5 NUMARA

By Wolfian_SS

4M 198K 93.9K

Lise 3'e giden Mira, kızların gözdesi Poyraz tarafından sevilir ama onun gönlü kendisinden haberi bile olmaya... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
5N Özel-Kız İsteme
5N Özel-Düğün
5N Özel-Balayı
5N Özel-İkinci Düğün
5N Özel-Oruç
5N Özel-Doğum
YENİ KİTAP

13.Bölüm

79.3K 4K 3K
By Wolfian_SS

Baran'la kafeye gelmiştik ve keyfi oldukça yerindeydi. İkinci olmamıza rağmen birinciymişiz gibi sevinmesi beni şaşırtıyordu.

Masalarına gittiğimde Baran, "Bugün bütün hesaplar benden." demişti. Arkadaşları "Ooo!" diye bağırıp heyecanla siparişleri verince gülmeden edemedim.

Tuvaletten çıktığımda tam karşımda Baran'ı görünce irkilmiştim. Korkmama sırıtıp yanıma yaklaştı ve "Seni bir yerlere götürmek isterdim ama geç saatlere kadar çalışıyorsun." dedi.

"Neden bir yere götürmek isterdin?" diye sordum.

"İkinciliğimizi kutlamaya."

"İkinciğimizi neden kutlayalım ki?"

"Sen olmasaydın üçüncü bile olabilirdim."

"Melek sana kutlamanda eşlik edebilir belki." dedim ve sipariş vermek isteyen masaya ilerledim. Öpüşmelerini kolay kolay aklımdan çıkaramıyordum ve ağzımdan çıkan kelimelere de engel olamıyordum.

Bir süre sonra içeri Poyraz ve Melek girince gözlerimi devirdim. Görmek istediğim en son kişi olan Melek hızla yanıma geldi ve heyecanla "Partiye geliyorsun, değil mi?" diye sordu.

Suratını görmek bile istemesem de "Geliyorum sanırım." dedim.

"İşte bu! Çok eğleneceğiz!" deyip Baranların masasına gitti ve Baran'ın yanındaki boş yere oturdu. Ardından Poyraz yanıma gelip "Bugün çok iyiydin. Sahneye çıkacağını düşünmemiştim." dedi.

"Canım çıkmak istedi." deyip omuz silktim.

"Sanırım artık Melek'in Baran'la takılmasını önemsemiyorsun." Melek, elini Baran'ın koluna koymuştu ve Baran öylece duruyordu. Kabalık etmemek için yaptığına inanmak istiyordum.

"Tavsiyene uyuyorum ve artık bana yalan söylemiyor."

"İşe yaramasına sevindim." dedim gözlerime ulaşmadığını bildiğim bir gülümseme göndererek.

•••

Cuma okuldan eve geldiğimde çantamı hızla fırlatıp parti için anneme yalvardım.

"Kim getirip götürecek seni?"

"Kendim gidebilirim sanırım."

"Tek dönmeni istemiyorum Mira."

"Baran'dan beni bırakmasını isterim."

Annem Baran'ın adını duyunca memnun oldu ve odamdan çıktı.

Siyah, bol bir etekle bordo, şık bir üstü kombinleyip altıma da siyah bot giydim. Siyah botlardan vazgeçemiyorum. Elbette külotlu çorap da giymiştim çünkü aralık ayındaydık.

Poyraz beni alacağını haber veren bir mesaj attığında saçımı düzleştiriyordum. Evden çıkacakken Baran da mesaj atmıştı.

Baran: Melek'i evinden aldım, seni de alayım mı?

Ben: Poyraz'la geleceğim, siz gidin.

Beni bekleyen Poyraz'ın koluna girdim ve yine çağırdığı Uber'e bindik. Taksi onun için yeterince lüks değildi.

Kapıyı çalınca bizi bir çalışan karşılamıştı ve ısıtmalarla dolu bahçeye çıkarmıştı. Kocaman havuzun etrafında duran kokteyl masaları vardı. Bir de dev bir ekran vardı. Sanırım bir şey göstereceklerdi.

Etraf yavaş yavaş kalabalıklaşırken Baran ve Melek de içeri giriş yapmışlardı, bizim masaya geldiklerinde Melek sürekli Baran'ın kulağına bir şeyler söylüyordu, göz ucuyla da bana bakıyordu. Nispet yapıyormuş gibi olması beni germişti.

Ege de gelince masamız tamamlanmıştı. Melek ara sıra diğer masalara gidiyor, arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. O yokken kesinlikle kendimi daha rahat hissediyordum.

Melek coşkuyla bizim masaya gelip "Bu gece büyük bir sürpriz varmış. Dev ekranda gösterilecekmiş!" dediğinde saçma sapan bir şey olduğuna emindim.

Hareketli şarkılar çalmaya başlayınca yerimde sallanmaya başladım. Ege bana bakıp "Dans edelim mi?" dediğinde gülümseyerek kafamı salladım ve beni dans eden diğer insanların arasına sürüklemesine izin verdim.

Selin olduğunu bildiğim kız yanımızda durup "Mira? Ege? Eğleniyor musunuz?" deyince ağzım şaşkınlıkla açıldı. Kim olduğumuzu bilmesi ikimiz de şaşırmıştı.

"Adımızı nereden biliyorsun?" diye soran Ege'ye "Ben bilirim." diye yanıt verdi ve bana göz kırparak yanımızdan ayrıldı. Parfüm kokusu tanıdık gelmişti. "Korkutucuydu." dedim.

İlerleyen saatlerde Melek'in Baran'a yakınlaşmalarını gördükçe deli olduğum için masada duran içkilerden birini içtim. Poyraz "Yavaş Mira." deyip elimdeki bardağı kenara bırakınca "Bünyem kuvvetli benim." dedim ama yalandı.

"Annene ne diyeceğiz?"

"Hemen uyurum, bir şey anlamaz. Azıcık içeceğim zaten." dedikten sonra bir bardak daha içtim.

Baran, Melek'in anlattığı şeyleri dinlemeyi bırakıp sonunda bana bakabilmişti. Elimdeki bardağı görünce "Sevdiğini bilmiyordum." dedi.

"Sevmiyorum zaten." deyip bir yudum daha aldım. Sizin fingirdeşmelerinizi görmek istemiyorum sadece, o kadar.

Elimdeki bardağı bitirdiğim sırada Selin ekranın önüne geçip "Artık sürpriz vakti geldi diye düşünüyorum. Görünce siz de çok şaşıracaksınız. Hele bu bahçedeki bir kişi, böyle bir şey olduğunu öğrenince acayip şaşıracak." deyince herkes meraklanmıştı.

Ekranda bir video belirmişti. Henüz başlatmamışlardı ama ben ne olduğunu çok iyi biliyordum. Kalbim hızla atmaya başladığı sırada video başladı. Ege'ye baktığımda suratında endişe vardı.

"Ege, konuşmamız lazım. Acil." diyen sesim duyuldu koca bahçede. Masadakilerin bana baktığını biliyordum ama onlara bakacak yüzüm yoktu. Baran, kendisini sevdiğimi öğrenecekti. Melek, sevdiği çocuğu sevdiğimi öğrenecekti. Poyraz, sevdiği kızın başka birini sevdiğini öğrenecekti.

"Dinliyorum."

"Ben...Baran'dan hoşlanıyorum." Sesim bahçede yankılandığında büyük bir uğultu oluştu. Elimdeki bardak masaya düşmüştü.

Bacaklarım güçsüzleştiğinde masaya tutundum. İnsanların gülüştüğünü duyabiliyordum.

Ege devamınında olacakları bildiği için hızla öne atılıp "Kapatın şunu! Kapatın!" diye bağırdı. Onu daha önce hiç bu kadar korkutucu gördüğümü hatırlamıyordum. Videoyu açan kişi de korkmuş olacaktı ki devamı duyulmadan kapatmıştı.

Poyraz elinde tuttuğu bardağı sıkarak kırınca gözlerimdeki yaşlar süzülmeye başladı ve evin içine doğru koştum. 9 yaşımda sınıfın ortasında altıma yaptığımda bile bu kadar utanmamıştım.

Ege yanıma ulaşınca beni kendine çevirip "Şşt! Sakın ağlama!" dedi ve bana sıkıca sarıldı. Birkaç saniye öyle durduktan sonra beni evin boş bir kısmına çekti ve "O pislikler için asla ağlamayacaksın! Hepsi hasta, farkında değil misin? Sırf bunu millete göstermek için parti düzenlemişler. Tek dertleri senmişsin! Alt tarafı birini seviyorsun, bunu skandalmış gibi gösteren insanlar için ağlamanın hiçbir anlamı yok!" dedi.

O böyle konuşunca tek düşünebildiğim şey öfkem olmuştu. Kanımdaki alkol her şeyi daha yoğun hissetmemi sağlıyordu. Burnumdan soluyup yanımdaki aynadan akan makyajıma baktım.

"Ege, sen bahçeye geri dön."

"Gelecek misin?"

"Geleceğim, merak etme." deyip koşarak lavaboyu buldum. Dolaptan bir makyaj temizleme mendili bulup her şeyi sildim. Çantamdaki makyaj malzemelerini çıkararak kirpiklerime maskara sürdüm ve dudaklarıma üstümle uyumlu bordo ruj sürdüm. Yüzümdeki kızarıklığın geçtiğinden emin olup tekrar bahçeye çıktığımda beni görenler şaşırmıştı. Bir daha geri dönmeyeceğimi düşündüklerini biliyordum ve bu beni daha da keyiflendiriyordu.

Baranlara bir kez bile bakmadan, rastgele bir masadan bardak alıp ekranın önüne geçtim. "Şimdi hepiniz beni dinleyeceksiniz!" Alkolü içip bardağı yere sertçe attım. Kırılmıştı.

Birkaç kızdan çığlık sesi duyunca kahkaha attım ve ertesi gün belki de pişman olacağım konuşmayı yapmaya başladım. "Selin miydi, neydi? İşte o kızı çok takdir ediyorum. Sırf benim Baran'ı sevdiğimi herkese duyurmak için parti düzenlemiş. Bu içkilere, yiyeceklere para vermiş. Sırf benim dönemim de duysun da gülsün diye onları da çağırmış. Bu kadar mı enayisiniz siz? Bu salondaki herkesin, ya şimdi ya da daha önce birinden hoşlandığını biliyorum. Siz hoşlanırken de komik miydi? Gülüyor muydunuz kendinize? Birinden hoşlanmak bu kadar mı komik? Poyraz'ın peşinde dolaşan birkaç kızı gülerken gördüm az önce. Neden önce kendinize gülmüyorsunuz?" Birkaç saniye sustum. "Şimdi gelelim rezil iki insana. Selin ve Melek!"

Melek'e özellikle bakmıştım. Suratı şekilden şekile girmişti. Selin de ondan farklı görünmüyordu. "İkisinin de beti benzi attı. Yazık!" deyip kahkaha attım. "Öncelikle Selin'le başlayalım. Bir gün dolabıma bir not geldi. Baran'dan uzak durmamı söyleyen bir not. Kimden olduğunu bilmiyordum, kokladım. Pahalı bir kadın parfümü kokuyordu ve bilin bakalım az önce dans ederken yanıma gelen Selin'den hangi kokuyu aldım? Evet, bildiniz!" deyip yine kahkaha attım. Artık yaptıklarımı kontrol edemiyordum.

Ege'nin bana yaklaştığını görünce "Hayır, konuşacağım. Herkes gününü görecek!" dedim. Beni en hassas noktamdan vuran kişilerin yaptıkları yanlarına kalmayacaktı.

"Gelelim Melek'e. Adı gibi olduğunu düşünüyorsunuz ama aslında tam tersi. Beni tehdit olarak gördüğünü biliyordum. Baran'dan hoşlandığımı anladı ve sırf canımı yakmak için ondan hoşlandığını gelip bana söyledi. Gözümün önünde bana nispet yaparcasına ona yakınlaştı. Ege'yle o konuşmayı yapmadan önce konuştuğum son kişi oydu, sınıfın önündeydik. Bana Baran'la yaptıkları bir şeyi anlattıktan sonra suratımın bembeyaz olduğunu biliyordum. Ona Ege'yle konuşacağımı söylediğimde konuşmanın Baran'la ilgili olacağını biliyordu, bu yüzden videoyu o çekti. Bu partinin düzenleneceği gün yanıma coşkuyla yanıma gelip partiye gelmemi istedi, sürprizin bu olacağını, rezil olacağımı biliyordu. Ama rezil olan ben olmadım, siz oldunuz." deyip ekrandan uzaklaştım. İnsanlar bir anda alkışlamaya başlamıştı.

Ege koşarak yanıma gelip bana sarıldığında "Ortalığı yıkıp geçtin!" dedi. Ama benim hiç halim kalmamıştı.

"Baran'ı görmeden beni buradan çıkarır mısın?"

•••

Sabah yatağımda baş ağrısıyla uyanmıştım. Yüzümü yıkadıktan sonra salona gittiğimde annemi gazete okurken buldum. Sarhoş olduğumu bilip bilmediğini merak ediyordum.

"Günaydın anne."

"Günaydın kızım, gecen nasıl geçti?" Gayet normal sormuştu. Sanırım bilmiyordu.

"İyiydi. Beni Ege mi bıraktı? Uyuyakalmıştım en son."

"Baran'ın arabasında uyuyakalmışsın, Ege de uyandırmak istemeyip seni eve kadar taşımış." Başka insan kalmamış gibi beni Baran'ın arabasına bindirmişti demek.

Kahvaltımı ettikten sonra Ege'yi aradım. "Günaydın. Kendine geldin mi?" diye sordu.

"Baran'ın arabasına mı bindik biz?"

"Evet. Taksi çağıracaktım ama Baran izin vermedi."

"Ne demek izin vermedi?"

"Seni o haldeyken kendi arabasından başka bir arabaya bindirmeyeceğini söyledi." Tamam, en azından beni hala umursuyordu.

Telefonu kapattıktan sonra salona gittim ve annemin hazırlanmış olduğunu gördüm. "Ben bir arkadaşımla buluşmaya gidiyorum. Baban da dışarda. Eğer sen acıkana kadar gelemezsem dolaptaki tavuk ve pilavı ısıtıp yersin." deyip beni öptü ve kapıdan çıkıp gitti.

Ağrı kesici alıp televizyonun başına geçtim. Dün geceyi düşünmek asla ama asla istemiyordum.

Çok geçmeden kapı çalınca annemin geri dönmüş olabileceğini düşündüğüm için kapıyı direkt açtım. Karşımda Baran'ı gördüğümde ise gözlerim irice açıldı ve kapıyı suratına kapattım.

"Ne yapacağım ben şimdi? Daha da rezil olacağım. En iyisi böyle durayım da sıkılıp gitsin." diye mırıldanırken dışardan "Seni duyabiliyorum!" sesi geldi.

Ağlamaklı suratımla odama gidip sabahlığımı giydim ve yavaşça kapıyı açtım. Onu içeri davet etmeden tekrar salona geçtim ve koltuğa oturup televizyon izlemeye devam ettim.

Göz ucuyla karşımdaki koltuğa oturduğunu görebiliyordum ama sadece televizyona odaklandım.

"Suratıma bakmayacak mısın?"

"Hayır."

"Neden?"

"Neden mi? Biraz düşünsen bulursun bence."

"Beni sevdiğini öğrendim diye benden utanmana gerek yok."

İri gözlerimle saniyelik ona baktıktan sonra üstüme örttüğüm battaniyeyle suratımı da kapattım. "Çok yardımcı oluyorsun gerçekten!"

"Battaniyeyle konuşmaya mı geldim ben buraya? Çek şunu suratından."

"Böyle çok daha iyi." dediğimde sustu ve pes ettiğini düşündüm, battaniyeyi üstümden çekene kadar.

Onunla göz göze gelmek zorunda kalmıştım. Söylenerek saçımı başımı düzelttim ve "Ne konuşacaksın?" dedim.

"Senden uzaklaşacağımı düşünüyorsan hayır, uzaklaşmayacağım. Seni zaten kaybetmek istemiyordum, şimdi bunu öğrendiğime göre asla kaybedemem."

"Beni üzmek istemediğin için böyle diyorsan..."

"Hayır. Kendi isteğim bu olduğu için böyle diyorum. Ama sen benden uzaklaşmak istiyor gibisin."

"Seni sevdiğimi öğrendin. Tabi ki uzaklaşmak isteyeceğim. Utanç verici bir şey bu."

"Sen demedin mi dün, birinden hoşlanmak normal diye. Şimdi de utanç verici olduğunu mu düşünüyorsun?"

"Alkollüydüm." dedim parmaklarımla oynayarak.

"Cesaretliydin. Ben de dahil herkes bir daha geri dönmeyeceğini düşünmüştü. Peşinden gelecektim ama Ege beni durdurdu. Utançtan benimle asla konuşmayacağını söyledi."

"Doğru söylemiş. Poyraz ne oldu peki?" Alt dudağımı dişledim.

Derin bir nefes aldı. "Önce bana sataştı, sonra herkes bizim olduğumuz yere bakınca onlara da sataştı. Sen geri döndükten sonra sakinleşip dediklerini dinledi. Melek'in böyle bir şey yaptığını öğrenince bana sinirini unutup ona patladı."

"Melek itiraz etmedi mi?"

"Hayır, zaten surat ifadesinden her şey anlaşılıyordu."

"Senin için de zor bir durum olmalı. Sonuçta sevdiğin kız, seni seven kıza komplo kurdu." dediğimde bir süre sessizlik oldu. Neden sustuğunu merak edip suratına baktığımda kafası karışmış gibiydi.

"Sevdiğim kız mı?"

"Melek işte." dedim.

"Melek benim sevdiğim kız değil. Nereden çıktı bu?"

"Cumartesi günü öpüştünüz." dediğimde suratı şaşkınlıkla kaplanmıştı. "Melek mi söyledi bunu sana?"

"İlla onun mu söylemesi gerekiyor? Kendi gözlerimle görmüş olamaz mıyım?"

"Öyle bir şey görmüş olamazsın çünkü öyle bir şey olmadı."

Elimde olmadan tekrar suratına baktım. "Ne demek olmadı? Öpüşmediniz mi?"

"Hayır!"

"Neden öpmedin?"

"Çünkü öpmem için bir sebep yoktu. Önüne geleni öpen biri olmadığımı biliyorsun."

"Biliyorum. İşte bu yüzden, onu öptüğünü sandığım için ondan hoşlandığını düşündüm. Çok yakındınız, sen bir süre onu itmedin ve ben devamını görmek istemediğim için Poyraz'a gitmek istediğimi söyledim. Ayrıca sonraki günlerde sana ters davranmamın sebebi de buydu.

"Şu an her şey daha mantıklı geliyor. Sanırım artık kızlarla konuşurken daha dikkatli olmalıyım."

"Benim yüzümden böyle bir şey yapmanı istemem."

"Zaten kızlarla konuştuğum yok. Sanırım sadece seninle konuşabilirim."

"Melek?"

"Hem sana yaptığı sabotaj, hem öpüştüğümüz yalanını söylemesi affedebileceğim davranışlar değil."

"Konuşmayacak mısın yani?"

"Kaç yıllık arkadaşım sonuçta, illa konuşmak zorunda kalırım ama eskisi olmayacağını biliyorum."

Birkaç saniye süren sessizlikten sonra konuştum. "Sana bir şey soracağım ama dürüst ol. Seni sevdiğimi öğrendiğin an ne hissettin?"

Hafifçe güldü. "O bana kalsın."

"Baran! En büyük sırrımı öğrendin! En azından bunu söyle."

"Belki bir gün söylerim."

"Çok kötüsün." deyip kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Bir şey daha söyleyeceğim. Bu akşam maçımız var. Senin de gelmeni istiyorum."

"Dünkü rezillikten sonra insanlarla yüzleşmeye hazır mıyım bilmiyorum."

"Maçta olmasa okulda illa ki yüzleşeceksin.
Kaybedecek veya saklayacak bir şeyin yok. Artık sevdiğin anlaşılacak diye benden uzak durmak zorunda değilsin. Bana yakın davranırsan insanlar garip karşılamayacak."

"Peki sen garip karşılayacak mısın?"

"Hayır." dedi ve sıcacık bir gülümseme gönderdi. O gülüşten cesaret alarak "Tamam, geleceğim ve gelişim yine ses getirecek." dedim.

"Heyecanla bekliyor olacağım. Belki uğur getirirsin bana." deyip göz kırpınca kalbim hızlandı.

Gitmek için ayaklanınca onu kapıya kadar geçirdim. "Daha eve gidip duş alacağım, çantamı hazırlayacağım. Koç erken gelmemizi istiyor."

"Emir büyük yerden." dediğimde güldü ve "Eğer erken gelirsen soyunma odasına gel. Maçtan önce de vakit geçirebiliriz." dedi.

"Herkesin giyinik olduğu bir sırada gelmeyi düşünebilirim." dedim ve kapıyı kapattıktan sonra birkaç saniye öylece durdum. Belki de bu durum o kadar da kötü değildi.

Melek ve bu işteki ortağı Selin'e söven var mı :)

Sizce Mira'nın Baran'ı sevdiğinin ortaya çıkması olayları nasıl etkileyecek?

Poyraz'a üzülenler?

Continue Reading

You'll Also Like

1K 205 9
Gerçeklerin er yada geç gün yüzüne çıkma gibi bir huyu vardır. Sonrasını düşünmeden en olmadık yerde en olmadık zamanda ortaya çıkarlar, sonucunda fe...
1.5M 111K 62
Okulun "playboyu" ve okulun tek kapalı kızı. Lise de başlayıp hayatlarının bir çok yerinde yollarının kesiştiği bu ikilinin yaşadığı maceraları ele...
43.8K 2.8K 19
Oruç başıma vurmuştu galiba günah olduğunu bildiğim halde gözlerimi alamiyordum karşımdaki yeni imamdan bana bakmıyordu ama benim bütün odağım oydu...
5.9K 521 17
⭐ Vote sayısı umarım ön yargı yaratmaz ⭐ - En yakın arkadaşıma karşı bir şeyler hissetmek mi? Kimsenin başına getirmesin.. - ⭐ Friendstolovers