Vulcanus [bxb]

By vampiryazar

549K 50K 26.5K

Lunaparkta sürekli çıkışı kaybeden bir çocukla ve onu her seferinde çıkışa götürmeyi görev bilmiş diğer bir... More

~bölüm bir~
~bölüm iki
~bölüm üç
~bölüm dört
~bölüm beş
~bölüm altı
~bölüm yedi~
~bölüm sekiz
~bölüm dokuz
~bölüm on
~bölüm on bir~
~bölüm on iki
~bölüm on üç
~bölüm on dört~
~bölüm on beş
~bölüm on altı
~bölüm on yedi~
~bölüm on sekiz
~bölüm on dokuz
~bölüm yirmi~
~bölüm yirmi bir~
~bölüm yirmi iki
~bölüm yirmi üç
~bölüm yirmi dört~
~bölüm yirmi beş
~bölüm yirmi altı
~bölüm yirmi yedi~
~bölüm yirmi sekiz
~bölüm yirmi dokuz
~bölüm otuz~
~bölüm otuz bir
~bölüm otuz üç~
~bölüm otuz dört
~bölüm otuz beş~
~bölüm otuz altı
~bölüm otuz yedi
~bölüm otuz sekiz~
~bölüm otuz dokuz
~bölüm kırk
~bölüm kırk bir~
~bölüm kırk iki~
~bölüm kırk üç
~bölüm kırk dört
~bölüm kırk beş
~bölüm kırk altı~
~bölüm kırk yedi~
~bölüm kırk sekiz~
~bölüm kırk dokuz
~bölüm elli~
~bölüm elli bir~
~bölüm elli iki~
~bölüm elli üç
~bölüm elli dört
~bölüm elli beş~
~bölüm elli altı~
~bölüm elli yedi
~bölüm elli sekiz~
~bölüm elli dokuz~
~bölüm altmış
~bölüm altmış bir
~bölüm altmış iki~
~bölüm altmış üç~
~bölüm altmış dört~
~bölüm altmış beş~
~bölüm altmış altı~
~bölüm altmış yedi
~bölüm altmış sekiz
~bölüm altmış dokuz
~bölüm yetmiş
~bölüm yetmiş bir
~bölüm yetmiş iki
~bölüm yetmiş üç~
~bölüm yetmiş dört~
~bölüm yetmiş beş~
~bölüm yetmiş altı~
~bölüm yetmiş yedi~
~bölüm yetmiş sekiz~
~bölüm yetmiş dokuz~
~bölüm seksen
~bölüm seksen bir
~bölüm seksen iki~
~bölüm seksen üç~
~bölüm seksen dört
~bölüm seksen beş~
~bölüm seksen altı~
~bölüm seksen yedi
~bölüm seksen sekiz
~bölüm seksen dokuz~
~bölüm doksan~
~bölüm doksan bir~
~bölüm doksan iki~
~bölüm doksan üç~
~bölüm doksan dört
~bölüm doksan beş~
~bölüm doksan altı
~bölüm doksan yedi~
~bölüm doksan sekiz~
~bölüm doksan dokuz
~bölüm yüz
~bölüm yüz bir~
~bölüm yüz iki (final)~
ÇOK MUTLU OLACAKSINIZ
🌈özel bölüm🌈
+sevgililer günü özel bölümü
özel bölüm🐇💖

~bölüm otuz iki~

6K 592 678
By vampiryazar

Evrim
Aynı gün

"Evrim!"

Otobüs durağında duraksadım.

Gökyüzü.

"Dur dur,"dedi nefes nefese.

Kenan onun aksine koşmamış, bana bakıyordu.

"Kaçarsan hiçbir şeyi başaramazsın."

"Otobüs durağına kadar koştun mu?"dedim şaşkınlıkla.

Yüzünü buruşturup başını salladı. "Furkan'dan herkesi kurtaracak kahraman sensin."

"Ben ne yapabilirim ki?"

Kenan sigara içiyordu. "Gel bizimle. Lunaparkta oturursun, hem konuşmuş oluruz."

Jale sert bir bakış attı. "Asla."

Gökyüzü bana elini uzattı.

"Evrim, bırak. O çocuğu bırak artık."

Gökyüzü'nün eliyle Jale'nin yüzü arasında bakışlarım gidip geldi.

Yutkundum. Kalbim küt küt atıyordu.

Gülin başını salladı. Kolayca vazgeçmemeliydim.

Gökyüzü'nün elini aniden tutarak otobüsten atladım.

"Bu bir savaş değil geri zekalı!"

"Tam da öyle somurtan kız!"dedi Gökyüzü beni sürüklerken.

"Özür dilerim Jale!"

Lunaparka yürürken Jale arkamdan bağırıyordu.

Gülin de bağırdı. "Göster o homofobik piçe aşk neymiş!"

Sokaktan geçenler garip garip bize bakıyor, bazı insanlar fısıldıyordu.

"Ne var?"dedi Gülin. "Homofobik bir zavallıyı yerecek o çocuk! Aşk ne görecekler!"

"Kanka fazla gaza gelme,"dedi Fatma.

Üniversiteli birkaç genç gülerek el salladı. "Bol şans."

"Gördün mü? Homofobikliği bitireceksin! Seni seviyorum gökkuşağım!"

"Ben bile gaza geldim,"dedi Kenan mırıltıyla.

Gökyüzü dirsek attı. "Az uğraşmadın aşkım. Doğal."

Kenan güldü.

Ona aşkım diyordu...

Daha samimi olduğumuzda onlara 'sizi shipliyorum' demeyi aklıma not ettim.

Lunaparka gülerek ve dakikada yüz kere atan kalbimle geri döndüm.

Kenan beni görevlilerin takıldığı havalı kısma götürdü. Küçük bir oda gibiydi, masa ve oyuncakları kontrol eden şeyden başka bir şey yoktu.

Tabii Çağıl'ın mavi çantasını saymazsak.

"Aç mısın?"

"Hayır. Siz?"

"Ne demek hayır?"dedi ve bana bir gofret attı.

"Hepsini yiyelim! Çağıl bok yesin!"dedi Gökyüzü paketleri sinirle karıştırırak.

"Sakin ol küçük fare." Kenan onun saçlarını karıştırdı.

"Sensin fare!"

"Ne yapacağız?"dedim heyecandan titreyen sesimle.

Kenan sırıtarak bir paket Çizi açtı.

Oyuncakları kontrol ediyordu. Çok havalıydı! Heyecanla baktığımı gördüğünde güldü. "Biletleri topla."

"N-Ne?"

"Furkan'dan bilet isteyeceksin. Beleşe bindiğini herkes öğrenmiş olacak. Sonra eğlencesi bitecek."

"Furkan genelde bilet vermiyor, şimdi ben ondan bilet mi isteyeceğim?"

"Evet."

"Tabii Çağıl'ın yanında!"

Gökyüzü görevli şapkasını giydiğimde arkamdan bağırmıştı.

Havalı bir girişle biletleri topladım. Kolaydı.

Tabii Çağıl, Furkan ve Simge'nin oyuncakta oturduğu kısma gelene kadar.

"Biletler,"dedim çıkmayan sesimle,  Furkan'a değil yere bakarak.

Kolay değildi. Kolay değildi.

"Ne bileti lan?"

Çağıl'a bakmamak için şapkayla yüzümü gizledim.

"Bu tur böyleydi. Kenan demedi mi sana?"dedi, Çağıl yüzüme bakmaya çalışıyordu.

Gökyüzü megafonla bağırdı. "Bindiğiniz her şeyin bileti Furkan ve diğerleri!"

Herkes buraya bakıyordu.

Titreyen elimi uzattım.

"Ciddi misiniz?"dedi Çağıl sakince.

"Hayır ama ben ciddiyim,"deyip başımı kaldırdım.

Çağıl beni gördüğünde afalladı.

"Biletler,"dedim sertçe ancak elim hala titriyordu. Durduramıyordum, ona baktıkça dizlerimin bağı çözülüyor, kalbim göğsümden çıkmak istiyor, vücudum uyuşuyordu.

"Ev-Evrim? Ne oluyor burada?"

Çağıl birden ayağa kalktı ve elimden tutarak beni kolayca yürüttü.

"Ya dursana..."

Bağıramıyordum bile.

Görevli odasına geldik.

Resmen yanaklarım yanıyordu. Hayır, hayır... Kızarmamış olmalıydım.

"Neyin peşindesiniz siz?"

Simge ağzı açık bizi izliyordu.

Gökyüzü umursamazca gofretini ısırdı. "Patron böyle istiyor."

"Sen burada çalışmıyorsun bile Gök!"

"Beni kast ediyor,"dedi Kenan alayla. Bacaklarını masaya uzatmış, bize bakıyordu.

Gökyüzü ona öpücük attı.

Kenan göz kırptı. "Homofobiklerden bilet alıyorum artık."

"Ben... Ben..."

"Ve homofobik yanında olanlar,"diye tamamladım.

Hızla elimi Çağıl'dan çektim.

"Özünden kaçanlar."

Çağıl dolu gözlerle bana baktı.

"Ne demek istiyorlar?"dedi Simge saf saf.

Gökyüzü Çağıl'ın çantasını gösterdi. Çıkartma izleri gibi bir iz vardı. "Gökkuşağı olanları çantasından atmış."

"Ne? Neden?"

Çağıl başını eğdi.

Furkan gülüyordu. "Üç küçük çocuk var karşımızda ya."

"Sana konuşman için izin verdik mi?"diye çıkıştı Gökyüzü.

Çağıl dolu gözlerini gizlice silmeye çalıştı.

Onu kırmış mıydım?

"Ağlama..."

"Ben-Ben benim kararlarıma saygı duymanızı tercih ederdim. Furkan ile tam barıştığım an zehir etmenizi değil."

"Bu senin kararın değil. Bırakabileceğin bir şey de değil,"dedim yavaşça.

Çağıl hıçkırdı. "Özellikle senden hiç beklemiyordum!"

Şaşkınlıkla ona bakarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Kendisini durdurmaya çalışıyor ama başaramıyordu.

"Tamam... Yapma ama..." Gökyüzü onun omzuna dokunduğunda elini ittirdi.

Dolu gözlerle "Ben de senden bunları beklemiyordum!"diye bağırdım.

"Sadece bir gün üçümüz... mutlu olalım istedim! Bozmasaydınız rahat etmeyecektiniz, değil mi? Dünyadaki çoğu kişi neredeyse homofobik! Arkadaşlarımız bi-bile... Kabullenin!"

"O zaman onları hayatından kov!"

"Onlarla yaşamayı öğrenmek zorundasın Evrim! Bunun için dostluğunu kolayca kesemezsin!"

"Onlar öğrensin!" Üzerine bir adım attım. "Ve evet, keserim. Benden tiksinen birisiyle arkadaş olmam."

Herkes sessizce bizim kavgamızı izliyordu.

"Arkadaşımı kaybetmek istememem benim suçum değil. İnsanlara bağlanmak benim suçum değil. Senden... tek isteğim kararıma saygı duymandı-"

"Bu karar olsaydı, evet!"

"Bu-"

"Sen eşcinselsin! Böyle doğdun! Bunu değiştiremezsin, değiştiremeyecekler!" Parmağımla göğsüne dokundum. "Hayatını yönetemezler. Kimsede bu güç yok. Aşkında bile,"dedim gözlerimi silerek.

Çağıl "Ben sadece dostumu kaybetmek istemedim,"diye fısıldadı.
"Ve seni."

"Kaybettin,"dedim göğsüm yanarken.

"Öyle mi?"dedi titrek bir sesle. Artık ağladığını gizlemiyordu.

Yutkundum.

"Belki seni de tekrar kırmamam için gitmelisin artık..."

Furkan gülümsedi. Seni değil, beni seçti.

"Ne fark ettim biliyor musun? Zincirleri sen de tutuyorsun, bırakmak istemiyorsun."

"Git artık... Lütfen. Birbirimize yapmamamalıyız bunu."

"Yani zinciri mi seçiyorsun?" Gitmemem için tek bakışı yeterliydi, neredeyse kalmak için yalvaracaktım. Göğsüm berbat bir ağrıya teslimdi.

Sustu.

Furkan bana gülümsedi, buğulu gözlerimi ondan kaçırdım. Gözyaşları akmak için benimle savaşıyordu.

"Neyi bekliyorsun ufaklık?"dedi gülümseyerek.

Çağıl'a omuz atarak çıktım.

Soğukluğa.

Çağıl'a fazla kızmışsınız, kızınshdh Ama şunu unutmayın: Çağıl fazla bağlanıyor insanlara, dostluğunu ve çoğu şeyi kolayca bitirememesi onun suçu değil.

Continue Reading

You'll Also Like

244K 9K 53
Her şey arkadaşımın kız kardeşini işletmemi istemesiyle başlamıştı. * Aras: Lütfen dinle beni bi' Aras: Vallahi her şeyi en başından anlatacağım ama...
34.7K 1.9K 17
Siz:SELAAAMMM Siz:Pışt baksana cinsiyetinin ne olduğunu bilmediğim için seslenemediğim kişiii. Siz:BAKSANA LAAAN. Siz:Mal mısın lan sen? Siz:Nuğlar b...
16.1K 1.9K 41
Boksla alakalı herşeyden korkan Alin,anonim biriyle tanışır...Peki ya anonim biri onu korkutanlardansa?
324K 17.5K 33
Evren: Bana aşkını itiraf et artık Motorcu: Sen bana ettin mi? Evren: Nabzım seksenle kalbim tek senle atıyor bebeyim Motorcu: Neyin neyin? Evren:...