Tiny | Larry

By gamzellimm

92.7K 6.1K 9.4K

"Hey Harry! Bak bugün okulda kimi buldum?" karşımdaki çelimsiz oğlanı inceledim. "Kim bu?" "Harry biraz kiba... More

Karşılaşma
Ufaklık
Umurunda Değilim.
Ona Ufaklık Deme!
O Çok Ağlıyor!
Küçük Koala
Abim!
Özür Dilerim
Senden Hoşlanıyor.
Ne Demek Yakışıyorlar?
Neden Hatırlamıyorum?
Onunla Evlenecek Misin?
Utanma Benden!
Sürpriz
Ayağına Mı Kapanayım?
Pasta
Nefret Ediyorum!
Tattoo
Final
Özel
Özel 2
🙏🏼
Uyarlama!

Naif Ve Sıcak

4.3K 272 225
By gamzellimm

Louis binadan çıkıp koşturarak yanıma geldi. "Çok mu geç kaldım?" kafamı iki yana salladım. Yanağımı uzattığımda gülümseyerek öptü.

"Hadi gidiyoruz." arabaya binip onunda binmesini bekledim. Emniyet kemerini takıp alnını öptüm. Arabayı çalıştırıp pizzacıya doğru hareket ettirdim.  "Önce yemek yiyeceksin. Sonra seni çok güzel bir yere götüreceğim."

"Nereye gidiyoruz?"

"Önce pizzanı ye sonra söylerim."

"Pizzayı alıp gideceğimiz yerde yesek?" Kırmızı ışıkta durup ona baktım. Masum masum bana bakıyordu.

"Olur." gülümseyip kafasını koltuğa yasladı. Arabayı tekrar hareket ettirip hızımı biraz artırdım. Göz ucuyla Louis'ye baktığımda koltuğun kenarını sıkıyordu. Elimi uzatıp tutmasını bekledim. Elimi sıkıca tuttuğunda gülümsedim. Ben hızlandıkça elimi daha çok sıkıyordu.

"Neden hızlı sürdüğümde bu kadar geriliyorsun?" diğer elinin parmaklarıyla tuttuğu elimin üzerini okşadı.

"Bir nedeni yok. Trafik kazalarından korkuyorum." pizzacının önünde durduğumda ona baktım. Elinin üzerini öpüp emniyet kemerini çıkardım. Arabadan inip pizzacıya girdik. Louis istediği şeyi seçip yanımda beklemeye başladı. Kolumu omzuna atıp alnını öptüm. O da kollarını belime doladı.

"Sen gerçekten çok değiştin." gözlerimizi buluşturdum.

"Değişmedim."

"Hayır değiştin. Şu hareketleri senden hiçkimse beklemez. Bende üç hafta önce böyle olacağını söyleselerdi inanmazdım." kaşlarımı kaldırdım.

"Şimdi bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?" gözlerinin kenarları kırışana kadar gülümsedi. Sonrada başını göğsüme yasladı.

"Çok iyi bir şey." görevli siparişimizin hazır olduğunu söylediğinde kutuyu alıp Louis için kapıyı açtım. Birlikte arabaya binip hızlıca gideceğimiz yere doğru hareket ettim. Louis radyoda çalan şarkılara eşlik ederken benim ona baktığımı fark edip utanıyordu birkaç dakika sonra tekrar eşlik etmeye devam ediyordu. Arabayı durdurduğumda etrafa bakındı.

"Burası neresi?"

"Burası bunaldığında kaçıp gelebileceğin tek yer. Çok insan uğramaz buraya. Arada bir benim gibi kafa dinlemek isteyenler ya da yine benim gibi sevgilisiyle yalnız kalmak isteyenler gelir." gözlerimi önümdeki manzaradan çekip Louis'ye baktım. Gülümseyerek bana bakıyordu.

"Az önce ne dedin?"  kaşlarımı oyuncu bir tavırla kaldırdım.

"Ne dedim?" kıkırdadı.

"'Benim gibi sevgilisiyle yalnız kalmak isteyenler' dedin."

"Evet, dedim." tekrar kıkırdayıp boynuma sarıldı. Bende gülümseyip kollarımı beline sardım. Artık sevgilim sayılabilir sanırım. Geri çekilip yüzüme baktı.

"Ben senin sevgilin miyim şimdi?" gülümseyerek kafamı salladım. Ellerini çırpıp kıkırdadı. Sonra utanıp yüzünü elleriyle kapattı. "Ne aptalım." Sevimli haline kahkaha atıp onu kollarımın arasına aldım. Saçlarını öpüp karıştırdım.

"Hadi pizza yiyelim soğumadan. Sonra sarılmamıza devam ederiz." arka koltuktan pizzayı alıp aramıza koydu. Telefonunu çıkarıp ekranına baktı geri kapattı. Benim onu izlediğimi fark ettiğinde utanıp gülümsedi. Pizzayı yerken ona bir şeyler anlatıp sürekli güldürdüğüm için on defa falan ölüm tehlikesi atlattı. Arabadan inip yanıma gelmesini bekledim. Elini tutup salıncağa doğru çekiştirdim.

"Otur bakalım." salıncağa oturduğunda onu yavaşça sallamaya başladım. "Gözlerini kapat ve seslere odaklan." rüzgar estikçe yaprakların birbirine değmesinden çıkan sesler ortamdaki tek sesti.

"Buraya hep yalnız mı geliyorsun?" gözlerini açıp  bana baktı.

"Evet. Kafa dinlemek için çok uygun bir yer." salıncakta hareket ettiğinde durdum.

"Eve gelmediğin gecelerde burada mıydın?" kafamı sallayıp hafifçe gülümsedim. Minik ellerini yanaklarıma koyup parmaklarını yüzümde gezdirdi. "Bir daha geceleri dışarıda kalma. Sen gelmediğin zaman korkuyorum ben." bileğini tutup avucunun içini öptüm. Gözlerini kapatıp gülümsedi.

"Bir daha geceleri dışarıda kalmayacağım." ellerini ensemde birleştirip ayağa kalktı. Parmak uçlarında yükseldiğinde gözlerimi gözlerinden ayırmadım. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp gözlerini kapattı. Beline sarılıp onu biraz daha havaya kaldırdım.

Elini ensemdeki saçların arasına geçirip yumuşak dudaklarını dudaklarımın üzerinde hareket ettirdi. Bir elini yanağıma koyup okşarken diğer eliyle saçlarımla oynuyordu. Nefessiz kaldığında geri çekildi.

"Bu artık beni istediğin zaman öpebilirsin demek mi?" yanakları kıpkırmızı olmuştu. Gözlerini açmadan kafasını salladı. Gülümseyip önce yanaklarını sonra göz kapaklarını öptüm. Kirpikleri titreyerek gözlerini açtı. Parmağımı alt dudağında gezdirdim. Küçük burnunu öpüp gülümsedim. "Bundan sonra buraya yalnız gelmeyeceğim." gülümseyip başını göğsüme yasladı.

"İnanamıyorum."

"Neye inanamıyorsun?" omuz silkip göğsüme iyice sindi.

"Şuanki durumumuza. Benim için sadece hayalden ibaretti."

"Hayaller gerçekleştirilmek için vardır güzelim." kafasını kaldırıp dudağıma sesli bir öpücük bıraktı. Elmacık kemiklerinde parmağımı gezdirdim. "Nasıl böyle sevmeyi başarabiliyorsun?"

"Nasıl seviyorumki?"

"Güzel, rahatsız etmeden. Uzaktan ama bir o kadar da yakından. İnsanın içini ısıtacak cinsten. Benimkisi gibi buz kesmiş bir kalbi bile çözebilecek kadar güzel." kızarırken gülümsemesi büyüdüğünde alnını öptüm. Gözleri dolmuştu. "İyiki beni sevmişsin Lou. Bu sevgiyi hak edecek ne yaptım bilmiyorum ama iyiki beni sevmişsin."

"İyiki seni sevmişim Harold. Seni sevmesem kimi sevecektim ki ben?" ona sarılıp boynunu öptüm. Burnumu öptüğüm yere sürttüğümde kıkırdadı.

"Çok tatlı gülüyorsun. Bir daha gül." tekrar kıkırdarken kafasını iki yana salladı.

"Ortada bir şey yokken nasıl güleyim?" sol köprücük kemiğini öpüp yüzlerimizi aynı hizaya getirdim.

"Bana senin hakkında hiç kimsenin bilmediği bir şey söyle." dediğimde dudağını büzüp gözlerini havaya çevirdi.

"Biraz düşünmem lazım. Genelde annem ve Bella her şeyimi biliyorlar. Onlardan sakladığım bir şey var mı bilmiyorum." kafamı sallayıp onu yeniden salıncağa bıraktım.

"Neden her şeyini başkalarına anlatıyorsun ki?" omuz silkti.

"Bilmiyorum. Onlardan bir şey saklayamıyorum." nefesimi dışarıya bırakıp salıncağı biraz hareket ettirdim. "Şey aslında bir şey var. Yani bunu ben hariç hiçkimse bilmiyor." kaşlarımı kaldırıp salıncağı durdurdum.

"Evet?"

"Az önce öptüğün yerden çok huylanıyorum. Bir de göğüslerinin arasından ama bunu annem biliyor." gülümsedi. Ona doğru eğilip boynunu öptüm.

"Burası mı?" kafasını sallayıp kendini sıktı. Şah damarının tam üzeriydi. Tekrar öpüp kokladım. Tişörtümü sıkıp beni kendisinden uzaklaştırmaya çalıştı. "Bir kere daha gül." kafasını iki yana salladı.

"Nasıl güleyim şim-" göğsünün ortasına parmağımı koyup aşağı yukarı hareket ettirdim. Kıkırdayıp geri kaçtı. Elimi uzatıp tutmasını bekledim.

"Hadi eve gidelim. Biraz sonra bayağı soğuk olacak burası." elimi tutup kolunu koluma sardı. Gülümseyip elini öptüm. Arabaya binince Louis bir anlık titredi.

"Hava çoktan soğumuş bile sanırım." küçük ellerini avucumun içine alıp ısıtmaya çalıştım. Arabanın kaloriferini de açıp ısınmasını sağladım. Soğuktan kızarmış burnunu öpüp kıkırdamasını sağladım.
"Bir şey daha var Harry." kaşlarımı kaldırıp gözlerine baktım. "Kimsenin bilmediği bir şey daha var." gülümseyip ellerini öptüm.

"Söyle güzelim." gözlerini kaçırıp ellerimi sıktı.

"Ben yalnızlıktan çok korkuyorum." sesi titrediğinde kolumu omzuna sarıp saçlarını öptüm.

"Seni yalnız bırakmayacağım." yanaklarını okşayıp tekrar burnunu öptüm. Arabayı çalıştırıp eve doğru hareket ettirdim. Radyoyu açıp Louis'nin elini tuttum. Bir süredir sessizlik hakimken Louis konuştu.

"Bu seni çok sevdim." kaşlarımı kaldırıp gülümsedim.

"Bu ben?" omuz silkip elini saçlarımda gezdirdi.

"Bu naif, sıcak seni işte." gülüp arabayı evin önüne bıraktım. Arabadan inip eve girdiğimizde salonda Edrick ve Bella vardı. Kaşlarımı çatıp yanlarına ilerledim. Edrick beni görür görmez sessizce tısladı.

"O cebindeki boktan telefona neden ulaşılamıyor acaba?" telefonumu çıkarıp güç düğmesine bastım.

"Şarjım bitmiş." sinirli bakışlarını Louis'ye çevirdi.

"Hadi onu anladım sen neden açmıyorsun?" Louis bir an duraksayıp alnına vurdu.

"Deste sessize almıştım." Edrick kaşlarını daha çok çatarak Louis'ye baktı.

"Hey, sorun ne? Hem Bella niye kucağında yatıyor senin?" Önce Bella'ya sonra bana baktı.

"Sinir krizi geçirdi. Açsaydın daha önce haberin olurdu. Zor sakinleştirdim. Yeni uyudu." yanlarına oturup Bella'nın saçlarını okşadım.

"Ne oldu ki? Sabah çok iyiydi."

"Bilmiyorum. Söylediği tek şey korktuğu. İlacını zorla içirdim." sıkıntılı bir nefes verip Bella'ya baktım.

"Odasına mı götürsem?"

"Bırak biraz uyusun. Sende şimdi git uyu, gece zaten uyumuyorsun. Ben buradayım merak etme." kafamı iki yana salladım.

"Uyanırsa yine aynı olabilir." Edrick gözlerini devirip beni ittirdi.

"Louis!" kaşlarımı çattığımda Louis yanıma gelip elimi tuttu.

"Hadi Harry. Edrick zaten burada. Bir şey olursa hemen geliriz biraz dinlenmen lazım." kararsız bir şekilde Bella'ya baktım.

"Bir şey olursa hemen haber ver bana Ed." kafasını salladı. Louis ile birlikte odaya girdik. Yatağa oturup gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.  Şakaklarımda hissettiğim parmaklar rahatlamamı sağladı. Masaj yaparken şarkı mırıldanıyordu. Ellerini tutup avuç içlerini öptüm. Kollarını boynuma sarıp saçlarımı öptü.

"Hadi biraz uyu Harold. Çok yorgunsun. Gündüzleri benimle vakit geçiriyorsun geceleri Bella'nın başında bekliyorsun. Kaldıramayabilirsin. Çok az uyuyorsun. Neredeyse hiç uyumuyorsun hatta. Hadi." kollarını boynumdan çekip yorganı açtı. Yorganın altına girip kollarımı açtım. Kıkırdayıp kollarımın arasına girdi.

Continue Reading

You'll Also Like

192K 20K 34
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
10.1K 1.6K 35
❝Geceye birkaç mektup; âşıklardan.❞ ×Wang Yibo & Xiao Zhan. 一To @Altaireltanin 🌼
ATİLLA By KOZA

Teen Fiction

1.4K 117 5
İnsanların beni zorbalamasina ve beni beğenmemesine rağmen ayakta durup hayatımda en çok değer verecek olduğum o dostuma kavuştum ve imkansız olduğ...
82.3K 4.9K 31
Kore'nin sayılı zenginlerinden çapkın, evli ve homofobik Byun Baekhyun kazara bir erkekle yatarsa ne olur?