ÇİL

By srzhrrs

1.3K 105 22

Burası hayalimdeki evdi, fakat işler hayalimdeki gibi değildi. More

ÇİL
Kimsin sen?
Yetenek
Parti
Dışarı
Holdeki Dans
Siyah Sakallı Adam

Ölüme yürüyordum

102 14 1
By srzhrrs

Bu ihtiyarın ta kendisiydi.

   Gözlerim fal taşı gibi açılmış adama bakarken gülüşünden kötü niyetli olduğunu anlamıştım, daha fazla düşünmeme izin vermeden "Gel tatlı kız" dedi. Tatlı kız mı? Nerden geliyor bu samimiyet? Bir adım bile yaklaşmadan adama bakarken yanını işaret etti ve "Gel, otur" dedi. Yanına korkarak oturduğumda "Sonunda doğru dürüst bir tanışma fırsatımız oldu" dedi. İfadesiz bir şekilde ihtiyara bakmaya devam ediyordum çünkü adam bir ölüydü ve şuan bir ruhla konuşuyordum. Cüneyt sana zarar vermek isteyenler olacak demişti, sonuçta bu adam beni başkana bildiren adamdı ve bakışlarına bakılırsa iyi niyetli olduğu söylenemezdi.

"Lafı fazla uzatmayacağım küçük kız, sen ölülere nefes verecek güçtesin. Beni bu dünyadan kurtar bende senin serbest kalmana yardımcı olayım ha? Ne dersin?"  dedi.

Hiçte fena bir fikir gibi değil fakat daha önce hiç yapmamıştım ki? Nasıl olacaktı? Sonuçları ne olursa olsun burdan bir an önce çıkıp gitmek istiyordum. En fazla ne olabilirdi ki madem gücüm var bunu çıkarlarım için kullanabilirim öyle değil mi?

"Peki nasıl yapıcam?"

"Sadece bana dokunman yeterli"

   Korkuyordum; fakat annemle babamın yanına gidebilmek için her şeyi yapardım. Titreyen ellerimi ihtiyarın ellerine doğru götürürken yüzüne baktım, neden böyle gülüyodu bu adam? Başıma bir bela geleceğini hissediyorum ama yapacak bi şeyim yok. Bu hasta olma ihtimalinizin olduğunu bile bile terliyken soğuk su içmek gibi. İhtiyar gözlerime sırıtırken ellerimi; soğuk, buruşmuş, kemikleri gözüken ellerine götürdüm. Gözlerimi kapatıp vücudumdaki ağırlaşmaya ve bitkinliğe odaklanırken sert bir darbeyle yerimden uzaklaştırıldım, gözlerimi açtığımda Cüneyt'in yaşlı ihtiyarı bir hamleyle duvara yapıştırıp suratına bir yumruk çaktığını gördüğümde çığlığıma engel olamadım, Cüneyt'in koluna yapışıp çekmeye çalışırken ihtiyara baktım, yüzündeki gülümseme gitmişti yerini kahkahalar almıştı, o kahkaha attıkça Cüneyt daha hızlı ve sert yumruklar sallıyordu. "Banyoya git!" diye bağırdı, hiç itiraz etmedne koşa koşa banyoya girdim ve kapıyı kapattım. Aradan 5 dakika geçtikten sonra banyonun kapısı açıldı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Yüzündeki damarların attığını, gözlerinin korkunç derece de sinirli olduğunu görebiliyordum. Hangi cevabı versem bana da bi tane geçircek gibiydi.

"CEVAP VER!" Gözlerim dolmaya başlamıştı çenemi sıktım gözyaşlarımın akmaması için dua ettim

"Gücünün farkında olmadan, sonuçlarını bilmeden, nasıl kullanmaya kalkabiliyorsun? Bu kadar saf mısın?" dedi, sesi daha yumuşaktı ama hala sinirliydi. Ben kafamı eğmiş ayaklarıma bakarken onun bana baktığına emindim ama kasılmış suratımı görmesini istemiyordum.

Küçümser bi sesle "Aptal!" dedi ve banyodan çıktı. Biraz bekledikten sonra bende çıktım hala odamdaydı pencereden dışarı bakıyordu, göz göze geldiğimizde kendimi toplamam için vakit ayırdığını anladım

"Benim odamda kalacaksın bundan sonra" dedi ve yürümeye başladı bende peşinden gittim, odasına vardığımızda gördüğüm manzara karşısında şok oldum, buranın dekorasyonu bu eve fazlasıyla aykırıydı ve fazla moderndi. Odanın ortasında tek kişilik yatak, kitaplık, çalışma masası ve çalışma masasının üzerinde bir leptop vardı. LEPTOP MU ! Umarım interneti de vardır bu çocuğun burda internetsiz zaman geçirmesi imkansızdı. Ben 5 dakika bile internetsiz yapamazdım. O pencereyi açarken ben yatağının üzerine oturmuş ona bakıyordum

"Neden buraya getirdin beni?" Sadece gözlerini yuvarladı kafasını sallayarak off dedi ve kendini  yatağa bıraktı, sorum da havada kaldı.

"Cevap verir misin?" bi kaç kez daha aynı soruyu farklı şekillerde tekrarladıktan sonra

"Soru sormak yerine biraz düşünmeyi denesen aptal" dedi. Korumak için beni buraya getirmiş olabilirdi ama ondan duymak istiyordum.

"O yaşlı adamı neden dövdün?"

"Çünkü seni öldürmek istedi"

"Ne!" Gözlerim ve ağzım açık ona bakıyordum. O ise çok sakin bi şekilde elleri kafasının altında sırt üstü uzanmış bana bakıyordu.

"Gücün başkasına can vermek, canlar da beleşten gelmiyor canım, kendi canını ona veriyordun az kalsın." dedi. Söyledikleri karşısında şok olmuştum, Yüzündeki o pis sırıtışın sebebini şimdi anlamıştım, pis herif.

"Peki şimdi ne olucak?"

"Senden faydalanmak isteyen daha çok kişi olucak, saflığı bırakmanı öneririm."

"Neden beni korudun peki?" dediğimde cevap vermedi sadece dalgın bir şekilde tavana bakmaya devam etti.

"Senin gücün ne?" dediğimde bana baktı ve "İşte mantıklı bir soru" dedi.  Sorumun cevabını beklediğimi belli edercesine bir bakış attım

"Ruhlara insani duygular hissettirebiliyorum, ihtiyarı dövdüğümde acı hissediyordu."

"Ama gülüyodu pislik herif?"

"İnsani bi duygu hissetmek ona haz veriyordu" O adam gerçekten kafayı yaşamla sıyırmış olmalıydı.

  Yataktan kalktı ve odadaki başka bir kapıdan içeri girdi, banyo olmalıydı; aradan 15 dakika kadar bir süre geçtikten sonra altında aynı pantolon üzeri çıplak elinde havlu saçını kurular bir halde çıktı. Gerçekten harikaydı, yürüyüşü, saçlarını kurularken başını yana eğmesi, vücudunda parlayan bir kaç damla, duruşu, bu çocuk fazla sexiydi. Gözlerimle hayran bi şekilde onu takip ederken dolabının kapağını açıp havlusunu kapağa astı ve üzerine salaş eskitme gri bir tşörtü kafasına geçirdi. Korkuyla "Nereye gidiyorsun?" dedim, eğer giderse yalnız kalacaktım ve başıma tekrar bela açabilirdim, cevap vermedi ve kapıya doğru yöneldi kapının kolunu tuttup çektiğinde yatağın üzerinde dizlerini göğsüne çekmiş korkulu gözlerle ondan cevap bekleyen bana döndü "Benim odama kimse giremez, sakın dışarı çıkma." dedi ve gitti.

   Acaba nereye gitmişti? Üstelik duş alıp odayı hemen dolduran harika kokulu erkeksi bi parfüm sıkmıştı, saçları dağınıktı ve oldukça çekici görünüyordu. Muhtemelen bara felan gitmişti ama burdan nasıl çıkabilirdi ki? Beni bugün neden korumuştu? Zaten buradaki 2. günümdü ölsem onun için bir şey ifade etmezdi. Sırt üstü yatmış tavana sorular sorarken göz kapaklarım çoktan kapanmıştı.

   Gözlerimi tekrar açtığımda epeydir uyuduğumu ve terlediğimi hissettim. Kafamı çevirdiğiimde sırtıyla karşılaştım, beraber mi uyumuştuk? Olamaz. Tamam olabilir ama yeni tanıştığım biriyle niye beraber uyuyayım ki? Odasında kaldığım için olabilir. Ben yerde yatar felan diye düşünmüştüm ama çocuk rahatından ödün vermemişti anlaşılan. Banyoya gidip duş aldım ve yine üzerime aynı kıyafetlerimi geçirdim. Döndüğümde yatak toplanmıştı ve ortalıklarda gözükmüyordu. Bir kaç yaramazlıktan zarar gelmezdi öyle değil mi? Gidip leptopun kapağını açtım ve karşısına oturdum, açılmasını beklerken arkamdan bir ses "Ne yapıyorsun?" dedi. Yerimden sıçradım, parmağımla üst dişimi kaldırdım tamam ne kadar aptal gözüktüğümün farkındayım ama cidden korktum.

"Bilgisayarını kullanabilir miyim?"

"Kullanıyodun zaten, yemek getirdim" dedi. Bilgisayardan kalkıp yemeği bir güzel süpürdüm.

"Dün gece naptın?" dedim. Sadece tek yanağıyla "hıh" diye dalga geçerek güldü, bu durum cidden sinir bozucu olmaya başlamıştı.

"Kaç beden giyiyosun?" dedi.

"Neden soruyosun?"

"Düşünmeden soru sorma artık aptal" Tamam haklıydı giyecek hiç bir şeyim yoktu.

"XS-S-34" dedim.

  Beni biraz süzdükten sonra odadan çıktı, yaklaşık 2 saat sonra elinde poşetlerle geri döndüğünde kapıyı ayağıyla itmeye çalışarak içeri girmesi çok tatlı geldi. Neden bu çocuk hakkında hep iyi düşünüyordum? Poşetleri bırakıp banyoya geçtiğinde bende kıyafetlere saldırdım. Her birini havaya kaldırıp baktığımda ağzım daha da açılıyordu. Dekolte. Kısa. Göbeği açık. Sırtı açık. Yırtık.

"Modayı takip etmiyosun galiba" dedi. Bunları dışımdan dediğimi farketmemiştim, banyonun kirişine yaslanmış kollarını bağlamış bana alayla bakıyodu. Omuz silkip ona aldırmadan diğer poşete geçtim

"Ne!" dediğimde küçücük ipli bir külotu havaya kaldırmış ağzım açık bakıyordum. Çok utanmıştım yanaklarım kızarmıştı arkamı dönüp onun suratına bile bakamazdım ama eminim oda şuan alayla bana gülüyodur.

"Ben böyle şeyler giyemem, keşke benide götürseydin de fikrimi sorsaydın" dedim iğneleyici bir ses tonuyla

"Dışarı çıkana kadar bunları giymekten başka şansın yok" dedi yukarı kıvrılmış dudağı ve alaylı gözleriyle

"Kendi kıyafetlerimi giymeye devam ederim hiç sorun değil" dedim.

"Sen bilirsin, akşam evde senin adına parti var" dedi. Ne partisi? Benim adıma mı? Napıcaktım peki? Ruhlara yem olucaktım galiba.

"Nasıl bir parti?"

"Evde yaşayan diğer insanlar ve bi kaç eğitimli ruh, müzik, eğlence" benim adıma olan kısmını anlamamıştım. Parti zamanı geldiğinde saçlarımı saldım, Cüneyt'in bana aldığı kıyafetlerden birini üzerime geçirdim, sözümden biraz erken dönmüştüm ama partiye 3 gündür giydiğim kirli günlüklerime gidemezdim. Gitmek için hazır olduğumu söyledim fakat gidemedik çünkü sade olduğumu düşündü ve kendi seçtiği kıyafetleri giymemi söyledi. Allah'tan makyaj malzemesi de almıştı. Tekrar "Hazırııııım" diyerek yanına gittim beni baştan ayağa süzdü tekrar yüzüme bakıp çapkın bir bakış attı ve başıyla onaylar bir işaret yaptı. Koluna girmem için elini karnıyla göğsü arasına koydu. O her zamanki gibi salaştı ama yinede fazlasıyla karizmatikti. Odadan çıktık ve dar, soğuk koridorda yürümeye başladık, merdivenlerden aşağı indik ve kocaman salonun içindeki bir kapıdan daha içeri girdik, burda yine uzun bir koridor vardı ama müzik sesi duyulabiliyordu. Biz yürüdükçe artan müzik sesiyle beraber ortamda ısınıyordu, kocaman tahta bir kapı daha gördüm. Cüneyt öbür koluyla kapıyı açtıktan sonra gördüğüm manzara karşısında şok oldum, bu ev bu kadar kalabalık mıydı?

 ▼

VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN ♡ TEŞEKKÜRLER

Continue Reading

You'll Also Like

863K 52.6K 46
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.
5M 275K 29
Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar topar kaçan Kayra, birlikte old...
443K 15.8K 84
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
292K 16.3K 56
Hadi ama nerden bilebilirdim ki okulun ilk gününden müdürün oğluna tekme atıcağımı!