Özel 2

2.7K 176 64
                                    

"Louis, iki ay oldu sürekli onu kontrol edip durma. Gayet sağlıklı bir şekilde uyuyor." gözlerini devirip yanıma geldi.

"Söylemesi kolay, daha dün boğuluyordu." aklıma gelen şeyle başımı iki yana salladım. Dün sütünü içtikten sonra sadece bir kere öğürdüğü için Louis onun boğulduğu zannedip ağlama krizine girmişti.

"Bebeğim, boğulmadığını dünde söyledim. Sadece biraz midesi bulandı." omuz silkip yanıma oturdu.

"Sevgilim ben senin kadar soğuk kanlı olamıyorum."

"Onu fark ettim. Bir öğürme yüzünden ağlama krizine girdin." burnumu boynuna sürüp asılan yüzünü öpmeye başladım. Kıkırdayıp kollarını boynuma sardı.

"Bu kadar dalga geçeceğini bilseydim çocuğumu ölüme terk ederdim." deyip burnumu ısırdı. Gülüp kucağıma aldım onu. Beşiğin çarprazında olan yatağa bıraktım. Boynuna sulu öpücükler bırakıp kıkırdamasını sağladım.

"Sen hala huylanıyor musun boynundan? Bakayım." tekrar öptüğümde yüzümü uzaklaştırmaya çalıştı.

"Yapma, şimdi sesimizden çoçuk uyanacak. Zaten zor uyudu."

"Uyanmaz, ben onunla konuştum." gülüp yanağımı okşadı.

"Hala senin eve geldiğini hissedebiliyor. Hamileyken de eve girmeden önce tekmelerdi şimdi kapı açılana kadar birkaç saniye ağlıyor. Aranızdaki bu bağ hoşuma gidiyor." Hala yanağımda olan elini tutup avucunu öptüm.

"Sende benim hoşuma gidiyorsun." dediğimde kıkırdadı. "Hadi uyu biraz gözünden uyku akıyor. Uzun zamandır uykusuzsun." itiraz etmeden başını omzuma koydu. Yatakta biraz aşağıya doğru kayıp onunda yatmasını sağladım. Sırtını okşayarak uyumasında yardımcı oldum.

~~~

"Aşkım ben kendim zaten iyi yiyorum bana yedirmeyi bırakır mısın?" Başımı iki yana sallayıp yeni bir ekmeği ağzına tıkıştırdım.

"Ben zaten sabah pek kahvaltı yapmam." Telefonu çalmaya başladığında mutfaktan çıkıp odaya gitti. Birkaç dakika sonra koşturarak yanıma geldi.

"Harry kızımızı hazırlar mısın?"

"Ne oldu?"

"Bella aradı, ağlıyordu. Yanına gidip gidemeyeceğimi sordu. Ben hazırlanırken sende kızımızı hazırla lütfen."

"Nasıl ağlıyordu? Niye ağladığını söylemedi mi?" başını iki yana salladı. "Tamam sen git öğren ne olduğunu, bugün tatil günüm olduğuna göre ben kızımıza bakarım. Bella'nın durumunu bana haber verirsin." bir süre yüzümü inceledi.

"Emin misin?" Başımı sallayıp mutfaktan çıktım. Kızımın yanına gidip kucağıma aldım.

"Kızım, bugün baş başayız. Baban olmadan rahatça evi dağıtabiliriz."

"Sakın bunu düşünme. Evi daha dün temizlettirdim. Kızımı kötü işlerine de alet etme." Kapıdan çıkıp geri döndü. "Ve ikinizi de seviyorum. Eğer bir şey olursa beni ara." İkimizi de öpüp evden çıktı.

"Başlıyoruz bebeğim, hazır mısın?" başını omzuma koyup iyice yerleşti. "Uyumaya demedim aşkım, babaya yapacağımız sürprize." onu beşiğine bırakıp önce salondaki fazlalıkları topladım.

~~~

LOUİS

Eve girdiğimde karanlık koridorla karşılaştım. Kaşlarımı çatıp salona doğru ilerledim. Harry ortalarda görünmüyordu. Evi köşelere koyulmuş birkaç mum aydınlatıyordu. Beşiğe yaklaşıp kızımın sakin bakışlarıyla karşılaştım. Aleida buradaysa Harry neredeydi? Kızımı kucağıma almak için uzandığımda kafasının yanında duran küçük kutuyu fark ettim. Karnıma sarılan kollarla hafif yerimde sıçrayıp arkama baktım.

"Selam bebeğim."

"Neredeydin sen? Kızımızı nasıl yalnız bırakabilirsin?" gülümseyip alnımı öptü. Biraz öne doğru uzanıp beşikte duran kutuyu aldı.

"Elbette bir sebebi var. Benden uzun zamandır bunu beklediğini biliyorum." Ne dediğini anlamaya çalışırken dikkatle onu izliyordum. Kutuyu açtığında içinde iki tane alyans olduğunu fark ettim. Gözlerim irileşirken elimle ağzımı kapattım.

"Bazı şeyler zaman istiyor. Sen bu zamanı fazlasıyla verdin bana. Önce dört yıl boyunca fark edilmeyi bekledin, sonra beni sabırla sevmeye devam ettin. Kendini bana sevdirmeyi başardın ve sonunda oksijene bağlı olduğum kadar bağlı oldum sana." görüşüm bulanıklaştığında gözlerimi kırpıştırdım. Hala sırtım göğsüne yaslı bir şekilde duruyorduk.

"Şimdi senin için daha fazla şey yapabilmem için bana bir izin vermelisin. Evlen benimle, artık hayatımızda her şey tamam olsun. Artık hep mutluluktan göz yaşı dökmeni istiyorum. Her zaman sırtını yaslayacak bir eşin olduğunu bilmeni istiyorum. Beni her sabah o güzel mavilerinle kutsamanı istiyorum. Benimle evlenir misin?" verebildiğim tek cevap hıçkırarak başımı sallamak ardından kolları arasında dönerek ona sıkıca sarılmak oldu. Kolları belimi sıkıca sarıp vücudu bir yapboz parçası gibi vücudumu tamamladı.

Tüm gün Bella'nın saçma sapan konular yüzünden moralinin bozuk olduğunu söylemesi ve yanında kalmam için uğraşmasının neden olduğunu şimdi anlamıştım. Biraz geri çekilip göz yaşlarımı sildi.

"Kızımızda bugün bana çok yardımcı oldu. Ona da teşekkür edelim." kıkırdayıp minik meleğimin minik eline dudaklarımı bastırdım.

"Teşekkür ederim şansım." diye fısıldadım. Daha sonra Harry'ye baktığımda onunda bizi izlediğini fark ettim. Yanına biraz sokulup dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

"Seni seviyorum. Asla sevdiğim için pişman olmadım, olmayacağım."

"Bende seni seviyorum bebeğim, her şeyden çok." O sırada arkamızdan gelen gaz çıkarma sesiyle ikimizde güldük. Bu Aleida'nın bende buradayım deme şekliydi. Ne zaman ilgi üzerinden çekilse hissediyormuş gibi bir şeyler yapıp ilgiyi tekrar üzerine topluyordu.

"Seni de seviyorum güzelim. Ama şuan babanla özel bir anın içindeyiz, bu tarz şeyleri biraz sessiz yapmalısın." kıkırdayıp yüzümü Harry'nin göğsüne gömdüm. Güzel kokusunu içime çekip sıkıca sarıldım.

"İlk söylediğinde amacının sadece babanı sinirlendirmek olduğunu düşünmüştüm ama şimdi-" alnını öpüp burnunu saçlarımda gezdirdi.

"Ben hiçbir şeyi öylesine söylemem. Babama öyle söylerken bunun gerçekleşeceğini zaten biliyordum. Hissediyordum. Belki hamilelik süreci biraz zor geçmiş hatta ağzımıza etmiş olabilir ama şimdi mutluyuz."

"Seni bırakabileceğimi asla düşünme. Ben seni hiç göremediğim zamanlarda bile bırakmadım şimdi sana ulaşabilmişken nasıl bırakırım?" vücudumu saran kolları sıkılaştı. Kendimi en huzurlu hissettiğim yerdeydim şimdi.

"Bundan sonra bırakmak istesende buna izin vermeyeceğim. Bir kere girdin bu kalbe, bu işin geri dönüşü yok."

"Geri dönmek isteyen kim aptal? Bulunmaktan en memnun olduğum yer senin yanın." yeşilleri parlarken gamzelerini çokça belirginleştiren bir gülümseme sundu bana. Ona olan hayranlığım mümkünmüş gibi günden güne daha da artıyordu. Beni kendine öyle bir bağlamış ki hiç kimse bu düğümü çözemeyecekmiş gibiydi. Tabi ilginin üzerinden tamamen kaydığını fark ederek ağlamaya başlayan kızımızı da unutmamak lazım.

~~~

larreh_shipperrr sen isteyince hemen yazmak istedim aslında ama biraz uzun sürdü yazmam.
Bir şeyler saçmaladım sanırım. Kısa ama isteğini karşılamıştır umarım.

Tiny | Larry Onde histórias criam vida. Descubra agora