Sağlık ve Giden aşık dimitri

594 30 0
                                    

Sağlığıma kavuştuğuma  o kadar mutluydum ki , artık bunuda atlattım diyebiliyordum. Bir gün babam
- artık tam olarak iyileştiğine göre  antrenman yapmaya baslayabiliriz
-Peki
derken kapıya yöneldim
Odama gitmek icin ,dimitri bana  odama kadar  eşlik etti . Artık tamamen iyilestiniz yani bir sure sonra gidicem dedi 
- hayır dedim net bir şekilde giymeyeceksin . 
-Ama
- ben senin prensesinim  . Yani ne istersem yapmak zorundasın. 
-Ama  siz bana emir veremezsiniz
O anda gücüm ortaya çıktı ayağımı  yere hafifce vurduğumda yer sallanmaya başladı. 
10 saniye kadar sürdü.Babam  durdurmuştu. Yanıma geldi ,
-Ne yapmaya çalıştığınızı anlamıyorum . 
-şey deprem yapabildiğimi farkettim de .
- tamam neyse,   üstünü değiş ve aşağı gel
-Tamam
dedim ve üstümü değiştirip  aşağı indim
Uzun süren bir antrenmandan sonra bitmis bir şekilde yataga başımı koydum.ve o sırada dimitri bana veda etmek için gelmişti .
Kapıyı tıkladı ve gel dememi bekledi
-Gel
-Ben gidiyorum dedi
Repliğini tamamlamış bir oyuncu gibi hissiz bir ifade ile terketti odayı
*

~*
Annemin bana verdiği günlük benzeri defteri ilk defa açtım. Annem cok üzülürsem birisine yada bir seye bu deftere yaz onu demişti.
Gitti dedim ...aşkımı hiçe sayıp gitti. Kendimi avutmaya çalışmak çok zor gelmişti. Bir sabah onu gördüm karşım da rüya oldugunu düşünüp gözlerimi açıp kapadım, ama ruya degildi gelmişti . "Ama mutluluğum kısa sürdü
- kontrol zamanınız geldi .
Dediginde gözlerimi devirdim .
-Sonra yine geldiğin yere gideceksin değilmi .
-Evet
dedi düz bir şekilde muayenemi yapmıştı .
- Evet ve artık gidiyorum  .
-Peki
Ona olan aşkım beni nerdeyse kör bir aşık durumuna getirmişti , sanırım bedenim iyileştikçe ruhum alev alev yanıyordu. Ondan ayrı kalmak diye düşüncelere dalip defterime yazarken kapı çalındı
- gel
abimdi gelen
- hadi hazırlan  gidiyoruz.
-Nereye 
-yarı tanrı kampına
-Orası neresi acaba?
*~*
Yarı Kan Kampı ...
Doğanın icinde saklı bir cennet gibiydi burası, ilk defa böyle bir yer görüyordum. Biraz yürüdüğümüzde görkemli heykeller ve evler görmüştüm .
- Bu evler kimin
-Bizim  burada herkesin kendi evi var.
-yalnızlık için birebir olan mahremiyet alanları.. hm
_ yani.. yemeklerimizi birlikte yiyoruz, kafeteryada ayrıca burada eğitim alıyoruz .
-anlıyorum..
-önce....
dedi (bir sure duraksadı) karşıdan gelen kıza bakakaldı.
-Bu kim
kız gelip abimin boynuna sarıldı.
-Canım nihayet döndün .
-Döndüm yanımda prenses getirdim 
Kızın suratı düşmüştü.
-Kim bu kız?
Prenses dedi prenses Nike
Kızın ağzı açık Kaldı .
-O bu mu kayıp prenses Nike , efsanevi prenses öylemi?
-Evet şimdi geldik ve yerleşecektik evlerimize .
-Peki 
- burası senin yeni evin .
Yeni Ev...
*~*
Benim yeni evim ,diye düşündüm . Belki de artık dimitriyi unutmak ve bir prenses - gerçek bir prenses olarak-, hayatıma devam etmem gerekiyordu.
Bu düşüncem abimin eve gelmesine kadar ,kafamı meşgul etti.
Abim eve geldiğinde kapıyı çaldı .
- Abi gel içerdeyim ayrıca abi izin istemene gerek yok.
-Olsun  burada sen prensessin ve bu ev senin mahremiyet alanın
ve aklımı okudu ,
-evet bana karşıda senin özel alanın . Akşam yemeğinde herkes kafeteryada toplanmıştı , ben ve abim en son girdik .abim boş olan masalardan birine geçtik
- evet  hadi düşüncelerini paylaş ilk gün nasıldı ?
-İyi
masaya gelen bir çocuk sözümü kesti.
-selam geri dönmenize sevindim.
-Teşekkürler  bizimle yemek istermisin
yanıma oturdu, bu evet demekti sanırım. 
Yatma vakti geldiginde , abim yanıma geldi .
İyi geceler  (sıcak bir gülümseme ile)
-Zor olmadı  
-Daha zorunu görmedin bile  . Ayrıca akşamki çocuktan uzak dur  dedi
-Ne  nasıl yani ?
-çünkü düşüncelerini okudum.
-Off abi  ne düşünmüş olabilir .
-Seni.. seni düşünüyor
-Olabilir  yeni geldiğim için merak etmesi ve düşünmesi normal ...
-Neyse  yat seni sabah almaya geleceğim ... yarın antrenmanlara başlayacağız.
                             ANTRENMAN....

Sabah 8:20 de abim kapımı kırarcasına çalıyordu.
-Hadi ama kalk ... Hadii... Kallkk
-Tamam ... kalktım.
-Sonunda  Kalkabildin .
-Tamam tamam
5 dakika sonra kapıdaydım geldim .  Eşofman olarak kısa penye şort ve spor atlet giydim.
Abim bana bakıp
-hadi gidelim.
Antrenman sahası çok büyük ve  güzeldi . Abim beni yaklaşık 20 tur kadar koşturduğunda bitmiştim , soluk soluğa kalmıştım .
Abim aklımı okuyup:
- ohooo daha yeni başladık .
-Bittim dahada dayanamam.
-Yok  öyle kolay  bırakamazsın çünkü senin kasların cok zayıf  bunların güçlenmesi için çok çalışmamız lazım.
-İstemiyorum  güçlenmesin benim kaslarım , ayrıca  senin bu yaptığın işkence .
-Bunlar seni koruyacak olan fiziksel aktivitelere yardımcı olacak çalışmalar.
-Offf
demekle yetindim ,
-güçlerimiz var  onlarla korunabiliriz.
-Ceza olarak seni koruyacak olan güçlerin elinden alınırsa  o zaman ne olacak acaba kim koruyacak seni...
-Offff   offffff
-Tamam hadi bitirelim zaten yoruldum ben
O sırada başım dönmeye başlamıştı
Abi demeye kalmadan düşmüştüm yere
    *AŞIKLAR İÇİN VUSLAT VAKTİ....
abim beni kampın hastanesine getirmişti.
Dimitri Nike'ı göreceğini bilmeden hazırlamıştı müdahale odasını, kapıdan percy ve kucağında Nike girince sevinmişti sevdiğini gördüğüne ama hali endișelendirmiști onu
- ne oldu  neden bu halde
- antrenmanda bayıldı bilmiyorum ne olduğunu
ve Nike'i yatağa koydu . Kısa bir muayeneden sonra:
- sabah kahvaltı yaptımı
-Hayır yani antrenmandan sonra yiyecektik.
Dimitri kafasını salladı
- tansiyonu düşmüş  birazdan kendine gelir.
-İyi  korkmuştum bir şey oldu diye.
Percy
-ben dışarıdayım
dedi dimitriye uyanınca çağırırsın bana .
Yaklaşık yarım saat sonra Nike uyanmıştı ve gördüğü ilk kişi DİMİTRİ olmuştu.

-Dimitri... sensin değilmi?
-Evet gördüm ki yeme alışkanlığını bozmuşsun. Bak hastanedesin...
-Ama... abim nerde?
-Dışarıda
-Buraya geldiğini bilmiyordum ,
-Neyse  abini çağırayım ben .
Nike
-sırf buradayız diye aşkından vazgeçtin öylemi.
-Ben vazgeçmedim kurallar böyle söylüyor bende kurallara uyuyorum .
-Abimi çağır.
Dimitri percy nin yanına gitti ikili birbirine takma isimle hitap ederdi,
-Percy
-hah sen miydin o İyi degilmi
-iyi merak etme
-Konuştunuz mu
-Evet
-Haaa anlaşıldı bu gülüşün sebebi   yalnız öyle salak salak gülme yoksa  sonrasını ben bile düşünemiyorum
- hadi dedi seni bekliyor gelirken kafeteryadan birşeyler aldım gidelimde yesin
-Peki  ama dediğimi dikkate al yoksa bir daha ki sefere sana yiyecek getiririz.

Kayıp Prenses "Nike"Where stories live. Discover now