Bize Gelsene | Boy×boy

Bởi __chionophile__

39.2K 2.4K 1.8K

Nerden bilebilirdim ki "Bize gelsene." demesinin her şeyin başlangıcı olacağını? *BoyxBoy'dur* (Yani eşcinsel... Xem Thêm

sıfır
iki
üç
aslında üçüncü bölümün ikinci partı ama siz dörtmüş gibi sayın

bir

8.4K 500 493
Bởi __chionophile__

Dalay'ın Ağzından

Oflayarak evin kapısını açıp yalın ayakla Berklerin kapısına adımladım. Allah'ın psikopatı yüzünden sadece işim yarım kalmamıştı, en nefret ettiğim şeylerden biri olan, istemediğim bir şey yaptırılmaya zorlanmıştım.

Berk'i sikmek vardı da, çocukluk yapacak yaşı geçmiştim.

Tabii o da geçmişti ama bu onu durdurmaya yetmiyordu.

Çünkü o Berk'ti.

Zile uzanarak, büyük bir güçle abandım. Annesi evde olsa çağırmadı bence, o yüzden abanmakta bir sakınca görmemiştim. Gerçi o Berk'ti, çağırırdı. Bir anda elimi geri çekip beklemeye başladım. Hayır çıkmadan önce kapıyı aç diye boşuna mı demiştim ben?

Berk'le Toprak'la tanışmalarından daha uzun süre öncesinde tanışmış olsakta sadece annelerimiz birbirlerine gidip gelirlerken karşılaşırdık. Okullarımız da ayrı olmuştu hep. Çoğunlukla çıkar ilişkisiydi bizimki. Ben onun ödevlerini yapardım, o bana oyun alırdı. Tam bir oyun hastasıydım. Annemle babam ayrı olduklarından babam nafaka parası veriyordu ancak ben onu üniversite için biriktiriyordum. %97 burs kazanmamsa tamamen çok çalıştığımdandı.

Berk'se benden şanslıydı. Babasıyla annesinin imrendirecek ilişkileri vardı, ikisiyle de iyi anlaşıyordu. Ayrıca iki dedesindende miras kalmıştı, o yüzden şu an gittiği üniversiteye gidebiliyordu. Üniversite sınavına ben çalıştırmıştım, o notu benim sayemde almıştı. Her gün onlara gitmiş 4 ayda, her hafta bir dersin sınıfı olmak üzere, 9, 10, 11 ve 12. sınıf konularına çalıştırmıştım. Ben olmasam o üniversitenin kapısının önünden bile geçemezdi.

Bunlarla övünüyor değildim, sadece olanları anlatıyordum. Bunlar dışında hiç doğru düzgün bir şey yapmamıştık. Toprak'la ya da takılabileceği binlerce kankasıyla yapacak bir şeyi olmadığı zamanlar arada evine çağırırdı, dizi ya da film izlerdik. Neden beni çağırırdı anlamazdım. Büyük ihtimal yine onun için çağıracaktı ama söylediğim şey yüzünden şimdi bambaşka şeye dönmüştü.

Nefesimi sıkıntıyla üflerken birkaç tık sesiyle kapı açıldı. Dikkatimi çeken ilk şey üstünde sadece boxer olduğuydu. Dişlerimi birbirine bastırırken "Lan kapı böyle mi açılır?" diye sordum.

Kafasını eğip üstüne baktı. Gözlerini birkaç kez kırpıştırıp "Ne var ki üstümde?" diye soruyla karşılık verdi.

"Hiçbir şey yok işte amına koyayım."

"Ee yani? Senin üstünde var da nolmuş? Çıkaracaksın zaten. Daha yeni uyandım, hiç giymekle uğraşamazdım. Giysem bile çıkaracaktım sonra sonuçta. Ne kendimi yoracağım giy çıkar yapmakla? Hiç uğraşamam."

Kafamı iki yana sallarken "Üniversite 1. sınıf mısın, yoksa ilkokul 1. sınıf mı belli değil amına koyayım." dedim.

"Göstereyim?" dedi alt tarafını işaret ederken.

Gözlerimi devirdim, "Göreceğim birazdan zaten. Eee burda mı yapacağız, yoksa içeri almayı düşünüyor musun?"

"Ha kabul ediyorsun yani. Ben gelip yapmayalım diyerek başımın etini yersin diye düşünmüştüm."

"Bakılır o kısma. Alacak mısın beni içeri artık?"

"Sen beni al."

"Nasıl yani?"

"Yok bir şey, gir hadi içeri."

Ona hafiften sürtünerek içeri geçtim. İstemeden olmuştu ama rahatsız olmuş gibi durmuyordu. Derin bir nefes alırken yerini çok iyi bildiğim odasına doğru yürümeye başladım. Çok iyi biliyordum çünkü film izlesek odasında izlerdik. Çocuğun duvarında kocaman televizyon vardı amına koyayım, yatağı deseniz iki kişilikliydi. Ondan rahatı yoktu herhalde dünyada. Ben odaya göz atarken o da odaya girdi.

Şaşırtıcı gelecek ama Berk çok derli toplu biridir. Her şeyin bir yeri vardır, öyle fazlalık oluşturan hiçbir şeyi yoktur. Biliyorum çünkü cidden burada çok vakit geçirdim. Bir şeylerin yerini asla değiştirmiyordu, ben değiştirsem, hafifçe oynatsam bile fena azalıyordu. Takıntı gibi bir şeydi onun için. Eğer düzeni bozulursa hayatının da bozulacağına inanıyordu.

Yatak örtüsü bile hiç kırışmazdı, o derece -her gün ütülüyor sanıyordum bir ara hatta ama sadece eliyle düzeltiyormuş, bence ütü daha kolay olurdu ama salak işte, düşünme yetisini çok az kullanıyor bunda kullanmamayı seçmiş-.

Elimle saçlarımı karıştırırken "Berk yapmayalım ya." diye sızlandım.

"Heh, bende ne zaman başlayacak diyordum. Oğlum seninki yarıda kalmadı mı?" Kafamı istemeye istemeye aşağı yukarı salladım, "E bende tahrik oldum. Canımda sıkılıyordu zaten. Bi taşla söyleyemediğim kadar sayı kuş vurmuş olacağız. Niye bu kadar kasıyorsun anlamış değilim."

"Mahremiyet ne demek biliyor musun Berk?"

"I, ıh. Bilmiyorum."

"Neden şaşırmadım?"

"Ben nerden bilebilirim amına koyayım? Kendine sor onu."

Kafamı iki yana sallarken "Sen cidden ruh hastasısın." diye mırıldandım.

"Bu dünyada deli olmak bir lütuftur, aksini iddia eden akıllıdır. Neyse hadi geç."

Eliyle işaret ettiği yatağa bakarken yanaklarımı şişirip "İyi." diye mırıldandım.

Yatağa doğru bir adım atmıştım ki kalçama hissettiğim elle yerimde sıçradım. Bir anda üstümden çıkan tişörtümle eşofman altıma şokla bakarken "Lan ne yapıyorsun amına koyayım?" diye bağırdım.

"Böyle mi çekeceksin Allah'ın salağı? Beynin olmadığı için düşünemiyorsun, biliyorum da, bari düşünülen şeyi anlamaya çalış. Ama o kabiliyet de yok ki sende."

"Sen şimdi niye gömdün ki beni?"

"Hak ettin sus. Uzan hadi."

"Tamam."

"Tamam Bay Gündem diyeceksin."

"Ne saçmalıyorsun yine Berk?"

"Of anlamada cidden sorunun var. Geç artık da başlatayım amına koyayım."

Yatağa yerleşirken Berk diz üstü bilgisayarını yatağın yanındaki komodine koydu. O da hafif yatar pozisyona geçince iyicene gerildim. Napıyorduk biz ulan?

Yerimden hızla doğrulurken "Yok Berk  ben yapamayacağım." dedim.

"Lan görende sevişeceğiz sanır, otur oturduğun yere yoksa ilk seçeneği es geçer direk sike sike alırım istediğimi."

"Ya oğlum ne gerek var beraber yapmaya? Göbek bağımız mı bir, nedir yani?"

"İllaki göbek başımızın bir mi olması lazım? Ben öyle istiyorum, öyle olacak o zaman bu kadar basit."

"Sen ne rahat bir insansın ya."

"Öyleyim valla."

"Of ama ben böyle yapamam ki."

"Niye? Yoksa değişik fantezilerin mi var lan?"

"Ne gibi?"

"Ya çocukların önünde saydırma şimdi... Neyse uzan, yapmasan bile beni izlemek zorunda kalırsın. Yani en iyisi yapman."

Gözlerimi kapayıp sakinleşmek için derin bir nefes aldım. Beynime onun bu odada olduğunu düşünmemesi için sinyaller göndererek gerisin geri tekrar yarı uzanır pozisyona geçtim. Berk yan tarafındaki bilgisayara uzanıp videoyu başlattı.

Smut uyarısı sea.

Bir kadın, iki adam vardı videoda. Berk'e dönüp tam ağzımı açmıştım ki elini boxerının üstünden çekip dudağımın üstüne koydu ve "Şşş." diye mırıldandı.

NAPMIŞTI, NAPMIŞTI?

Eline hızla vururken ağzıma gelen her küfrü ediyordum. Oysa beni takmadan geri işine dönmüştü. Elimle yüzümü sıvazlayıp tekrar ona döndüm. Şişliğini görünce gözlerim büyürken aynı hızla önüme döndüm. Baya büyük duruyordu.

Allah bana sabır versindi.

Videoya odaklanmaya çalıştım. Şu an yapabileceğim tek şey buydu sonuçta. Hem bu kadar utanmamalıydım değil mi? İkimizde de aynı şey vardı. Hem Berk'ti bu, gidip gördüğünü başkasına anlatacak değildi ya? Gerçi anlatabilirdi. Ama anlatmazdı ya.

Düşünmeyi bırakmam gerekiyordu.

Berk'in yanımda titrek bir nefes aldığını duydum. Sanırım havaya girmişti. Yutkunup elimi kendimkine attım. Hala hafif bir sızlama vardı, yarım kaldığından. Alt tarafımdaki hisler tekrar şaha kalkarken Berk'in boxerını indirdiğin fark ettim.

Ona bakmayı kesmem gerekiyordu.

Nefes alış verişlerimiz hızlanmış, ortam iyice alevlenmişti. Alt dudağımı dilimle ıslatırken dayanamayıp bende boxerımın içinden çıkardım. İleri geri yapmaya başlarken Berk'in inlemesi kulaklarıma doldu. Gözlerimi sımsıkı yumdum ve elimle gel gitleri hızlandırdım. Berk'in "Bunu denemem gerek." diye fısıldadığını duydum.

Doğru düzgün ne olduğunu düşünemeden dudaklarım üstünde dudaklarını hissettim. Gözlerim kocaman açılırken dudaklarını oynattı. O beni öperken ben put gibi kala kalmıştım. Sanki dudaklarım hoşuna gitmiş gibi inledi. İnlerken sesi cidden güzel çıkıyordu ama konu bu değildi.

Şu an öpüşüyorduk amına koyayım!

Boştaki elimi omzuna atıp ittirmeye çalıştım ancak o boştaki elini kafamın arkasına atarak daha çok yapıştı. Penisini tutan elini kendimkinde hissettiğimde şaşkınlıkla inledim. Durumdan faydalanarak dilini ağzımın içine soktu. Dilini damağıma sürterken penisini benimkinin yanında hissettim. İki elim de başının arkasına atıp saçlarını çekiştirdim.

Sikeyim hiç tiksinmiyordum, aksine devam etmesini istiyordum.

Ben ne ara bu kadar azmıştım?

Dudağının kenarı hafiften kalkarken elini hızlandırdı. Nefeslerimiz iyice hızlanmıştı. Video ya da çıkan sesler umurumuzda değildi, şu an dünyada bile değildik. Başka bir evrene gitmiş gibi hissediyordum. Dudaklarını geri çektiğinde isyan edercesine inledim. "Şşş." diyip dudaklarıma küçük öpücükler kondurarak devam etti.

Alt dudağını dudaklarım arasına alıp ısırdım. İnleyerek üstüme abandı. Dudağını bırakıp kafamı geriye attım. "Berk geliyorum." diye mırıldandım.

"Gel yavrum." diye fısıldadı.

Fısıldaması fazla mı tahrik ediciydi, yoksa bana mı öyle gelmişti?

Titrek bir nefes alıp yüzüne baktım. Dudakları öpüşmekten kızarmış ve şişmişti. Gözleri yarı baygındı ve adem elması çok tahrik edici duruyordu. Göz kapaklarım titrerken "Berk." diye sayıklamaya başladım.

Zirveye ilk ben ulaştım. Adını haykırarak boşalırken, onunda aynı şekilde geldiğini duydum. Üstüme yığılırken ellerim hala saçlarındaydı. Kafamı yavaşça ona eğdiğimde sırıttığını gördüm.

Ciğerci kedi gibi sırıtırken "Bu efsaneydi." dedi.

Smut is finish ase.

Biz daha yeni ne yapmıştık? Sikeyim bi girmediği kalmıştı. Bu doğru değildi. Ben eşcinsel değildim, daha önce bir erkeği arzulamamıştım. Homofobik hiç değildim ancak ben... Sikeyim.

Nazik olmaya çalışarak kafasını kaldırdım. Kaşları hafiften çatılmıştı bu hareketimle. Yataktan olabildiğince hızlı kalkarken "Dalay napıyorsun?" diye sordu şüpheyle.

"Bi-biz bunu yapmamalıydık. Bu yaptığımız doğru değildi." dedim yüzüne bakmadan. Penisimi boxerımın içine koyup yerden tişörtümle eşofman altımı alırken sessizdi.

Üstümü giyinince ona döndüm. "Geçirmeyecek misin?" diye sordum.

Sırıtırken "Geçirdim geçireceğim kadar, bugünlük yeter sana bu kadarı." dedi. Ama gözleri cidden sırıtmaktan çok uzak duruyordu ya da ben öyle istiyordum.

Dişlerimi birbirine bastırırken "İyi, güle güle." diye mırıldanıp hızla odasından ve evinden çıktım.

Harbiden napmıştık biz?

°
Selalalam,

Bölüm sonu tepkinizi alayım şuraya,,,

Berk mi, Dalay mı?

Bölümde baya uzun oldu he.

impaintingyourworld hadi bölüm at diyince kıramadım ama o dün istemişti, dün sarma sandığımdan yazıp atamamıştım. Ama olsundu, attım sonuçta.

Bi de ona ithaf etmemi istedi, telefondan giydiğim için şey yapamadım ama sen yaptım say bebeğim.

Neyse hadi sizi seviyorum.

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

58.8K 3.2K 18
Siz:SELAAAMMM Siz:Pışt baksana cinsiyetinin ne olduğunu bilmediğim için seslenemediğim kişiii. Siz:BAKSANA LAAAN. Siz:Mal mısın lan sen? Siz:Nuğlar b...
14K 177 16
Elif,19 yaşında bir kızdı.Ateş ise 23 yaşında ki bir mafya idi.Kim bilebilirdi ki Ateş Elif'in hayatını değiştirecek...
2.7M 222K 71
Gelecekteki Kocam: Bak, her kimsin bilmiyorum ama son kez soracağım Gelecekteki Kocam: Numaran telefonumda 'Kalbimin Pili' diye kayıtlı Gelecekteki K...
234K 12K 23
Paraya ihtiyacı olan bir genç ve çoklu kişilik bozukluğuna sahip olan bir hasta... En fazla ne olabilir ki?