VERA

By seymaozcan2

216K 12.6K 1.5K

Bazı anlar Kaderdir... İnanmadığın her gerçek İnancını yenilemen için bir bedeldir... ✳✳... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
Kişi Tanıtım Timeeeee😄
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34. bölüm
Final

15.Bölüm

5.4K 348 41
By seymaozcan2

Şimdi bir anıya kısılı kalıp gözlerini uzaklara mühürledi Esma. İçinde tarifi olmayan bir duygu vardı. Boğazına biriken bir yumru dilini mühürleyen bir engel vardı sanki.

Derin bir nefes alıp gözlerini pencerenin karanlığı aydınlatan görüntüsünden çekti. Yatağında geriye doğru yaslanıp bu sefer de bom boş duvara dikmişti gözlerini.

Kapının açılıp içeri Meryem'in girmesiyle gözleri arkadaşına kaymış yatağında doğrulmuştu.

"Esma iyi misin.. Yeni duydum nasılsın şimdi"

Meryem kolunda ki çantayı yatağının üzerine fılatırken Esma'nın yanına çökmüş yüzüne doğru gelen şaçlarını kulağının ardına kıstırmıştı genç kızın.

"Bişey mi oldu Esma" diye yineledi dalgın arkadaşına sorusunu

Genç kız ayaklarını yatağından sarkıtıp Meryem ile aynı hizaya gelmişti. Gözlerini bir noktaya çevirmiş derince yutkunmuştu. O ara odalarının kapısı çalmış Meryem kapıda bir telaşlı Lona ve Carla'nın ciddi yüz ifadesi ile karşılaşmıştı.

"İçerde mi"

" içerde"

Akadaşları odaya girip Esma'nın tam karşısına oturmuş Carla Meryem'in yatağının bir ucuna Lona iki yatağın arasında kalan sehpaya oturup yüzünü Esma'ya çevirmişti.

"Esma.."

Genç kızını elini tutup avuçlarının içine aldı Lona Meryem'in kaşları hafif çatık Esma'yı süzerken Carla ciddi ve yorgun bir yüz ifadesi ile izliyordu olanları.

"B.ben..."

Esma'nın ağzından kısa bir cümle dökülmüş ve yutkunarak konuşmasına devam etmeye çalışmıştı. Şu boğazına biriken yumru olmasa belki de daha kolay sürdüre bilecekti konuşmasını.

"Birini besledim... Yüreğim de" demişti gönlünde ki koca koca dağları aşarak.

Meryem'in kaşları yükselirken Lona'nın gözleri hafif kısılmıştı.

".ne.."

"Büyümüş içimde...Farkın da olmadan koca bir çınara çevirmişim onu"

Kızarık gözlerini Lona'ya kaldırıp

"Belki unutmaya çalışsaydım" demiş boğazında kendini yineleyen yumruyu yutkunmuştu genç kız

"Canım bu kadar yanmazdı... Bu kadar yakmazdım canımı" derken kaşları, içinde biriken duygu yogunluğunun acısıyla çatılmıştı.

Lona oturduğu sehpanın üzerinden kalkıp Esma'nın yanına geçmiş kollarını arkadaşına sarmıştı sıkıca

"Daha önce neden söylemedin"

"...K.korktum..."

Meryem Esma'nın diğer ucuna geçerken Carla yavaş hareketlerle dizlerine doğru oturmuştu genç kızın. Dilinde biriken koca koca cümleler vardı ama kelimelere dökmek için uzun bir yol. Esma ile anıları üniversiteye adım attıkları ilk gün başlamıştı. Birlikte çok anılar biriktirmiş birçok zorlukları da beraber atlatmışlardı. Ama aradan geçen zamanlar ve yaşanmışlıklar Esma'yı içine kapamıştı. Her birinin ayrı hikayesi her birinin üstünü örttüğü yada kaybettiği anıları acıları vardı.

"Korkman gereken bişey yoktu" dedi sonun da dudaklarından bir kelime dökülerek Carla'nın.

"Vardı. O ve ben... Biz bambaşka insanlarınız" sağ gözünden bir damla yaş süzülüp gitmişti

Carla başını kaldırıp titreyen gözlerini Esma'ya dikti. Onu böyle görmeye dayanamıyordu. Bu kadar acı kalbine nasıl saplanıp kalmıştı da kendini bu duygu yoğunluğuna kilitli bırakmıştı.

"Sen ve o, yada bir başkası bambaşka insanlar değilsiniz hepimiz aynıyız. Baksana! sadece renklerimiz değişik yada göz rengimiz hatta gözlerimizin şekilleri ama hepimiz aynıyız Esma"

Esma'nın gözleri bir müddet parmak uçlarında oyandı. Derin bir nefes aldı genç kız. Konuşulacak çok şey vardı ama ne anlatabilirdi ki. Belki de haklıydı Carla, hatta sonuna kadar da haklıydı. Bahanesi miydi bu içinde beslediği, yoksa uzaklara sığınmak mı.

Bugün çok uzun kelimeler kurulmamış yada uzun uzun anlatılmamıştı duyguları. Kısa konuşmalar kendini uzun bir seslsizliğe bırakmış gözlerinin bir köşeye takılı kalıp akıp gitmişti tüm sessizlikleri.

Meryem sabaha yanında uyuyan Carla ile uyanmıştı. Lona ise Esma'nın baş ucuna büzüşmüş her biri bir yerde uyuya kalmıştı. Yatağından yavaşça kalktı.

Onun için sabahın namaz vaktiyle. Sessiz adımlarla Esma'nın baş ucuna gelip Lona'yı uyandırmamaya çalışarak genç kızı dürttü. Fısıltı şeklinde çıkan sesiyle yorgun arkadaşına seslenmişti bir yandan.

"Esma... Esma.."

"Uyan hadi güzelim.. Esma"

Esma yorgun gözlerini açarken ilk baktığı yer saat olmuştu. Her sabah bunu huy edinmiş olmalıydı. Namazın çıkmasına kaç dakika varsa ona göre hareket etmeleri gerektiğinden olsa gerek.

"Namaz"

Esma gözlerini ovalayıp Lona'ya dikkat ederek yatağında dik oturdu. Sesi hafif pürüzlü bir yandanda dağılan saçlarını toplarken

"İyi ki uyandırdın Meryem... yoksa uyuya kalacaktım" demişti sesinde ki yorgunluk hala kendini belli ediyordu.

Meryem'in gözleri kısılırken Esma'nın başının sağ tarafında saç bitiminde başlayan yara izine kaymıştı. Bunu daha yeni görüyordu yada daha önce gözüne hiç çarpmamıştı. Dikkatli bakınca yara saç diplerine doğru kısa bir yol alıyordu. Meryem'in parmak uçları Esma'nın saçlarına doğru gidince.

"Kaza mı geçirdin" diye sordu başında ki yaraya parmaklarını değdirerek.

Genç kız Meryem'in sorusuyla kaşları havanmış elleri Meryem'in parmak uçlarının değdiği yaraya gitmişti.

"Bumu.."

Genç kız gözlerini bu sefer pür dikkat arkadaşına dikmiş

"Evet" demişti

"Bu kazadan sonra kalan yara izim"

"Kaza mı"

"Evet.. Neyse onu sonra konuşuruz vakit geçmek üzere hadi"

Meryem girdiği biranlık şoktan Esma'nın ayaklanmasıyla hızla çıkarken kendine gelmeye çalıştı. Arkadaşının ardından abdest alıp namaza durmuşlar bir süre sonra da arkadaşlarının uyanması ile kahvaltıya inmek için hazırlanmaya başlamışlardı.

Esma her ne kadar gözleri dalgın baksada bugün daha iyi gibiydi.

"İyi misin Esma"

Lona dikkatle arkadaşını sorgularken Carla.

"Fazla düşünme Esma. Hadi gidelim yoksa geç kalacağız" demiş kestirip atmıştı. Yoksa arkadaşı yine bir girdapta takılıp kalacaktı.

"Peki"

Hepsi birlikte kahvaltıları için yemekhaneye indi. Esma az çok eski formuna dönse de onu uzaktan izleyen Amir ile bakışları bir müddet genç çocukta takılı kaldı. Bundan ziyade onu şok eden diğer bir mesele ise Carla bu çocuğu her gördüğünde selam vermesiydi.

"Tanıyor olmalı" diye düşündü elinde ki tepsi ile Carla'nın ardından masasına otururken ve gözlerini arkadaşını dikip

"Yeni gelen çocuk, tanıyormusun onu" demişti içinde tutamadığı merakla.

Carla'nın biranlık donan gözleri arkadaşına bakıp kalırken ağzında ki ekmeğini yutup

"eski bir arkadaş" diyetek kaçırdı gözlerini.

"Eski mi... Okula transfer edileli ne kadar oldu ki.."

Lona zeytini ağzını götürüken

" O zaman dışardan tanışıyor olmalısınız" demişti.

"Ah. Evet öyle"

Carla yemeğine gömülürken Esma'nın gözleri biryandan Efrahim'i arıyordu. Beyninde dönen sorular başını çoktan ağrıtmaya başlamıştı. Nasıl yüzüne bakacaktı. Yada onu görünce ne diyecekti. Hayır.. Hayır.. Eskisi gibi devam etmeliydi dimi. Bunun böyle olması gerekiyordu.

O bunları düşünürken kapıdan Albert ile birlikte girmişlerdi yemekhaneye biran kalbi tekledi sandı genç kız. Bu adam bünyesinde bomba etkisi mi yaratıyordu. Gelen ani heyecan ve endişe ile hemen masasından kalkıp eline çantasını aldı genç kız.

"Noldu Esma daha bişey yemeden neden kalktın" demişti Meryem.

"Ders için fotokopi çektirme lazım aralar da atıştırırım ben hadi görüşürüz" demiş

Koluna taktığı çantası ile hızlı hızlı ilerlerken sanki önüne çıkmak için and içmiş Amir'e çarpmış genç adamın tabağını yeri bulamıştı.

Esma'nın gözleri anın şoku ile büyürken ayakları bir kaç adım gerilemişti.

"B.ben özür dilerim.. Görmedim"

Amir Esma'ya duygusuzca baktı ellerini çebine sokup aldığı derin nefes ile kıza bir kaç adım yaklaşmış yüzüne yerleştirdiği yarım gülümsemesi ile

"Tuzla buz olmuş bir bardağa su doldurmak israftır Esma... Dikkat et" demişti. Yine ne demişti bu çocuk neyin felsefesiydi bu böyle.

Esma genç adamın sözleriyle afallarken kaşları çatılmıştı. Gözlerini arkadaşlarına çevirdiğinde Lona hafif sırıtırken Meryem onaylamayan bakışlar atıyordu. Carla ise pür dikkat gözleri ikilinin üzerindeydi.

Genç kız gözlerini kapayıp derin bir nefes alarak başını Amir'e çevirdi. Dikkatla gözlerinin içine bakarak kısaca

"Kimsin sen" dedi elbette bu sözöerinin bir anlamı olmalıydı dimi.

"Ben.. " dedi ve durdu Amir gözleri Esma'nın ardında ki Carla'ya kayarken bir kaç saniye göz hapsinden sonra derin bir nefes alıp geri çekildi.

"Derslerini gençmeye çalışan bir öğrenci" demiş ve uzaklaşmıştı ardında kafası karışmış bir kız bırakarak. Onu daha önce görmemişti. Peki imalı konuşmalarının sebebi neydi.

Genç kızın gözlerinin dalgınlığı sağ tarafına kayarken Efrahim'i görür görmez nefesi tutulmuş hızla çıkmıştı yemekhaneden. Kaçmasının hiç bir yolu yoktu aslında ne olursa olsun hiç olmazsa bile aynı derste yan yana geleceklerdi.

"Resmen aksiyonlu bir hayat yaşıyorum" diyerek sınıfının yolunu tuttu deste deste yarım yamalak yaprakla dolu Esma.

Albert oturduğu masadan kısa bir süre de olsa gözleri Meryem'e kaydı. Duru güzelliği ve sadeliği yüreğini ele geçirmeye yetiyordu genç adamın. Her bakışı kalbinde ki aşka daha kuvvetli çivi çakıyordu sanki...

Meryem üzerinde hissettiği gözlerin farkındaydı ama başını kaldırıp bakmıyordu ama... Sadece kısa bir zaman kısacık bir süre gözleri genç adam ile buluşmuş bir kaç saniye bakışmanın sonun da hızla gözlerini önüne çevirmişti Meryem.

Delirmiş olmalıyım.

Neden ona bakıyorum ki.

Yoksa ona kapılmaya mı başladın.

Hayır hayır sadece sürekli yanım da hissettiğim için olmalı.

Peki ya Hamza, oda sürekli senin yanın da değil mi.

Meryem kafa sesiyle yoğun bir sohbete girerken hızla başını iki yanına sallayıp oturduğu masadan kalkmıştı. Karışıklık sabahın ilk saatlerindr beynini yormaya yetmişti bile.

"Sen de mi" diye öne atılırken Lona.

"Doydum. Hem dün ki ders notlarımı almam lazım" diyerek kızlara el sallamış uzaklaşmıştı masadan.

Aldığı derin nefes ile yemek haneden çıkarken çantasında titreyen telefonunu çıkardı genç kız. Arayan dedesiydi. Babasının ölümünün üzerinden uzun bir süre geçsede dedesi uzak mesafelerde de olsa her zaman kendini en yakının da hissettirmişti. Sevgi insanı bir tutan sıkı tutandı.

"Alo Selamün aleyküm kızım"

"Aleyküm selam dedecim... Hayırdır sabah sabah aklına mı düştüm"

Karşı da ki ses bir müddet kesilirken

"K.kızım.." demişti dedesi çatallayan sesiyle.

"Biliyorum çok zor günler geçirdiniz ama bilmeni istedim"

Meryem olduğu yere çivilenip kalırken içini bir korku çoktan kaplamıştı.

"N.noldu dede" diye bilmişti kekeleyen sesiyle.

"Annen kızım... Annen... evleniyor"

Meryem'in kulağına ugultular birikirken bir müddet yerinde donup kaldı. Evleniyormu demişti dedesi.

Zar zor bulduğu sesi ile.

"Evleniyor mu.." diye bilmişti.

"Daha babamın ölümünün üzerinden bir sene geçmedi ki dede" diye bilmişti genç kız. Daha çeketinde kokusu duruyordu babasının.

"Biliyorum kızım.. ama laf düşmüyor bizede be kızım"

"Neden... Neden o aramadı bizi. Neden sen... yoksa... Yoksa çoktan ....evlendi mi" demişti sesi kısılırken

Karşı tarafta ki ses kesilirken Meryem sol gözünden damlayan yaşı silip.

"Dede!" demişti.

Cevap yoktu susmuştu dedesi genç kız Elinde ki telefonu kapayıp gözünde ki yaşı sildi hızla. Hemen annesinin numarasını tuşlamıştı.

Çaldı.. Çaldı.. Çaldı.. Uzun aramalar sonuçu sonun da açılmıştı telefon.

"Anne! Dedem.. Dedem dediki sen... Sen evleniyormuşsun anne"

"Kızım"

"Anne! Dedem evlendiğini söylüyor diyorum anlamıyormusun.."

"K.kızım.. B.ben ben çok .... Üzgünüm.."

Meryem'in gözlerinde ki yaş donup kalırken yutkunamamıştı bile. Bazı duyguları bünye kaldıramıyordu. Koridorun başında ki merdivenlere çöke bildi anca genç kız. Ayaklarının enerjisine biran da ne olmuştu.

"Babam daha öleli ne kadar oldu anne... " dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle.

"Babamın üzerinde ki kefes hala bembeyaz duruyor anne..."

"Kızım.."

"Neden söylemedin... Hiç olmazsa neden önce bize söylemedin"

"B.ben.. "

Meryem boğazında ki yumruyu yutkunup oturduğu yerden kalktı gözünde ki yaşı silip.

"Peki anne.. Artık herkes kendi kararını kendi veriyor peki" diyerek komple kapamıştı telefonu.

Aile değillermiydi. Kızı yada oğlu değilmiydi Meryem ile Mustafa. Madem bu kadar üzgündü neden kaçr gibi evlenmişti ki. Neden sessiz sedasız evlenmişti. Evlatları olarak değerleri bu kadarmıydı. Bir anne çocuklarına bu kadar mı değer biçmişti.

Hayatın acı gerçekleri bumu idi.

17 Temmuz 2019.

Yorum ve votenizi bekliyorum..

Continue Reading

You'll Also Like

8.5K 368 54
(Tamamlandı)- Gittikçe daralan ruhum muydu, yoksa sokaklar mı?
4.2K 512 47
Hiç aşık oldunuz mu? Ya da aşkınızdan kaçtınız mı? Peki acı çekmekten, kaybetmekten korktunuz mu? Bu benim Yazgım iyisiyle, kötüsüyle aşkıyla, acı...
Nazendem By Senaxxxx

Teen Fiction

863K 43K 34
O evden kurtulmak için tek şansın ortaklarınızın oğluyla yapacağınız bir sözleşmeyse? Nazendem sözleşmesi... Sen bataklıksın Ahu Çetiner ve sana yakl...
1.3M 89.2K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...