🍒
"Nasıl olur Temmuz, kafayı yiyeceğim ya!" Elif bağırmaya devam ederken, ben sessiz bir şekilde dudağımı kemiriyordum. "Sap değilim dedi, duydun değil mi? Eren Bey, partiye gideceği bir eşi olduğunu söyledi, sen de duydun! Ay çıldıracağım."
"Bir sakin olsana sen."
"Gitmeyeceğim." dedi kaşlarını çatıp yanıma otururken. "Gidip onu başka biriyle görmeyi kaldırabileceğimden emin değilim."
Renklerindenarınankadın: Eren yanında mı?
Belkileresıgınanadam: Evet, neden?
Renklerindenarınankadın: Partiye kiminle gidecek?
Belkileresıgınanadam: Bilmiyorum.
Belkileresıgınanadam: Neden soruyorsun?
Renklerindenarınankadın: Yalan söyleme, biliyorsun.
Belkileresıgınanadam: Bunu ona sormalısın, bana değil.
Belkileresıgınanadam: Ama sorsan da cevap alamayacaksın, o yüzden boş ver.
Renklerindenarınankadın: Gerçekten, hayatımdaki en anlamsız günü yaşıyorum.
Renklerindenarınankadın: Eren'in biriyle çıktığını bilmiyordum. Sen biliyorsun, ben bilmiyorum, hatta işin garibi Elif bile, her gün yanında olmasına rağmen bilmiyor...
Renklerindenarınankadın: Senin kim olduğun ise koca bir meçhul...
Renklerindenarınankadın: Bir şey söylemek zorundasın, yoksa kafayı yiyeceğim. Herkesin bir eşi varsa sen kimsin?
Belkileresıgınanadam: Birincisi, Eren ile ilgili konuları Eren ile konuşmalısın. Bu konu hakkında hiçbir şey söyleyemem, ağzıma tükürür.
Belkileresıgınanadam: İkincisi ise, herkesin eşi yok. Bu bir ipucu değil tabii ki ama yanlış bilmeni istemem. :)
Belkileresıgınanadam: Kim olduğumu öğreneceksin yakında merak etme, az kaldı.
Renklerindenarınankadın: Ah, ne merak etmesi? Asla merak etmem...
Belkileresıgınanadam: :)
Renklerindenarınankadın: Şunu yapmaktan vazgeç, sinirlerimi bozuyorsun.
Belkileresıgınanadam: O zaman şey yapayım ben, Eren'in yanına gideyim. Çocuklar toplanmış, oyun oynayacaklarmış, ben de eksik kalmayayım...
Belkileresıgınanadam: Seni seviyorum, biliyorsun.
Telefonumu cebime sıkıştırıp hâlâ söylenmekte olan Elif'e döndüm yeniden. "Gölge de bilgi vermedi..."
"Sıçayım ona da!" Elif'i ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Aynı zamanda ciddi anlamda üzgün olduğunu da ilk defa görüyordum. "Eren'in ve partiye gideceği kızın da ağzına!"
"Elif, sakinleş."
"Temmuz, sakinleşemiyorum."
Aklıma ben sinirliyken Elif'in önüme abur cubur yığdığı gün gelince hızla ayaklandım. "Tamam, sen burada kudurmaya devam et, ben seni sakinleştirecek bir şeyler almaya gidiyorum."
Tepki vermediğinde evden çıkıp markete doğru adımladım aceleyle. Yalnızca beş dakikanın sonunda hedefime ulaşmıştım. Elime aldığım sepete rastgele bir şeyler atarken karşımda gördüğüm Eren ile duraksadım. Dolaptan içecek bir şeyler alıyordu. Görmemezlikten gelip dolaba yöneldiğimde beni fark etmişti nihayet.
"Temmuz."
"Eren."
"Ne yapıyorsun?" Gülümsemesine karşılık ifadesiz bir şekilde omuz silktim.
"Senin yaptığından farklı bir şey yapmıyorum."
Kaşlarını çattı. "Sen bana trip mi atıyorsun?"
"Hey hey hey! Bir kedicik asla trip atmaz... Değil mi kedicik?" Egemen'in sesi ve söylediklerine karşılık abartılı bir şekilde göz devirdim. Ona dönme gereği duymadım. Birkaç saniye içinde karşımdaydı zaten, yanında Baran ve Rüzgar ile birlikte.
"Bana kedicik deme."
"Kediciksin ama..."
"Egemen, seni kedi yemi haline getiririm." Sırıttı. "Hey! O anlamda söylemedim!" Sırıtışı genişledi. "Egemen fesat mısın sen?" Kafasını önüne eğip sessiz bir şekilde kahkaha attı.
"Ben bir şey demedim." dedi bana bakıp tek kaşını kaldırırken. "Her şeyi kendin söyledin. Aklından neler geçiyor öyle?"
"Ah, çok güzel." diye mırıldandığımda Eren güldü. Ona ters bir bakış attıktan hemen sonra aynı şekilde Egemen'e döndüm. "Biliyor musun? Senden nefret ediyorum."
Güldü. "Biliyor musun? Hiç sanmıyorum."
Baran sahte bir öksürükle dikkatleri dağıtıp önünde durduğumuz dolaptan birkaç teneke kutu kola alıp yanımızdan ayrıldı. Ben de aynı şekilde dolaptan Elif için içecek bir şeyler alıp arkamı döndüm.
"Elif'e selam söyle." dedi Eren arkamdan.
Ona döndüğümde samimi bir şekilde gülümsüyordu ve bu beni sinirlendirmişti. "Ciddi misin Eren?"
"Ciddiyim." dedikten hemen sonra yüzümdeki ifadeden olsa gerek, kaşlarını çattı yavaşça. "Yanlış bir şey mi söyledim?"
"Aptal değilsin Eren. Ben de aptal değilim. İkimiz de olanların farkındayız, her şey normalmiş gibi davranma. Cidden sinir bozuyorsun."
"Temmuz, hiçbir şey bilmiyorsun."
"Bilmek de istemiyorum." Omuz silktim. "Partide Elif olmayacak, hiçbirimizin bilmediği sevgilini gönül rahatlığıyla partiye götürebilirsin."
"Ne demek olmayacak?"
"Olmayacak işte, gelmeyeceğiz. Her neyse, gitmem lazım. Elif beni bekliyor, size iyi eğlenceler."
Bir şey söylemesine izin vermeden arkamı dönüp çıkışa ilerledim. Aldıklarımı hızlı bir şekilde kasadan geçirip poşete doldurduğumda aklım Elif'teydi. Olabildiğince çabuk bir şekilde marketten ayrılıp eve ilerledim. Eve girdiğimde gördüğüm manzara, çıktığımda bıraktığım manzaradan farklı değildi. Elif tırnaklarını yiyerek odanın içini turluyordu, hâlâ... Aldıklarımı masanın üzerine koyup Elif'i de önlerine oturttum.
"Bende işe yaramıştı, bakalım sende de yarayacak mı?"
Bana bakıp iç geçirdi ve hiçbir şey söylemeden önündeki yiyeceklere gömdü kendini. Ben de telefonuma...
Belkileresıgınanadam: Marketteydin.
Belkileresıgınanadam: Çok güzelsin be, sana bakınca istemsiz bir şekilde iç çekiyorum.
Belkileresıgınanadam: Sana aşığım Temmuz, çok fena aşığım.
Belkileresıgınanadam: Sana baktığım her an, seni düşündüğüm her saniye, adını duyduğum her dakika bunu daha iyi anlıyorum.
Belkileresıgınanadam: Seni, daha önce kimsenin kimseyi sevmediği kadar çok seviyorum.
Belkileresıgınanadam: Bu çok garip bir durum.
Belkileresıgınanadam: Birini, kendini unutacak kadar çok sevmek mümkünmüş biliyor musun?
Belkileresıgınanadam: Seninle anladım.
Belkileresıgınanadam: Tek bir kişi için bütün dünyayı yok sayabiliyormuş insan, sadece birini sevip diğer herkesin varlığını unutabiliyormuş.
Belkileresıgınanadam: Seni severken fark ettim.
Belkileresıgınanadam: Birinin, kalbine hükmetmesine izin verip özgürleşebiliyormuş insan.
Belkileresıgınanadam: Senden sonra öğrendim bunu da.
Belkileresıgınanadam: Aşk güzel bir şeymiş Temmuz, aşk denildiğinde aklımda beliren ismin ile anladım.
Belkileresıgınanadam: Sana aşık olmak bu dünyada başıma gelebilecek en güzel şeymiş.
Belkileresıgınanadam: Seni seviyorum.
Belkileresıgınanadam: İyi ki ve iyi ki!
🍒