CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(b...

By cemretrkmn3

931K 59.2K 29.3K

BiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzga... More

tanıtım
1.Bölüm;" KAN ÇiÇeKLeRi"
2.Bölüm;" karlı kayın"
3."bölüm; saçları bahtından daha karaydı!"
4.bölüm "Aslan yatağına tilki giremez."
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9."bölüm"
10"BÖLÜM"
11.bölüm
12. bölüm
13. bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17 bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20. bölüm
21.bölüm
22.BÖLÜM
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26. bölüm
27. bölüm "nabız!"
28. bölüm
Bölüm 29
30.bölüm
31.bölüm"kendine iyi bak,"
32.bölüm
Bölüm 33 "zülfikar"
34.bölüm
Bölüm 35
36. bölüm
37bölüm
38.blm"küheylan"
39bölüm
40. Bölüm
41 kere maşallah
42.bölüm +180000
43.blm"O gecenin Sabahı..."
44.bölüğğğğmmm🏋️‍♂️🏌🏿‍♀️🏂
45. Bölüm
46.bölüm
47! "Aşk iradeni zorlamalı.."
48|Can'ın Can'ı|
49!
50!"Ibret"
51!
52! "El gibi "
54;"yüreğin bilmez yüreğimi!"
55.bölüm
56. Bölüm "doğum günü!"
57."bölüm;hint kumaşı!"
58"
59"
60"
61"
62"
63"
64" Felek!
65" sığmazam!
FİNAL
Hasan&Elçin
Ismarlama aşk!
Özel bölüm
Özel Bölüm 2

53!

11.1K 920 263
By cemretrkmn3


En azından görenler  woteye basarsa hikaye öne çıkar böylece görülebilir👋

Watpatt iyice bozuldu🙄🙄🙄



"Beni özledin mi?" Diyen Yaren'e ağlayarak bakan Dilber kızının yüzünü avuçları arasına alarak başını olumlu anlamda salladı.

Yaren,yumruk yaptığı ellerini annesinin omuzlarına vurarak;"Neden,neden gelmedin o zaman?" Diyerek isyan ederken bacaklarının bağları çözüldü,zeminin ayaklarının altından kaydığını hissetti.

Annesinin ayaklarına kapanırken hıçkırarak ağlamaya başlayınca Maral ve Melek daha fazla dayanamayarak,"anne!"diyerek Yaren'in kollarına atıldılar. 

Cemre daha fazla dayanamayarak Melek ve Maral'ı alarak odadan çıkardı. Yaren ve annesinin yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. 

Cemre,yeğenlerine teselli de bulunurken gözleri abisini arıyordu.can'ı görmeye,iyi olduğunu bilmeye ihtiyacı vardı.

En çokta daha tam olarak neler olduğunu bilmediği için çıldırmak üzereydi.
Konak'ta ki taziye Durumu bütün işleri değiştiriyordu.Gelen giden hiç eksilmezken,kapıdan Pekmez ve abisinin girdiğini gördü.

Melek'e bakarak işaret etti. Melek anladığını belli eden bir tavırla halasının kollarından çıkarak;merdivenlere yöneldi.

Pekmez,  güçsüz parmaklarıyla  üzerine giydiği yemeğin kenarlarından tutmuş,güçsüz ve yavaş adımlarla ilerliyordu.

Can,Pekmez'in arkasın da yürürken her bir hareketini inceliyor,ayağı takılacak.başı dönecek diye ondan çok korkuyordu ama dokunmaya cesaret edemiyordu. Aralarına sessizce örülen duvar ağır bir ayrılık çizgisi oluşturmuştu.
Birbirleriyle göz göze gelmek şöyle dursun birbirlerinin nefeslerinden,vücudlarının saldığı ılık hisden uzaklaşmak için yarışıyorlardı. 

Pekmez yavaş yavaş çıktığı merdivenlerin son basamağını da güçlükle çıktığında Cemre ile göz göze geldi.

Bakışlarını kaçırarak başını eğerken;
"Başın sağolsun abla."demesine izin verdi genzini yakan sesin. Pekmez kendini bir tuhaf hissederken değişik bir hüzünle harmanlamıyordu.

Cemre, bir abisine bir Pekmez'e baktı. Aralarında ki soğuk hava birbirilerine dönmeden buz kütlelerine dönüşürken altlarında ezilen duygular Cemre'nin görebileceği kadar aşikardı.

Cemre,bütün ciddiyeti ile boğazını temizledi,tek kaşını kaldırarak abisine baktı şimdi edeceği laflar aslında Pekmez'e idi ama abisinin ona ihtiyacı vardı.

"Abimin Canı sağolsun!"dedi.

Can da Pekmez'de başını kaldırarak Cemre'ye baktı.

Pekmez anlamaz ifade ile Cemre'ye bakmaya devam edince.

Cemre elini genç kIzın omzuna elini koyarak;"senin de başın sağolsun."dedi. Pekmez'in tekrar dolan gözleri burnunda yanan o acıklı his istemese de devam ediyordu. Başını eğerek pekmez usulca odasına çıkmak için ilerlerken Cemre bir kaç adım daha atarak,abisinin kollarının altına girdi.

"Dilay Sultan uyanmış,"diyerek abisine gülen gözlerle baktı. 

Can,başını olumlu anlamda sallayarak derin bir nefes verdi. 

Cemre'nin uzun saçlarını geri iterek,"gökyüzü  merak etme seni bırakıp gitmez."

"Sadece gökyüzünü mü bırakmaz,ya deli tayı?"

Can kaç gündür yüzüne sürünmüş olan katranı kaldırarak gözlerini kıstı ama daha ileri gitmeye gücü yetmedi.

"Eğer peşimden gelmeseydi?Hasan'ı vurup Dilay Sultan'a arabayla çarpmasaydı-"derken Cemre'nin yüreği daha fazlasını kaldırmadı.

"Yapma abi! Herkes biliyor.yapma kendine bunu yapma bırak herkes yasını tutsun,vedalaşalım Davut abimle keşkelerle, eğerlerle yarına bakılmıyor."

"Sen büyüdün mü?"

"Anne bile oldum."

"Bak sen!"

"Bakarım tabi abim ,canım değil misin?"derken Canın bakışları Pekmez'in biraz önce kapısını kapattığı odaya kaydı.

Aralarına giren sancı onları daha Ne kadar kıvrandırırdı bilmiyordu ama Canın yüreği bu sancıyı Ne kadar çekerdi bir bilinmezdi.

"Oda iyi olacak,"dedi Cemre abisine umut dolu gülümserken.

"Kolay olmayacak,"diyerek derin bir nefes verdi Can!
İçinde ki yükü nefesiyle atmak ister gibi öyle derin verdi ki nefesi.

"Aksine daha kolay olacak çünkü;onun yanında sen olacaksın."diyerek abisine yol gösterdi Cemre.

Abisi kardeşini kolunun altında sıkarken Biran önce herşeyin güzel olduğu yıllara ışınlanmak istiyordu.

Zaman geçsin isteriz en çok canımız yandığı zamanlarda yakmasın isteriz , acıtmasın usulca süzülüp gitsin iSteriz  ama canımız yanacak kalbimiz uğuldayacak ya;nefesimizi söküp almadan bırakır mı zaman? 

Yürekler toparlanıp yaralar iyileşirken dil girmeliydi araya ılık ılık hikayeler mutlu sonlar,umut dolu gelecekler fısıldamalı  ruha...

Akşam olup karanlık bir şilte gibi gökyüzüne serildiğinde Can,babasının karşısına dikildi.

Geçen zaman da en çok çöken Ali ağa olmuştu kuşkusuz. Oğlunun yüzüne bakamıyordu.

Baba için hak mıydı bu? 

Ali ağa Konak'ta olanları öğrenmişti.Canın bebeğinin nasıl öldüğünü öğrenmişti. Daha fazlasını yaşlı yüreği kaldırmadı. Davut'un nasıl öldüğünü duyacak gücü yoktu. Başını duvara dönmüş elindeki tespihi hızlı hızlı çekerken kulakları uğulduyor,Can'ı karşısından def etmemek için zor duruyordu.

Can bu sessizlik mücadelesini anlamadı aksine babası kendine kızıyor sandı.

"Baba!"diyerek çaresizce konuştu.

Ali ağadan cevap gelmeyince;"kızdığını! Hatta kızmak lafı  basit kalır,biliyorum."

Ali ağa dişlerini sıkıyordu elbette öfkeliydi içine kin dolmuştu ama bunların muhatabı Can değildi. 

"Yüzüme bakmayacak mısın?"diye son çare ile  sordu Can,bundan daha fazlasına daha da gücü yoktu. Geçen kısa zaman aylarca at üstünde ülke aşmış gibi bir yorgunluk bırakmıştı.

Ali ağa oğlunun sesindeki yılgınlığı görmüştü.

Titreyen sesi ile;"yüzüne bakmaya Ne yüzüm Ne de mecalim var."diyerek oğlunun yüzüne bakmaktan kaçındı.

Can nefes vererek:"senin ne suçun var baba?"dediğinde Ali ağa kontrolünü kaybederek oğluna baktı.

Can Ne yaptığını babasının yüzünde gördüğü ifade ile fark etti.

Ali ağanın gözleri kan çanağına dönmüş,dudağının kenarı ısırılmaktan yara olmuştu: 

"Ben evlat katili olmadım diye sen kardeş kanı döktün."diyerek sıktığı yumruğunu dudaklarına bastırdı.koskoca Ali ağa ağlıyor muydu?

Can,elini saçlarından geçirerek derin bir nefes verdi.

"Olanları değiştiremem ama şunu bil hiç pişman değilim,ona bu Konak'tan giderken demiştim kan çiçekleri yetişmesin bu Konak'ta senin de çocukların var demiştim."

Ali ağa başını sallarken sağ eliyle kalbinin üzerine vurdu.

"Gel de anlat işte,evlat acısı ile Yanıyor.kirpi yavrusunu; pamuğum!diye severmiş. "Diyordu ama kısılan sesi yetmiyordu bile. 

"Ben ona yapma,gelme dedikçe üzerime geldi. Kendi canımdan geçtim,Hasan'ı  vurdu ben sandığı için, Dilay sultanı vurdu bana haber getirdiği için,hadi bunları beni öldürmek bana olan gücünü ıspatlamak için yaptı ya Pekmez! Ondan Ne istedi baba, daha varlığından şüphe ettiğim çocuğuma nasıl sebep olur?"dediğinde Ali ağanın yüreği daha fazlasını kaldırmadı. 

"Çık dışarı Can!"diye öyle bir bağırdı ki Ali ağa,

Bütün olanları istemeden duyan Pekmez bile yerinde sıçradı.

Odasından çıkıp mutfağa giderken,canın babasının odasına girdiğini görmüştü yavaş yavaş indiği merdivenlerden sonra odanın önünden geçerken kendini gelen sesleri dinlerken buldu. 

Canın çaresiz çırpınışını dinlerken yüreği burkuldu.

Canın ona söylediği ;"Öldürdüm."gerçeğinden daha  yakıcıydı bu açıklama.

Babasının çıkışından sonra kapıyı çarparak çıkarak Can karısı ile göz göze geldi.

İkisi de tutunacak bir dal arıyordu,birbirlerinin gözlerinde bir ışık, cümlelerinde umut ama olamıyordu. Pekmez yutkunarak girdiği panik ile yavaş adımlarla arkasını döndü. Geldiği yolu yavaş yavaş giderken arkasındaki adamın sığınağa ihtiyacı olduğunu hiçe sayıyordu bütün bedeni.

Pekmez artan ağrısını dindirmek için aynanın önünde duran ilaçları hiç düşünmeden avucuna birbir alıp dudakları arasına yerleştirirken neye kızdığını kime öfkelendiğini bile bilmiyordu.

İçinde hissettiği boşluk kendinden bile nefret etmesine bile yetecek kadar keskin ve yıkıcıydı.

Ali ağanın; evlat katili! Diye inleyen sesi kulağında çınlarken Pekmez,benim evladımın katili diye iç çekti.

Güçlü olmak,başını dikmek insanların gözünün içine bakarken suçlu kim diye haykıramamak nefesini kesiyordu. genç kadının  geleceğe olan inancını kırıyordu.

 

Kalçasındaki çatlak hareketlerini  kısıtladığı için dolabının önüne gelerek  sıcak havada giymek için uzun elbise gibi olan geceliklerinden birini başından aşağı geçirdi. Ayağındaki. Çorabı da çıkarmak istiyordu ama eğildiği zaman  canı ağzına geliyor nefesi kesiliyordu.

Odada gözlerini gezdirmiyor uzun süre etrafa bakamıyordu her taraf temizlenmiş sanki bu odada hiçbirşey yaşanmamışcasına düzenli ve topluydu bu Pekmez'in sinirini daha çok sinirini bozuyordu.

Sinirle soluyup yatağa oturduğunda odanın kapısı yavaşça açıldı.

Pekmez'in yüreği bir kuş gibi çırpınmaya başladı. Ellerini iki yana uzatmış yatağa bastırırken Cana bakmamak için  başını öne eğmişti. Kimseyi suçlamıyordu ama canı yanıyordu işte canı yanarken kimse de ölen bebeği için yas tutmuyordu.

Kendini bir başına yalnız hissediyordu. Parmakları sertçe yorganı kavrayarak sıkarken nefes alamadığını hissetti.

Can Pekmez'in önünde dolanarak önünde eğildi,iZin istemeden  ayağını topuğundan  tutarak kendine çekti ve sessizce çorabını çıkardı. Aynı işlemi diğerine de uygularken birleş bile yüzüne bakmadı Pekmez'in baksa kadının gözünden akan yaşa karışacaktı.
Can banyoya  girerken derin bir nefes aldı üzerinden çıkardıklarını yere atıp duşa girdi.

Pekmez yatağa uzandı İnce pikenin içine kıvrılarak akmasını istemesede akan göz yaşlarına sinirle söylendi.güçlü hissetmiyordu ki güçlü durabilsin.

Çok geçmeden banyonun kapısı açıldığında Pekmez iyice başını yastığa bastırdı, sanki yatakta bir yarıl açılacak o yarık huzura götürecekmiş gibi bastırdı.

Can kafasındaki idam sehpasından atlayarak yatağa bırakmıştı kendini bu kadının sıcaklığına ihtiyacı vardı. Kadının gözlerindeki acı kendi gözlerinde de vardı,sadece;başka acıların arkasına gizlenmiş gibi duruyordu.
Kadının beline kolunu dolayarak başını boynuna gömdü.

Pekmez taş kesildi. Aralarındaki sessizlik bile utanırken Pekmez'in dilinde kelimeler el ele tutuşup Cana kol kanat geremiyordu. Pekmez içten içten kendine kızsada konuşacak kadar güçlü değildi. Sanki ağzını açsa bütün günahlar bir olup Pekmez'in üstüne cehennem olup yağacak gibi hissediyordu.

Can saçını geri çekerek kuşağına doğru konuştu;

"Zirav Dapir seni görmek için gelecek Yarın. Olanlardan haberdar,"derken Pekmez'in karnına. Dokunuyordu.

"Seni de götürmek istiyor bir süre istersen-"derken Canın Boğaz'ı yanıyordu bu cümleyi kurmak dahi istemiyordu ama konu kadına bunu borçlu hissediyordu.

"Eğer istersen gidebilirsin,"dedi. Ama gitme şakın beni bu yatakta bir başıma bırakma demek istiyordu.

Pekmez'in konuşmayacağını anlayınca Can gözlerini ağrıyla kapatarak nefesini verdi. Kalbi sızlıyordu nefesi yanıyordu ama kadına bana dön yüzünü göreyim diyemiyordu.

SessiZlik aralarında bir çöl gibi kurak ve yakıcıyken uykuya daldılar ilk defa Can ve Pekmez iki yabancı olmuştu bu yatakta. Birbirlerini ilk tanıdıkları anda bile bu kadar uzak değillerken.

Dökülen kanlar yabancı yapmıştı onları....





Yine 1500 olmuş hep diyorum bin kelimeyi geçmeyim bir bakıyorum oooo atı alan Üsküdar'ı geçmiş.

Görür müsünüz bilmiyorum ama görenler woteye basarsa hikaye öne çıkar herkes görebilir. 

Watpatt bozuldu iyice 🙄🙄

Görüşmek üzere 👋  seviliyorsunuz 💓💓🍭

Continue Reading

You'll Also Like

182K 7.8K 30
"Hazar olmaz.." Beni kendine çekip "Benimsin kızım ...bırakmam seni"dedi ve sol gözünde acıyla eşlik eden göz yaşı düşüp saçlarıma karıştı. Ben ne y...
941K 56K 72
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
254K 19.3K 46
ÇELİŞKİ-İKİ YABANCI Öyle yaman bir çelişkiydiki onun aşkı; sevdasının dorukları uçsuz bucaksızken ihanetin acısı kalbinin en ücra köşelerini dahi sız...
732K 27.8K 70
Töre... Töre neydi? Töre yüzyıllardır sürdürülen bir gelenekti. Töre kandı,intikamdı Töre ölümdü. Töre davaydı. Töre ablasını öldüren çocukların tem...