Aycan önünde duran arabanın camına sinirle söylenerek vurunca kapı birden açıldı.
Karşısındaki adamın dışarı çıkışı ile yutkunup bir adım geriye çekildi .
Adamın boyu posu öyle iriydiki Aycan gözlerini görmek için başını yukarı kaldırması gerekiyordu .
Adamın şokunu anlatınca kendine gelip konuşmaya başkaladı.
"Kimsin sen ne istiyorsun benden ?Manyak mısın gündüz gözüyle araba önleri kesiyorsun gerçi hırsız tipinde yok ama ? Konuşsana be adam ne istiyorsun benden ?"
"Konuşabilmem için önce senin susman gerekir .Kim olduğuma gelince Mirza desem bilirsin kim olduğumu "deyince Aycan başını arkaya kendi arabasına çevirdi .
İçerde Dilan'ı göremeyince şaşkınlıkla adama geri döndü .
"Suç ortağını merak ediyorsan ormana kaçtı ."
"Ne ! Kimden bahsetiyorsun anlamıyorum ?"
"Bana oyun oynama kimden bahsettiğimi bal gibi biliyorsun !"
"Bakın sizi gerçekten tanımıyorum kimi aradığınızıda bilmiyorum o yüzden arabınızı önümden çekinde yoluma gideyim ."
Mirza Dilan gibi bir kızı hala satmayan koruyan Aycan'a bakıp başını sağ sola salladı.
"Sen onu koruyorsun o seni umursamadan kaçıyor nasıl bir arkadaşlığınız var sizin ?"
"Beyfendi sizi cidden anlamıyorum kimden bahsediyorsunuz?"
"Bana tiyatro oynama acımam Dilan gibi birinin arkadaşı olduğuna göre sende onun gibisindir ."
Aycan sinirle düşünmeden konuşmaya başladı.
"Sende nişanlısısın demek ki ona benziyorsun yoksa insan neden huyunu bile sevmediği biriyle evlenmek ister değil mi ?"
"Bana kelime oyunu yapma !"
"Of deli misin be adam ! Diyorsun ki Dilan benimleydi kaçtı ormana gitti ee o zaman ne bekliyorsun burada yalı kazığı gibi git nişanlını bul ! Beni de rahat bırak hatta çekil önümden !"
Mirza karşısındaki kıza bağırmak için ağzını açtığı anda Aycan adamın lafını ağzına tıkadı .
"Böğürme ayı gibi insan gibi konuş insan !"
"Allah'ım niye akıllısı beni bulmaz !"
"Yalnız ben değil sen benim yoluma çıktın hadi çek arabanı "deyince Mirza Aycan'ın koluna yapıştı .
"Cık yanlış biliyorsun o iş öyle olmadı .Sen benim hayatıma burnunu soktuğun için ben senin karşına çıktım . O yüzden ben seni bırakana kadar yakınımda olacaksın ."
"Oldu paşam başka arzun isteğin var mı ? İstersen Dilan yerine gelinliği ben giyeyim ne dersin ? Tövbe tövbe adam daha nişanlısını elinde tutamıyor sonra suçlusu ben oluyorum ."
Mirza karşısındaki kıza öyle sinir oldu ki canını yakmak köşeye sıkıştırmak istedi.
"Haklısın aslında ne uğraşıyorum ki Dilan manyağı ile sende fena değilsin Kozan aşiretinden misin ? İki kızlarıda evli kuzen falan mısın bana farketmez ha sen o manyak sonuçta!"
Aycan adamın ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne bakarken arkasından fren sesi ile başını çevirdi .
"Abi !"
"Mirza kardeşimi bırak !"
"Demek Ali'nin kardeşisin . Ali kardeşin boyundan büyük işlere karışmış uyarmak bana düştü ."deyip Aycan'ın sıktığı kolunu bıraktı .
"Ne işler karıştırıyorsun Aycan sen kızım seni kaç kere uyaracağım burası Mardin kimsenin işine karışma bulaşma demiyor muyum ?"
"Abi yardım istedi ."
"Narin bile yardım etmezken neden sen Aycan ?"
"Biliyorsun nedenini saçma sapan töre adı altında kadınları, istemedikleri sevmedikleri adamlara veriyorsunuz .Kaç kadının daha hayatı kararacak kaç genç kız daha ölecek abi ?"
Ali sinirle kardeşini hafif itip cevap vermeden Mirza'nın yanına bir adım attı.
"Merak etme bu iş uzamadan Dilan bulunacak . Bilal ve senin adamların ormanı karış karış arıyor.Kardeşimin burnu biraz uzundur kendini ilgilendirmeyen olaylara sokar kusuruna bakma."
"Eyvallah "deyip arabasına bindi .
Aycan giden adamın arkasından sinirle gözlerini kısmış bakarken Ali başını sağ sola sallayıp kardeşine söyleniyordu.
"Hadi bin arabana doğru eve git Aycan ."
Kız hiç bir şey söylemeden abisine bakınca Ali gelip kardeşine sarıldı .
"Sana hak veriyorum biliyorsun ama ne senin ne de benim gücümüz yeter anla .Zaman kardeşim ancak zaman bu topraklardaki kadınların gözünün yaşını yüreğinin acısını dindirir ."
"Ben sadece yardım etmek istedim abi "
"Biliyorum hadi eve git .Narin senin için çok korktu kız biraz rahatlasın ."
"Peki Dilan o ne olacak ?"
"Önce bulmamız lazım sonra kararı Mirza verecek affetmezse işte o zaman işler karışır. Aycan ne olursa olsun sen bu işten uzak dur .İnan bana Dilan başının çaresine bakabilecek bir kız ."
Aycan başını aşağı yukarı sallayıp arabasına doğru yürürken Mirza giden kızın arkasından baktı.
O da Dilan gibi bir kızla ile evlenmek istemiyordu.
Aycan o farklıydı bu toprakların töresine Mirza'ya, Ali'ye diklenecek kadar başka bir kızdı .Giden kızın arkasından uzun uzun baktı telefonunun sesi ile bakışlarını kızdan ancak ayırabildi.
Narin ise konak kapısına gözlerini dikmiş açılıp içeri Aycan'ın gelmesini bekliyordu.
Dilan içinde içinde bir korku vardı elbet ama biliyordu babası ne eder yapar Dilan'ı bu işten sıyırır suçlu bir anda Aycan olurdu.
Başını iki elinin arasına alıp gözleri kapıda saatlerce bekledi.
Nevruz hanımda gözü yaşlı gelinin yanında oturup deli kızının sağ salim gelmesi için dua ediyordu.
Konak kapısı birden açılınca Narin karşısındaki gördüğü Aycan'a ağlayarak baktı.
Koşup sarılacak hali bile kalmamıştı Aycan ağlayan yengesi yanına gelip önünde durdu.
"İstersen vurabilirsin tabi ben sarılmanı daha çok isterim ama hakkettim."
"Seni dövsem az kalır .Niye laf dinlemiyorsun niye ?" deyip kıza sımsıkı sarıldı.
"O an doğru olan bu gibi geldi ama şimdi haklısın burnumu sokmamalıydım özellikle Mirza ayısını gördükten sonra hiç karışmamalıydım."
"Laf dinlesen hiç böyle olmayacaktı Dilan ona bir şey yapmadılar değil mi ?"
"Valla kardeşin satıcılıkta bir numaraymış arkamı bir döndüm kaçmış.Bir an iş bana kalacak diye korkmadım değil ." Gülünce Nevruz hanım kızına silirle baktı.
"Bakma öyle anne sen kendin deli kız demiyor musun ? İşte kıza yine geldiler ."omuz silkip sedirde oturan annesine sarıldı .
"Korkma hiç bir şey olmadı iyiyim ben ."
"Abinin seni niye İstanbul'a gönderdiği şimdi anladım .Sen sık gelme kızım ecelim olacaksın ." Nevruz hanım ağlayınca Aycan'da akan gözyaşlarını silip annesine daha sıkı sarıldı .
"Özür dilerim söz veriyorum bir daha kimsenin işine burnumu sokmayacağım ."
"İnşallah lafınada güvenemiyorum ki damarın tutunca seni durabilene aşk olsun ."
Kadınlar tebessümle gülmeye başlayınca Aycan'da rahatlayıp Mirza ile yaşadıklarını komik bir şekilde anlatmaya başladı .
Narin'de gülüyordu ama aklının bir tarafı hala kaçan Dilan'daydı.
Ablasıydı Dilan onun huyunu suyunu sevmiyordu ama kan bağları vardı atamıyordu insan kardeşi kötü biri olsada kolay kolay silip yok sayamıyordu.
Konağın kapısının açılması ile Ali içeriye girdi .
Narin ilk kez Hatice'yi umursamadan koşup kocasına sarıldı .
"Çok korktum Ali'm"
"Narin'im sakin ol güzelim geçti gitti .Korkulacak bir şey kalmadı ."
"Buldunuz mu Dilan' ı ? Mirza hala evlenmek istiyor mu onunla ?"
Ali karısının kollarından çıkıp merakla ona bakan kadınların yanına doğru elinden tuttuğu Narin ile yürüyüp sedire oturdu.
"Orası biraz karışık işte "
"Neden ne oldu ? "
"Mirza ablanla evlenmek istemiyor ." deyince Aycan'ın üst dudağı kıvrıldı.
Saçma bir kaçışta olsa işin içindeki Dilan'da olsa bir kadını istemediği bir adamla evlenmekten kurtarmıştı .
"Ama kan davası ne olacak ?"
"Mirza akraba olduğumuz için Aycan'ı istiyor .Karşılığında da abin Bilal'e Karaaslan aşiretinden bir kız verilecek kan davası için kimse laf edemeyecekmiş ."dedi.
"Olmaz abi o ayıyla hayatta evlenmem .Ben Dilan'ı istemediği evlilikten kurtarmaya çalışırken neden kurban oluyorum . Olmaz ölürümde o ayının karısı olmam ."
deyip ayaklarını vura vura odasına çıktı.
"Başka çözüm yolu yok mu Ali ?Bu Aycan'a yapılan haksızlık istemiyor kız."
"Sende istemezdin kuma gelmeyi Narin ,Ezo'da tanımadığı Demir'i istemezdi .Tek kurban Aycan değil ki bu topraklarda ,elimde olsa ister miyim kardeşimde bu toprakların acısına karışsın istemem ama başka çare çıkar yol yok.Hem bakma Mirza sert görünmesine rağmen iyi adamdır . Kötü bir kısmet değil yani kardeşim için "
"Oğlum nasıl olur ? Aycan dik başlı ,Mirza dik başlı birinden biri alttan almaz nasıl anlaşacaklar ?"
"Olur annem olur kalplere bir sevda düştü mü olmaz denilecek her şey olur" deyip gözlerini ağlayan Narin'e dikti .
"Ağlama Narin senin suçun değil .Aycan kendi yaptığının bedelini ödeyecek ."
"Yinede bu çok ağır Ali olmaz benim yüzümden Dilan yüzünden Aycan evlenirse ben kendimi nasıl affederim nasıl yüzüne bakarım ."
Ali uzanıp karısının elini tutacak oldu Hatice'nin varlığını hatırlayınca elini hemen geri indirdi.
"Ben odamdayım hanımlar azıcık dinleneyim malum bayağı hareketli bir gün oldu ."
"Anne neden bir şey demiyorsun olmaz istemiyorum kızımı yakmam deyip karşı çık kurban olayım sen engel ol."
"Düşününce bizim deli kısrağı elinde tutacak tek adam Mirza'dır .Hem merhametli adamdır karısı kanser olunca kimselere bakmadı yıllarca iyileşmesini bekledi .Böyle damadım olacak ne diye karşı çıkayım ." Deyip oda odasına çıkınca Hatice ve Narin yalnız kaldılar .
"Ben kendimi kardeşimi suçlu hissediyorum nasıl onlar bu kadar çabuk kabul ederler anlamıyorum !"
"Bazen kaderin karşına çıkınca ağzın dilin bağlanır .Bizim Aycan'ın dili bağlanmayacağı için Ali ile annemin dili bağlanmış.Üzme kendini her şey olacağına varır .Demek ki yıllarca töreden kaçan bizi beğenmeyen Aycan hanımın sonuda budur . Kendini de suçlama ben yanındaydım karışma dedin seni dinlemedi. Artık Mirza ağa ceza mı ödül mü bilmem orasına Aycan karar verecek "deyip o da gidince Narin koca avluda bir başına kaldı .
Bir süre gözlerini bir noktaya dikip oraya dalgın dalgın baktı
Yukarıdan Ali'nin sesi gelince kocasının yanına çıkmaya başladı .
"Ne yapıyorsun tek başına orada öyle yanıma gelsene özledim ."
"Ali siz delirdiniz mi yoksa beni mi delirtmek istiyorsunuz ? Annen kabul etti sen hemen kabul ettin .Hatice abla bile kader deyip gitti .Kafayı yiyeceğim bu kadar kolay mı kabul etmek .Hem o Mirza ayısı kardeşimle nişanlıydı ne ara aklına Aycan girmiş ?"
Ali gülerek karısını kollarına yatağa çekti .
"Mirza iyi adamdır Narin .Sen benimle evlenmeyi neden hemen kabul ettin beni al diye yoluma çıktın . "
"Deme öyle "
"Ne kız yalan mı beni al diye yolumu kesmedin mi ?"
"Of Ali bu olanlar aynı şey mi ?"
"Mirza ayısı kardeşime vuruldu .Hemde ilk görüşte ,şartını söylediği an Bilal'de bende gülmeye başladık. "
"Ne sen ciddi misin ? "
"Şakası olur mu bu işin Narin'im . Amcası sırf onu evlendirmek için kan davasını bitirmek istedi barış falan bahaneydi . Yıllardır evlenmek istemeyen Mirza Dilan'ın kaçması ile eline gelen fırsatı değerlendirmek yerine bizim deliyi istiyorsa vardır bir nedeni ."
"Ama Aycan onu sevmiyor istemiyor"
"İster ister merak etme zaman bizim kalbimize yaktığı ateşi onlarada yakar mutlu olurlar . gülünce Narin adama şaşkınlıkla baktı .
"Neye gülüyorsun sen ?Komik olan ne ?"
"Bu işin sonunda da yırttı uyanık kardeşin ona gülüyorum .Tam kedi bu Dilan hep dört ayak üstüne düşüyor ."
Narin'de yaşanılan olayları tek tek düşündü başını sağ sola salladı.
"Tam tersi öyle kibirli öyle bencil ki önüne çıkan ömürlük sevecek adamları görmeyecek kadar kör .Demir ile olma şansı vardı kaybetti .Senin gibi bir adamı kaybetti. Mirza'da iyi bir adammış onuda kaybetti .Bu işin sonunda yalancı rüzgarlarla avunmak kalacak ve bir gün gözlerini açtığında işte o zaman karşısında yalnız bir kadından başkasını göremeyecek " dedi.