktım. Tam olarak alnından vurulmuş olan Selim, boylu boyunca yerde yatıyordu. Alnından akan kan kaliteli zemin üzerinde küçük bir gölet oluşturmuştu. Etraftaki korumalar herkesi dışarıya çıkarırken Yağız dikkatimi çekmişti. Dikkatkice yere bakıyordu. Sonunda Selim'in birkaç metre ötesinde yerde bulduğu şeyi almış ve bize dönmüştü.

"Abi bu aynı keskin nişancı."

"Ne?"

Yağız bize doğru gelip elindeki kurşunu gösterdi.

"Abi o gün Arslanoğullarına kurduğumuz tuzak sonucunda biri tüm adamlarımızı öldürmüştü. O gün gittiğimizde ben bir süre sonra geri dönmüş kovanlara bakmıştım. Bu da o günkü kovanlarla aynı abi. Yanı aynı kişi, aynı sniper."

"Oldukça profesyönel biri. Kurşunun hızının rüzgarını hemen kulağımda hissettim. Gerçekten de iyi bir sniper."

Giray abi düşünceli bir şekilde yere bakmaya başladı.

"Onu istiyorum Poyraz. O adamı bulun bana!"

Başka bir şey demeden arkasını dönüp giderken bu olay oldukça canımı sıkmıştı. Yağız hala elindeki kovanlara bakarken onu orda bırakıp büyük salondan çıktım. Dışarıya çıktığım gibi otoparka giderken arabama binip hızla mekana geçtim. Arabayı mekanın önüne bırakıp içeriye girdim.

Medusaya hoş geldiniz!

Burası bizim ilk mekanımızdı. Biz burayı ilk tanıştığımız zamanlar, paralarımızı birleştirmiş biraz da Giray abinin sayesinde almıştık. Giray abinin genç yaşta başladığı sokak dövüşleri burayı almamızı oldukça kolaylaştırmıştı. Ilk aldığımız zaman vasat bir halde olan bar şimdi Türkiye'de başta gelen barlardan biri olmuştu. Medusa'ya gelenler bir daha çıkmak istemezken, mekân 24 saat açık oluyordu. 2 katlı olan mekânın üst katında Giray abinin, benim ve Çağan'ın odası vardı. Üst kata herkes çıkamazdı, sadece yetkili olanlar ve özel misafirler. Alt katta ise; giriş merdiveninin hemen altında oldukça pahalı içkilerin bulunduğu bar tezgahı vardı. Bar masaları duvar kenarlarında dururken dans pisti geniş tutulmuştu. Mekanın arka taraflarına doğru localar bulunuyordu. Mekan oldukça geniş olduğu için arka tarafta tuvaletler ve odalar bulunuyordu. Mekân lacivert, gri ve siyah renklerden oluşuyordu. Duvarlarda çeşitli tablolar ve Medusa resimleri vardı. Tavanda bulunan spotlar ve letler ile ortamdaki ışık sürekli değişirken mekâna daha marjinal bir hava katıyordu.

Etrafa daha fazla bakmadan merdivenlere yönelip yukarıya çıktım. Hızla odama doğru gidip içeriye girerken masanın etrafını dolayıp büyük deri sandalyeye oturdum. Önümdeki bilgisayarı açarken kapı hızla açıldı ve kapandı. Yağız elindeki dosya ile yanıma kadar gelip karşımdaki misafir koltuğuna oturdu. Elindeki dosyayı atar gibi önüme koyup kafasını ellerinin arasına alarak ofladı. Önüme attığı dosyayı alıp kapağını açarak okumaya başladım. Karşıma çıkan kız resmi ile sayfayı değiştirip okumaya başladım.

Adı: Gazel
Soyadı: Arslanoğlu
Yaş: 24
Meslek: İnşaat Mühendisi.

Okuduklarımdan bir şey anlamazken kafamı kaldırıp Yağıza baktım.

"Poyraz bu o sniper. Kızın soyadına bak!"

Arslanoğlu hassiktir! Lan bu kız mıymış yani o sniper? Hemen ön sayfayı açıp resmine baktım. Yeşil kısa saçları vardı. Mavi-yeşil karışımı değişik gözleri ve güzel bir yüzü vardı. Resim boydan olduğu için boyunun uzunluğu da dikkat çekiyordu. Kollarında dövmeler yer alırken vücudunun kaslı olması da yanında yer alıyordu.

"Bu bizim Sancar'ın nesi oluyor? Ya da dur anlatma Giray abiyi arayalım gelsin öyle anlat."

Cebimden çıkardığım telefondan Giray abinin numarasını tuşlayıp kulağıma götürüp bekledim.

"Söyle."

"Abi sniperı bulduk ama Medusa'ya gelsen iyi olur pek tekin biri değil."

"Geliyorum."

Telefonu kapatıp masanın üzerine koyarken, parmaklarım ile masanın üzerinde ritim tutmaya başlamıştım. Yağız bir anda ayağa kalkıp odada dolanmaya başlarken kaşlarım çatılmıştı. Ne oluyordu bu çocuğa böyle? Kapının açılması ile oraya bakarken, Giray abi gelip koltuğa oturmuştu.

"Anlatın."

Yağız uzun soluklu konuşması için derince nefes alırken anlatmaya başladı.

"Öncelikle sniper bir kız. 24 yaşında ve İnşaat Mühendisi. Gazel Arslanoğlu. Kı-"

"Bir dakika bu kız Arslanoğllarının nesi oluyor?"

Yağız cevap vermezken ben konuştum.

"Abi Sancar ve Pusat'ın kardeşi, Korel'in kuzeni."

Giray abinin yüzünde sinirli bir ifade oluşurken konuşmuştu fakat Yağız anında karşı çıkmıştı.

"Sürtüğe bakın siz, dibimize kadar girmiş."

"Abi öyle deme! Kız küçük yaşta amcası olacak pezevenk yüzünden yurtdışına gönderilmiş. Kız orda boş durmayıp kendini spora adamış. Kız bir ara barmenlik bile yapmış. Daha sonra yeteneğini keşfederek üzerine gitmiş ve keskin nişancı olmuş. En iyi hocalardan ders alarak onlardan bile iyi olmuş. Dünya üzerindeki en iyi sniperlar arasında yer alıyor. Sonra da yakın dövüş dersleri falan da almış. Kız abileri, kuzeni ve amcası ile görüşmüyor. Anne ve babası da yok zaten. Yanı kız abilerine falan çalışmıyor."

Giray abi kaşlarını çatmış Yağız'a bakıyordu. Onun da dikkatini çekmişti.

"Sen neden bu kızı bu kadar savunuyorsun Yağız?"

"Bir nedeni yok. Neyse ben çıkıyorum."

Bir şey dememize kalmadan odadan çıkmıştı. Giray abi ayağa kalkarken bana bakıyordu.

"O kızı bul ve getir Poyraz!"

Giray abinin de odadan çıkması ile bende çıkarken dosyayı elime alıp aşağı indim. Mekândan çıkıp kapıdaki adamların yanına gittim.

"Mustafa adamları topla gidiyoruz."

Onların yanından ayrılırken Yağız'ı aradım.

"Yağız şu kızın adresini bul bana, almaya gidiyoruz."

"Tamam bekleyin geliyorum bende. Ya da direk depoya geçiyorum. Ayrıca kızın sinyali ***'den geliyor. Dediğim yer orman siz ormanın içinden geçip devam edeceksiniz orda küçük kulübe var kız orda Poyraz."

Başka bir şey demeden kapatırken daha fazla beklemeden arabalara binip hızla yola çıktık. Yağız'ın dediği yere, ormana gelmemiz ile arabaları yavaşlattık ve öyle ilerledik. Ormanı geçtikten sonra önümüze büyükce bir arazi çıkmıştı ve tam ortasında olan küçük bir kulübe. Arabaları bırakıp yürüme kulübeye doğru ilerlerken etrafını sarmıştık. Içerde konuşma sesleri vardı ve tahminen biri kiz ve biri de erkek olmak üzere iki kişiydiler. Adamlara işaret verip hızla kapıyı kırıp içeriye girdik. Tahminler doğru çıkarken kız ve erkek gelen sesler ile aniden ayağa kalktılar. Kız tam elini beline atacakken arkadan giren Mustafa'nın boğazına sapladığı şırınga ile uyku ilacını ona enjekte etti. Kızın gözleri yavaştan kayarken, sonunda tamamen uyumuştu. Diğer adamın ensesine vurulan silah ile bayılırken onu orda bırakıp kızı alıp çıktık. Arabalara binmemiz ile depoya doğru giderken bir yandan da Giray abiyi arıyordum.

"Ne var lan yine?"

"Abi kızı aldık, depoya geçiyoruz."

"Tamam. Ben yarın gelirim. Sabaha kadar bir şey vermeyin! Ne yemek ne de su, hiçbir şey. Kızı da iyice bağlayın kaçmasın."

"Tamam abi "

Telefonu kapatıp hızla ilerlemeye devam ettik. Depoya gelmemiz ile kızı da alıp büyük depoya girerken Yağız bizi bekliyordu. Bizi daha doğrusu kızı görmesi ile ayağa kalkarken hızla bize doğru geldi.

"Uzak dur!"

Yağız nedendir bilinmez kıza karşı duygusal bir bağ beslemişti ve bu hiç de hayra alamet bir şey değildi. Yağız olduğu yerde dururken, kızı alıp duvara zincirlerledik. Kollarına ve ayaklarına taktığımız zincirler ile x şeklini alırken ondan uzaklaşıp adamlara baktım.

"Giray abi gelene kadar ne yemek ne de su verilmeyecek."

Son talimatları da yaptıktan sonra depodan çıkıp tekrar arabaya bindim ve eve doğru ilerlemeye başladım. Bakalım bu küçük Arslandan ne marifetler çıkacak.

BÖLÜM SONU❌

Continue Reading

You'll Also Like

817K 37K 20
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
282 67 5
Bir ölüm, kaç hayata mâl olurdu? Bir yetime kaç el sarılırdı, hangi elin sıcaklığı gerçekti, hangi elin bileğine dikenlerden bir bileklik asılıydı? ...
1.9M 71.4K 59
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
7M 407K 84
Sevdiği çocuk yerine yanlışlıkla okulun serserisine yazan Ece, başına çok büyük bir bela aldığını fark ettiği an onu engeller. Fakat her şey için ço...