Hacker Kız ve Hilekar

بواسطة Merylion

26.6K 1.5K 373

"Seni her an ölecekmiş gibi hissettiren ve bir o kadar da yaşama bağlayan kişi, senin de bu hayatta kalbine g... المزيد

HACKER KIZ & HİLEKAR
-KOPYACILAR-
-TROJAN-
-MEGABYTE-
-HOŞ ÇAKAL-
-DÜZENBAZ-
-BAĞIMLI-
-FÜTURSUZ-
-SÜRPRİZ-
-WHİSTLER CR-
-KARANLIK-

-OYUNBOZAN-

1.4K 115 43
بواسطة Merylion

"Sonuçlar her ne olursa olsun asla vazgeçme. Vazgeçmek için bu kadar çabalamadın."

-Melin Sonsuz

-MELİN-

Buldum, lavaboya gitme bahanesiyle hem bu durumdan kurtulmuş hem de üstümü başımı düzeltmiş olurum.

"Ben bir lavaboya gideceğim."

"Tamam."

Oh be, bu durumu da iyi atlattım. Acaba onları yalnız bırakmak iyi bir fikir miydi ? Ne sakıncası olabilir ki.

Biraz havasız kalmıştım. Boğazıma kadar düğmelediğim yakalarımdan birkaç düğme açtım. Yolda Berkin'e bakmaktan hiç aklıma gelmemişti. Belki onun yanında kalp atışlarımın artmasıyla zaten nefessiz kalmama sebep olduğundan ve buna alışmamdandır. Onun yanındayken doğru düzgün düşünemiyorum bile. Her şey ondan ibaret ve tüm dünyam oymuş gibi. Onu sevdiğimi ne zaman söyleyebileceğim ? Eğer aynı hisleri paylaşmıyorsak tüm dünyam başıma yıkılır ya en çokta bundan korkuyorum.

Saçlarımdan örgülerimi çözdüm. Örgülü saçta bana yakışıyor fakat böyle daha bir güzel oluyorum sanki. Yalnız birşey var, unuttuğumuz birşey... Daha yeni farkediyorum kahretsin !

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"Ben her zaman sizden bir adım önde olacağım. Hilelerin de ötesinde."

-Gökhan Çalışkan

-GÖKHAN-

Sorular oldukça kolaymış bu işe hiç girişmesem de yapardım ben bunları. Fakat Melin 'e yakın olmamı sağlayan tek şey bu. Onunla beraber takılabilmek ve meleğimin güzel yüzünü daha sık görebilmek uğruna bu oyuna devam edeceğim.

Berkin hala 1. soruyla uğraşıyor yazık ! Berkin'in soruları çözememesinden faydalanıp keskin zekamla Melin'i etkileyebilirim belki. Zaten Berkin'in bu kızdan hoşlandığını sanmıyorum. Muhtemelen beni sinir etmek için yakınlaşıyordur. Hem Melin ona oranla daha zeki. Berkin böyle bir kızla baş edemeyecektir. Eminim bunu anlayacaktır. Yalnız bir şey dikkatimi çekti.

Bunların üzerlerinde hala okul formaları var. Okuldan çıkalı üzerinden kaç saat geçti, üstelik Melin bana evde temizlik yapacağını söylemişti ama temizlik yapsaydı üzerini çoktan değiştirmiş olurdu. Hadi okul formasıyla temizlik yapıp hemen buraya geldi desem bu Berkin malı niye hala okul kıyafetiyle duruyor ? Bu demek oluyorki Melin bana yalan söyledi ve tüm gününü Berkinle geçirdi.

Lanet olsun !

"Berkin, sevdiğim kıza yavşarsan sonuçlarına katlanırsın demedim mi lan ben sana !" Birden ayağa kalktım ve masada ne varsa sinirden yere yığdım.

Bugün ona 2 senedir Melin'i sevdiğimi, bir türlü ismini öğrenemediğimi ve her gece onu rüyalarımda gördüğümü söylemiştim. Böyle bir ibneliği nasıl yapabildi bana anlamıyorum !

Sinirden ona vurmamak için yumruğumu masaya bastırdım.

"Ne diyorsun be !" Gözlüklerini çıkarıp masaya koydu.

Yaptıklarını bilmemezlikten geldiğinde artık deliye dönmüştüm ve yumruğumu masaya bastırmaya devam ediyordum. Ellerim kıpkırmızı kesilmişti. Herkes bize bakıyordu. Böyle bir karmaşa çıkarmak benim yapacağım bir şey değildi doğrusu.

Birkaç kişi de bağırıyordu "Dışarıda kavga edin, milletin huzurunu kaçırıyorsunuz !" Hiç kimseye aldırış edemiyordum. Ne olacaksa olsun. Tüm duygularımın açığa çıkmasından korksamda var gücümle Berkin'e haddini göstermeye hazırım. Sevdiğim kıza yavşamanın cezasını ya bugün ya da  yarın elbet çekecek.

"Bütün gün Melinle beraber takıldığınızı inkar etmeyeceksin değil mi ?"

"Yok öyle bir şey, hem sen nereden çıkarıyorsun böyle saçmalıkları gerizekalı şu yaptığına bak !" Hala umursamaz bir hal takınarak benimle alay ediyordu.

"Neden ikinizin de üzerinde hala okul formaları var bunu bana açıkla koçum !"

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"Yapabildiklerimi yapamıyorsan dur ve beni izle. Gözlerinin görmek istediği değil, görmeni istediğim yerden bakıyor olacaksın." -Berkin Sönmez

-BERKİN-

###... hadi be yakalandık. Bunun gözünden de hiçbir şey kaçmıyor. Bu Melin nerede kaldı ya gelsin de şunun çıkardığı rezaleti görsün. Ne var yani sevdiği kızla gezmişsem.

Kendi kurallarım var elbet ama o benim saygı duyduğum bir insan değil. Ona hesap vermek zorunda da değilim. 

" Evet, bugün Melinle beraber takıldık. Sanane bundan ? Sana hesap mı vereceğim bir de !" Bir kaşımı havaya kaldırmış ve ardından omuz silkmiştim.

"Bana bak, ne biçim adamsın lan sen ? Ağzını burnunu dağıtayım istiyorsun herhalde ? Sana istediğini vericem !" Yüzüme sert bir yumruk indirdi ve dengemi kaybedip yere düştüm.

Canım çok acıyordu.

Yakamdan tutup ayağa kaldırdı ve iteleyip bağırmaya başladı. O ittikçe ben de onu ittiriyordum.

Soru çözerken kas yapmış herhalde ne ara bu kadar güçlendi bu velet ! Şimdi vursam ben suçlu durumuna düşeceğim. Hadi Melin nerelerdesin ya deliricem.

"Soruları çaldığınızı söyleyeyim mi lan he söyleyeyim mi ? O kızı seviyorum ben, sen benim güzelimle gezmeye nasıl cüret edersin şerefsiz !" demesine rağmen bizi ele vereceğini sanmıyorum. Çünkü Melin'e çok aşık. Kesinlikle blöf yapıyor.

-MELİN-

İçeriden gelen bu gürültüler de ne ? Yandın kızım sen, kavga ediyor olabilirler ! Benim farkettiğim şeyi Gökhan da farketmiştir tabii. Telaşla lavabodan çıktım ve kavga ettiklerini gördüğümde hızla Berkin'e koştum.

Onları yalnız bırakmakla hata etmişim.

-BERKİN-

Tam ben de Gökhana bir yumruk atmaya hazırlanıyordum ve yumruğumu havaya kaldırmıştım ki Melin'in bana doğru koştuğunu gördüm. Birden "Berkin, dur ! " diyerek aramıza girdi ve bana sarıldı.

Bana sarıldığında çok tuhaf hissettim. Tuhaf yaratık olduğundan mı yoksa kalbi yerinden çıkacakmış gibi hızlı attığından mı bilemiyorum. Bana bir şey olmasından mı korkmuştu yoksa Gökhanı mı korumak istedi acaba ? Bu sorunun cevabını da henüz bilemiyorum.

Neyse ki tüm sinirim geçmişti. Ama yüzümdeki şişliğin verdiği acıyı daha fazla hissediyordum. Gökhan öfkeyle bakıyordu. Şuan nasıl kıskandığını tahmin bile edemiyorum. Melin ben sakinleşince benden uzaklaştı.

" Neyiniz var sizin ? Sizi 2 dakika yalnız bıraktım ve şu halinize bakın !" Sinirlenmiş olması onu her ne kadar tatlı yapsada şuan ki durumumda gülemiyordum.

" Özür dilerim." dedim.

Tam Melin söze giriyordu ki kafe sahibi geldi ve " Ne bu kavganın sebebi ? Müşterilerimizi rahatsız ediyorsunuz. Lütfen daha fazla olay çıkartmadan gider misiniz ?" dedi.

Melin "Kusurumuza bakmayın, arkadaşlarım şakalaştılar herhalde. Rahatsızlık verdiğimiz için özür dileriz. Şimdi gidiyoruz." dedi.

"Bir daha buraya gelmezseniz iyi edersiniz, kız sizi durdurmasa polis çağıracaktım. Hesabı alabilir miyim ?"

Hemen hesabı sormadan fazlasıyla ödedim.

Olay olup bitmiş adam daha yeni geliyor, üstüne bir de ahkam kesiyor.

Gözlüğümü masadan alıp geri taktım. Melin "Gelin dışarı." dedi. Biz de onu takip ettik. Tam kafenin çıkış kapısına gelmiştik ki Melin'in çantasının içeride kaldığını farkettim. Kalemleri ve defteri de yerdeydi. Kalemlerden birkaçına soda gelmişti, hemen peçeteyle kuruladım. Defteri sağlamdı. Sorular da ıslanmıştı. Gökhan ne kadar da düşüncesiz bir adam yahu. Melin desem tam bir unutkan. Tuhaf yaratık işte ne olacak.  Melin'in kalemlerini ve defterini çantasına koyduktan sonra hızla koşarak yanlarına vardım.

Kafeyi biraz geçtikten sonra kaldırımın ortasında durdu ve " Aaa çantamı unuttum." dedi.

"Merak etme çantan bende, soda falan da dökülmemiş yani laptobun iyi durumda."

"Teşekkür ederim Berkin." Gülümsemişti ve bana dikkatlice baktığında birden suratını astı.

Sonra aniden çenemi tuttu. Başımı bir sağa bir sola yatırdı. Sanırım yüzümdeki şişliğe bakıyordu. " Uff çok kötü şişmiş suratın Berkin iyi misin ?" diye sordu.

"İyiyim." aslında pek iyi hissetmiyordum.

-MELİN-

Kafeden yeterince uzaklaştığımıza göre artık Gökhan'a kızmaya başlayabilirdim. Bunu haketmişti.

- Gökhan, senin Berkinle ne alıp veremediğin var söyle ? Ne diye çocuğun yüzüne yumruk attın ?

- Melin, kusura bakma ama burada kızılacak biri varsa o da sensin !

- Niyeymiş o ?

- Bugün neredeydin ?

Berkin birden söze atıldı " Kızı sorgulamayı kes!"

- Nerede olacağım evdeydim tabii ki, annemle temizlik yaptık. Sana bunu daha önceden de söylemiştim.

- Madem öyle üzerinde hala okul formasının olmasını bana açıklayabilir misin ? Elbette hayır, yalan söylediğini bildiğimi bildiğin halde hala yalana devam ediyorsun. Melin, inan ki ben değil sen kaybedersin !

Of yağmurdan kaçayım derken doluya tutuldum. Bir felaketten kurtulmaya çalışırken daha beterlerine yol açıyorum. Tam bir baş belasıyım. Berkin'in yumruk yemesinin sebebi de ben miyim şimdi ? Neyse kendimi ele vermeyeceğim.

" Yalan falan söylemiyorum. Neye inanmak istiyorsan ona inan, sana hiçbir şeyi kanıtlamak zorunda değilim."

" Berkin öyle demiyor ama ?" Berkin'e gözlerini dikti.

" Ne diyor bu, ne dedin Gökhan'a ?"

" Bugün beraber gezdiğimizi söyledim."

Aferin Berkin'e. Ağzında bakla ıslanmıyor mu bu çocuğun ? Kendinden asla taviz vermemesi gerektiğini de mi bilmiyor ? Çok mahçup olduk şimdi Gökhan'a. Fakat onun da böylesine Berkin'in üzerine gelmesinin sebebi sadece benim yalan söylemiş olmam olamaz herhalde. Gökhan öyle durduk yere kavga çıkaracak bir tipe benzemiyor.  Daha büyük bir olay dönüyor burada. Benim bilmediğim bir şey saklıyorlar. Bunu da daha sonra Berkin'e sormam gerek.

Şuan yapmam gereken tek şey Gökhandan özür dilemek ve affedilmeyi dilemek. Gökhan'a döndüm. Şimdi yapacaklarım Berkin'in hiç de hoşuna gitmeyecek. Fakat bunu düşünmeliydi.

" Gökhan, senden çok özür dilerim. Sana Berkinle buluşacağımızı söylemeliydim fakat kırılırsın diye söyleyemedim."

" Önemi yok artık Melin. Sana dargın değilim. Şu Berkinden uzak dursan iyi edersin. O sandığın kadar iyi biri değil."

" Oğlum özür diledi kız işte daha ne istiyorsun, asıl sen uzak dur Melinden !" Gökhanı itti.

" Yeter artık kavga etmeyin. Şimdi çekip gideceğim he !"

" Tamam ben sakinim Melin." Gökhan sakinmiş gibi gösteriyordu kendini fakat yüzüne baktığımda ne kadar kızgın olduğunu görebiliyordum.

" Ben eve gidiyorum. Ne haliniz varsa görün !"

" Dur, soruları yeniden çıkartabilir miyiz ?" dedi Berkin.

" Sorular aklında kalmadı mı aslanım ?" Gökhan ona hava atıyordu.

" Sorun değil soruların çıktısını alıp balkondan sana atarım. Tekrar aşağı inersem annem neler çevirdiğimden şüphelenir.  Bu yüzden balkonun altında bekle. Soruları da gece seni ararım öyle çözeriz olur mu ?"

" Tamam hadi gidelim."

Gökhan donup kalmıştı. " Biz gidiyoruz Gökhan sorular aklında değil mi ?"

" Elbette." Yüzünde kendinden emin bir ifade vardı.

" Hadi görüşürüz."

" Görüşürüz Melin."

Berkinle bizim eve doğru yürümeye başladık. Hava oldukça kararmıştı ve annem aradı.

" Kızım nerelerdesin ? Saat geç oldu hadi gel artık eve !"

" Tamam yoldayım anne. Öptüm. Seni seviyorum."

Telefonu kapattım.

" Annenle ilişkiniz çok iyi."

" Evet, babamla ayrı olduğumuz için bize çok bağlı."

" Bilmiyordum. Bize dedin ya senin kardeşin de mi var ?"

" Evet."

" İsmi ne , kaç yaşında ?"

" Adı Derin ve henüz 14 yaşında. Çok ukaladır."

" Hımm benim de bir ablam var."

" Hadi canım ! Adı ne peki ?"

" Selin. İsmi sana çok benziyor değil mi haha tesadüfe bak !" Oldukça neşelenmişti.

" Evet , güzel bir tesadüf."

" Annen baban birlikteler mi ?" diye sordum.

" Evet."

" Şanslısın." dedim. Gerçekten de çok şanslıydı. Ben anne ve babamı bir gün bile bir arada görmedim. Bir babanın verdiği sıcaklığı çok merak ediyorum. Güzel bir duygu olmalıydı. Babam bizi sevdiğini söylüyor fakat ben hiçbir şey hissetmiyorum. Keşke hissedebilsem diyorum. Fakat bizi başından atan bu adamı sevmeye çalıştıkça içimde büyüyen nefretin daha da alevlendiğini ve kinimin büyüdüğünü farkediyorum. Sevmeyi doğru düzgün öğrenemedim belki de ben. Şimdi tek sevdiğim ve güvendiğim erkek Berkin. Ona olan sevgimi artık onu iğnelemeden gösterebilmeliyim. Değişmeliyim !

Sonunda evin önüne gelmiştik. Çantamı sırtından çıkardı ve bana uzattı. Çantamı sırtıma taktım.

" Her ne kadar aksilik yaşanmış olsa da bugün çok güzeldi." dedi.

" Bende öyle düşünüyorum. Çok güzel bir gündü." dedim ve yanağına bir öpücük kondurup apartman girişindeki merdivenlere koştum. Kim bilir hakkımda ne düşünecek. Kafamı geri çevirip suratına baktım. Yanağını tutmuş ve afallamış bir haldeydi. Ona olan sevgimi biraz olsun belli etmiştim bu şekilde. Değişimimin ilk adımı hiçte fena gitmedi.

Koşarak yukarı çıktım. Evin zilini çaldım. Kapıyı Derin açtı ve salona geçti. Anneme "Ben geldim." diye seslendim. Kardeşim zaten ben söylemesem de hemen anneme yetiştirirdi. Odama girdim ve soruların çıktısını alıp bir poşete koydum. İçine bir de poşet uçmasın diye ağırlık koymam gerekiyordu. Onda kalmasını istediğim bir şey koysam iyi olacak. Bir süre içine ne koyacağımı düşündüm ve küçük not defterimi koymaya karar verdim. Karalamalar yaptığım bir defterdi. Belki hoşuna gider. Poşetin ağzını bağladım ve balkona çıktım. Aşağıdan bana baktı ve poşeti bana yolla dermiş gibi yaptı ellerini. Poşeti üzerine doğru attım. Tutamadı ve kafasına çarpıp yere düştü. Ne kadar da sakarım.

" İyi misin taş kafalı ?"

" İyiyim." dedi bir yandan başını tutarak.

" Hadi görüşürüz , yarım saat sonra ararım seni!" dedim.

" Görüşürüz." El salladı ve bana bakarak yürümeye başladı. Ben de ona el salladım ve balkondan ayrılmadım. Uzaklaştığında bana bakmayı kesti. Yol bitimine kadar onu izledim.

Daha sonra odama girdim.

Yarım saat içinde soruları çözdüm ve onu aradım. Fakat telefonu açmadı.

Belki eve gidince uyumuştur. Muhtemelen uyumuştur ya başka ne olabilir.

Yolda bir şey mi geldi başına acaba? Nasıl uyuyacağım ben şimdi.

5 dakika sonra onu yine aradım ve yine cevap vermedi. 5'er dakika arayla defalarca kez onu aradım ama açan olmadı.

Allah'a dua etmeye başlamıştım, onu koruması için. Saat de çok geç olmuştu. İnşallah başına bir iş gelmemiştir diye umuyordum.

Defalarca aramıştım, telefonu açmıyordu. Çok korkuyordum onu kaybetmekten. Gözyaşlarımı tutamadım ve ağlamaya başladım. İçim yanıyordu sanki. Boğazım düğümlendi. Nefesim daraldı. Kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Mutfağa gidip bir bardak dolusu soğuk su içtim.  Ardından gidip elimi yüzümü yıkadım ve onu tekrardan aradım. Aç şu lanet  telefonu artık Berkin !

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

187K 9.2K 20
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
2M 72.5K 60
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
Üçüz Derken بواسطة Nisa🌼

قصص المراهقين

185K 11.3K 25
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
Çilek Kız بواسطة Lara

قصص المراهقين

1.3M 89.2K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...