[Bilal Sonses - Gel Hayalim]
Medya:AnlamsızŞeylerVol49
💬
Kimliksiz: Suyun altına güğüm, kız selamün aleyküm.
Irmak: Aleyküm selam, mümin kardeşim.
Kimliksiz: Kardeşim mi?
Kimliksiz: Hoaydaa yine mi başa döndük?
Irmak: Yok yok hala sevgilimsin korkma asfsdfsdg
Kimliksiz: İyi bari.
Irmak: İyi.
Kimliksiz: Trip mi atıyorsun sen, ben farkında olmadan?
Irmak: Lan ne tribi? İyi dedin iyi dedim işte.
Irmak: Siz de tutturmuşsunuz, neymiş efendim bir kız 'iyi' yazıyorsa trip atıyordur. Hayırdır bu trip atma kitabında falan yazıyor da bizim mi haberimiz yok?
Kimliksiz: Sakin ol Irmak'ın içindeki odunum skdfghsdkgsd
Irmak: Tamlamaya bak. Güzelime noldu?
Kimliksiz: Hem güzelimsin, hem odunum. Çok fonksiyonlu sevgilim benim sdşgljdfşhf
Irmak: Sende eşşeğim ksdfgsdkg
Kimliksiz: Neyse ki eşek güzel bir hayvan. Biliyorum alttan alttan beni sevdiğini ima ediyorsun.
Irmak: Lafı kendi tarafına çevirme de üstüne yok maşallah.
Kimliksiz: Bunlar hep bilinç altı oyunları gülüw.
Irmak: Derken?
Kimliksiz: Ee ciddi oldum olmadı, soğuk espri yaptım olmadı -ki en kötüsü oydu sanırım- bende en son bilinç altına oynadım. 'Demek bana aşıksın' yada 'bana aşık olduğunu biliyorum' gibi masum görünen ama içten içe bilinç altına işleyen cümlelerim sayesinde bu konumdayız.
Yazdıklarını algılaması için beynime birkaç dakika verdim. Yok. Algılamıyor.
Irmak: Asaf...
Irmak: NE DİYON LAN?
Kimliksiz: Caps Lock açık kalmış.
Irmak: Yoo vurgulamak için öyle yazdım.
Kimliksiz: Neyse anlamasan da olur gülüw, boşver.
Irmak: Anladığım tek bir şey var şuanki konumumuz senin aptal teorilerinle alakalı değil.
Irmak: Tamamen hislerimizle alakalı.
Irmak: Çok romantik oldum son mesajı siliyorum.
*Bu mesajı sildiniz.(Tamamen hislerimizle alakalı.)
Kimliksiz: Silmen bir şeyi değiştirmez gülüw ben göreceğimi gördüm ;)
Irmak: Ok.
Kimliksiz: Bu arada sana güzel bir haberim var.
Irmak: Neymiş o?
Kimliksiz: Kimliğim geldi gagsgahhs
Irmak: Hadi ya. Bakayım.
Kimliksiz;
Irmak: Tipe bak. Suratsız.
Kimliksiz: Kuzenim olacak dingile bakarken mutlu kalamadım güzelim, kusura bakma.
Irmak: Biliyorum aggsgagga
25 saat fotoğrafı çekmekle uğraşmışlardı. Ali çektiği her fotoğrafta bir kusur bulup silmişti. Bi ara 'iki kaşında çıkmış, olmaz' deyip silmişti. Tuhaftı. Biraz(?).
Irmak: Ben şimdi 5 aydır telefonumda kayıtlı olduğun Kimliksiz yazısını değiştirecek miyim?
Kimliksiz: Eh bir zahmet.
Irmak: Aman iyi be.
Rehbere girip k harfini buldum. Üstüne tıkladım ve düşündüm. Ne yazsam acaba? Asaf? Çok klasik. Sevgilim? Öğk. Aşkım? Telefonun üstüne kusarım. Herifim? Yok daha ninjalar.
Aman deyip aklıma ilk geleni yazdım ve çıktım.
Irmak: Değiştirdim.
Kimlikli: Ne yaptın?
Irmak: Bence bilmek istemezsin hsggahahdh
Kimlikli: Ulan altı üstü adımı yazacaksın. Belki yanına bir kaç sevgi sözcüğü.
Irmak: Sevgi sözcüğü? Ben?
Kimlikli: Evet. Mesela, Harikulade Sevgilim. Birtanecik Aşkım Asaf'ım. Hayatımın Anlamı Ömer'im.
Irmak: Oldu o zaman. Engel.
Kimlikli: Ahgagagaggagsg şaka yaptım gülüw. Sen sadece adımı yazsan yeter.
Irmak: Ben sende ne diye kayıtlıyım? Söylememiştin.
Kimlikli: Mika'm.
Irmak: Efendim?
Kimlikli: Mika'm diye kayıtlısın.
Gelde sevme. Üşenmedim ve yeniden rehbere girip adını değiştirdim.
Irmak: Ee?
Ömercim Asaf: Ee'si sen bana demedin mi mavi gözlerin gibi gidelim denizlere?
Irmak: Demedim?
Ömercim Asaf: Şarkı sözüydü. Bilsen şaşardım skldfhsdg
Irmak: Biliyorum bi kere.
Tabiki de sözü google amcaya yazıp şarkının ismini bulmadım, saçmalamayın.
Ömercim Asaf: Adı ne şarkının?
Irmak: Gel Hayalim.
Ömercim Asaf: Tamam hemen geliyorum.
Irmak: Lan şarkının adı o. Nereden çıkardın hayalim olduğunu?
Ömercim Asaf: Çok konuşma da kapıyı aç gülüw.
Irmak: Oha ciddi misin?
Ömercim Asaf: Hayalinim. Şimdi kapıyı aç.
Irmak: Işınlandın mı naptın iki dakika da?
Ömercim Asaf: Zaten kapının önündeydim, nasıl söylesem diye düşünüyordum.
Irmak: Babam bunu beğendi. Bekle.
Yatağımdan atlayıp hemen üstümü giyindim. Beyaz bir tişört ve kot tulum giymiştim. Saçlarım savaştan çıkmış gibi durduğu için at kuyruğu yaptım. Eh böyle daha insansıydım. Boynuma ve bileklerime lavanta kokulu parfümümü sıktığımda hazırdım. Tabiki de lavanta kokusu parfümümden ve duş jelimden geliyordu. Hiçbir insanın ten kokusu belirli bir kokuya benzemez. Neyse. Makyaj yapmadan aşağı indim. Asaf 10.sınıftaki ergen halimi görüp benden soğumadıysa şuanda soğumazdı. Yani...umarım.
Hızla aşağı indim. Bugün pazar olduğu için herkes salondaydı. Aceleyle seslendim. "Annelerin en queeni, babaların en kingi ve kardeşlerin en cadısı ben çıkıyorum. Masal gelmiş, sinemaya gideceğiz. Geç kalmam. İzin verdiğiniz için teşekkürler." Hızlı hızlı cümlelerimi sıralarken ayakkabılarımı giymiştim. Kapıyı açıp çıktığımda karşımda duran Asaf'ın kolundan tuttuğum gibi bizim evin arkasına çektim. Asaf ne olduğunu sorarken elimle ağzını kapattım ve görünmemesi için duvara yasladım. Annemi biraz tanıyorsam bana yetişmek için arkamdan çıkacaktı. Nitekim öyle de oldu. Annem adımı seslenerek kapının önüne çıkmış, beni göremeyince saydırarak içeri girmişti.
Elimin altında bir homurtu hissettiğim de Asaf'ın önünden çekilip elimi aşağı indirdim. Asaf muzipçe sırıttı. "Güzel bir karşılama. Böyle fantezilerin olduğunu bilmiyordum gülüw."
Kaşlarımı çattım. "Ne fantezisi be?"
Bulduğumuz yeri gösterdi. "Duvara yaslamalar, ağzımı kapatmalar falan. Açık konuşalım ırzıma mı geçmek istiyorsun?" Söylediklerinde ciddi değildi çünkü gülümsüyordu.
Bir adım daha geri çıkıp elimi yumruk şeklinde yukarı kaldırdım. "Açık konuşalım yumruğumu yüzüne geçirmemi mi istiyorsun?" Oysa ben söylediklerim de gayet ciddiydim.
Yumruk olan elimi tutup sırtıma doğru büktükten sonra beni belimden tutup kendine çekti. Kolum acımıyordu, hafifçe bükmüştü. Beni kendine doğru çektiğin de istemsizce parmaklarımın üzerinde yükselmiştim. Hemen hemen yüzlerimiz eşitlenmişti. Şuan ona çok yakından bakıyordum. Çok çok yakından. Yutkunurken ne ara bu duruma geldiğimizi düşündüm.
"Bence sevgiline kıyamazsın," diye fısıldadığında ve nefesini yüzüme çarptığında bunu bilerek yaptığını biliyordum. Odun olabilirdim ama karşımda sevdiğim çocuk varken ve bana böyle bakarken kalbim bağımsızlığını ilan etmiş, boğazım kurumuş gibi sürekli yutkunma ihtiyacı hissetmişti.
"Çünkü kıyma değilsin," derken ne saçmaladığımdan bir haberdim. Parmak ucunda durmaktan parmaklarım uyuşmuştu.
Anlaşılan o ki beynim de uyuşmuştu ne diyordum ben?
Asaf genişçe tebessüm etti. Al işte şimdi iki gamzesi de çıkmıştı. Biraz daha böyle durursak gamzesini parmaklayacaktım.
"Ne kadar saçmalarsan saçmala bu anı bozamayacaksın," dedikten sonra sır veriyormuş gibi kulağıma eğildi. "Kimliksiz'in Mika'sı."
Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Lan bu benim iç sesimi de mi dinleyebiliyor? Ben bunu türkçe dersinde içimden söylemiştim.
Geri çekilip yüzüme baktığın da şaşkınlıkla sordum. "Doğru söyle telepatik güçlerin mi var?"
Kahkaha attı. Bismillahirrahmanirrahim o nasıl gülmek? Hemde dibimde!
Boşta kalan elini yanağıma koydu. "O olmasa da benim de kendime göre güçlerim var. Bunun gibi," derken dudakları dudaklarıma çok yakındı. Öpmekten bahsediyordu! Yo,yo,yo. I'm not ready for this! Lan heyecandan ingilizce konuşmaya başladım. İlginç olan tarafı şu; ben ingilizce bilmem!
Asaf etkisi.
Cidden hazır değildim ama ne yapacağımı da bilmiyordum. Geri çekilirsem o hayal kırıklığına uğrayacaktı, çekilmezsem de ben kendimi iyi hissetmeyecektim. Yada hissedecektim. Bilmiyorum!
Aramızda mesafe namına hiçbir şey kalmadığında Asaf'ın gözlerini kapattığını gördüm ama o an hiç ummadığımız bir şey oldu.
Kafamıza buz gibi soğuk su yağdı.
Ben şokla geri çekilirken Asaf'ın da benden aşağı kalır yanı yoktu. Başımı kaldırıp suyu dökenin kim olduğuna baktığımda elindeki kırmızı kovayla bana bakan annemi gördüm.
"Aa kızım sen orada mıydın?" diye sordu şaşkınlıkla. "Görmemişim."
"Anne!"
💬
Vee bölüm sonu.
Asaf'ın analı kızlı bunlardan çekeceği var ha?😸
Ömercim Asaf, Poyrazcım Karayel anlayan galp💚
Sevgilerimle,
Ninjalarını seven ponçik yazarınız♥
Instagram: bbhikayeleri