Aşk-ı Memnu Reprise

By Elvedaburak

6.7K 150 93

Behlül vefasız, Bihter kurban, Nihal araya giren kara kedi mi? Herşey düşündüğünüz gibi mi gerçekten? Gelin b... More

Önsöz: Başka bir hikaye
1. Firdevs hanım & kızları
2. İkinci bahar
3. Benzemez kimse sana
4. Değişim rüzgarları
5. Yanlız kalabalıklar
7. Köşe kapmaca
8. Şehvetin sonu
9. Maskeler
10. Sessiz ateşkes (kısa)

6. İhtiras fırtınası

468 12 15
By Elvedaburak

Hayal görmediğini anlamak için gözlerini kapatıp açtığında sesini duydu:
- A Behlül? Sen daha uyumadın mı?
- Burda hayaletim durmadığına göre, hayır.

Bihterin dudakları hafif bir gülüşle kıvrıldı:
- Senin espiri saatin geçmiş. Ne yapıyorsun?
- içki içiyordum. Uyku tutmadı. Siz neden ayaktasınız?
- Oturmalı mıyım?

Behlül Bihterin gözlerinin içine bakarak gülümsedi:
- Benim espirilerimin aksine siz hiç fena değilsiniz.

Genç kadına oturmak için eliyle yer gösterdi:
- Dilerseniz oturun.
- Su almak için inmiştim. Odadaki sürahi boşalmış. Hava çok sıcak, içim yandı.

Sözlerini tastiklercesine geceliğinin eteklerini salladı. Genç adam içinden "Bu ne çekicilik yarabbi", dedi. Bu akşamki partinin bahsini açtı. Bihter konuşurken o da onun yüzünü inceliyordu; gözlerini, dudaklarını. Saçları hala taralıydı. Makyajı sanki yeni yapılmış gibi duruyordu. Vitrin mankenleri gibi kusursuzdu. Tek bir farkla; içinde ruh vardı. Öyle bir ruh ki cazibesine kapılmamak mümkün değildi. Ona bakarken kanı alevleniyor, onu kollarına alma, öpme isteği duyuyordu. Bu nasıl rezil bir düşünceydi? Ama ona bakarken arzuları canlanıyor kendini dizginlemesi zorlaşıyordu. Yengesinden murat alamayacağına göre bunun bir teselli ikramiyesi  olmalıydı:
- Bihter, aklıma ne geldi biliyormusunuz? Sizin partideki lafınız. Dansta sen bana ayak uyduramazsın demiştiniz. İstermisiniz bu gece bunu tecrübe edelim? Bizi seyreden olmadığına göre beceremezsem kimseye rezil olmam.
- İçkiden sarhoş oldun galiba. Bu saatte? Hem sen yorulmadın mı? Ben yukarı çıkıyorum. Adnan bey beni bekler.

Bihter merdivenlere yöneldi. Genç adam eline geçen fırsatı kaçırmaya hiç niyetli değildi:
- Dur Bihter! Benden korktunuz mu? Yoksa bana ayak uyduramayan siz misiniz?

Genç kadın zarif bir edayla ona döndü:
- Elbette hayır. Fakat gecenin bu saatinde çılgınlık bu. Bir gören olursa hoş karşılanmaz.
- Peki, öyle olsun yenge. Ben sizi kimseyi takmaz, cesur biri olarak bilirdim. Beni şaşırttınız. Bakıyorum amcama iyi ayak uydurdunuz.

Son cümlesindeki bir kelimeyi özellikle vurgulayarak:
- Yaşınızdan daha "olgun" davranıyorsunuz.
- Sizi bana,"yenge" dememe hususunda uyarmıştım. Bakıyorum hiç laf dinlemiyorsunuz.
- Özür dilerim. Fakat bu sıfat size çok yakışıyor. Nede olsa çılgınlık yapma zamanınız geçti. Bundan sonra şalınızı omuzlarınıza alıp bir köşede örgü örün bence.

Bihter onunla alay edilmesine bozuldu. İçinden adeta birşey koptu:
- Beni kırdığınızın farkında
mısınız?
- Asıl kırılan benim. Bana size kendimi ispatlamam için fırsat vermiyorsunuz.
- Bu o kadar önemli mi?
- Çok. Size değer verdiğimin farkında değilmisiniz?

Genç kadına doğru yürüdü. Elini zarif bir şekilde tutup öptükten sonra onu ani bir hareketle kendine doğru çekti. Göz göze geldiklerinde geri itti. Bir kaç kez döndürüp kucağına doğru düşmesini sağladı. Bihteri dizinde oturtarak yüzünü onunkine yaklaştırdı. Nefesi boynunu okşuyordu şimdi. Ellerini beline dolayıp onu kaldırdı. Kah döndürüyor,kah durduruyor, ayaklarını yerden kesiyordu. Bihter onun kollarının arasında oradan oraya sürükleniyordu. Ona müdahle etmek şöyle dursun bir acemi gibi kendini ona bırakmıştı. Kalbi küt küt atıyordu. Dansın hareketliğinden olmalıydı. Ya duyduğu heyecan? Neden bu dansın bitmesini istemiyordu? Dansları yavaşlarken yüzleri birbirine yaklaşıyordu. Gözler buluşurken neredeyse dudak dudağa geldiler. Bihter Behlülün mavi gözlerine dalıp giderken Behlül fırsattan istifade dudağına yumuldu. Bihter hazırsızlık yakalanmanın şaşkınlığıyla kendini geri çekemedi. Dudakları alev alevdi. Kalbi yerinden fırlayacakmış gibiydi. Bir an öleceğini zannetti. Gözleri kapanmış, kendinden geçerken dudaklarından bedenine yayılan yangının şiddetiyle birden sarsıldı. Kendini geriye çekip Behlülün onu saran kollarından kurtulmaya çalıştı. Nihayet bunda başarılı oldu. Büyük bir hışımla genç adamı geriye itti. Sinirlense miydi yoksa ağlasa mıydı? Gözlerini belertip sadece ona bakmakla yetindi. Ağzını birşey söylemek için açtı ama konuşamıyordu. Boğazı düğüm düğümdü. Elini ağzına götürdü. Parmakları dudaklarına değdiği an utancından gözleri doldu.
Behlül onu izliyordu. Bihterin huzursuzluğundan onda eser yoktu. İnsanın hiç mi yüzü kızarmazdı? Sakin sakin yüzüne bakıyordu:
- Bihter biz...

Genç kadın elini kaldırdı. Fısıltı şeklinde "Biz" dedi. Evet bu olanlarda kendisinin de payı vardı. Yüzünde dehşet bir ifadeyle Behlüle sırtını dönüp merdivenleri çıktı. Olanları düşünmek istemiyordu. Böyle birşey hiç yaşanmamıştı. Yatak odasının kapısını açtı. Adnan bey derin bir uykudaydı. Hafif homurtuları duyuluyordu. Bihter gece lambasını söndürüp yanına yattı. Az önce olanlar kötü bir rüyaydı. Kendini buna ikna edercesine düşündüğünü sessizce tekrarladı:
- Evet, bir rüya.

Sakin sakin odadaki havayı soluyup kendini yatıştırmaya uğraştı. Ama Behlülün öpüşünün dudaklarında bıraktığı tat ve heyecandan titreyen vücudu onu başka şeyler düşünmeye itiyordu:
- Gerçekten kötü müydü?

Bilinç altının ona fısıldadıklarını duymazdan gelerek odadaki seslere konsantre oldu. Ama cin lambadan çıkmıştı bir kere, onu oraya geri göndermek ne mümkün. Sabaha karşı zihninin onunla oynadığı oyunlardan yorgun düşerek nihayet uyuya kaldı.

O geceden sonra Bihter Behlülle adeta köşe kapmaca oynadı. Olanlardan pişmandı. Behlülün onun bir anlık boşluğundan faydalanmasına nasıl izin vermişti? O evliydi ve kocasını seviyordu. Bir günah işlemişti ve bundan utanmalıydı. Neden peki Behlülün o öpücüğünü unutamıyordu? Aklına her geldiğinde heyecan basıyor kalbi havalanıyordu. Bu duyguyu yaşamayalı ne kadar olmuştu? Bir keresinde Behlülün onu tekrar öptüğünü hatta daha ileri gittiğini hayal etmişti. Utanmak şöyle dursun bunun ona yaşattığı hazzı kaybetmenin hırsıyla ağlamış etrafında ne var ne yok ortalığa savurmuştu. Sakinleştiğinde bu hisse bir daha asla kapılmayacağına kendine söz verdi. Erişemeyeceği birşeyi düşlemek aptalından başka birşey değildi. Basit kadınlar gibi davranmayı bırakmalıydı.
Keşke söylendiği kadar kolay olsa. Önceleri Behlülün gözlerinin içine bakarken şimdi gözlerini kaçırıyordu. Tavırlarına yansıtmasa da onu görünce ister istemez ateş basıyordu. Bunu Adnan bey de farketti:
- Sevgilim iyi misin? Yüzün al al. Ateşin mi var yoksa?

Bihter kocasının bunu fark etmesinin şaşkınlığını gizlemek için yanağına yaklaşan eli tutup öptü:
- Yo, iyiyim. Banyo hamam gibiydi, fazla kalınca biraz çarpıntı yaptı, hala onun tesiri.

Onu göz hapsine almış genç adamın bakışlarını görmezden gelerek yemek masasından kalktı. Kocasının elini tutarak:
- Biraz dolaşalım mı?

Onlar gittikten sonra Behlül Bihterin arkasından baktı. Ömründe hiç kimseyi bu kadar arzulamamıştı. Tek bir öpücük onu ne hale getirmişti. Sabah akşam Bihterin onun oluşunun düşünü kuruyordu. O bir pınarın başına gelmiş, suyundan bir yudum almıştı ve susuzluğu geçeceğine daha da büyümüştü. Kana kana içmek istiyordu, ama ona erişemiyordu. Elini yasaklı bir bahçenin meyvesinin dalına uzatmıştı. Çok yakındı, parmakları değiyor ama ilerleyemiyordu. Yasak olan herşey ne kadar cezbediciydi. Biliyordu Bihterde onun etkisindeydi ve bu onu mutluluktan uçuruyordu. Onun çaresizce ondan kaçma çabalarını gördükce içini bir sevinç kaplıyordu. Onu elde edeceği anı sabırsızlıkla bekliyordu. Ya Adnan bey, onu hiç mi düşünmüyordu? Amcasına karşı hiç mi suçluluk duymuyordu? Bu soruyu kendine sorduğunda hiç sıkılmadan cevabı "hayır" oldu. Adnan bey ondan çok genç ve güzel bir kadınla evlenerek hata yapmıştı. Bihteri ona bağlayan şeyin aşk olmadığını bile bile. Kendi sevgisinin ikisine de yeterli olacağına kendini kandırarak başka herşeyi görmezden geliyordu. Ne Behlülü nede babasının sevgisine susamış iki çocuğu gözü görüyordu artık. Zavallı adam, Bihterin aşkının esiri olmuştu. Bihterde kendince seviyordu. Büyüğüne saygıda kusur etmek istemeyen kimseler gibi temkinli bir yaklaşımı vardı. Babasının gözüne girmeye çalışmayan bir çocuk gibi dizinin dibinden ayrılmıyor, şefkatine samiyetiyle karşılık veriyordu. Fakat son demlerini yaşayan ellisini geçmiş  bir adam yirmibeş yaşında genç bir kadının ateşli aşkına nasıl mukavele edebilirdi?
Bunun boşluğunu Behlül dolduracaktı. Bihterin ona karşılık vermeyeceğini bilmiş olsa ona yaklaşmazdı. Kızkardeşinden ağzının payını almıştı. Erkekliğin de bir onuru vardı. Aşka inanmasada ısrar etmeyi pek sevmezdi (istisnalar dışında) Fakat Bihter daha ilk atışta oltaya takılmıştı. Demek bu kadar umutsuzdu. Behlül herşeyi zamanın akışına bırakmaya karar verdi. Elmayı almak için ağaca tırmanacağına, kendiliğinden yere  düşmesini bekleyecekti. Hiç yorulmadan, zahmetsiz ağzına düşecekti. Bu kadar kolay mı olacaktı gerçekten? Bunu düşününce hevesi kaçıyordu:
- Tek seferlik koklanıp kenara atılmak için fazla güzelsin. Hadi bana senden çabuk sıkılmamam için bir sebep ver.

Bihterin yaptığı zekice hamle onu çok şaşırttı. Onu hafife almaması için bir uyarı niteliği taşıyordu. Behlülün onun için büyük bir tehlike olduğunu anlamıştı genç kadın. Behlül çok yakışıklıydı. Gülüşü insanın içini gıcıklıyor, kendinden emin bakışları insanı esir alıyordu. O mavi gözlere bakan bir daha bakıyordu ve kendini onlardan alamıyordu. Kaçınılmaz sondu o gözler: masmavi güzel bir ölümdü, ama dirilişte. Bunu hiç bilmeyecekti Bihter. Reddediyordu. Onu alamayacaktı! Mavilerine bulayamayacaktı! Yeniden doğmuş gibi olacaktı belki, orda kendini bulacaktı. Olsun, bu mutluluğu ona tattırmayacaktı, kendine de...

****

Okumanıza sağlık:)

Bihterin hamlesi ne olabilir? Tahmin?

Continue Reading

You'll Also Like

5.5M 292K 30
!Acemi bir dille yazılmıştır! Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar t...
Atlas By m

Romance

50.8K 4.1K 19
Bir mantık evliliği hikayesi.
2M 87K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
73.6K 8K 16
Etine dolgun, bol kıvrımlı ve birazcık, çok azıcık tombul bir kız olan Evrim ile sporu takıntı haline getirmiş, sağlıklı yaşam gurusu ve kas yığını D...