Bir kaç bölüm sonra final gençlik 🌿
B:Abla Fatih bebeği istemedi ne yapacağım ben şimdi.
N:Nasıl ya geç içeri kuzum.
Berra içeri girdi ve oturma odasına geçtiler.
N:Neden istemedi?
B:Çok erkenmiş daha okulu bitirmem lazımmış.
Sonra aşağıya Tahir geldi.
T:Berra noldu neden ağlıyorsun.
B:Fatih bebeği istemedi Tahir abi.
T:Ne bebeği. Yoksaa
N:Hamile Berra.
B:Ne yapacağım ben şimdi.
N:Kuzum istemez olur mu? İstemiyorum dedi mi?
B:Hayır.
T:Üzülme Berra. Biz varız ya burda.
Berra hala hüngür hüngür ağlıyordu. On dakika sonra kapı çaldı. Tahir gidip açtı. Karşısında Fatih'i görünce okkalı bir tokat attı.
F:Abi acıdı ya.
T:Lan sen bebeği neden istemedin.
F:Ne istememesi.
Tahir öbür yanağına da tokat attı.
F:Abi bi dur ya.
T:Lan şerefsiz bebeği nasıl istemezsin sen.
F:Abi bir dur yaa.
Tahir Fatih'i içeri aldı ve kapıyı kapadı yakasından tuttuğu gibi oturma odasına fırlattı.
F:Ahh yapmasana abi.
T:Sen daha fazlasını hakediyorsun.
Fatih Berra'nın dizlerine tutundu.
F:Berra allah aşkına ben bebeği istemiyorum demedim kii.
B:Ama öyle ima ettin Fatih.
F:Etmedim.
B:Daha çok erken dedin. Daha okulunu bitireceksin dedin. İstemediğin belli işte.
F:Ya aşkım ben söylediğinde sana sarılmadım mı? Mutlu olduğumu söylemedim mi?
B:Ama istemediğin belli.
F:Hayatım neden istemiyim ya. Benim sevdiğim kadından çocuğum olacak neden istemiyim? Çok mutluyum ben baba olacağım için. Sadece erken olduğunu söyledim o kadar.
B:Ben mi yanlış anladım.
F:Evet.
Fatih Berra'ya sarıldı.
T:Tühh be boşu boşuna vurduk çocuğa.
N:Tahiirr!
T:Nee?
B:Özür dilerim aşkım.
F:Seni seviyorum.
B:Bende seni çok seviyorum.
F:İş tatlıya bağlandığına göre biz eve gidelim artık.
B:Aynen. İyi geceler dileriz.
Berra ve Fatih el ele gittiler.
N:Aşkım.
T:Efendim.
N:Yatağa kadar taşısana beni hiç halim yokk gitmeye.
T:Tamam Nefes.
Tahir Nefes'i kucağına aldı ve yatak odasına götürdü.
Bir kaç gün sonra
Bu gün Emir'in doğum günüydü. Tahir'le sabah erkenden kalmıştık. Emir sabah uyanınca mutlu olsun diye bahçeyi güzelce süslemiştik. Gereken herşeyi dün bizimkilerle yapmıştık.
Saat dokuza geliyordu. Tahir kahvaltı hazırlıyordu bende eve süpürge tutuyordum.
Yarım saat sonra kahvaltı hazırlanmıştı. Emir elinde oyuncak ayısı ile aşağı iniyordu.
E:Anne.
N:Oğlum.
E:Babam nerede?
N:Mutfakta.
E:Ben çok acıktım.
N:Kahvaltıdan önceee sana bir süprizimiz varr.
E:Ne sürprizi.
T:Gel bakalım ne süpriziymiş görelim dedi odaya girerken.
Tahir, Nefes ve Emir bahçeye çıktılar. Emir bahçenin süslenmiş halini görünce çok sevinmişti.
E:Anne çoooook güzel olmuş bayıldım.
T:Öğleden sonra doğum gününü kutlayacağız Emir.
E:Çoook heyecanlıyım benn diyip elleriyle alkış yapıyordu.
Anne ve babasına sıkı sıkı sarıldı Emir.
E:Çook teşekkür ederim annecim ve babacım sizi çook seviyorumm.
T:Bizde seni çook seviyoruz babacım.
N:Aynen çook seviyoruz.
Kahvaltıdan sonra Tahir bulaşıkları toparlarken Nefes'de yavaş yavaş eksikleri tamamlıyordu.
N:Aşkım pasta ne zaman gelir?
T:bir kaç saate gelecekmiş.
N:Gecikmez umarım.
T:Yok gecikmez bebeğim sen mercimek köftesi için marulu hallettin mi? Dün yok diyordun.
N:Hihh ben onu tamamen unuttum.
T:İstersen gidip alayım.
N:Yok aşkım zahmet etme. Asiye ablaya söylerim gelirken getirir.
T:Beste için maydonuzsuz mercimek köftesi yapacaktın.
N:Onu Eslem ayarlayacak.
T:Hmm iyiymiş. Maydonuzsuz mercimek köftesi mi olur?
N:Olur valla. Eslem bir kaç maydonuzu rondodan geçirecekmiş.
T:Oldu mu sana maydonuz suyu.
N:Tahir maydonuzun suyu mu çıkar Allah aşkına.
T:Ya çıkarsa.
N:Nasrettin hocanın göle yoğurt çaldığı gibi diyor ya ya tutarsa.
...
Herkes gelmişti ama pasta hala gelmemişti.
N:Tahir herkes geldi pasta yok!
T:Aşkım aradım şimdi yoldaymış pasta.
N:İki saattir yolda mı Tahir bu pasta?
T:Nefes ne biliyim ben ya.
N:Gidip sen alsaydın eline mi yapışırdı?
T:Nefes napabilirim şimdi? Olanla ölmüşe çare yok.
N:Yarım saat içinde o pasta gelmezse seni paralarım Tahir.
T:Allah Allah kabahat yine benim başıma kaldı iyi mi?
Saniye annem kucağında Deniz ile yanımıza geldi.
S:Çocuklar gelir birazdan tartışmayın. Hem yabancı değiliz ki biz.
T:İşte anne ben onu karşımdakine anlatamıyorum.
N:Bana laf çarpıp durma Tahir. Lafı çarptığın gibi sana bir çarparım görürsün.
T:Ya sabır ya sabır.
Bir kaç dakika sonra yüzü asık bir şekilde Emir gelmişti.
E:Anne pasta nerede kaldı ya?
N:Babana sor Emir o daha iyi bilir oğlum diyip salona gitti.
T:Fesupanallah.
S:Oğlum lohusa döneminde ya ondan.
T:Anlıyorum anne.
Tahir Deniz'i kucağına aldı ve yanaklarını öptü.
T:Ohh. Böyle öpünce herşeyi unutuyorum sanki. İlaç gibi ilaç.
Emir birazcık kıskanmıştı.
E:Baba pastam ne zaman gelir?
T:Birazdan gelir Emir'im.
Emir suratını asınca Tahir kıskandığını anlamıştı. Emir'in boyuna doğru eğildi kızını diğer eline aldı.
T:Oğlum gel bakayım sende şöyle.
Emir gülümseyip babasına sarıldı.
T:Ohh paşam benim.
Tahir iki çocuğu kucağında salona gitti.
Deniz ağlayınca Nefes Deniz'i kucağına alıp pışpışladı.
N:Hala pasta gelmedi hayret.
T:Nefes.
N:Ne var?
T:Tamam bir lafı bin kere söylemenin faydası yok.
N:Söylettirmeyeceksin o zaman.
T:Başıma kakıp durma.
N:Zamanında gelseydi kakmazdım.
Nefes Tahir'e kısa bir bakış attıktan sonra Deniz'i pusete yatırdı.
On dakika sonra kapının çalınma sesi ile Nefes hemen ayarlanmıştı.
Kapıyı açınca gelen kişiye kızgın bir şekilde bakıyordu. Pastayı alıp kapıyı kapadı.
N:Hele şükür pasta gelebildi.
Mutfağa gidip pastayı cam tabağın üzerine koydu Beste ile beraber üzerine mumları dizdiler.
B:Sen geç bahçeye ben mumları yakıp getireceğim.
N:Tamam.
Herkes bahçeye çıkmıştı. Hazırladığımız masanın ardında durup bekliyorduk. Benim kucağımda Emir Tahir'in kucağında Deniz vardı.
Beste pastayı getirip masaya bıraktı.
Herkes:İYİKİ DOĞDUN EMİR diyordu.
Emir pastanın mumlarını üfledi ve herkes alkışlamaya başladı.
Tahir ve Ben Emir'in yanağından öptük.
Yüzündeki o mutluluğu, gözlerinin içindeki o sevinci bizleride mutlu ediyordu.
Devam edecek...