CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(b...

By cemretrkmn3

931K 59.2K 29.3K

BiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzga... More

tanıtım
1.Bölüm;" KAN ÇiÇeKLeRi"
2.Bölüm;" karlı kayın"
3."bölüm; saçları bahtından daha karaydı!"
4.bölüm "Aslan yatağına tilki giremez."
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9."bölüm"
10"BÖLÜM"
11.bölüm
12. bölüm
13. bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17 bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20. bölüm
21.bölüm
22.BÖLÜM
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26. bölüm
27. bölüm "nabız!"
28. bölüm
Bölüm 29
30.bölüm
31.bölüm"kendine iyi bak,"
32.bölüm
Bölüm 33 "zülfikar"
34.bölüm
Bölüm 35
36. bölüm
37bölüm
38.blm"küheylan"
39bölüm
40. Bölüm
41 kere maşallah
42.bölüm +180000
43.blm"O gecenin Sabahı..."
44.bölüğğğğmmm🏋️‍♂️🏌🏿‍♀️🏂
45. Bölüm
46.bölüm
47! "Aşk iradeni zorlamalı.."
48|Can'ın Can'ı|
49!
50!"Ibret"
51!
52! "El gibi "
53!
54;"yüreğin bilmez yüreğimi!"
56. Bölüm "doğum günü!"
57."bölüm;hint kumaşı!"
58"
59"
60"
61"
62"
63"
64" Felek!
65" sığmazam!
FİNAL
Hasan&Elçin
Ismarlama aşk!
Özel bölüm
Özel Bölüm 2

55.bölüm

9.9K 863 331
By cemretrkmn3



Bölümü görenler woteye basarsa sorun varmı yok mu anlarız🤢

Keyifli okumalar❣️❣️

Can,Pekmez ile göz göze geldikten sonra kaşlarını çatarak yine halasına baktı. Can içinde tuttuğu öfke ile hala bakışlarını halasının üzerinden çekmezken Asaf öne  çıkarak konuştu.

"İyi akşamlar,kusura bakmayın anca gelebildik."

"Hoş geldiniz. Geçin ,sofraya buyurun!"diyerek Ali ağa sofrayı işaret etti.

"Rahatsızlık vermeyim," derken bir an bakışları Bakmak için Can attığı kıza kaydı.

Melek başını yere eğmiş ,birbirine kenetlediği parmaklarının tırnaklarını birbirine sürtüyordu.

"Olur mu öyle şey hadi sofraya!"diyerek  öne atıldı Can,omunda gözleri artık karısının çekingen bakışlarını yakalamıştı gözleri.

"Acil yapılması gereken işlerim var başka bir akşam inşallah!"

"Bu ayıbını işlerine veriyorum Asaf! İş beklemez!"diyerek Asaf'ın gitmesine izin verdi,Ali ağa.

Asaf, herkese iyi akşamlar dileyerek,vedalaşıp Konaktan çıktığında hissettiği duyguların yoğunluğundan ötürü ensesinden aşağı ince bir ter akmış,Asaf'ın gerilen bedeninin irkilmesine sebep olmuştu.  

Asaf burnundan aldığı nefesi hızla geri burnundan verirken parmaklarını şakalarına bastırdı.
Melek! Ah  Melek!
Son zamanlarda tek düşündüğü buydu.

Pekmez,ilk defa gördüğü kadının farkına vararak bir iki adım öne çıktı.

"Hoş geldiniz ."diyerek kadının elini öpmek istedi.

"Asıl sen hoşgeldin gelin!"diyerek neredeyse bütün parmaklarına yüzük taktığı elini kendi göğüs hizasına kadar uzattı.

Pekmez kendisine yapılmak istenileni anlamasa da kayınbabası  ve kocasının yanında hiç bir saygıda kusur etmeyerek kadının elini tutarak öptü.

"Yemekler buz oldu! Tekrar ısıtın!"diyen Nazmiye halanın lafıyla Yaren oturduğu yerden kalkmak için hareketlerince ,

"Biz hallederiz anne,"diyerek Onu geri oturtturdu Melek.

Pekmez de Melek  ile birlikte  geri mutfağa giderken onlara yardım eden kızlarla birlikte  tekrar sofraya oturdular.

Yemekler yenip kızlar mutfağa bulaşığa erkeler televizyon odaya oturduğunda Ali ağa yine sessizliğini koruyarak odasına çekilmişti.

Biten hanelerin ardından hemen televizyonu kapatan Rıza,derin bir nefes vererek arkadına yaşlandı.

Can da sessizdi ama kafasındaki sesleri dinlemekten çok yorulmuştu.

Sessizce yerinden kalkarken ona seslenen Rıza'yı. Duymadı bile.

Rıza da,Can'ın onu duymadığını fark edince üstelemedi. Bu günler geçecek elbet güzel günler kardeşinin önüne gelecekti.

Can, terasın karşısındaki oturma odasının ışığının kapalı olduğunu görünce;

"Melek!"diye seslendi.  

Mutfakta kızlara yardım eden Melek daldığı düşüncelerin arasında balık gibi dolaşırken neyi düşündüğünü bile unutmuştu.

"Kızım duymuyor musun? "Diyerek elindeki bardağı kurulurken incelten Meleğin omzunu dürttü  Ayşe kadın! 

  Ertesi gün için yemek hazırlıkları yapan Ayşe kadının sesiyle daldığı düşüncelerden çabuk irkildi.

İrkilen Melek,"birşey mi istedin Ayşe abla!" 

"Can ağa dana sesleniyor!"

"Hayırdır inşallah!"diyerek elindeki bardağı tezgaha bırakarak koşan Melek,mutfak kapısından başını uzattığı anda amcasını. Görmüştü ama yine yanına kadar gitmemek saygısızlık olurdu.

"Buyur amca!"diyerek terasa çıkan merdivenlere geldiğinde .

"Sizi bekliyorum."diyerek Işık'ları kapalı olan odayı işaret etti.

Melek hemen başını sallayarak merdivenleri hızla çıktı.

Amcasının onları konuşmak için çağırdığını  tamamen unutmuştu.

Pekmez,yemekten sonra kendisinden kahve isteyen Nazmiye hanıma kahvesini yaparak onun için ayrılmış olan misafir odasına gitmişti.

Kadın onu karşısına oturtmuş,kahvesini yavaş yavaş içerken hiç konuşmuyor gözlerini bir noktaya sabitlemiş öyle duruyordu. Arada kıstığı gözlerinden birşeyler düşündüğünü anlayan Pekmez sabırla bekledi.

Sonunda kahvesini bitiren kadın fincanı ters çevirerek başının üstünde üç kere çevirdi. 

"Fal bakmayı bilir misin?"diyerek Pekmez'e tepeden bir bakış attı.

Duyduğu ile şaşırsada "Hayır,"diyerek cevap verdi.

"Bende bilmem ama alışkanlık olmuş içince kapatırım."diyerek Tekrar Pekmez'e baktı. "Sümme haşa Geleceği ve olacakları Allahtan başka kimse bilemez."

Başı ile onaylayarak bir tuhaf hal ve hareketler içinde olan kadını anlamaya çalışan Pekmez uyuşan bacağının üstünden kayarak diğer bacağının üstüne oturdu.taktığı korse sayesinde acısı biraz azalmıştı ama uzun süre oturmak rahatsız etmişti.

"Amma velakin bazı yaptığımız hataların yerine yapılacak olanlar bellidir,değil mi gelin?"

"Ne demek istiyorsunuz?"diyerek kuruyan Boğaz'ından zoraki yutkunan Pekmez kaşlarını merakla ortada toplamıştı.

"Demem o ki gelin!Davut öldü herşey bitti. Sanmayın! Herşey yeni başlıyor."

"O neden? " diyerek,kaşlarını çattı Pekmez. 

Nazmiye Pekmez'in gerilmiş halinden keyif alarak hafif tebessümle konuştu.

"Kimin kime kulluk edeceği bellidir  ama bu Konak'ta kimin kime kocalık edeceği belli değildir!"dediğinde Pekmez'in gözlerine öyle bir bakıyordu ki  siyah. Gözlerinde yanan ateşin sıcağı Pekmez'in  teninin yanmasına aldığı nefesinin içini kurutmasına sebep oluyordu.

Kulaklarındaki çınlamayı unutmaya çalışan Pekmez'in dudakları titrerken,akıl süzgeci konuşacağı kelimelere geçit vermiyordu.

Melek,annesi ve Yeliz ile birlikte amcasının karşısına dikildiğinde,

"Maral sen Ali seyfi ile dışarda bekle seninle sonra konuşalım."deşiğinde Maral önce ananesine sonra ablasına baktı. Yeliz'in kucağından Ali seyfi'yi alarak kapıyı kapattı.

"Konuşulacak çok şey var farkındayım ama olanları değiştiremem durumlar bu hala gelmesin diye çok uğraştım."diyerek nasıl lafa gireceğini bilemiyordu Can.

Yaren,"herkes kendi ektiğini biçti,biz bunun farkındayız sana diyecek birşeyimiz,karşına çıkacak yüzümüz Yok."diyerek titreyen sesine rağmen konuştu.

"Yine de.."dedi Can ama nefesini tazeleyen Yare;"Ne kadar kötü de olsa  kocamdı,bırak yasımızı tutalım.herkes kendi göz yaşını silmeyi öğrensin."

Yareni bu kadar kararlı konulurken ilk defa gören Can;"o zaman asıl konuşmak istediğim konuya geleyim."diyerek hiç bir tepki vermeyen Yeliz'e baktı.

Başını yere eğmiş, öylece duruyordu.

"Halamın dediklerini sizde duydunuz!"dediğinde korku İle üç kadında Cana baktı.

Can yutkunarak baktı,"be hissettiğinizi anlıyorum ancak!"deşiğinde ,Yeliz başını iki yana sallayarak ağlamaya başladı.

Canın ayaklarına kapanarak,"Ne olur beni geri gönderme!"diye ağlarken bile başını yerden kaldıramıyordu.

Can sıkıntı ile nefesini verirken genç kadına;"kalk ayağa!"diye bağırdı.

Yeliz korkuyla yerde bir iki adım geri sürünürken Melek ve Yaren başlarını dikmiş öylece Cana bakıyorlardı.

"Bundan sonra tek bir düşüncesizce hareket istemiyorum. Olacakları siz benden daha iyi biliyorsunuz.kimsenin bir yere gittiği falan Yok. demek istediğim!"derken sıkıntı ile derin bir nefes verdi.

"Demek istediğim;ben sizin her zaman yanınızdayım. Siz ne istiyorsanız yanızda olacağım."deşiğinde Yaren artık göz yaşlarını serbest bırakmıştı.

"Teşekkür ederim."diye fısıldarken,Melek'e bakarak gülümsedi.

"Senin baban kötü bir adam değildi,amcan da değil!baban sadece dökmek istediği kanda boğuldu."dedi.

"Bu konu artık kapanacak siz ana olarak çocuklarınıza bakın! Kimse size bir laf edemez."dediğinde,

Yeliz,Yaren'in kollarına sarıldı. Melek kendisine bakan amcasına bakarken amcası Melek'i başı ile dışarıyı işaret ederek çıkarttığında omzuna kolunu doladı. Maral kollarını göğsüne bağlamış içerden çağırmalı beklerken içerden çıkan amcası ve Melek'e doğru ilerledi.

Melek,"Ali Seyfi nerede?"

"Uyudu,yatağında."

Can Maral'ı da diğer kolunun altına çekerek ikisini de kendine çekti.

"Özür dilerim!"diye fısıldadı Can ikisinin de kulağına  "ne yapsam onun yerini dolduramam beni affedin."

İki kardeşte amcasına baktığında Can'ın dolmuş gözlerine baktılar önce, sonra omuzlarını sıkı sıkı tutmuş ellere.

Önce Maral sarıldı amcasına, Can şaşırdı. Maral hep mesafeliydi.sonra Melek sarıldı. Maral içini çekerek  fısıldadı."babam bana hiç böyle satılmadı,bana böyle hep sarılırsan affederim seni.."
Can sonra kızların saçlarını okşadı. Onlar önceden onun yeğenleriydi. Artık çocukları...

Odadan çıkan Rıza gördüğü manzara karşısında  şaşırarak;"kıskanıyorum ama!"diyerek kollarını açtı kızlara.

Maral omzunu silkerek;"banane ya  sen git!"dedi Melek'e .

Rıza;"şuna bak şuna yarın gelirsin amca şu model tablet çıkmış,diye sen,"derken uzattığı ellerini cebine sokuyordu.

"Can amcam alır."diyerek başını Canın omzuna yasladı.

Can gülerek"alırım tabi!"diyerek Melek'e göz kırptı.

Güzel günler gelecekti,herkes güzel günler için çabalayıp birbirinin kalbine güzel tohumlar ektikçe kan çiçekleri birer kasımpatına dönüşecek etrafa korku değil huzur  veren bir korku serecekti. 

Pekmez,terleyen avuç içini eteğine silerken,artık gitmesi gerektiğini  fark etmişti. Bir eliyle yerden destek alarak kalkmak istediğinde ,Nazmiye kolundan yakalayarak burunlarını aynı hizaya getirdi. Yaklaşarak gözlerini kıstı;"bu konuşmayı yoluma çıkma diye yapıyorum."

"Bende bir an Yeğenlerinizin iyiliğini düşünüyorsunuz sanmıştım."diyerek kendine tiskinti ile bakan kadına baktı. Kadının afalladığını gören Pekmez kaşlarını çatarak ,

"Şimdi kim kime karılık eder bilemem ama  Benim 3 Kuman'ın elinde büyüdüğüm göz önüne alınırsa,ailemin huzurunu kaçıranın canını, Can alır!bilirsin hala şakası yoktur."

"Seni terbiyesiz,"diyerek Tokat atmak istediğinde eli kavrayan Pekmez,"dahası hala ben ağa karısıyım aileme uzanan eli düşünmeden kırarım, şimdi söylesene senin gerçek derdin ne?"

"Seni  tavşan görünümlü yılan!"

"Fark eder mi? Yılan yada tavşan hangisi daha fazla tehlikeli blr önemi Yok  ailemi korumak  için ne olduğumun bir önemi Yok,"derken kapalı fincana uzandı. Fincana blr kez bakarak kadının yüzüne doğru uzattı;"şu uzun şerit yol mu demek hala,sana galiba yol çıkmış!"dediğinde dışarıdan sesler duyuldu. 

Halanın da kapısı çalındığında,"Can ağa herkesi  avluya çağırıyor."diyen yardımcıların çağırdığını duyan Pekmez,"geliyoruz hemen."diyerek kapıdaki kadını gönderdi.

"Şimdi hala sen beni dinle Canın öfkesi daha taze sıcak,kan kokusu daha bu avluda onun için benden sana tavsiye çeneni sıkı tut."

"Bundan sonra kork benden,"deşiğinde Pekmez gülümsedi.

"Sen bilirsin! Şayet buraya ne amaçla geldiğini bulduğum an sen benden kork."diyerek tuttuğu eli iterek dişlerini sıkarak acısını belli etmeden kalkmaya çalıştı.

"Şimdi avluya çıkalım belli ki mühim bir konu."diyerek kendisine nefretle bakan kadına gülümsedi.

Nazmiye elini yere dayayarak tek hamlede kalkarken"bunun hesabını ödeyeceksin."dedi.

Can,terasta babasının yanında beklerken diğer Konak çalışmaları dahil herkes avluda toplanmış Can'ın konuşmasını bekliyordu.

Sonunda Can,öne çıkarak"hafta sonu Abim Davut'un yedisi var gerekli hazırlığı yapın! Ayrıca;Yaren ve Yeliz bu evin kızıdır benim de önce Yengem,sonra bacılarımdır,onlara saygısızlık yapan,yapana fırsat veren olur olmadık konuşan kendi ipini kendi çeker.Herkes işine bakacak."dediğinde Can babasına bakarak gözleriyle onay aldı.

"Bu konağa sahip çıktığınız kadar bende size sahip çıkarım bunu unutmayın."diyerek babasının yanına gitti.

Adamlar ve çalışanlar dağılırken Rıza,Can Ve Ali ağa bir odaya giderken Pekmez halaya bakmadan merdivenlere yöneldi.

Anlaşılan Can'ın savaşı bitmişti. Şimdi sıra Pekmez de miydi?

Multi Canlar..

Herkes kendi karanlığına çekilip  perdelerini kapattığında Pekmez de odasına girmişti. Derin bir nefes vererek kapısına dayadı sırtını.Boğazı yanıyordu.Bir an yaşadığı korku hala  titreyen nefesinin kanıtıydı. 

Biraz ilerleyip yatağın dört bir ucunda olan direklerinden ayak ucunda olanlardan birinde tutundu. 

Derince aldığı nefesi yavaşça bırakırken üzerindeki buluzu sıyırarak çıkardı.Doktorun kalçasındaki çatlak için verdiği korse artık  nefesini kesiyordu. Önce çırtcırtlarını açtığı korseyi biraz gevşettiğinde odanın kapısı yavaşça açıldı.

Pekmez'in hareketleri yavaşlarken Can sessizce dolaba yönelerek kendine bir kaç parça kıyafet aldı.

Aralarındaki sessizlik yavaşça yakıyordu.Can gözlerini kapatmış karısının bir kelime etmesini beklerken Pekmez içinde ki savaşın galibini çoktan ilan etmişti.

Can,Pekmez'in onun soğuyan elini tutmayacağını anladığında dolabın kapağını kapatarak banyoyaya yöneldi.

"Özür dikerim Can!"diyen Pekmez can'a bakamıyordu kişi de birbirine arkadını dönmüş. Öylece odanın ortasında dururken Can bu özürü anlamıştı ne bu sessiz savaşı.

"Neden?"

"Sana haksızlık ettim.senden istediğim şeyi ben yapmadım."dediğinde Pekmez artık Can'ın sırtına bakıyordu.

Can derin bir düşüncenin içinde sıyrılmaya çalışıyordu.

"Ortada bir haksızlık varsa en büyüğü sana yapıldı."

Pekmez,daha fazla dayanamayarak Can'ın arkasına her zaman öptüğü yere bu sefer başını yasladı.

"Aramıza girmesine izin verdiğim sessizlik için özür dilerim."dediğinde Can karısına dönerek uzun saçlarına dokundu.

Ellerini genç kadının boynuna koyarak alnına kokusunu içine çektiği bir öpücük bıraktı.

Can'ın soğuk ellerinden irkilen Pekmez;"ellerin üşümüş!"diye fısıldadı.

Can ellerini indirerek genç kadının ellilerinin içine ellerini yerleştirdi.

"Bir da ellerin hiç ellerimle buluşmayacak sandım."

"Öldüm mü ben?" Diyen Pekmez'e biraz kızarak baktı. "Ne demek o?"diye söylenirken genç kadının ellerini bırakmadan arkasına götürerek Pekmez'i kendine doğru çekti.

"Ancak o zaman tutmam senin ellerini."dediğinde Can genç kadını susturmak için dudaklarını kullandı. Genç kadın uzun bir kabustan uyanmışçasına kocasının dudaklarında nefeslenirken;"nasıl iyi olacağız bilmiyorum ama iyi olacağız Can,ben hep seninle olacağım,senin yanında,senin evinde,senin odanda,senin yatağında..."

"Aklımda,ruhumda,kalbimde ..."

"Can-"

"Sor hadi?"

Pekmez dolan gözleriyle arkasında Can'ın eline kenetlenmiş elini kurtararak Can'ın kalbinin üzerine koyarak "Buda mıyım,sahiden?"

Can,eli sıkı sıkı kavrayarak,başını olumlu anlamda salladı.
Pekmez içinde hissettiği tuhaf hissi dizginlemek için ;"Yüreğiminde ,"derken kadının avcuna hapis ettiği parmaklarını öpmeye başladı;"aklımda,ruhumda her bir zerremdesin,"

"Nasıl oldu bu?"

"Bilmiyorum!"

Gözünden süzülen yaşlar ve titreyen dudaklarıyla sordu;"Ne zamandır?"dediğinde gülümseyen Can.

Genç kadının çenesini tutarak dudaklarına öpücük kondurdu. Genç kadın gülümsüyordu Ya Can daha çok mutluydu. İlk defa bir kadına içindeki boşlukta yer açmıştı. Bunu içindeki boşluk dolduğunda anlamıştı ama bunu genç kadına nasıl anlatacağını bilmiyordu.

"Sende hissettiğinde anlayacaksın," derken sarıldığı kadının "Can-"dediğinde konuşmanın devamının gelmesini istemedi.

"Şişşşş,"diyerek onu susturdu.


Sıkı sıkı sarıldığı kadının kokusunu içine çekerken yavaşça geri çekildi. Korsenin kalan çırtçıtlarınıda açarak beline nazikçe sarıldı.

"Çok acıyor mu?"diye sordu belini hafifçe okşayarak.

Pekmez acısını gizlemeden başını hafifçe salladı.

"Gel buraya,"diyerek karısının elinden tutarak banyoya sıcak suyun altına girmesine yardım etti.
Genç kadını öperek suyun altında göz yaşlarının birbirlerine karışmasına izin verdiler. ...

Bir bölüm daha yazayım mı gençler 💓💓💓🐝🐝

Kendimi çok Çalışkan hissediyorum 🐝🐝🐝

Continue Reading

You'll Also Like

946K 56.2K 72
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
40.3K 1.7K 12
Kuzen aşkı.. Mardinde yaşayan berfin sevdiği çocuk berzanla buluşunca olanlar olmuştu azad kuzeni onu görür eve kapatır onunla evlenmesi söyler berfi...
1M 55.1K 42
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
345K 27.4K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...