Egoist ♕

By KitapOkuyanSizofren

617K 22.8K 5.6K

Tamam, ben gidiyorum Kaç bakalım Yankı Efendi nereye kadar kaçacaksın Hadi görüşürüz Buse Görüşürüz Echo Echo... More

Egoist ♕
Egoist -1-
Egoist -2-
Egoist -3-
Egoist -4-
Egoist -5-
Egoist -6-
Egoist -7-
Egoist -8-
Egoist -9-
Egoist -10-
Egoist -11-
Egoist -12-
Egoist -13-
Egoist -14-
Egoist -15-
Egoist -16-
Egoist -17-
Egoist -18-
Egoist -19-
Egoist -20- ♕İtiraf♕
Egoist -21-
Egoist -22-
Egoist -23-
Egoist -24-
Egoist -25-
Egoist -26-
Egoist -28-
Egoist -29-
Egoist -30-
Egoist -31-
Egoist -32-
Egoist -33-
Egoist -34-
Egoist -35-
Egoist -36- ♕İtiraf♕
Egoist -37-
Egoist -38-
Egoist -39-

Egoist -27-

9.7K 529 326
By KitapOkuyanSizofren

ERKEN GELEN BÖLÜM HEPİNİZİ ŞOK ETTİ DEMİ AMA BEN BOŞ ZAMANLARIMDA OTURUP YAZDIM ZATEN YAZILI HAFTASINA GİRİYORUZ BANA DUA EDİN LÜTFEĞEĞEĞEĞN YİNE VAKİT BULDUKÇA BÖLÜM PAYLAŞMAYA ÇALIŞACAĞIM SİZİ SEVİYORUM NEYSE UZATMAYIM.

 Multimedyadaki güzel afiş için SuluklarinEfendisi'ne teşekkür edyorum çok güzel olmuş...

*İYİ OKUMALAR*

Bazı zamanlar yanında herkes olur ama kendi hiçliğinde kaybolursun. Kendi hiç var olmamış hiçliğinde. Hayatına çok kişi girer ama girenlerden en yakın oldukların hep gider. Bir sürü kayıp yaşadım ben, yaşamaya da devam ediyorum. Şuan hayatımda en çok kalmasına ihtiyacım olan 3 kişi var, Uluç, Buğra ve Yankı. Bu üç erkek hayatımda olduğu sürece isteyen herkes siktir olup gidebilir. Tabi ki de üzülürüm ama ben çok kayıp yaşadım. Yani babam bile gitti. Onu atlattıysam herkesi atlatırım ama bu üç adam giderse atlatamam işte. Lütfen hayatımda kalın sizi götler.

Bu düşünceleri beynimde mektup yazarmış gibi kelimelere döktükten sonra uyandım. Bu bi rüya değildi bu uyku ile uyanıklık arasında kafamın benle dalga geçmesi gibi bir şeydi.

Gözlerimi yavaşça açıp etrafa baktım. Odamdaydım.

Dün gece zorla odama gelmiştim hatırlıyorum. Zorla olmasının sebebi ise uyumuştum ve Yankı beni uyandırarak zorla getirtmişti. Üstümde hala dünkü elbise vardı ve eminim makyajım her yere bulaşmıştır. Valla çok üşendim o yüzden ne üstümü çıkarttım ne de makyajımı temizledim. Ayağa kalkarak banyoya doğru ilerlemeden önce çekmecenin üstünde duran telefonumu ve kulaklığımı aldım. Kapıyı tam açacakken kapı açıldı ve Selin bornozlu ve ıslak saçlı bir şekilde karşıma çıktı ve bir çığlık attı. Suratımı buruşturarak ona bakarken mutfaktan Zehra hemen içeri girdi ve etrafı kolaçana etti.

“Noluyo be” dedim uykulu ve boğuk sesimle kısık gözlerimle onu süzerken. Selin gülmeye başladı. Ay zaten kafam bi milyon hiç uğraşamam.

“Suratın korkunç durumda” dedi ve gülmeye devam etti. Onu sollayarak içeri girdim ve aynada suratıma baktım. Gözlerim simsiyah olmuştu. Ve her tarafa bulamıştı. Ellerimi saçlarımdan geçirdim ve dolaptan bir havlu çıkarttım. Onu astım ve kapıyı kapatıp duşa girmek için hazırlandım. Üstümü çıkartıp sıcak suyu açtım. Güzelce yıkandıktan sonra küveti doldurdum ve köpük falan ne bulduysam boşalttım. Şimdi buralarda düğmeler vardı. Jakuzi o zaman bu vay 5. Yıldızın hakkını veriyorsun. Düğmelerden birine bastım ve arkamdan sağımdan solumdan ve önümden su püskürtmeye başladı. Ay bi mayıştım çok hoş lan. Telefonuma uzandım ve kulaklıklarımı taktım. Telefon ekranında bir sürü mesaj ve cevapsız arama vardı ama sonra bakarım diye düşündüm. Son çalan parçayı dinlemeye başladım. Coldplay – Trouble bu şarkının rahatlatan özelliği vardı.

20 belki de 30 dakika boyunca orada kaldıktan sonra durulanıp dışarı çıktım. Telefonumu şarja taktıktan sonra valizimi açıp siyah bikinimi ve Galatasaray formamı giydim. Bu formayı çok seviyorum çünkü bana Uluç almıştı. Beraber hep maç izlerdik.

Suratımda ufak bir gülümseme oldu ve altıma da şortumu giyip saçlarımı topuz yaptım. Mutfağa geçtiğimde kızlar kahvaltı yapıyorlardı. Yanlarına geçip oturdum. Bir şey yemek istemiyordum ama Zehra’yı kırmamak için birkaç lokma bir şey yedim ve çay içtim. Sonra ısıtıcıya su koydum ve kızlara ve bana kahve yaptım. Kahvemi alıp yatağıma geçtim ve telefonumu elime aldım. Mesajları boş verdim ve aramalara baktım. diğer aramaları boş vererek annemi aradım.

“Günaydın kızım nasılsın?”

“İyiyim anne sen nasılsın” dedim ve gülümsedim. Sesi huzurdu ya karının. Valla ana gibisi yok.

“İyiyim kuzum çok şükür işte abinler falan nasıl” dediği zaman arka plandaki koşuşturma sesini duydum. Yine hastanedeydi. Her zaman olduğu gibi.

“Herkes çok iyi buralar da çok güzel” dedim ve gülümsedim. “Mert nasıl” dedim

“Dört gün sonra büyük ameliyat var, gözlerin açılma şansı var.” Oha ameliyat günü ne çabuk gelmişti. Mert pek istemiyordu aslında ona hep kirli bir dünya anlatılmıştı. İnsanların kötü olduğu, Mert o dünyayı görmek istemiyordu. Ama biliyordu ki görmek her şeyi daha da kolaylaştıracaktı. Kabul etmişti. Zaten hayatı tedaviler ve ameliyatlarla geçmişti.

“Tamam, akşama doğru ararım onunla da konuşuruz olur mu?”

“Tamam, şimdi kapatmam lazım acile yaralı gelmiş, size iyi eğeleneler” dedi ve kapattı. Kahvemi yarıladığımı gördüm ve gelen mesajlara bakama karar verdim.

Uluç                                                                                                                      

“Lan telefonlarımı açsana”

“Lan napacağım ben Mervelerin kapısının önündeyim kızı almaya korkuyorum” aha bir adet mal.

“Kızım Merve’yi aldım eve gidiyoruz şimdi ya annem bir şey derse”

“Senin ağzına sıçacağım Buse burada beni rahatlatman lazım”

“Sen beni şuanda geriyorsun. Başına bir şey mi geldi”

“Gece başarılı bir şekilde geçti annem Merve’yi çok sevdi lan lsdkjlskşadlşd sen de git zaten Yankı’yla takıl beni takma hadi ok. Bb.”

“Bu arada seni özledim hadi öptüm”

“Bi daha beni arama Buse tamam mı?”

“Lan öldün mü harbiden”

“Tamam merak etmiyorum s.g.”

“Cevap ver amk”

“İyi geceler mal”

Sanırım bu kadardı. Hemen mesaj yazmaya başladım.

“Ya sdlıjflıjspşkfşeokwpogsdşkfpsşkşgfkşdkgpşokğekprok güldürüldün lan beni ay valla kahkaha atıyorum. Dün telefonu evde bırakıp bara gittik kusura bakma sabah gördüm bu arada günaydın canım ben de seni seviyorum”

Hala hunharca gülerken Selin ve Zehra bana (-,-) bu bakışı attılar. Siz anlamazsınız tamam mı? bu Uluç ile Busece bi konuşma.

Kapı tıklanma sesi gelince yatağımdan zıpladım ve hoplaya zıplaya kapıya baktım birden bire heyecan dolmuştum.

“Günaydın kızıl” demişti Yankı elini saçlarından geçirirken. Güldüm ve bileğinin önündeki bandaj dikkatimi çekti. Geçen gün de vardı.

“Günaydın, gelsene” dedim ve içeri aldım. Kızlara gülümseyip yatağıma oturdu.

“Günaydın kızlar” dedi ve yatağıma kuruldu. Hey hey hey Yankı Leventoğlu, sen Yankı Leventoğlu olabilirsin ama yatak hala benim yatağım.

“Yankı bileğinde ne var.” Dedim ayakta ona tepeden bakarken.

“Tamam, göstereceğim ama aşırı tepki verme” dedi ve bandajını açmak için hamle yaptı. Oha ne olmuştu niye aşırı tepki vermeyecektim ki oha Yankı ne oldu.

Bandajı açar açmaz gözlerim doldu. Bunu nasıl yapmış olabilir inanamıyorum Yankı bu, bu çok güzel. Ama çok saçma.

Kiss & Echo

Bu bir dövmeydi. Gerçekti ve işte dövmeydi.

“Ya-Yankı” dedim ve konuşamadım.

Ben şok

Ben iptal

Ben vefad

“Yankı bunu niye yaptın” dedim kısık sesle. Kızlar bizi anlamıyormuş gibi baktı.

“Beğenmedin mi?” dedi hüzünlü bir sesle.

“Hayır, yani beğendim, çok güzel olmuş ama ne gerek vardı. Neden bunu derine kazıdın” dedim ve elimi saçlarımdan geçirdim.

“Bak Buse bu benim hayatımda yaptığım en doğru ve en mantıklı şey. Pişman değilim. Sen özelsin, biz özeliz. Zaten kalbime kazımışım derime kazısam ne olacak. Sadece her an göz önünde olsun istedim” dedi ve ayağa kalktı. Direk kollarımı boynuna ve ona sıkıca sarıldım. Gözyaşlarım neredeyse akacaktı. Bu gerçekten bana verilen en güzel hediyeydi. Yankı bana verilen en güzel hediyeydi. Yankı benimdi. Ve biz hala neyi bekliyorduk. Ben onu seviyordum aramızdaki engel neydi.

“Hadi sahile inelim” dedi ve gülümsedi. Ayakkabılarımı buldum ve giyindim. Krem havlu vs. olan deniz çantamı da elime aldım ve kapıya yöneldim. Şuan aşırı tuhaf hissediyordum. Yani Yankı’nın o dövmeyi yaptırması, garipti. Ona kızmıştım ama kızamamıştım. Neyse boş verin.

Yürürken elimi tutuyordu. Kalbim aşırı şiddetle çarpıyordu. İlk gördüğümdeki o acı ve hızla çarpıyordu. Ve kalbimin bir daha bu kadar hızlı atması için kilometrelerce koşmam gerekecekti. Her şey o kadar güzeldi ki.

Sahil baya kalabalıktı. Güzel kızlar yakışıklı erkekler, heyecan dolu insanlar vardı burada.

“Burası mükemmel” diye fısıldadım. Kuma basmadan önce ayakkabılarımı çıkarttım ve çantama attım. Yankı da ayakkabılarını çıkarttı ve diğer eline aldı. El ele sahilde yürümeye başladık. Bazı gözler üzerimdeydi benim gözlerim e Yankı’yla birleşmiş olan elimde. Az ileride Buğra, Miray, Selay Bora ve Rüzgâr vardı. Yan yana olan iki şezlonga kurulduk. Hemen üstümdekileri çıkarttım ve kremi açtım. Güzelce kendime sürdükten sonra gözlüklerimi taktım ve yattım. Elime telefonumu aldım ve birkaç fotoğraf çekinmeye başladım. Tam güzel bir kare yakalamıştım ki Yankı elini uzattı. Sinirliymiş gibi ona baktığımda üstünün çıplak olduğunu fark ettim. Sırtındaki dövmesini yeniden gördüm ve yeniden etkilendim. Sonra ise kamerayı ona doğrulttum ve fotoğrafımızı çektim. Çok tatlı çıkmıştı. Tekrar tekrar çektim. En sonunda komik komik suratlar yapmaya başladık. Hayatımda geçirdiğim en mükemmel anlardan biriydi. Sonra bir-iki tane snap attım.

“Yüzelim mi?” dedi Yankı. Daha yüzmek istemiyordum ben hayır devam edelim Yankı.

“Sen git ben birazdan gelirim” dedim ve telefonuma döndüm. Omuz silktiğini hissettim. Ve yürümeye başladı. Asaletini yesinler Yankı Leventoğlu.

Bazı kızlar Yankı’yı kesiyordu ama hiç bir erkek beni kesmiyordu adalet? (-,-)

Denize girdi ve cool bir şekilde yüzmeye başladı. Hm.

Şöyle biraz güneşleşleneyim diyerek yattım ve gözlerimi kapattım. Ay uykum gelmiş valla.

Sen de girsene kız.

Ooo Buse Hanım yüzünüzü gören cennetlik nerelerdesiniz?

Sorma ya yankıyla dolaşıyoruz hep

Utanmadan söylüyor bi de it

Hadi kızım kalk da millet endamını görsün

Sen ne pislik bir şey oldun çıktın lan Yankı bunları hep o yapıyor sana dimi?

Ya ne alakası var, hadi git ve tavla onu.

O zaten benim bitch

Hadi o zaman senin olduğunu ispatla çünkü şu kız birazdan Yankı’nın üzerine atlayacak.

Hani? Hangisi sıçarım onun ağzına

Bak şu sağdaki

Evet, gördüm çıyanı. Irıspı.ss.s

Kalk hadi ayağa

Birden bire ayağa kalktım ve hemen denize doğru yürüdüm. Ay ayaklarım yanıyor çok sıcak.

Denizin kıyısına ayaklarımı hemen attım. Uf çok soğuk lan dizlerime kadar girdiğimde Bora arkamdan geldi.

“Bora dokunursan sikerim” dedim ve elimi ona uzattım dokunmaya çalışırsa patlatacaktım bi tane.

“Bak ben nasıl gireceğim” dedi ve ayaklarını suya soktu. Çaktırmamaya çalışsa da donmuştu. Dişlerim titriyordu.

O da benim hizama geldikten sonra arkadan biri koşarak gelmeye başladı. Arkamı döndüğümde Zehra koştu ve Bora’nın sırtına atladı. Bora ile Zehra denizin dibini boylarken ben ise bana değen su damlalarından dolayı çığlık atmıştım. Bora ile Zehra kafalarını çıkarınca titremeye başladılar ama ikisi de gülüyordu. Selin ise gayet cool bir biçimde denize girdi. Kız cool ses qes.

“Buse su çok güzel gelsene” dedi Bora. Hıı yemezler gülüm.

“Yok ya donacağım bil-“ derken çığlığı bastım. Ayaklarım yerden kesilmişti. Ve birden bire suyun dibini boyledım. Çok soğuk. Kafamı çıkartır çıkartmaz piç sımayıl yapan Rüzgâr gözüme çarptı. Hepiniz hayvansınız nokta.

Isınmaya çalıştım. Ve yüzerek biraz açılmaya karar verdim. Yankı’nın kafasını gördüm. Yanına gittim. Ayaklarım yere değmiyordu. Kim bilir altımda ne çeşit canlılar var düşününce direk ayaklarımı yukarı kıvırdım. Ya altımda o iğrenç denizanalarından biri geçiyorsa.

“Sonunda girmeye karar vermişsin” dedi Yankı ve gülümsedi. Saçları aşağı inişti ama Yankı hemen yüzünün önünden saçlarını çekti.

“Rüzgâr hayvanı atmasaydı hala oradaydım” dedim ve ayaklarımı sallamaya devam ettim.

“Neden bu kadar paniksin” dedi ve güldü sonra da kollarımdan tuttu.

“Sakin ol biraz” ama benim eller kolar rahat durmuyor ki her an hareket ediyor.

“İçeride ne olduğunu bilmiyorum o yüzden en iyisi çok hareket etmek.” Dedim ve hareket etmeye devam ettim.

“Bana tutun” dedi ve bacaklarımı alıp belinin iki yanına yerleştirdi. Yankı ne yapıyorsun sen ben heyecanlanıyorum ama. Göz göze geldik ve uzun bir süre gözlerime baktı.

“Çok güzelsin” dedi fısıltıyla ve dudaklarını yaladı. Yankı şuan çıldırmamam için tek bir sebep söyle. Gözlerimi dudaklarından alamıyorum Yankı. Bunu bana yapma.

Aramızdaki boşluğu birazcık kapattı. Hadi Buse bir hamle yapman gerekiyor sadece.

“Buse!” sesle hemen kafamı sahile çevirdim ve kızların bana bağırdığını gördüm ve hemen Yankı’dan ayrıldım.

“Buraya gelsenize” dediğinde hızlıca yüzmeye başladım. Ne yapıyordum ben kaçıyor muydum? Acayip utanmıştım ama resmen 70 yaşında evde kalmış bir kadının şehvetiyle saldıracaktım çocuğa. Hayatımda ilk defa bu derece utandım. Normalde utanmaz patavatsız bir kısımdır ama ilk defa Yankı’dan utanmıştım.

Kızların yanına vardığımda su bel hizama geliyordu. Ellerinde rengarenk deniz topu vardı. voleybol oynuyorlardı ve 4 kişilerdi. Hemen yanlarına geçtim ve ben de aralarına katıldım. Arkaya bakmaya yüzüm yoktu. Sonra erkekler de geldi ve oynamaya başladık. Hiç zevk almıyordum. En sonunda biri deve güreşi deyince oynamayacağımı söyleyip kumların üzerine oturdum ve onları izlemeye karar verdim. Yankı ne yapıyordu acaba.

Rüzgâr Zehra’yı Bora Selay’ı Buğra da Miray’ı almıştı boynuna. Çok güzeldi. Eğlenmeyi biliyorlardı. Birden bir yanıma biri oturdu. Kafamı çevirip baktığımda bu kişinin Selin olduğunu gördüm.

“Sorun ne Buse?” dedi alçak bir sesle.

“Bilmiyorum” dedim kafamı eğerek. Elimin altındaki kumlarla oynamaya başladım.

“Yankı’yla aranızdaki çekimi gören bir tek ben değilim değil mi?” deyince kafamı direk ona çevirdim.

“Sen ne diyorsun, ben anlamadım, yani konu falan, çok saçma, ben Yankı pehh, o da ne ki ım… çok mu belli?” en sonunda kabullenerek kafamı eğdim. Kısa sessiz bir kahkaha attı ve

“Onun bakışları sonra dövme işi gerçi anlamını bilmiyorum ama seni bu kadar duygulandırdığına göre yani sonra sizi çağırmasaydık orada öpüşecektiniz.”

“Ne, kim öpüşecekti, hadi canım, yok öyle bir şey, yanlış görmüşsünüz, uzaklık sizi yanıltmış.” Selin bir kere daha kahkaha attı. Komik mi (-,-)? Aslında evet, komik.

“Buse, ona söyle, ona onu sevdiğini söyle. Emin ol pişman olmazsın” dedi ve yanımdan kalkarak yeniden denize girdi.

Tabi söyle demek kolay sen güzel kızsın kime seni seviyorum desen karşılık verirler sana. Of ben de güzelim lan. (-,-) unuttun mu Buse sen mükemmelsin (-,-).

“Selam” bu ses hayır Yankı yine başlıyoruz.

“Selam” dedim titrek sesimle sonra yanıma oturdu. Bakamıyordum utanıyordum.

“Buse” dedi ve nefesi kesildi.

“Evet” dedim yeniden yere bakarak.

“Bana kızma” dedi ve o da kafasını eğdi

“Sana kızmıyorum” dedim. Ona bakamıyordum bile.

“Suratıma bak o zaman” bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Hafifçe kafamı kaldırdım ve ona baktım. Mükemmel suratına. Ağızı burnu yüzü mükemmel yaratılmıştı. Yankı Leventoğlu sen kusursuzsun.

“Bak Buse, bilmiyorum biliyor musun ama aramızda bir çekim var. İlk günden beri vardı yani ben seni ilk gördüğüm andan beri aklımdan çıkmıyorsun. Bu olamaz yani bir kişiyi hiç tanımadan bu kadar bağlanmam saçma geliyor ama şimdi her şeyini biliyorum çünkü her şeyinle her şeyimsin” gözlerim dolmaya başlamıştı.

“Yankı” dedim ve sözümü kesti.

“Bırak da tamamlıyım…” dedi ve derin bir nefes aldı “Bana çok acı çektiriyorsun Buse. Sana bakmam bile açı veriyor Buse ben, ben galiba seni seviyorum ama bunu sana utan veya benden uzaklaş diye söylemiyorum. Hep yanımda ol diye söylüyorum beni hayata bağlayan kadın ol diye söylüyorum.” Gözlerim kesinlikle benden bağımsız yaş akıtıyordu bunu hissediyorum.

“Sen o kadar güzelsin ki için güzel dışın güzel sen mükemmelsin. Arada gelip giden egon bile güzel.” Suratımda buruk bir gülümseme olmuştu.

“Zaten davranışlarımıza bak Buse beraber uyuyoruz her an yan yanayız ve senin yanın huzur bulduğum tek yer.” Ona sarılma ihtiyacı duydum sarılıp ömür boyu sımsıkı sarmaya. Bu düşünceleri barındırdığını hiç bilmiyordum. Yani beni sevdiğini.

“Ve eğer bana bir şans verebilirsen seni mutlu etmek için her şeyi yaparım elimden gelmese bile.” Gözlerimdeki yaşları sildi ve yanağımı okşadı. Sonra ayağa kalktı ve beni de kaldırdı.

“Buse seni seviyorum, seni tüm kalbimle seviyorum, be sana aşığım Buse.” Daha fazla dayanamayıp boynuna sarıldım. Ve ona öyle sıkı sarıldım ki bu hayatımdaki en mükemmel de en anlamlı sarılmaydı. O da belime koydu ellerini ve boynuma gömdü kafasını. Kendimi dünyadaki en rahatlamış insan olarak hissediyordum. Sonunda aşkım kollarımdaydı. Ve bu sarılma kesinlikle dostça bir sarılma değildi. Bu sarılma iki aşığın kavuşmasıydı.

“Seni seviyorum Kiss” dedi ve daha çok sıktı beni

“Seni seviyorum Echo” dedim kulağına ve yavaşça ayrıldım. Sahildeki herkes bize bakıyordu. Gözlerimi onlara doğrulttum. Buğra gülümseyerek alkışlamaya başladı. Ve diğer herkes birden bizi alkışlamaya başladı. Kafamı Yankı’nın göğsüne yasladım o da kafasını kafama koydu ve kafamdan öptü. Bu aynı Aynı Yıldızın Altında’daki Hazel ve Gus’un Amsterdam’da öpüşünce milletin onları alkışaması gibi bir şeydi. Etrafımdaki insanları tanımıyorum ama bizi alkışlıyorlardı. Saçmaydı ama güzeldi.

Bizimkiler gelip hemen ooo hayırlı olsun falan moduna bağlamışlardı. Abim ise gelip direk bana sarılmıştı.

“Ben biliyordum” dedi kulağıma

“Neyi biliyordun” dedim ve gülümsedim.

“Sana ayık olan tek insanın Yankı olduğunu” dedi ve Yankı’nın yanına gitti.

“Kardeşim sana emanet, kardeşim” dedi ve sarıldılar. O kadar güzeldi ki bu anı ölene kadar yaşayabilirdim.

Yankı ile göz göze geldik. Ve o kaybolmaya başladı. Lanet olsun olamaz. Neler oluyor. Hayır lanet olsun.

“Buse uyan artık denize gireceğiz daha” lanet olsun uyanmak istemiyorum kahretsin çok gerçekçiydi. Her gün gördüğümden daha güzel ve gerçekçiydi. Lanet olsun ağlamak istiyorum. Nasıl olabilir hayır hayır bu bir rüya değil lanet olsun.

SELAM. VALLA BÖLÜM SONU DEMEYE KORKUYORUM ÇÜNKÜ BENİ ÖLDÜREBİLİRSİNİZ İSİN VERİYORUM ARTIK BAŞKA ZAMANA DİYEYİM ÇÜNKÜ BEN KÖTÜ BİR YAZAR OLDUĞUM SÜRECE BU HİKAYE AKSYON DOLU GÜNLERE DEVAM EDECEK.

Continue Reading

You'll Also Like

3.8M 67.9K 21
[Bir ömür uçsam ufkun ötesine, Bazen yalnız bazen birlikte] *Olamayan Hayalin Karekteri bu kitap senin için. "Aynı yeryüzünde değil,aynı gökyüzündeyi...
146K 6.6K 30
0553******* kişisi sizi "DOLABIMDA Kİ PREZERVATİFİ HANGİNİZ ÇALDI LAN!"adlı gruba ekledi. 0537******* kişisi grubun adını "ÜZERİNDE DENEMEK İÇİN BAB...
7.7K 780 10
Alara canı sıkıldığını için bir numara sallar ve yazar ama bir sorun vardı. Salladığı numara seri katil olan barın kılıç atasoy'du...
144K 7.5K 37
"Beni bu şehre sor, de ki; bu adam daha önce birisine böyle sevdalanmış mı? Sor. Bu adamın sol yanı benden önce hiç aşktan yanmış mı?" "Sen ilk defa...