Geçen bölümden...
Şuan da istedikleri kişi ellerideydi. Ama bir sorun vardi percy kardeşini asla bırakmak istemiyordu.
Nike düşüncelere dalmıştı onu daldığı yerden çıkaran şey ise gizemli sesin ortalığı yıkacak derecede siddetle yankılanması oldu ....
Zamanı geldi.....
Gelen ses ile herkes yerinden sıçradı nike hariç o sesi tanımıştı , percy kardeşinin yanına doğru koştu ve kardesini bilmediği bu sese karşı korumaya çalıştı .Nike rahattı bu rahatlığına şaşırdı çünkü herkes korkudan titriyordu , abisinin yanına koştuğunu gördü ve ona doğru sakin adımlarla yürüdü .
Karşıdan gelen siluet'te takılı kaldı gözleri sanki zamanin başından beri tanıdığı birisiydi ama yüzünü görmediği için kim olduğunu anlayamıyordu .
Siluet yaklaştıkça insan boyuna ve görünümüne erişti , en fazla otuz gibi gösteren ama yaşlı olduğu belli olan bu kişinin normal bir insan olduğu söylenemezdi.
Adam konuşmaya başladı...
-Ben kimim... herkesin aklında olan soru bu ben.. ben aslında hepinizin gıyabi olarak tanıdığı bir kişiyim .
Ben Kronos Zamanın Tanrısıyım ..."
Bu sözler herkesin şok etkisi bırakmıştı .
Nike şaşkınlıkla etrafına bakındı , herkes adamın önünde selam vermek için eğildi , böyle çıkıp gelen birinin normal birisi olmayacağını anlamıştı ama kronos'un karşısındaki kişi olabileceğine de inanmamıştı. Ama biraz da korkmuştu , zira bu sesin sahibi kronos ise bu kadar zamandır onunla konuşan kişi kronos tu
Nike daldığı yerden kronosun sesi ile çıktı .
"Nike buraya gel" dedi kronos
"Hayır tanımadığım birisinin yanına gitmem "
"Sana gel dedim çocuğum"
Nike inat etmeye devam edince kronos elini hafif yumruk yapti ve nike kronosa dogru sürüklenmeye başladı .
Saniyeler icinde kendini kronosun karşısında gördü ...
Kronos elini ver evladım dediğinde nike elini verdi bir sure elini tuttu kronos ve "yazik ... cok yazık ilk aşkın bir şifacı bu üzücü oysa ben kratos olur diye düşünmüştüm neticede bir yarı tanrı."
Nike kronosun ne yaptığını daha yeni anlıyordu eline dokunarak onun kaderini görüyordu
Nike kronosu merak edip araştırmıştı ,güçlerinin bir kısmını biliyordu ve en nadir gösterdiği güç buydu elinden kaderini gormek...
Kronos zafer kazanmış bir ifade ile küçük kıza bakti
"Şimdi anladin mı benim kronos olduğumu "
"Anladim ama benimle neden bu kadar zamandır benimle isminizi vermeden konuştunuz "
"Aslında baban sana söyledi kronosun gücü sana kalmış olabilir dedi "
"evet babam söylemişti"
Kronos
"Şimdi küçük kızım benimle gelip hayatında yeni bir çağ açacaksın ."
Nike "Ama ben ..."
Kronos " kararını ver küçüğüm yoksa sevdiğin şifacı bir daha hic gelmemek üzere gider "
Nike
"Ben ... düşünmek istiyorum..."
Kronos
"Su anda bizi kimse duymuyor ve sen kendi isteğinle gelmek istediğini söyleyeceksin yoksa posedion , percy ve guzel annenin cani fena halde yanar."
Nike
"Onlar sizin evlatlarınız , torununuz onların canını yakmayı nasıl düşünürsünüz"
Kronos
"Oğullarım beni tahttan indirdi, sonra sen doğdun ve zeus senin gözlerindeki gücü görüp seni fanilerin arasına gönderdi ve benim kehanetimin gerçekleşme vakti geldi"
Nike duydukları karşısında şoka girmişti , kronos ile birlikte gitmek istemiyordu ama olayın ciddiyetinin farkındaydı .
Kronos bir süre sessizliğin ardından tekrar konuştu ;
K:çocuğum seni fânilerin arasında korumak zor oldu ama şimdi buradasın ve benimle gelip kehanetin gerçekleşeceği güne kadar benimle kalacaksın.
N:ben ailemi ve burayi seviyorum ayrıca yapacağımız sey ailemin canını yakacak ben bunu istemiyorum .
K:sevgili evladım benim sana ne istediğini sorduğumu hatırlamıyorum ,sen benimle geliceksin çünkü o şifacı sevgiline herkesten daha fazla değer veriyorsun.
N:beni onunla mi korkutacaksınız eger kastetiginiz sey bu ise sevgilimin benimle uzun bir yaşamı olucak bunu kader tanrıçaları söyledi.
K: kader tanricalari mi soyledi bunu eger onlar soylediyse bir seyi eksik soylemisler , gelecek hakkindaki on goruler herzaman kesin olarak gerceklesmez , sana bu kehaneti söylediklerinde ben yoktum farkındaysan ve şimdi ben varım .
N: siz beni sevgilimle tehdit ediyorsunuz ama ben kabul etmediğim sürece bana birşey yaptıramazsınız bunu hatırlatmak isterim .
K: sevgilin su an elimde küçüğüm , sen benimle gelmezsen ona yapacağım şeyleri hayal bile edemezsin ..
N: neden bunu yapıyorsunuz demeyeceğim size ...
K: küçüğüm şimdi dediğimi yap , benimle geliyorsun hemde hemen dediğinde ;
N: ben hiçbir yere gelmiyorum , bunu boyle aklınıza sokun
Dediği anda percy acı bir sekilde bağırdı nike abisine doğru koşmak istedi ama yapamadı çünkü onu tutan kişi kronostu
K: küçüğüm eger bir kere daha itiraz edersen abinin bedeninde daha büyük bir kırık olur ve itiraz etmeye devam edersen onu gözümü bile kırpmadan öldürür babana gönderirim yaparim bunu....
N : sizin bu kadar gaddar olacağınızı tahmin etmemistim ben ..
Ellerini gözümün önünde yumruk yapıp tılsımlı birkaç söz söyledi ve nike hipnoz olmuştu
2 saat sonra
Nike babasının karşısına geçmiş ve kronos ile birlikte gitmek istediğini söylemiş ve herkesi şok etmişti .
Kronosun büyüsü altındaydı , kronos bunu belli etmeyerek nike'i peşinden tılsımlı ormana götürdü
Nike aslında soylemek istedigi şeyleri söyleyemeden kronosun peşine takılmıştı , hipnozun etkisinde olduğunu biliyor ama birşey yapamıyordu.
Saatler süren bir yolculuğun ardından büyük gorkemli bir saraya gelmişlerdi ,
Herkes kronosun önünde eğilip selam veriyordu ve garip garip nike'a bakıyorlardı .
Büyük bir salona geldiklerinde kronos herkesin burada toplanmasını istedi .
K: sizleri burada topladım çünkü prenses nike'ın benim varisim olduğunu ilan etmek istiyorum .
Bu kısa konuşmadan sonra herkes şok olmuş bir şekilde işlerinin başına dönmüştü bazıları kendi arasinda konuşup nike'i zayıf gördükleri için "varis" olmaya layık görmüyorlardı.
Aynı anda yarı kan kampında
Nike'ın nasıl gittiğine kimsenin aklı ermiyordu . Herkes şok olmuştu özelliklede posedion ve athena ..
Kamptaki gerginlik elle tutulacak kadar hissediliyordu , kronosun amacına ulaşmak için yapmayacağı şey olmadığını çok iyi biliyorlardı bu demek oluyordu ki amacına ulaşmak için nike'a kötü birseyler yapabilirdi
....
Nike uzun süredir odasında oturmuş olanları düşünüyordu, kapıdan giren kisi nike'a baktı ve
-akşam yemeği için büyük salona bekleniyorsunuz üstünüzü değiştirip inmeniz gerek ben kapida sizi bekliyor olacağım dedi ve odadan çıktı.
Nike dolaba baktığında hepsinin balo elbisesi gibi olduğunu gördü aralarından en sadesini seçip üstüne giydi ,saclarini açıp kapiyi açtı onu bekleyen kisi ile büyük salona ilerledi . Salona geldiğinde buyukce bir masada sadece iki tane servisin acik olduğunu gördü sandalyelerden birine doğru ilerledi tam oturacakken arkasından gelen birisi pardon sandalyenizi çekeyim dedi nike cocuga baktı( yakışıklı) diye dusundu .
cocuk sandalyeyi cekip saygılı bir şekilde beklemeye başladı .
Kronos geldiğinde herkes selam vermek için eğildiğinde nike ne yapmalıyım der gibi baktı etrafa kronos nik'a bakıp
-prenses fazlası ile guzel olmuşsunuz dedi
nike gülümsemek ile yetindi , yemekler dağıtılmaya başlamıştı ve herşey bittiğinde
-yarından itibaren yeni bir düzenin olacak yeni dersler, yeni hocalar ve yeni yardımcıların olacak . Senden istediğim sey prenses gibi davranman , çocuk gibi davranmani istemiyorum nike dedi kronos
-ve adrian senin yakın koruman olacak dedi
kapidan gelen kişiye bakarak
Nike peki dedi tam ağzını açacakken
-Konusma bitmistir şimdi derhal odana git temizlen ve yarın için hazırlan küçüğüm dedi kronos
Nike odasına geldi perdenin arkasındaki daha once farketmediği küvete ve klozete baktı , kronosun söylediği gibi temizlenip yatağına yatti
bakalım burdan nasıl kaçacağım diye düşünerek uykuya daldı...
Nike uyandığında güneş doğmamıştı,
Üstünü giyindi ve saçlarını yaptı.
Sarayda hayat fazlası ile erken başlıyordu anlaşıldığı üzere, odasından çıktığında gördüğü tüm kisiler sanki öğle vaktiymis gibi işlerini gayret ile yapıyordu . Kahvaltı zamanı geldiğinde saate baktı saat daha 7'di bunun şaşkınlığını atlattığında, adrian onun için sandalyesini çekmiş bekliyordu. Yavaşça yerine oturdu ve beklemeye başladı.
Bir süre sonra Kronos geldi servislere başlandı.
K: prenses nike bu gün itibari ile dersleriniz ve çalışmalarınız başlayacak, gerekli program size verilecek ve kati suretle programa uymanizi istiyorum.
N:peki,
Demekle yetindi
K: kabullenmenize sevindim, şimdi gidin ve 1 saat sonraki dersinize hazırlanın
N: izninizle
Deyip kalktı masadan sakince odasına gitti ve geceden beri odasında denediği şeyi tekrarladı .
Zihninden dimitriye ulaşmaya çalışıyordu ve sonunda başarmıştı defalarca denediği şeyi.
Zihninden dimitri ile iletişim kurduğu anda ona ilk söylediği sey
"bunun bir oyun olduğuydu"
Bir süre daha zihninden iletişim
kurduğunda, halsizlestigini hissetti ve gözleri kapandı bayılmıştı.
Kronos sezgileri güçlü bir tanrıydı, nike'in böyle birsey yapicagini tahmin ettiği icin küçük bir oyun kurmuştu, Kahvaltıda yediği yiyecekler kızı bir süre sonra halsizleștirecekti ve süre dolduğunda küçük prensesin bayıldığını anladığında onu yatağına yatırdı. Yaptığı plan sayesinde hem Zihninden iletişim gücü gelişecek hemde nike'in güçlerini biraz da olsa kontrol edebilecekti.
Kronos zeki bir tanrıydı olacakları tahmin etmesi işten değildi,
1 saat sonra...
Nike kendine geldiğinde ne olduğunu anlamayan gözlerle etrafa bakındı, en son dimitri ile konuşmaya çalıştığını hatırlıyordu ve halsiz kalıp yere düştüğünü..
Günler geçiyor ve nike sürekli zihninden iletişime geçmeye çalışıyordu, tam olduğunu düşündüğünde bayılıyor ve en son ne yaptığını unutuyordu
1 ay böyle geçmişti artık nike tam olarak kurallara uyum sağlamıştı, programına tam olarak uyuyor ve program bittiğinde o kadar yorgun oluyorduki bazı geceler zihinden iletişimi yapamıyordu.
Yarı kan kampı...
Nike in gitmesinin ardından 30 gün geçmişti, sadece bir kez onunla iletişim kurabilmiști dimitri. Zihinden iletişim zor bir yetenekti ve fazlası ile güç gerektirirdi. Nike bunu başarmıştı .
"Nike bunu neden bir kez yapti neden bir kere daha denemedi ve bunlar gibi bircok soru vardi" dimitrinin aklında
Kronos sarayı...
Nike artik programini benimsemiş , icindeki hasret giderek artmaya başlamıştı ama gücü elde edene kadar bunu yapmaya mecburdu çünkü güçlü olmazsa bu altın kafesten kaçamazdı.
N: programda serbest gün yazıyor yani bu ne demek ?
A:yani sarayin disina cikabilir halkinizi gorebilirsiniz yada yuruyus yapabilirsiniz ve tabi bunlari korumalariniz ile yapabilirsiniz .
N: sadece sen gelsen olmuyormu bir dolu koruma ile gezmek istemiyorum.
A: efendimize sorarım ama izin vermezse yapabilecegim birsey yok .
N: tamam hadi gidip izin alalim o zaman
A: tabi efendim önden buyurun
sakin bir sekilde kronosun bulundugu kata dogru gitmeye basladilar. Kata geldiklerinde odanin kapisinda beklemeye basladilar cunku kronos iceride birisi ile gorusuyordu 10 dakika boyunca beklediler .
Kapida bekleyen nobetci nike'a bakip ;
"iceri gelmeniz isteniyor " dedi
Nike yavas adimlar ile iceriye girdi once kronosa bakti ve reverans yapti 1 ay boyunca aldigi egitim sayesinde gorgu nezaket kurallarini tam olarak ogrenmisti
Kronos bogazini temizleyip konusmaya basladi
-Prenses nike bu beyefendi ordularimin en genc komutani Austin ve evlenmenizi istiyorum ve kararim kesindir
🌸 Özge Neşe 🌸