Sinirli Yarim •bxb•

By askihane

490K 31.5K 15K

"Hemen sinirlenip insanlara saldırmaya başlayan ben, ona vuramıyordum." More

~İlk bölüm~
~Engel~
~Saçma Sapan~
~Dövülecek~
~Seni buldum~
~Keşke öyle olsaydı~
~Neden?~
~Evime~
~Tercih~
~Kovulma~
~Umut~
~Ne oldu şimdi?~
~Etki~
~Sahil~
~Kıskançlık~
~Nerelerdesin?~
~Ne yaptın?"
~İnanç~
~İnanıyor musun?~
~Korku~
~Sarılmak~
~Elbette her şey biter~(Final)
•Duyuru•
•Reklam•
"Herkes toplanıyor"
~Alın size özel bölüm~
•Yeni hikayem•
Doğum günün kutlu olsun (@titaniclarry)

~Sarhoş~

16.8K 1.1K 761
By askihane

Gün bitmişti eve gelmişti ama hala deli gibi sinirliydi. Hala sinirden eli titriyordu. Hala sinirli olmasının bir sebebi de okuldan çıkalı bir saat olmasına rağmen Eymen'nin hala eve gelmemiş olmasıydı.

O çocukla gezmeye mi gitti? O çocukla bir yere mi gitti? O çocukla mı düşüncesi beyninin etini yiyordu. Çocuğu dövememiş olmasının siniri yeterince üzerindeydi. Ama ben bir şey demiyorum dedikten sonra onu dövmeye hakkı yoktu.

Kardeşim demesine çok da sinirlenmişti. Kendi kendine konuşmaya başladı. Sinirini başka türlü atamazdı.

"Nereden kardeşin oluyorum lan ben senin?! Nah kardeşinim ben senin! Kardeşim ne ya?!"

Evin içinde bir o yana bir bu yana yürümeye başladı.

"Nerede kaldı bu geri zekalı?!"

Dedikten kısa bir süre sonra kapı açılma sesi duyduğu gibi koltuğa oturarak eline bir kitap aldı. Sanki hiç onu umursamıyormuş gibi davranmaya çalışıyordu. Sanki onun gelişini görmemiş gibi davranıyordu.

"Selam."

"Aa sen mi geldin?"

"Evet."

Eymen garip bir şekilde Emir'in elindeki kitaba bakıyordu.

"Tersten mi okuyorsun?"

"Ne?"

Emir'in elindeki kitap tersti ve bunu böyle okumak çok da mümkün bir şey değildi.

"Şey elimden düşmüştü de tam aldım baktım sen gelmişsin."

Emir içinden kendisine küfürler saydırmaya başladı.

Eymen de telefonunu eline alıp bir şeyler ile uğraşmamaya başladı. Ama gene hafif hafif tebessüm ediyordu.

Kafasını uzatıp bakmaya çalışsa da göremiyordu. Sessiz bir şekilde küfür etti.

"Hay sıçayım! Ne var şu telefonda?!"

"Bir şey mi dedin?"

"Yok kardeşim bir şey demedim?"

Kardeşim lafını biraz bastırmıştı. Canını yakmaya çalışıyordu.

"Canımı mı yakmaya çalışıyorsun?"

"Yoo ne alaka?"

"Geri zekalı sen demedin mi? Birbirimizi tanımıyormuş diye yapalım diye. Hani seni de eşcinsel sanarlar diye hatırlıyor musun?!"

"O çocuğu dövmeme izin vermedin!"

"Çocuk iyi biriydi. Sırf eşcinsel gözükmemek için bunu yapamazsın!"

Aslında onu dövmek istemesinin sebebi sadece ona dokunmasıydı.

"Bunla ne alakası var?"

"Amacını biliyorum Emir. Homofobik gibi görünmek istiyorsun. Çünkü senle beni görürlerse seni de eşcinsel sanarlar diye korkuyorsun."

Emir tamamıyla yanlış anlaşılmıştı. Hiçbir şekilde öyle düşünmemişti.

"İyi böyle düşünmeye devam et. Ayrıca bu akşam arkadaşlarım buraya gelecek. İçeceğiz falan, odadan çıkmazsan iyi edersin!"

Şu an Eymen'e çok sinirli olduğu için sinirini böyle çıkarıyordu. Kalbini kırarak, canını yakarak. Çünkü ona vuramıyordu. Gerçi keşke vursaydı, en azından Eymen'nin daha az canı yanardı.

"Senin arkadaşın var mı ki?"

"Niye olmasın?"

"Herkese saldırdığın için olabilir mi?"

"Ne alaka be? Çetinler işte, onlar gelecek."

"Çetinler mi? Her boku yapan kişiler mi? Geri zekalı onlardan arkadaş mı olur? Eminim amaçları seni de gruplarına katıp insanların gözünü korkutmaktır. Her türlü pis iş var onlarda ya!"

"Sanane ya! Bir yere katıldığım falan yok! Sen odadan çıkma yeter! Ve bana bir daha geri zekalı deme!"

"Merak etme çıkmam. Çok meraklı değilim onların boktan işlerine!"

Hızla arkasını dönerek kendisinin yattığı odaya gitti. Bir kaç gün önceden beri sürelik burada yatmaya başlamıştı. Bir nevi onun odası gibi olmuştu.

Arkasında bıraktığı Emir'de kendi odasına gitti.

- - - - - - - - - - -

Eymen uzanmış düşünüyordu. Emir'in saçma sapan insanlar ile arkadaşlık yapmasını istemiyordu. Bu yüzden ona sinirliydi.

Bu sırada olduğu odanın kapısı çalındı.

"Hey! Eymen! Lahmacun sipariş ettim gel. Yiyelim."

"Geliyorum."

Böyle de yapınca ona kıyamıyordu. Ona yemek ısmarlaması bile onun için mükemmel bir şeydi.

Odadan dışarı çıkıp Emir'in yanına geldi. Masaya oturup, onun gibi lahmacunu yemeğe başladı.

"İşte bu var ya dünya harikası."

Ağzı dolu dolu konuşuyordu. Her defasında sanki onun kalbini hiç kırmamış gibi davranıyordu. İşte bunun unutamadığı anlamına geliyor diye düşünüyordu ama Emir bir insanın gönlü nasıl alınır bilmediği için her şey normal gibi davranıyordu.

"Bu arada sana iş buldum. Kafede çalışırsın değil mi?"

"Tabiki de çalışırım. Teşekkür ederim. Ne zaman başlayabilirim?"

"Pazartesi demişti. Yani pazartesine daha var ama beklersin."

"Beklerim artık."

"Okuldan sonra sekize kadar çalışacakmışsın. Parasını da siz konuşursunuz zaten."

Eymen tamam manasında kafasını sallayarak yemeğini yemeğe devam etti.

Emir neden bilmiyordu ama onun çalışmasını istemiyordu. Okuldan sonra uzun bir süre onu görmeyecekti.

İkisi de yemeklerini bitirmişlerdi.

"Ne zaman gelecekler?"

Emir saate bakıp cevap verdi.

"Dokuzda geleceğiz demişlerdi. Gelirler herhalde yarım saate."

"Tamam."

Bir şey demedi ve sofrayı kaldırıp, bulaşıkları makineye dizdi. En azından bir şekilde ona yardımcı olmaya çalışıyordu. İşlerini bitirdikten sonra odaya geçip, kapıyı kitledi.

Emir de düşünüyordu. Ne düşünüyordu pek emin değildi ama bir şeyler düşünüyordu. Bu düşüncelerinden onu ayıran şey kapının zili oldu.

Hemen kapıyı açtı, karşısındaki gençler gülerek içeri girdi. Ellerindeki poşetleri orta sehpanın üzerine bıraktılar. Çetin yüksek sesli bir şekilde konuştu.

"Vay evin güzelmiş. Bende ayrı eve çıkabilsem keşke."

Aslında bu kişiler hiç bir zaman Emir ile samimi olmamışlardı. Sadece arada Merhaba, naber adı altında konuşmalar olmuştu.

Gerçekten de grup gibilerde ve her pis iş vardı. Bu grupta herkesin korkuttuğu bir kişi olması onların işine gelirdi. Bu yüzden Emir'e yakın davranmaya başlamışlardı.

Emir de nedensizce onlarla takılmayı kabul etmişti ve onlarda evine gelmişlerdi. Amaçladı içmek ve sadece kafayı bulmaktı.

Bu grup dört kişiydi. Her zaman beraber takılırlar ve pis işler yaparlardı. Üçü erkek ve biri kızdı. Aralarında en büyük Çetin olduğu için herkes onlara Çetinler demeye başlamıştı.

Hepsi Emir'in koltuklarına yayıldılar. Şişelerin kapaklarını açarak kafalarına dikmeye başladılar. Bir süre sonra kafalarının gitmeye başladığını hissediyorlardı. Bağırarak gülüyorlar ve iğrenç espiriler yapıyorlardı.

Artık çok fazla sarhoş olduklarını hissediyorlardı. Birden Çetin konuşmaya başladı.

"Oğlum bizim okulda ibne varmış bir tane he. Abisi mi ne bağırarak anlattı. Bir gülme krizine girdim yeminle çıkamadım. Nasıl oluyor oğlum erkek erkeğe, kusacağım şimdi."

Dedikten sonra ayaklarını masanın üzerine uzattı. Yayvan yayvan gülüyordu. Diğer erkeklerde ayaklarını masanın üzerine koymaya başladılar.

Emir birden bağırdı.

"Çek şu ayağını masanın üzerinden!"

Normalde olsa hemen korkar ve hemen ayaklarını masanın üzerinden çekerdi. Ama sarhoşluğun verdiği etki ile karşı çıktı.

"Niye ya?"

"Çek lan!"

Emir şiddetle ayağa kalktı. Başı sarhoşluğun vermiş olduğu etki ile dönse de umursamadı ve genç çocuklara yaklaşıp ayaklarını sertçe yere itti.

"Sana Çek dedim lan! Ağzınıza sıçtırmayında sözümü dinleyin!"

Karşısındaki genç hiçbir şey demeyince sert bir şekilde suratına yumruk attı. Ama dengesini de kaybedip yere düştü.

"Hay sikicem böyle işi!"

Genç çocuk yumruk yediği yeri tutup, korku içinde bakıyordu.

"Tamam çektik."

Nazik nazik konuşmaya başlamıştı.

"Siktirin gidin evimden lan!"

Üçü de ayağa kalkarak evden kaçarcasına uzaklaştılar. Eymen bunlardı duyuyordu ama ne oluyor diye bakmaya çalışmıyordu.

Emir geri koltuğa oturmak için hamle yattığında kızın hala burada olduğunu gördü.

"Sen niye gitmedin lan!"

Sarhoş olduğu için yavaş konuşuyordu.

"Ben bir şey yapmadım ki."

"Doğru ama o arkadaşlarını öldüreceğim."

"Daha önce hiç bu kadar çekici olabileceğini düşünmemiştim."

Kız minik Emir'e yaklaşıyordu. Bunu yapmaya kimsenin cesareti olmazken genç kız sarhoşluk ile bunu yapıyordu. Genç çocuğa daha fazla yaklaştı.

Bu sırada Eymen sessizlik olduğunu duyunca hepsi gitti sanırım diye düşünerek odanın kapısını yavaş yavaş açıp içeriye göz atmaya başladı.

Genç kız Emir'e daha fazla yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi. Emir tam olarak ne yaptığının farkında değildi, bu yüzden kızı ne itiyor ne de karşılık veriyordu.

Ama bu sırada başka şeylerde oluyordu. Bir yerlerde birinin kalbi tuzla buz oluyordu. Bütün umutları yıkılıyordu. Bütün hevesi gidiyordu. Kalbi sanki yanıyordu. Sanki biri kalbini avuçları içine almış sıkıyordu. Gördüğü şeyi daha fazla görmeyi kaldıramadı. Gözlerini kapattı ve yutkundu.

Sesli bir şekilde ağlamamak için dudağını ısırıyordu. Bu her şeyden çok kalbini acıtmıştı. Bu her şeyden çok onu üzmüştü. Saatin kaç olduğunu umursamadan, ne oluyor umursamadan sessiz bir şekilde dış kapının yanına gelip onu açtı.

Daha sonra dışarı çıktı. Onu göremezlerdi. Çünkü kapı arkalarında kalıyordu. Kapıyı kapatıp merdivenleri hızla indikten sonra, tuttuğu nefesini verdi ve sesli bir şekilde ağlamaya başladı.

Eliyle gözlerini kapatıyordu. Biliyordu aşık olduğu kişi asla onu sevmeyecekti ama onu bir başkası ile görmeye dayanamıyordu. Bu canını aşırı derecede acıtıyordu.

O nereye olduğunu bilmediği bir yere doğru yürümeye başlarken, Emir ne yaptığının farkına vardığında kızı sertçe itti.

Genç kız ne olduğunu anlamaya çalışırcasına baktı.

Kızın bileğini sertçe tuttu.

"Sen nasıl beni öpersin?"

"Kolumu bırakır mısın? Ah acıyor tamam özür dilerim özür dilerim"

"Benden uzak dur!"

Emir neden bilmiyordu ama kimsenin onu öpmesini istemiyordu.

Genç kızın bileğini bıraktığında kıpkırmızı olduğunu gördü. Genç kız korkak bir ifade ile yalpalayarak evden çıktı.

Emir fazla sarhoştu, yavaş yavaş ayağa kalkmaya çalışsa da geriye düşüyordu. Bu duruma gülerek bir kez daha ayağa kalkmaya çalıştı ve başaralı da oldu.

"Eymen?"

Ona seslenmişti ama boş bir sessizlikten başka bir şey yoktu.

Zar zor adımlar ile Eymen'nin yattığı odaya geldi.

"Eymen? Gittiler."

Kendisini Eymen'nin uyuduğu yatağa bıraktı. Yüz üstü bir şekilde uzanmıştı. Kafası tam da Eymen'nin yastıklarına gelmişti.

"Eymen bunlar sen kokuyor. Ne ara kokun sindi?"

Salak bir eda ile gülüyordu.

"Çok güzel."

Aklından ne geçiyorsa söylüyordu ama bunları duyan bir Eymen yoktu evde. Hala salak salak gülüyordu. Bir süre sonra gözleri kapanmaya başladı ve kendisini karanlığa teslim etti.






Selamlar.

Erken bölüm istemiştiniz. Buyrunuz gençler. Nasıl beğendiniz mi bakalım? Diğer bölümü çok merak ettiğinizi biliyorum en kısa zamanda gelecek.

Bir oy verseniz çok mutlu olurum canım okuyucularım. ❤️

Sizleri seviyorum. 💕🌹

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 89.2K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
126K 8.3K 18
"Üşüyorum." dedim istemsiz bir şekilde. Her zaman ağzımdan çıkan bir kelime olarak. Yine aynı gülümsemesi ile ellerimi elleri arasına aldı. Sıcak ne...
928K 64.7K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
Kayıp Ruhlar Ormanı By GECE

Mystery / Thriller

69K 6.9K 39
Wattys2018 finalisti MysteryTR 2019'a damga vuran paranormal kazananı. #32 in Fantastik #34 in Fantastik #37 in Fantastik Fırtınalı bir gecede iş...