Kafeste Aşk

Galing kay aliyenur1903

300K 13.7K 2K

9 senedir kafes dövüşü yapan motosiklet kullanan az ve öz konuşan bir kızın hayatı . Sizce bu kızın kilidini... Higit pa

- Kahve -
- Proje Ödevi -
- Kafes Dövüşü -
-Bizim Mekan-
- İddaa -
- Alışveriş -
-Sinema-
- Basketbol -
- Berghain Bar -
- Kral -
- Aptal -
- Çocukluk Arkadaşım -
- Parti -
- Unicorn -
- İntikam -
- Blöf -
- Hastane -
- Kaçış -
- Ölüme Yakın -
- Oyun Vakti -
- Kan -
- Yeşil İnci -
- Nefes-
- Acı -
- Tatil -
- Bela-
-Yemek Savaşı-
- Wattys2019 -
- Sürpriz -
- Havuz -
- İnziva -
- Kaçak -
- Plan -
- Kaybediş -
- İşkence -
- Kabus -
- Piknik -
- Akşam Yemeği -
- Belirsiz Duygular -

- Alev -

3K 151 54
Galing kay aliyenur1903

- " Evet baba hallettik merak etme . "

- " Emin misin kızım ? Bak sorun çıkaran olursa hemen beni arıyorsun tekrar , tamam mı ? "

- " Tamam . "

- " Seni seviyorum dikkat et kendine ve birde Jakson ' a . "

- " Merak etme , artık ben etmesem bile Jakson kendine dikkat eder . "

Vedalaşarak telefonu kapattığım da yüzümde ki sırıtma ifadesi de büyümüştü .

Otelin müdürü bir iş anlaşması için ortaklarını kahvaltıya davet etmiş , yemek salonuna girdiğinde gördükleri karşısında fenalaşarak hastaneye kaldırılmıştı .

O kadar müşteriyi kovamayacakları içinde doğal olarak bu olayı başlatan kişiye odaklanmışlardı .

Jakson ve yemek savaşını başlatan küçük çocuk bir süre kavga etmiş ve suçlarını birbirlerine atmışlardı . Bizde komedi şovu izlercesine onları izlemiştik .

Sonunda işin içinden çıkılmayacağını anladıklarında herkes kendi verdiği hasarı ödemek için söz vermişti .

Bu konuda en çok borçlu çıkan Jakson ve onun yarma diye adlandırdığı adam Michael olmuştu .

Birbirlerinin üstüne en son masa ve sandalye fırlattıkları için olay yemek savaşından oldukça uzaklaşmıştı.

Şimdide hep beraber hiçbir şey olmamışcasına çöl safarisi yapmak için hazırlanıyorduk .

Maceradan maceraya koşan bedenim bu defa çölde mahsur kalmamayı yada arabanın takla atmamasını umuyordu .

Hepimiz Dubaiye ayak uydurmak için yeni alınan beyaz uzun elbiseleri giyip Menolly'nin de isteğiyle , başıma zar zor bağlanmasını öğrendiğimiz örtüleri bağlamıştık .

Lobiye inerek diğerlerinin gelmesini beklerken bir yandan kahve içip bir yandan da koruma , araba ve tur işlerini ayarlıyorduk .

- " Üç araba gidiyoruz o zaman her arabada iki kişi bizden , iki kişi koruma olacak şekilde dağılım yapın. "

- " Tabi Alisa Hanım , yarım saat içinde yola çıkacaklarını söylediler. "

- " Tamamdır Peter . "

15 dakika içinde hazır olmuş sadece Jakson ' ın gelmesini bekliyorduk .

- " Nerede kaldı bu çocuk ? "

- " Bilmiyorum bana sen in ben hemen geliyorum dedi. "

- " Fizandan geliyor sanki assolist. "

- " Neyse ne acelemiz yok bekleyin biraz daha . "

Der demez Jakson lobi de görünmüştü. Bir kere daha gözlerimi devirmek zorunda kalırken Jaksonda beyazlar içinde ve güneş gözlüğüyle bize yaklaşıyordu tek fark her bir adımında insanlara selam verip birşeyler diyordu .

- " Ne yapıyor bu ? "

- " Bir bile bilsem . "

En sonunda yanımıza gelen Jakson elini kalbinin üstüne koyup eğilerek hepimize selam verdi .

- " Al'iikhwat sabah alkhyr.". ( Günaydın Kardeşlerim)

- " Kayf halik Alisa ? " ( Nasılsın Alisa?)

- " Daena nadhhab . " ( Hadi gidelim.)

- " Napıyorsun Jakson ? "

- " Kültür karmaşası yaşıyorum Menolly . Aynı zaman da kendimi de geliştiriyorum tabii . "

- " Oldu o zaman , Jaksonda kültürel değerlerimizi yükselttiğine göre artık safariye gidebiliriz , değil mi ? "

Safari boyunca midemiz ağzımızda Jakson ' ın deyimiyle de midemizin kıçımıza kaçtığı bir edayla çöl arabaları ile doyumsuz güzelliklerde dolaştık .

Şuan da ise yemek yemek için durduğumuz alanda ilerlerken herkes sıcaktan bıkarcasına Jakson ' ın birbirinden saçma sorularını dinliyordu .

- " Beyefendi bu kumdan , kale yapılır mı ? "

- " Bu konuda bir fikrim yok Jakson Bey. "

- " Peki bu kumu sulayıp çamurdan pasta yapabilir miyiz ? "

- " Bu konuda bir fikrim yok Jakson Bey. "

- " Hımm pekâlâ bu kumdan çimento yapılır mı ? "

- " Bu konuda da bir fikrim yok Jakson Bey . "

Jakson sinirle gözlerini kısıp adamın yüzüne ters ters baktıktan sonra yine soru sormaya devam etti .

- " Bir kilo kum mu daha ağır yüz kilo pamuk mu ? "

- " Bu konu da bir fik ... "

- " Bu adamın da hiçbir konu hakkında fikri yok be ! Aman sıkıldım . "

- " Sorularının mantıklı bir açıklaması olmadığındandır belki de,ha Jakson? "

- " O sizin mantıksız insanlar olup cevaplarını bilmediğinizdendir ha Chase ? "

İşte geri kalan günlerimiz bu ritimde devam etmişti . Diğer kalan üç günümüzde de ise kelimenin tam anlamıyla Dubainin altını üstüne getirmiştik .

Marcus ve Chase barlardan ayrılmak istemiyorken , Menolly alışveriş merkezlerinde yatmak istemişti . Jakson macera nerede ben oraya mantığıyla her an her yerde olurken ben sahil kum güneş üçlüsünü değerlendirmiştim .

Daha eve geleli bir saat olmuşken bedenin yorgunluktan sızlıyordu , bu yüzden uykuya dalmam herşeyden daha kolaydı.

🌙

Evin içindeki huzurlu sesi alarmımın melodisi bozduğunda okula gidecek olmam , telefona balyoz indirmem için oldukça büyük bir sebeb yaratıyordu .

Alarmı ertelersem uyuya kalırım mantığıyla hızla yerimde ayaklanıp banyoma ilerledim . Bir süre aynaya boş boş bakıp hayatımı gözden geçirdikten sonra lavaboya eğilerek elimi yüzümü yıkadım .

Üstümü hızla giyinip çantamı alarak aşağıya indiğimde aşağıdaki herkes bir telaş içindeydi . Annem koltukta göz dolduran topuklu ayakkabılarının bandını bağlarken, babam siyah mat ince kravatını beyaz gömleğinin üstüne bağlamaya çalışıyordu .

- '' Günaydın ! "

- " Günaydın güzelim. "

- " Günaydın kızım . "

- " Yardım lazım mı ? "

- " Ah , hallettik sanırım . "

- " Bir sorun yok değil mi , ne bu acele ? "

- " Annenin doktor ve eşlerinin gelmek zorunda olduğu bir kahvaltı davetine gidiyoruz . "

- " Kendini zorunda hissediyorsan gelme Eric , ciddiyim . "

- " Yaa tabi , seni oradaki çakalların eline bırakacak değilim . "

- " Herkesin evli olduğunu biliyorsun değil mi ? "

- " Evet , eşimin ne kadar güzel bir kadın olduğunu da biliyorum. "

- " Size afiyet olsun , iyi eğlenceler o zaman . "

- " Sanada iyi dersler tatlım . "

Dışarıya çıktığımda korumalar etrafta her zamanki rutinde dolanıyordu .

- " Peter arabamı hazırlatır mısın ? "

- " Tabi Alisa hanım hangisini ? "

- " Her zamanki Audi R8 . "

İki dakika sonra arabam önümde hazır bir şekilde yerini alırken kendimi şoför koltuğuna atarak yan koltuğa Logan'ın yerini almasını beklemiş ve ardından yola çıkmıştık .

- " Nereye gidiyoruz? "

- " Okula . "

- " Peki , kaç saat dersin var ? "

- " 4 . "

- " Cezam bittiğinde seninle de işimiz sona erecek biliyorsun değil mi ? "

Yüzümü yan koltuğa çevirirken hızlı bir bakış atmış ve tekrardan önüme odaklanmıştım .

- " Cezanın bitmesine ne kadar zaman var ? "

- " Babam bitti diyene kadar . "

- " Baban ne zaman bitti diyecek ? "

- " Siniri geçtiğinde . "

- " Anladım . "

- " Benden kurtulacaksın yani . "

- " İyi bir koruma için bütün donanıma sahipsin , eğer bir gün yine ceza alırsan kapı sana her zaman açık . "

- " Ah buna çok sevindim ama holding de ayaklarım masanın üzerindeyken telefonla oyun oynamak daha cazip geliyor . "

- " Kendi işinizi yapacaksın yani . "

- " Evet , biliyorsun veliaht olmak zor iş Alisa . "

- " Tek çocuk olduğumu biliyorsun değil mi ? "

- " Tamam sende veliahtsın hadi bunu derse girmeyerek kutlayalım . "

- " Kapa çeneni Logan ."

- " Tamamdır patron . "

Kampüse girip arabayı fakültenin önüne park ederek aşağıya indim . Gözlüklerimi takıp fakültenin içindeki dersliğime ilerlerken Logan da etrafı inceliyordu.

- " Ortam eğlenceli görünüyor. "

- " Bilmem , belki . "

- " Çok eğlencelisin Alisa . "

- " Çok konuşuyorsun Logan ."

Dersliğe girerek ortalarda bir sıraya geçtiğimde Logan da yanımda yerini almıştı.

İlk bir saat herşey normal giderken yavaş yavaş uykum gelmeye başlamıştı ve gözlerim kapanmaya yemin edercesine açık kalamıyordu.

- " Tanrım biri üstüme yatak fırlatsın gözlerimi açık tutamıyorum. "

Arkalardan biri sitemle bu sözleri sarf ederken , bunu duyan çoğu kişi onaylar nitelikte homurtular çıkarmıştı.

Logan elini başına yaslamış dikkatle hocayı dinliyordu . Gözlerim kapanıp kafam Logan'ın omzuna düştüğünde ikimizde sıçrayarak kendimizi geri çekmiştik .

Blok ders yapan hoca ısrarla bütün sınıfı dersten tutmaya çalışıyorken sınıftakilerin içten içe küfürlerini bahşettiklerine emindim .

- " Bayan Northmandı değil mi ? Ders size fazlasıyla sıkıcı gelmiş olmalı . Uykunuz yarım kalmasın , sizi dışarıya alalım ."

Tam cevap verecekken benim yerime Loganın konuşması bütün dikkatleri anında üstümüze çekmişti.

- " Ne bekliyorsunuz ki ? Sınıfın çoğu sizi dinlemiyor farkında değil misiniz ? "

- " Siz kim oluyorsunuz da benimle böyle konuşmaya cüret edebiliyorsunuz? "

- " Dışarıdan bir göz diyelim . Senelerce okuyorsunuz profösör , doçent olmak için . Bilmem kaç tane bölüm ve üniversite bitiriyorsunuz . Ya ne için ? Slaytta yazılanları bize sesli okumak için mi ? Eğer öyleyse herkesin mail adresine konuyu yollayın . Ne sizin boğazınız ağrısın nede bu insanlar sizi zorla dinlemek zorunda kalsın . "

- " Bana hemen numaranızı söyleyin , kaldınız ! "

- " Bu okulda okumuyorum ha ama çok merak ediyorsanız numaram 10 , gördüğünüz gibi on numara adamım. "

Çoğu insan buna gülerken profösör kıpkırmızı kesilmişti .

- " Pekâlâ bunu sizi sınıftan attırmam için bir engel olmadığını belirtmek isterim . "

- " Mesai saatindeyim , iş verenim çıkmadan beni kimse buradan atamaz . " Diyerek beni eliyle işaret etmişti .

Bu dersten kalacağımı garantilerken seneye hangi hocayı seçsem diye şimdiden düşünebilirdim .

- " Yoklama almayacağım dersi gerçekten sıkıcı bulanlar çıksın dışarıya . "

Kimse yerinden kıpırdamaz iken herkes birbirine bakıyordu.

- " Kimseyi sınıfta bırakmayacağım , isteyen çıkabilir . "

Herkes anında hareketlenirken Logan gülerek hocaya bakıyordu . Sanki alın işte ben size demiştim dercesine .

Son olarak bizde sınıftan dışarıya adım attığımız da 110 kişilik sınıfta yalnızca 8 kişi kalmıştı .

- " Gerçekten bunu yaptığına inanamıyorum, bu dersten kalacağım biliyorsun değil mi ? "

- " Süper kahramanın seni kurtardı işte , kimseyi bırakmayacakmış . Teşekkür etmek istiyorsan yemek yemeğe gidebiliriz . "

Gözlerimi devirirken adımlarımı arabaya yönlendirdim . Aslında bu durum işime gelmişti .

- " Eee ne yemek istersin spaydırmen ?"

Jakson ' dan

Gözlüklerimi gözüme yerleştirirken yakışıklı ve şehvetli bakışlarımı etrafa atıyor , kızların tek tek eridiğini görüyordum . Buna emindim .

Dersliğe ilerlerken bugün Menolly ile ortak dersimizin olması günün anlam ve önemini yeterince belirliyordu .

Sınıfa girmeden son kez telefonumun kamerasından kendime çeki düzen verip , yakışıklılığıma öpücük atarak kamerayı kapatmıştım .

Gözlerim anında dikkat kesilirken Menolly'i bulmam saniyeleri yanındaki iki erkeği görmem saliseleri almıştı .

Sakin olmam gerektiğini kendime iyice hatırlatırken hızla yanlarına varmıştım .

- " Günaydın Menolly ve adını bilmediğim iki erkek çocuğu . "

- " Günaydın Jakson . "

Kendimi hızla Menolly'nin yanına atarken gözümü erkeklere çevirip tek kaşımı kaldırdım .

- " Ah sizde gidiyordunuz herhalde , sonra görüşmemek dileğiyle . "

- " Aslında bu güzellikle sohbet ediyorduk . "

Esmer çocuğun Menolly'i gösteren parmağıyla anında çok güzel fantaziler kurarken seksi gülüşümü yüzüme bir usta edasıyla hızlı bir şekilde yerleştirdim .

- " Yüzün çok güzelmiş bebek poposu gibi , mor far kullanmayı hiç düşündün mü gözüne ? "

Diyerek tek kaşımı kaldırdığım da çocuk zeki olmalı ki yaptığım benzetmeyi anlayıp hızla vedalaşarak yanımızdan gittiler .

- " Ne oldu şimdi ya ? "

- " Sen boşver onları şimdi biraz teşbih sanatı yapayım dedim . Nasılsın iyi misin ? "

- " İyiyim Jakson ya sen ? "

Diyip gülümsediğinde içimden ılık ılık birşeylerin aktığını hissetmiştim . Elimi gülüşüne getirmemek için kendimi zorlar iken gülümseyerek güzel yüzünü izlemeye başladım .

- " Şimdi daha iyiyim Menolly . "

Lena ' dan ;

Tuvaletin kapısını hızla duvara çarparak içeriye girdiğimde ikizimi duvara sıkıştıran üç tane kız anında görüş alanıma girmişti .

- " İşte bir taşta iki kuş dedikleri bu olsa gerek , ikizin de geldi . "

Gözlerimi sinirle kapatırken ellerim yumruk halini almıştı. Lisa korkmuş bir şekilde kenara sinmişken gözleri şimdiden dolmuştu .

Benim aksime kendini savunmasını asla bilmiyordu ve öğrenmemişti . Geldiğimiz yerde bu okuldaki insanlar gibi belalı tipler olmadığı için gerek de duymuyordu şu ana kadar .

- " Ellerinizi hemen ikizimin üstünden çekiyorsunuz bende sizin kafalarınızın pekmezini akıtmıyorum . Var mı anlaşılmayan bir durum ? "

- " Bunu hatırlat bir ara güleriz soğuk nevale . "

Önümdeki kıza beklemediği anda atılarak saçından yakalayıp kafasını tuvaletin kapısına geçirdiğim de büyük bir ses tuvalette yankı yapmıştı. Herkes şaşkınlıkla kala kalırken kızın kafasını bir kere daha vurarak geriye ittim .

- " İçi boş ya ondan çok ses çıkarıyor . "

Lisaya bir bakış attığım da diğerlerinin şaşırmasını fırsat bilerek öne atılıp onu arkama almıştım . En azından şimdilik orada güvendeydi .

- " Basıp gidiyor musunuz yoksa hanginizden başlayacağıma karar mı vereyim ? "

Konuşmamın ardından zilin sesi duyulduğunda kızlar mecburen geri basmak zorunda kalmıştı .

- " Bu burada bitmedi . "

- " Beklerim tabi kapım her zaman size açık , hadi yallah . "

Kızlar tuvaletten ayrıldığında hızla Lisaya dönerek vücudunu inceledim .

- " İyi misin , birşey yaptılar mı ? "

- " Hayır iyiyim , iyi ki varsın . Sensiz ben onlarla ne yapardım ki . "

Bana sıkıca sarılırken saçlarını okşayarak sakinleştirmeye çalıştım . O üzüldüğün de içimdeki tarifsiz huzursuz his beni rahat bırakmıyordu . Yüzünden tebessüm eksilmesin istiyordum her zaman . İşte bu kardeşlik bağının belkide en güzel duygusuydu .

- " Bundan sonra benden habersiz hiç bir yere gitme , daha dikkatli ol ki seni her zaman koruyabileyim . "

- " Tamam kardeşim. "

- " Ne istiyor bu gerizekalılar ? "

- " Para istiyorlar. "

- " Vermedin değil mi ? Sakın vermiyorsun . O paralarla ot içiyor akılsızlar . "

- " Yok vermedim ama sen gelmeseydin kesin alırlardı . "

- " Tamam bak ben buradayım, hadi elini yüzünü yıka derse geçelim . "

Eve geçince annemlerle konuşmayı aklıma kazırken son derse girip 40 dakikanın ardından okul çıkışı için ayaklanmıştık .

Konuşarak ilerlemeye başladığımız da annemizin bizi her gün aldığı okula ait olan otoparka doğru ilerliyorduk .

- " Bu arada Lena annem bugün biraz geç kalacakmış ama beklememizi söyledi , en çabuk şekilde gelecekmiş . "

- " Tamam o zaman gidelim otoparkta otururuz bir yere. "

Otoparka giriş yaptığımız da hayat bize kıçıyla güldüğünü bir kez daha belli etti. Önümüze tek tek çıkmaya başlayan kızların devamında toplam 10 kişi olmuşlardı karşımızda.

Dişlerimi hızla sıkarken bu kadar hızlı atak yapacaklarını düşünmemiş olmama kızıyordum . Lisayı anında arkama alırken bir adım geriye adımladım .

- " Ne o , tuvalette estirdiğin hava burada söndü galiba ? "

- " İkiye , on kişi çıkan kız bunu söyleyince oturup düşünmek istiyor tabi insan . "

Kızlar gülüşürken kolunu sıkıca tuttuğum Lisaya sessizce fısıldadım .

- " Sana 3 dediğimde okula koşup yardım isteyeceksin. "

- " Hayır seni asla tek bırakamam. "

- " İkimizi de kurtarmak istiyorsan git ve yardım getir . Ben onları oyalayacağım . "

- " Ya sana birşey olursa ben ne yaparım !? "

- " Olmayacak . "

- " Siz kendi aranızda ne konuşuyorsunuz öyle !? "

- " Hanginizi ilk dövmeye başlasak diyorduk . "

- " Hadi ya ben başı çekerim gel ve dayağın tadını çıkar . "

Kollarımı dirseklerime sıyırırken saçlarımı bileğimdeki toka ile toplamıştım .

Herkesin birbirine bakmasının ardından ortalık bir anda kızışmış iki tarafta birbirinin üstüne atılmıştı .

- " 3 ! "

Lisa anında geriye atılırken ona yönelen kızların üstüne de ben atlamıştım . İlk ikisi kolaylıkla yere yığılırken diğer bir kişide yumruğumun tadına hızlıca bakmıştı. İki kişi üstüme anında gelirken bir diğeri dalgınlığımdan faydalanarak sıkı bir yumruğu yüzüme geçirmişti.

Diğerleri sendelememden faydalanırken art arda yediğim yumruklar eşliğinde dizlerimin üstüne düşmemek imkansızdı .

Ağzıma kan dolarken yüzüme doğru gelen bir tekmeden son anda kurtularak kızın bacağından tutup hızla çekerek yere yapışmasını sağladım. Üstüne çıkıp suratını yumruklama ya başladığımda arkadaşlarından biri de üstüme atılarak beni altına aldı.

Üstüme oturup yumruğunu suratıma geçirecek iken buna gerek kalmayarak diğer kalanlar vücudumu tekmelemeye başlamıştı . Cenin pozisyona geçip en az darbeyi almanın planını yaparken yeterince tekme yemiştim .

Sırtıma yediğim tekmeyle inlerken sonunda kurtarıcı ses bütün otoparkta yankılanmıştı .

- " Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz !? "

Brendan hoca hızla bize koşarken bir yandan kızlara bağırmaya devam ediyordu.

Hocanın geldiğini gören kızlar anında topuklarken , hoca halime acımış olacak ki onların peşinden gitmek yerine yanıma çökmüştü.

- " Lena yüzüme bakabilir misin , hadi güzelim . "

Lisanın hıçkırık seslerini duyduğumda kendimi zorlayarak kollarımı kafamdan çektim . Ciğerlerim ağrırken gelen öksürük kriziyle birlikte ağzımdan kanda geliyordu.

Brendan hoca ambulansı arayıp hızla konuşurken bende sonunda öksürüğümü biraz olsun dindirebilmiştim. Hocanın yardımı ile sırt üstü dönüp inleyerek Lisanın kızarmış yüzüne baktım .

- " İyiyim kardeşim ağlama . Bak birşeyim yok . "

- " Ben bırakıp gittim seni , senin canını çok yaktılar değil mi ? "

- " Lisa ağlama lütfen , geçecek. "

- " Tamam bak ağlamıyorum sen kendini yorma , konuşma . "

Gözlerimi sıkıca kapatırken ağrım git gide artıyordu .

- " Lena gözlerini aç , yüzüme bakar mısın ? "

Kehribar gözler , görüş açıma girdiğinde endişeli gözler yüzümü tarıyordu . Kendimi savunmasız hissederken gözleri ruhuma sanki huzur veriyordu .

Bu duygu beni sersemletirken kafama sert darbe almış olmalıydım ki şuan fazlasıyla şaçmalıyordum .

- " Lena arabam bugün tamirde olduğu için seni götüremiyorum ama ambulans en kısa sürede burada olacak . Gözlerini kapatmamaya çalış . "

- " Ben iyiyim . "

- " Tamam iyisin ama yüzüme bak olur mu ? "

Yüzüne kendimi zorlayarak bakarken uyumak şuan daha cazip geliyordu .

Bir süre daha dayandığımda siren sesleri gün yüzüne çıkmaya başlarken aynı zamanda da gözlerim yavaşça kapanmaya başlamıştı .

Lisanın çığlık attığını çok uzaktan işitirken buz gibi ellerimin sıcak bir avuç içine alındığını hissetmem duyumsadığım son şey olmuştu.

Bir müddet herşeyi uğultulu bir şekilde duyarken benim için geçen uzun bir zamanın sonunda vücudumun yerden havalandığını kavrayabilmiştim .

Vücuduma birşeyler bağlanırken gözlerimi zorlanarak açmaya çalıştım.

- " Hastanın bilince yerine gelmeye başladı . "

- " Hanımefendi beni duyuyorsanız gözlerinizi bir kere açıp kapatabilir misiniz ? "

Zorlanarak da olsa başarabildiğimde doktorun yüzündeki gülümsemeyi görmüştüm .

Geri kalan herşey hızla gerçekleşirken bir sürü makineye girip çıkarılmış şuanda serum bağlı kolumla acilin kokusuyla bütünleşmiş sedyede yatıyordum .

Lisa ağlamasından iç çekişlere dönüş yaptığında sonunda işlemleri tamamlayıp ailemize haber vermek için yanımızdan ayrılmıştı .

Brendan hocanın yanımdaki sandalyeye oturması ile gözlerim gözlerini yakalamıştı .

- " İyi misin ? "

- " Yeteri kadar . "

- " Bu yaptıklarını sonuna kadar ödeyecekler , emin olabilirsin . Yarın kameralarla birlikte hemen disiplin kurulunu bir araya getirmek için acele edeceğim. "

- " Teşekkür ederim. "

Gözlerimiz birbirine tutuklu kaldığında , göğsümde şiddetle atan çırpınış bu durumu oldukça yadırgasa da yanlış olduğunu bildiği halde hızla atmaya devam ediyordu. Sonunda gözlerini çeken ben olduğumda Brendan hoca da boğazını temizleyerek kendini geriye çekip başka yöne bakmıştı .

- " Teşekküre gerek yok Lena , sonuçta her öğrencim için elimden geleni sonuna kadar yaparım . "

Gözlerim hızla yüzüne tekrar dönerken o bana değil acil kapısına bakıyordu .

- " Kardeşim yanımda , ailemde birazdan yanım da olur . Gidebilirsiniz . "

- " Tabi , iyi olduğuna emin olduğumda. "

- " İyiyim . "

- " Öyle mi ? Bir saat önce önümde baygın bir şekilde yatan sen değildin tabi . "

- " İyi ya ! Yardım ettiniz , işiniz bitti . Hastanedeyim, burada da dayak yemeyeceğime göre ? "

- " Gerçekten on kişiye tek dalarken aklından ne geçiyordu !? Kaçmak varken? "

- " Kaçmak mı ? Pardon o hangi küfür !? "

- " Lena şu haline bak ! Ya daha kötüsü olsaydı , ya ben yetişemeseydim . "

- " İyi ya olmadı işte ! "

- " Bana bağırma ! "

- " Sizin şu anda yaptığınız gibi mi !?

- " Ben şuan sana bağır.. "

Gelen öksürük sesiyle ikimizde kafamızı yanımıza gelen acil doktoruna çevirirken utançla yüzüne baka kalmıştım .

- " Konuşmamızı bölmek istemezdim lakin hanımefendinin kaşına dikiş atılması gerekiyor . "

Buz gibi bir suyun vücuduma döküldüğünü hissederken vücudum kas katı kesilmişti .

- " Dikiş mi ? "

- " Evet kaşınıza 8 dikiş atılması gerekiyor . "

- " Böyle şeylere hiç gerek yok , kendi kendine kapanır zaten . "

- " Kendi kendine kapansa bile orada büyük bir iz kalır ve iyileşme süresi oldukça gecikir. "

- " Olsun ben dayanabilirim . "

- " Lena , iğneden mi korkuyorsun ? "

- " Hayır , ne alâka? Sadece böyle şeyleri sevmiyorum. "

Sert bir şekilde yutkunurken kendi kendime sakinleşmeye çalışıyordum.

- " Bakın sizi anlıyorum ama emin olun en kısa bir süre de bitireceğim. "

- " Beni bayıltın siz , lokal anestezi falan verin . "

Brendan hoca yüzümü hızla incelerken sandalyesini yanıma yaklaştırmıştı .

- " Siz başlayın dikişe , ben yardımcı olacağım . "

- " Ne yardımcı olacakmışsınız , istemiyorum ben dikiş falan ! "

- " Bağırma , elimi sıkıca tut . Acın bana geçsin . "

Gözlerim söyledikleri ile tutuklu kalırken önümüzde ki 10 dakika elimin altındaki eli sıkıca tutmak ile geçmişti . Bir daha hiç bırakmak istemezcesine tutuşuyordu alev alan ellerimiz ...

Arkadaşlar yorumlara bölümü paylaşır paylaşmaz yeni bölüm ne zaman demek yerine , karakter ve gidişat ile ilgili yorum yaparsanız benim daha hızla yazmama ve ilerleyen bölümlerde yönümü daha rahat bulmama yardımcı olursunuz . Şimdiden teşekkür ederim.

    

        Kendinize Güzel Bakın🎈

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

751K 33.5K 19
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
804K 39.2K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
1.8M 65.6K 58
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
6M 197K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...