5 NUMARA

Door Wolfian_SS

4M 198K 93.9K

Lise 3'e giden Mira, kızların gözdesi Poyraz tarafından sevilir ama onun gönlü kendisinden haberi bile olmaya... Meer

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
5N Özel-Kız İsteme
5N Özel-Düğün
5N Özel-Balayı
5N Özel-İkinci Düğün
5N Özel-Oruç
5N Özel-Doğum
YENİ KİTAP

32.Bölüm

77.8K 3.4K 1.5K
Door Wolfian_SS

Gözümü açtığım gibi kapatırken sızlandım. Neden bu kadar rahatsız edici bir alarm kurduğumu bilmiyordum.

"Mira, kalk artık. 10 dakika içinde aşağıda olmamız gerekiyor."

"Hmm." diye mırıldanmaktan başka bir yapamamıştım. Kendimi fazla yorgun hissediyordum.

"Kalkmazsan Baran'ı çağırırım." dediğinde gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Dün gece yaşananlar aklıma gelirken hızla yatakta doğruldum. Yaşadığımız şeyler rüya olamazdı, değil mi?

"Baran'ın adını duyunca nasıl kalktı hemen." diyen Pelin'i umursamadan elime geçen ilk kıyafeti giymeye başladım. Acilen Baran'ın yanına gitmem gerekiyordu.

Odadan ilk çıkan ben olurken asansörü beklemek yerine merdivenleri kullanarak restorana indiğimde Baran ve arkadaşları bir masada oturmuş kahvaltı ediyordu. Çekingen adımlarla yanlarına gidince hepsinin gözü bana dönmüştü ama odaklandığım tek kişi Baran'dı. "Biraz konuşabilir miyiz?"

Ayağa kalkıp yürümeye başladığında "Bir şey mi oldu?" diye sordu.

"Dün gece...Tam olarak ne oldu?"

"Seninle konuştuktan sonra bir anda gözlerin karardı ve yere düştün. Bilincin gel-git yaptığı için seni revire götürdüm. Adam heyecandan olduğunu tespit edince seni oradan çıkardım ve yatağına yatırdım. Zaten çoktan uyumuştun."

"Peki biz ne konuşmuştuk?" Korkarak sorduğum bu soruya "Havadan sudan." diye cevap verince gözlerim büyüdü. Ben rüyamda gördüğüm şeyleri gerçek mi sanmıştım?

Tipimi gören Baran gözlerini devirip "Havadan sudan konuştuğumuz için bayılsaydın hastaneye giderdik." dedi.

Kalbim hızlanırken gülümsemeden edemedim. "O zaman...Gerçek miydi?"

"Tabi ki gerçekti. Umarım kelimesi kelimesine, dudağı dudağına hatırlıyorsundur çünkü ben tüm gece bunu düşündüm."

"Biz öpüştük." dediğimde aklıma gelen görüntülerle yüzümü kapattım. "Baran..." Dün gece ışıklar yüzünden suratını tam olarak göremediğim için her şey daha kolaydı ama şu an her şey gayet netti.

Ellerimi yüzümden çekip "Lütfen bana pişman olduğunu söyleme." dediğinde "Tabi ki pişman değilim! Sadece, daha fazla bu konu hakkında konuşursak tekrar düşüp bayılabilirim." dedim.

"O zaman kahvaltı edelim."

"Bir dakika, sen beni sevdiğini itiraf ettin ama başka bir şey sormadın." derken çıkma teklifinden bahsediyordum. O da neden bahsettiğimi anlayınca "Bilincin gidip gelirken mi sormamı isterdin?" diye sordu. Çocuğa soracak fırsat mı bırakmıştım.

"Sevdiğini söylediğinde öyle olduysam sevgilin olmamı istediğinde kalp krizi geçirirdim herhalde."

"İşte tam da bu sebepten dolayı şu anda sevgilim değilsin."

Pelinler de restorana girip yanımıza geldiklerinde konuşmamız yarıda kalmıştı, daha kendi aramızda bir şeyleri netleştirmeden başkalarına söylemek istemiyordum.

Kahvaltının tamamı kaçamak bakışlarımızla geçmişti. İnsanların fark etmemesi için dikkatli davranmaya çalışıyordum ama ikimiz de mal mal sırıtınca bu kolay olmuyordu. Asıl soru şuydu: Annemlere ne diyecektim?

Annemden hiçbir şey saklamazdım, ona kesinlikle söyleyecektim ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Baran'ı çok seviyordu ama çıkmamıza nasıl bir tepki verirdi tahmin edemiyordum.

Ders salonuna girmeden önce yanımıza açık büfeden tatlı ve tuzlu alırken Baran, "Mira, tabak uzatır mısın?" diye sormuştu. Etraftaki insanlar yüzünden resmi davranmasına gülmemek için zor dururken "Tabi, uzatırım Baran." dedim. Tabağı alırken, özellikle elime değmeye çalıştığını fark edince dudaklarım kıvrılmıştı.

"Teşekkürler."

Arkalı önlü salona girip yerimize oturduktan sonra önüme kitabımı açtım ve kalemlerimi çıkardım. Henüz hoca gelmemişti, bu yüzden ellerim kucağımda etrafı izliyordum.

Elime değen eli hissedince kafamı hızla Baran'ı çevirdim. Masanın altından elimi tutuyordu ve suratı gayet keyifliydi.

Hoca içeri girdiğinde, bu halimizi görmesini istemediğim için Baran'ın elini ittirdim. "Ne yapıyorsun?"

"Baran, test çözmemiz gerekiyor."

"Testi sikeyim." diye mırıldandığında kahkaha attığımda herkesin gözü bana dönmüştü. Boğazımı temizleyip ciddileştikten sonra "Ahmet Hoca'nın yerlerimizi değiştirmesini istemiyorsan test çözmeye devam et Baran." dediğimde oflaya puflaya dediğimi yapmıştı.

•••

Öğle arasına girmiştik, birçok kişi öğle yemeğinden sonra havuza girecekti ve bu kişiler arasında biz de vardık.

Kendime su doldurmaya giderken karşıdan gelen Poyraz'ı görünce "Selam." dedim. Önce suratıma baktı, sonra "Cidden hâlâ selam verebiliyor musun?" diye sorup yanımdan uzaklaştı. Aklıma direkt Baran'la beni öğrenmiş olma ihtimali gelmişti ama bunu ona soramazdım.

Yemeklerimiz bittikten sonra odaya çıkmıştık.  Pelin'in yanında iki tane bikinisi vardı. Bir tanesi straplez, diğeri üçgendi. Straplez olanı denediğimde bana biraz bolluk yapmıştı ve hareket ettiğimde düşme ihtimali yüksekti çünkü göğüslerim Pelin'inkiler kadar büyük değildi. Ama üçgen olan, ipleri sıkabildiğimiz için üstüme oturmuştu.

Pelin'le aşağı inip havuzun olduğu alana çıkınca ağzım açık kalmıştı. "Şu kalabalığa bak."

"Baranlar şurada! Onların şezlonguna gidebiliriz." deyip beni çekiştiren Pelin'i takip etmek zorunda kalmıştım. Gözlerim oturdukları yeri ararken Baran'ı gördüğüm an ağzım aralanmıştı. Sadece mayosuyla şezlongda oturmuş Hakan'la konuşuyordu.

"Pelin, dur."

"Ne oldu?" Benim Baran'a baktığımı görünce "İlk defa çıplak erkek görmüş gibi davranmayı bırakır mısın?" deyip beni sürüklemeye devam etmişti.

"Havlularınızı buraya koyabilirsiniz." diyen Hakan'a gülümseyip elimdeki havluyu Baran'ın şezlonguna koydum. Etrafı incelerken, Baran'ın bir anda kolumdan tutup şezlonga oturtması beni korkutmuştu. "Bir sorun mu var? Gergin gibisin."

"Yok canım, alt tarafı karın kasların ve sen dibimde oturuyorsunuz. Her şey yolunda." Birkaç saniye sonra Baran'dan gülme sesi gelince gözlerimi irice açıp "Bir dakika, ben onu dışımdan mı söyledim?" diye sordum.

Sırıtarak kafasını salladığında yüzümü buruşturarak kafamı çevirmiştim.

Baran "Artık girelim bence." deyip poposunu şezlongdan kaldırmıştı ve bu sırada tüm ağırlık şezlongun ucuna yüklenmişti. Benim oturduğum yere.

Dengemi kaybettiğimi gören Baran kolunu belime atsa da popomun yerle birleşmesini engelleyememişti. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra anıra anıra gülme sesleri duyunca gözlerimi sıkıca yumdum. Şu an onlara kızgın olmam gerekiyordu, hunharca gülmek istemem değil.

Baran'ı kahkahaları arasında bana yaklaştığını görünce kahkahama engel olamamıştım. Kahkahaları daha da artarken beni koltuk altlarımdan tutarak ayağa kaldırmıştı. Başkaları gördü mü diye etrafa bakarken benimle ilgilenen insanların olmaması beni sevindirmişti.

Sonunda ciddileşip "Baran, ayağa kalktığında düşeceğimi bilmen gerekirdi." dediğimde kaçmaya hazır bir pozisyona gelip "Biliyordum zaten." demişti, ağzım açık bir şekilde ona bakarken gülerek duşa ilerlemeye başlamıştı bile.

Hakan da onun peşinden gitmişti, Pelin ve ben de kıyafetlerimizi çıkarıp onlara doğru yürüdüğümüzde onlar duşlarını almış, bize doğru geliyorlardı.

Baran sırıtarak yanıma geldikten sonra vücudunu bana sürttüğünde soğuk suyun etkisiyle geri çekilmiştim, "Baran!" diye bağırdığımda tekrar kahkaha atmıştı.

Sonunda duş alıp geri döndüğümde Baran hâlâ suya girmemişti. "Neden girmiyorsun?"

"Biraz soğuk gibi sanki." Ayağımı suya değdirdiğimde, soğuk olmadığını anlamamla beraber arkamı dönecekken, Baran beni arkadan sarılarak ittirince ikimiz de sarmaş dolaş suya düşmüştük. Kafam suya girmeden önce duyduğum kelimeler şunlardı: "Sevgilim olur musun?"

Suya girdiğim an kelimeler beynimde anlamlandırılırken gülüşüme engel olamadım. Hava kabarcıkları yüzeye çıkarken ben de onlarla birlikte yukarı çıktım. Gözlerimi açtığımda ise bana beklentili gözlerle bakan Baran karşımaydı. "Daha önce hiçbir kızın havuza düşerken çıkma teklifi aldığını sanmıyorum, kabul etmek zorundayım." dediğimde dişlerini göstererek gülümsedi. "Şu an seni öpmemek, sarılmamak için nasıl zor duruyorum, bir bilsen."

Gülerek "Daha düne kadar öpüşmek ne bilmiyordun, alıştın bakıyorum." dediğimde elini ensesine götürüp "Burada söz konusu olan öpüşmek değil, seninle öpüşmek." dedi. Sırıtışım genişlerken tam yanımıza atlayan kişiyle ikimiz de suratımızı buruşturup geri çekildik. Suyun yüzeyine çıkanın Hakan olması gülmemi sağlarken Baran gözlerini devirdi. "Gerizekalı. Atlayacak başka yer mi bulamadın? Kafamızı koparacaktın."

"Birbirinize öyle bir dalmıştınız ki, sizi kendinize getirmem gerektiğini düşündüm."

Bir şeyler anlamış olmasından korkup telaşla "Pelin ölmüş galiba, ben en iyisi ona bakayım." dedikten sonra başka yöne yüzmeye başladım. Eninde sonunda sevgili olduğumuzu anlayacaklardı ama bunun kamp sırasında olmasını istemiyordum. İkimizi de kötü etkileyebilirdi, özellikle de Ahmet hoca başımızda radar gibi dolaşırken.

Pelin'in yanına yüzerken havuz kenarına gelen Sancak kardeşler görüş açıma girmişti. İkisi de kendi arkadaşlarının yanına gittikten sonra şezlonglarda oturmayı seçmişlerdi. Melek telefonunda biriyle mesajlaşırken Poyraz etrafa bakıyordu, beni görmesi kaçınılmaz bir olaydı.

Gözlerini sadece birkaç saniye üstümde tuttuktan sonra başka bir tarafa çevirdi. Hakan'la gülüşen Baran'a.

Kendimi suçlu hissedince bu histen kurtulmak için Pelin'le konuşmaya başladım. "Akşam sana bir şey anlatmam gerekiyor ama başka kimse bilemez."

Heyecanla "Yaşasın, gizli bilgi!" dediğinde güldüm. Dedikodu yapmaya bayılıyordu.

90 dakikalık teneffüsün 50 dakikasını havuzda geçirdikten sonra yıkanmak için odaya çıkmıştım. Benden sonra Pelin de yıkanacaktı, bu yüzden ben erken çıkmayı tercih etmiştim.

Baran da benimle havuzdan çıktıktan sonra beraber otelin içine girmiştik. Merdivenlerimiz ayrılmadan önce bana "Akşam yemeğinde beraber oturalım." demişti.

Klorlu üstümle kata çıkıp odaya yürürken birtakım sesler duyunca olduğum yerde durdum. Bir erkek ve bir kız sesi duyduğuma emin olduğumda, sesin geldiği kuytu köşeye ilerledim.

Poyraz ve üst dönemden bir kız tabiri caizse yiyişiyordu.

Pelin ve Hakan shipleyen var mı?👫

Ga verder met lezen

Dit interesseert je vast

43.9K 2.8K 19
Oruç başıma vurmuştu galiba günah olduğunu bildiğim halde gözlerimi alamiyordum karşımdaki yeni imamdan bana bakmıyordu ama benim bütün odağım oydu...
2.1K 232 73
Tüm yaşanmışlıklar dan dersler alarak gençlerimize ışık aydınlık olsun diye kendi hayatımı yazmak istedim.
695 263 16
Efsanelere inanır mısınız? Kurt adamlar, vampirler gibi peri masallarından söz etmiyorum. Gerçek denge ve uyumdan söz eden efsanelerden bahsediyorum...
1.5M 111K 62
Okulun "playboyu" ve okulun tek kapalı kızı. Lise de başlayıp hayatlarının bir çok yerinde yollarının kesiştiği bu ikilinin yaşadığı maceraları ele...