Egoist ♕

Oleh KitapOkuyanSizofren

617K 22.8K 5.6K

Tamam, ben gidiyorum Kaç bakalım Yankı Efendi nereye kadar kaçacaksın Hadi görüşürüz Buse Görüşürüz Echo Echo... Lebih Banyak

Egoist ♕
Egoist -1-
Egoist -2-
Egoist -3-
Egoist -4-
Egoist -5-
Egoist -6-
Egoist -7-
Egoist -8-
Egoist -9-
Egoist -10-
Egoist -11-
Egoist -12-
Egoist -13-
Egoist -14-
Egoist -15-
Egoist -16-
Egoist -17-
Egoist -18-
Egoist -19-
Egoist -20- ♕İtiraf♕
Egoist -21-
Egoist -22-
Egoist -24-
Egoist -25-
Egoist -26-
Egoist -27-
Egoist -28-
Egoist -29-
Egoist -30-
Egoist -31-
Egoist -32-
Egoist -33-
Egoist -34-
Egoist -35-
Egoist -36- ♕İtiraf♕
Egoist -37-
Egoist -38-
Egoist -39-

Egoist -23-

11.1K 580 393
Oleh KitapOkuyanSizofren

ERKEN YAZACAĞIM DİYİP DE GEÇ YAZAN SİZOFRENİN DRAMI. NEYSE ARKADAŞLAR BEKLETTİM BİLİYORUM SORRY SORRY SORRY.

MULTİMEDYADA _JoRgEm_ ARKADAŞIMIZIN YAPTIĞI AFİŞ VAR KENDİSİNE MİLYON KERE DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM. BU ARADA BENİM BAŞIMIN ETİNİ EN ÇOK YİYEN OKUYUCU SEÇİLDİ KENDİSİ :DDD HER SAAT YB NEREDE DİYE SORUYOR BU BENİM ÇOK HOŞUMA GİDİYOR SİZ DE SORUN :DDD

NEYSE İŞTE YB BURADA İYİ OKUMALAR…

 

Sonunda, bütün temiz insanların lekelerinden kurtulup suçluların bulunduğu zamana geldik. İnsanlar teker teker iyi olmaya bakıyordu. Kardeşler barışıyor, sevdalılar kavuşuyor. Bekle son kısım olmadı. Kardeşler barışıyor ama sevdalılar hala kavuşamadılar. Belki biraz daha vakte ihtiyaç vardır. Sonuçta hala beni seviyor mu bilemiyorum.

Şuan odamın en sessiz olduğu zamandı. Gece yarısı saat 3. Niye hala uyumuyorum, aslında uyumak için sebebim yok. Hala bazı düşüncelerim var. Hala kimin yaptığını tam olarak bilmedikleri için bana söylemiyorlar. Artık Yankı da yapanı bulmak için seferber olmuş durumda. Siz tabi olayların nasıl geliştiğini bilmiyorsunuz durun size anlatıyım.

Buğra Yankı’nın yerini bulmak için benden yardım istedi. Ben de deponun yerini söyledim. Yankıyı ortak eve getirdiler. Bu iş çözülene kadar herkes ortak evde kalmak zorundaymış. Buğra baya acıklı bir şekilde Yankı’dan özür diledi. Valla ben Yankı olsam kabul etmem herhalde ne yani gel beni ölümüne döv sonra işte pardon yanlış kişisin ama ben öyle sandım.

NAH

Yok lan öyle bi dünya k.b. ok bb

Neyse işte Yankı guruba geri döndü ve yan odada. Bunun mutluluğuyla uyuyamıyor olabilirim, ve ya heyecanıyla.

Sırtımı yatağın başucuna yaslamış kucağımda yastıkla cenin pozisyonunu almıştım. Saçımda rastgele toplanmış bi topuz vardı. Üstümde de en sevdiklerimden biri olan ren geyikli pijamam ve onun muhteşem ren geyikli mini şort pijaması vardı. Bunları neden size anlatıyorum çünkü dışarı çıkmayı düşünüyorum. Biri görürse rezil olma ihtimalim %99 ama buna ihtiyacım var. Elimden yastığımı bıraktım ve yanımdaki masada duran telefona –Yankı’nınki- uzandım. Saat 03.24 mükemmel. Karne günü zaten stresliyim. Stresli olmamın sebebi karne denilen siktiriboktan bi kâğıt parçası değil. Okulda insanların bana nasıl bakacağı. Asıl önemli olan bu.

Hemen ayaklandım ve sessizce kapıya yürüdüm. Yavaşça kapının kolunu indirdim ve dışarı çıktım. Merdivenlerden inecekken ince bir piyano sesi kulağımı doldurdu. Hayır, Buse dışarı çıkmalısın piyanoyu boş ver derken ayaklarım isyankâr bir şekilde sese yöneliyordu. İçimden bir ses bunu çalan kişinin Yankı olduğunu söylüyordu. Koridorun sonundaki odanın önünde durdum. Ses artık baya güçlüydü. Kapının kolunu tuttum ve yavaşça açtım. İçeri girmedim. Bölmek istemiyordum. Piyano tuşlarının her biri muhteşem bir şeklide çalınırken büyülenmişçesine onu seyrediyordum. Bu nasıl mümkün olabilirdi. Bir insan bütün her şeyi nasıl mükemmel yapardı.

Dersleri iyi, piyano çalıyor, ultra yakışıklı, acayip odun bunların hepsi nasıl bir arada? Nasıl mümkün olabilir ki?

Piyano sesleri yavaşlamaya başladı. Yankı kendini o kadar kaptırmıştı ki orada olduğumu bile fark etmemişti. Artık çıkmam gerektiğini anladım. Geri geri gittim ve yavaş adımlarla odama girdim. Kapıyı kapatıp kendimi yatağa attım. Hani dışarı çıkacaktım. Aferin bana ya bi çocuğun etkisine bu derece girmemelisin.

Yastığıma sarıldım ve gözlerimi kapattım. Tek düşünebildiğim Yankı’nın muhteşem gözleriydi. O gri gözlere nasıl doyum olurdu ki. Tam dalmıştım ki tıkırtılara gözlerimi açtım. Bir gölge görmeme yerimden sıçradım.

Tam çığlık atacakken gölge bana yaklaşıp ağzımı kapattı.

“Buse sakin ol benim” pis sapık çek ellerini üzeri… bir dakika Yankı?

“Yankı?” dedim kısık sesle. Üzerime verdiği yükü geri çekti ve yatağıma uzandı. Kollarını kafasının tepesinde birleştirdi ve tavanı seyretmeye başladı.

“Niye buradasın” dedim ben de yatarken. Gülümsediğini çıkardığı homurtudan anladım.

“Konser ücreti” dediğinde ilk başta anlayamadım. Sonra ise piyanoyu kastettiğini anladım.

“Hiç güzel değildi. Berbattı hatta, o yüzden yarısında çıktım” dedim yalan söyleyerek ukala bir sesle. O da bunu anlayacak ki “He yav he” tarzı bir homurtu çıkarttı.

“Yankı” dedim ona dönerek. O hala tavanı seyrediyordu. “Hığğğ” dedi manda. Manda dedim de aklıma geldi

Manda yuva yapmış söğüt dalına
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü


Amanın yandım
Amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para verip aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para verip aldım

BUSE HEMEN KENDİNE GEL.

Olum noluyo lan türküye bağladım hemen bana bir şeyler oluyor ya. İyice bi dengesizleştim yani öyle böyle değil.

“Buse hayırdır daldın gittin” dedi Yankı. İnan Yankı bilek istemezsin aklıma ne çeşit türküler geldi yani.

“Ben şey diyecektim ya o şeyleri gönderen kim o e-postaları” dedim sessizce. Yankı bana döndü ve tek elini kafasının altına koydu.

“Bak şimdi Buse tam olarak bilmiyoruz. Hatta benim olmadığımı da o saatlerde şirketle ilgili bir sunum yaptığımdan ve gönderilen bilgisayardan anladılar. Tam olarak bilmiyoruz. Henüz.”

Gözlerim istemsizce kapanmaya başlamıştı. Yankı bende mayışma etkisi yaratıyordu. Neden bu kadar çekiciyken ben uyuya kalıyordum. Onu seyretmek istiyorum. Acaba kafamı göğsüne koysam kızar mı?

Ya da tepki falan verir mi?

Ben bunları düşünürken Yankı ellerini belime yerleştirdi ve beni kendine çekti. Kafamı göğsüne yasladı. Sanki içimi okumuştu.

“Buse?” dedi fısıltıyla

“Hığğ” dedim en boğuk sesimle.

“Bugün ciddi miydin yani Utku konusunda” sen hala orada mısın şapşal şey. tabi ki de ciddi değildim. Ama bunu sana söylersem olmaz. Ne yapmalıyım ne yapmalıyım.

Uyumuş taklidi.

Evet, bu olurdu. Hem de baya iyi falan olur zıbar yat Buse.

“Hey Buse?” dedi fısıltıyla. Göz kapaklarım korkudan hareket ediyordu. Neyse ki etraf karanlıktı. Derin bir nefes verdi ve kafamdan öptü.

“Ben seninle ne yapacağım be Kiss” sen mi benle ne yapacaksın? Asıl aynı şeyi benim sana söylemem gerekiyor.

Ben seninle ne yapacağım Echo

∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞

Gözlerimi açtığımda elimi direk yanıma atma isteği duydum. Ve yaptım da. Boştu, hayal kırıklığı ile gözlerimi açtım.

 Yoktu

Ya Yankı nereye gidiyorsun ya bir varsın bir yok. Olmaz ya böyle şey.

Hemen kalktım ve aynaya baktım. Oha lan bu ne tip dağılmışım resme. Kafamda dağınık bi topuz vardı. Ona dokunmadan direk kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Aşağıya indiğimde herkes kahvaltı yapıyordu. Gidip Bora’nın ve Özgür’ün arasına oturdum. Yankı karşımdaydı ve tostunu yiyordu. Tostundan kocaman bi ısırık aldı ve göz kırptı. Anam eriyorum kurtarın beni. Özgür kafama dokundu.

“Hey sen iyi misin?” ona döndüm ve gülümsedim.

“Evet, neden?” bi de soruyor musun Buse. Ahh Buse ahh.

“Savaş sonrası gaziler gibisin” dedi ve güldü. Olum çok güzel gülümsüyor lan. Zaten etrafımdaki herkes mükemmel gülümsüyor. Hayır, ya en güzel ben gülümsüyorum. Kimse benden güzel gülümseyemez.

Yankı ayağa kalktı ve aynanın önüne geçti. Ben de ağzıma bi tane zeytin attım. Yankı aynada kravatını bağlamaya çalışıyordu. Becerisiz ama yapamıyor işte ahmak.

“Dur salak yardım edeyim” dedi ve yanına gitti Selay. Ben de kıskançlık ve kin içinde onları seyrediyordum. Yankı gülümsedi ve kravatıyla oynamayı bıraktı. Selay ondan kısa olduğu için kollarını yukarı kaldırarak kravatı muazzam bi şekilde bağladı ve Yankı’nın göğsüne iki defa vurdu. Yankı da onu çekip kafasından öptü.

WTF!

Beni hiç öpme sen Yankı zaten git başkalarını öp ben kimim ki zaten Buse kim ki. Seni seven manyağın tekiyim sen neden beni tak ki zaten ben kimim Buse kim.

İyice saçmaladın farkındasın dimi

Kesinlikle

Mallaşma ya bi çocuk için gururunu kaybetme

Sana ne be. Tabi senin için hava hoş senin sevgilin var zaten.

Tabi olum yarın 1. Haftamız

O kadar oldu mu be. Sen neden bana yeni söyledin.

İlişkimizi gizli yaşamak istiyoruz belki

Ne gizlisi be ben senim sen de bensin bana söylemeyeceksin de kime söyleyeceksin.

Kes B|

Yapıştır B|

Boya B|

Badana B|

Bainek B|

Bainek ne lan

BaDANA dedin ya baİNEK işte

“Hey Buse daldın gittin” sesiyle kafamı iki yana salladım.

“Ha ne, ne oldu” dedim ve Buğra’ya baktım. Buğra gülümsedi ve elini gözümün önünde salladı.

“Ne kadar dalgın bi kızsın sen ya” dedi ve ceketini giymeye başladı. Miray da Buğra’nın kravatını bağlıyordu. Buğra Miray’ın dudağına kısa bir öpücük kondurdu. Miray utancından kıpkırmızı oldu. Çok masum ya.

“Git üstünü giyin melek” dedi ve beni yukarı postaladı. Yukarı çıkıp ne giyinsem diye düşündüm. Sonra acaba erkeklerin hepsi neden gömlek kravat giydi diye düşünmeye başladım. Hayır, karne günü değil mi sen niye gölek giyiniyorsun. Neyse boşver.

Gidip dolaptan siyah bir şort ve sıradan bi tişört giydim. Abartmaya gerek yok.

Aşağıya indiğim zaman herkes dışarı çıkıyordu. Beni bekleyin lan. Merdivenleri koşarak inerken 2-3 defa yuvarlanma tehlikesi geçirdim ama sadece burkulan bir bacakla kurtuldum.

Bora geldi ve koluma girdi. Kurtarıcı meleğim.

“Sen bugün baya dengesizsin, hayırdır” dedi ve gülümsedi kapıdan dışarı çıktığımızda gülümsedim.

“Her zamanki halim bilmiyor musun?” beraber geniş arabaya geçtik. Cam kenarına oturdum ve Yankı’nın telefonunu elime aldım cebimden kulaklığı çıkarttım ve telefona taktım. Bakalım Yankı’nın müzik zevki neymiş.

En son çalan şarkıya tıkladım ve Calvin Harris-Summer çalmaya başladı. Demek ki modern müzik dinliyordu. Çaldı çalı ve çaldı.

Sonra anlayamadığım bir ses çıkmaya başladı. Bu bi ses kaydına benziyordu. Biraz hışırdadı ve durdu. Sonra bi ses şarkı söylemeye başladı. Bu ne be berbat bi ses. Bir dakika

BU BENİM SESİM.

Ne bu nasıl olur. Nirvana-Smells Like Teen Spirit söylüyordum. Bu kaydı ne ara nasıl yaptı biliyorum. Sesim zaten berbat ama cidden berbat yani öyle böyle değil.

Şarkının sonunda bağırıyorum ama nasıl Allah belamı vermiş yani bu ne ses. Bunu ne zaman kaydetti, nasıl kaydetti ve asıl soru

Yankı bunu neden kaydetti.

Çok şükür bitti ve kulaklarım sonunda rahat bir nefes aldı. okulun önüne geldiğimiz zaman yanımda duran Bora elimi sıktı ve arabadan dışarı çıktık.

Herkesin odak noktasıydık. Kimi birbirilerine bakıp fısıldaşıyordu kimi de kıkırdıyordu. Bunlar kanlarına susamışlar. Son gülen iyi güler yavrular. Sürü gibi içeri girdik ve herkes kendi sınıfının olduğu yerlere dağıldı. Buğra Rüzgâr’ın kulağına bir şey fısıldadı. Rüzgâr kafasını sallayarak arkamdan yürümeye başladı. Acilen lavaboya gitmem gerektiği için lavaboya yöneldim. Rüzgâr’ı arkamda bırakarak lavaboya girdim.

İçerideki kızların hepsinin gözü bir anda bu tarafa döndü. Kimi aşağılayıcı bakışlarını kimi de korkmuş ürkek bakışlarını bana yöneltti. Kabinlerden birine girdim ve ihtiyacımı karşıladım. Dışarı çıkıp ellerimi yıkarken bir geri zekalı yanıma yaklaştı. Şimdi belki bunu dedim diye ön yargılı diyeceksiniz ama inanın kız geri zekalıydı. Bir kere bana yaklaşma şeklinden belliydi. Elini saçına atmış gözlerindeki alaylı bakışla yaklaşmıştı. Gel de mal deme yani.

“Hey sen Buse’sin değil mi?” dedi ağzını yaya yaya “Hani Buğra’nın kardeşi” dedi ve yanındaki kızlar kıkırdadı. Allah’ım bunlar Buğra’ya abayı yakmışlar.

Ellerimi kurulamak için havlu kâğıt koparttım ve onları küçümseyen bir bakış attım.

“Demek baya ünlüyüm” dedim ve Kâğıdı çöpe attım. Kız göt olmuşçasına dondu kaldı. Sonra da yine o iğrenç bakışı takındı.

“Tabi ünlü olursun, bütün popülerlerin altına girmek baya ün ister” dedi ve kahkaha atmaya başladı. Sinirden ellerimi yumruk yaptım ve her an kıza vuracakmışçasına bekledim. Tam elimi kaldırmıştım ki kızın saçını birden biri arkadan çekerek yere yatırdı.

“Bu kıza bir daha sataşmayacaksınız anladınız mı?” dedi bir ses. Kafamı kaldırdığımda bu kişinin Sinem olduğunu gördüm. Hani şu partide Ayaz’ı öptüm diye ebemi şaapan kız.

“Anlaşıldı mı?” dedi hırsla. Kız korkudan ne yapacağını şaşırmış bir vaziyette “Anlaşıldı, tamam bırak artık” Sinem kızın saçını sertçe bıraktı. Kızın kafası yere çarptı ve koşarak tuvaletten çıktı. Arkasından arkadaşları da çıktı ve tuvalette sadece ikimiz kaldık.

“Şey aslında kızı tam da dövecektim” dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi ve

“O buna değmez bile orospunun teki” dedi ve yanıma geldi.

“Sen iyi misin peki” dedi ve gülümsedi “Dediklerinin doğru olmadığını onlar da biliyor” dedi ve gülümsedi.

“Sen neden birden bire şey oldun…” dedim ve düşünmeye başladım.

“İyi kalpli mi? ya da orospu modundan mı çıktım?” hayır tabi ki de kıza hak veriyorum. İyi ki beni yumruklamış. Onun Yankı’yı öptüğünü düşünüyorum da hele ki Yankı benim sevgilim değil ben kızın nişanlısını öptüm.

“Aslında nasıl bana iyi davranıyorsun diyecektim.” Dedim.

“Bak Ayaz konusuna gireceksek ayrıldık zaten, beni aldatıyormuş köpek. Sen de sarhoştun ve onu öpmedin yanağından öptün. Ben sadece biraz abarttım. Çok özür dilerim” dedi ve tuvaletin kapısını açtı.

“Önemli değil aslında onu öpmemem lazımdı” ikimiz birden kapıdan dışarı çıktık. Koridordaki herkes bana bakıyordu. Bu bir yandan iyiydi. Popiydim.

Malım biliyorum slmlr syglr.

Sınıfa girdiğimiz zaman içimden “Ya rabbim ben ne yaptım de bu mallarla aynı sınıftayım” diye düşündüm . yani bu ne ya çıkışta düğün var da haberim mi yok. Bu ne süs. Bu ne abartı kıyafet. Bizim eski okuldaki ‘kezban feşın şow’ -evet okunduğu gibi- yapan kızları kabullenebilirim ama düğüne gidermiş gibi giyinmek nedir ya.

“Buse” dedi Rüzgâr ve yanını gösterdi. Sinem’e baktığımda beni başıyla onayladı. Rüzgâr’ın yanına ilerledim. Sonra zil çalmaya başladı.

“Bakışlara aldırış etme Buğra hepsini not ediyor” dedi ve piç smile yaptı.

“Burçak nasıl” dedim ve gülümsedim. Burçak dediğim zaman Rüzgâr afalladı. Bu, lanet olsun bu çok komikti.

“Burçak işte çok iyi gerçi sen daha iyi bilirisin yani daha yakınsınız Buse o ne yapıyor.” Yavaş Rüzgâr sakin.

“Farkındaysan çok yoğun bir hafta geçirdim onlara soracak zamanım yoktu. Bugün buluşacağız gel istersen.” Dediğimde güler gibi oldu sonra somurttu. Allah’ım bu çocuk çok salak. Çok âşık.

“Olmaz ya öyle şey” dediğinde gülümsedim.

“Herkes sevgilisini getiriyor ama” dediğimde tavşan görmüş tazı gibi kafasını kaldırdı.

“Tamamdır” dedi ve gülümsedi. Ben de olağanüstü çöp çatanlık becerilerime gülümseyip önüme döndüm. Öğretmen adındaki gereksiz insan içeri girdi.

“Arkadaşlar beni yormayın karneleri buraya bırakıyorum kendinizinkini alın artık” dedi ve sınıftan dışarı çıktı. Kimse karnelere üşüşmedi açıkçası. Bora falan karne almaya gitti bizimkileri de elinde tutarak yanımıza geldi. Benimkini görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Sıranın üstüne çıktım ve tepinmeye başladım.

“Teşekkür almışım teşekkür almışım” sınıfta kalmamışım. Yaşasın. Sırada tepinirken kapı açıldı. Yankı bütün havasıyla içeri girdi. Herkes susmuştu. Ben ise tepinmeye devam ediyordum. Yankı gülümseyerek yanıma geldi.

“Karnen nasıl Kiss” dedi ve gülümsedi. Karneyi elimde tutarak tepinmeye devam ettim.

“Şuna bak hiç devamsızlığım yok” dedim ve kahkaha attım. Yankı da seksi bir şekilde gülümsüyordu. Tepinmem bittikten sonra aşağıya indim ve etraftakileri umursamayarak Yankı’nın boynuna atladım.

“Çok teşekkür ederim” dedim ve sıkıca sarılmaya devam ettim.

“Ne teşekkürü sanki bir şey yaptım” dedi ve kıkırdadı. Pislik tam bi pislik olum bu çocuk.

“Devamsızlıklarımı da Noel Baba yo etti zaten”

“Yaptık işte bir şeyler” dedi ve daha sıkı sarıldı. Ayrıldık. Yankı Bora’ya ve Rüzgâr’a bir bakış attı ve ikisi de kapıya yöneldi.

“Hadi gidelim Kiss” dedi ve gülümsedi

“Şey Echo ya ben Uluçlarla falan buluşacaktım. Sen de gelsene” dedim ve şirince gülümsedim.

“Neden” dedi ve alayla baktı.

“Ne biliyim millet birilerini falan getirecek sen de benimle gel işte. Hem Rüzgâr da Burçak için gelecek” dedim ve en ama en şirin bakışımı attım.

“İçimdeki Yankı seni kırmamam gerektiğini söylüyor” dedi ve sırıttı. Tabi içindeki Yankı içimdeki Buse’nin erkek arkadaşı. Sen abna bi teklif bile edemedin Yankı.

QISQANMA HANİİİİ

Kızım içimdesin diye demiyorum lan sen ne kaşar şeysin öyle

Siye oç

Sen de mi amk

Qes

“Buse iyi misin canım” ha hi heğğ ne oluyor. He yine dalmışım lan.

“Ben şey dalmışım.”

“Olur diyorum hani davet ettin ya.” Dedi ve kahkaha attı. Aşk işte ah mal gibi kahkaha atışını seyredersin bazen.

“Tamam hadi gidelim bbq” dedim ve birlikte sınıftan dışarı çıktık.

SELAM SELAM SELAM BÖLÜM SONU HABER VEREYİM DEDİM :DD KÖTÜ YAZARINIZ YİNE KISA KESİTİ BÖLÜMÜ BU YÜZDEN SİZDEN ÇOK ÖZÜR DİLİYOR. ORUÇ TUTUYOR YA HANİ İMAN POWER Bİ YAZARINIZ VAR YA İŞTE ORUÇ BAŞINA VURUYOR BAZEN SAÇMALAYABİLİYOR ONUN İÇİN DE ÇOK ÖZÜR DİLİYOR. KELİME VEYA ANLAMSIZ CÜMLELER İÇİN DE AYRI AYRI ÖZÜR DİLİYOR.

BAZI ARKADAŞLAR ‘ÇOK HATA YAPIYORSUN’ DİYE YORUM YAPIYOR AÇIKÇASI GÜCÜME GİDİYOR SONUÇTA PROFESYONEL BİR KİTAP DEĞİL 50 TANE EDİTÖR TARAFINDAN KONTROL EDİLMİYOR. BEN YAZIYORUM VE KONTROL ETMEYE VAKTİM BİLE OLMUYOR. ANLAYIŞLI OKUYUCULARI ÇOK ÖPÜYORUM. ANLAYIŞSIZLARA DA ANLAYIŞ DİLİYORUM.

AMA HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM YUKARDA ALLAH VAR VALLA ÇOK SEVİLİYORSUNUZ. :DDD

İTHAF ŞEYSİNİ YORUM YAPANLARDAN SEÇİYORUM ARKADAŞLAR İSTEYEN SÖYLESİN :DD ÖPÜLDÜNÜZ

 

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

7.8K 415 23
Götten salladığı bir numara?
2.2M 150K 57
Bilinmeyen: Biz evlendiğimizde bir futbol takımı kurunca Rusya mı olacaz Türkiye mi? Bilinmeyen: Bence ortada buluşalım Karadeniz Milli takımı olsun ...
1.2M 57.1K 53
Numara sallayıp, komutana denk getirmek mi? 07.12.2022 #beyza etiketinde 1.sıra 29.06.2023 #avukat etiketinde 1.sıra 18.01.2023 #hakim etiketinde 1...
2.8M 156K 51
✔️ TAMAMLANDI✔️ Siz: Canım sıkılıyorrrrrrrr. Siz: Güzelim nasılsın? Siz: Banu bir bomba var anlatsam var ya ortalık fena karşırrrr... Siz: Uyudun muu...