Selin'den
Sabah,çalan alarm sesiyle uyanıyorum.Saat henüz 7 ama bugün büyük gün.Akşam saat 8'de orkestra arkadaşlarımla birlikte ilk konserimizi vereceğiz.Tabi önce,saat 11'de başlayıp, 2 saat sürecek konser provamız var.
İçim,içime sığmıyor heyecandan.Biraz da korkuyla karışık bir heyecan bu.Hatta bu sebeple pek uykumu da alamadım ama yine de kendimi enerjik hissediyorum merak etmeyin.
"Ya herşey berbat olursa?,Ya konserlerde başarılı olamazsak?"diye korkmuyorum desem,çok büyük yalan söylemiş olacağım.Hem kendime hem de size.
Ama sonra,sol yanıma dönüp huzurla uyuyan Mavi'yi görünce,yine yüzümde her zaman olduğu gibi kocaman bir gülümseme beliriyor.Tüm bu korku ve heyecanın yanı sıra.Kendimi bir anda o huzursuzluktan arınmış hissediyorum.
Bu durum,kesinlikle Aliş'in varlığının benim üzerimde yarattığı sakinleştirici etkiden kaynaklanıyor,biliyorum.
O bana,o güzel okyanuslarıyla aşkla baktığında dünya üzerinde yapamayacağım,başaramayacağım bir iş yokmuş gibi geliyor hep.Kendimi çok güçlü hissediyorum o anlarda.
"Hadi Selin,kalk şimdi ve banyodaki rutin işlerini hallet hemen.Herşey çok güzel olacak merak etme"diye mırıldanıyorum kendi kendime.
Ardından,banyoya ilerleyip duş almak da dahil tüm günlük işlerimi 15-20 dakika gibi bana göre çok kısa bir sürede hallederek, odamıza geri dönüyorum.Kendi hızıma kendim bile şaşırıyorum inanın.
Üzerimde bornozumla odaya geri döndüğümde,Ali'nin uyandığını ve üzerinde sadece boxer'la odada bulunan lila kanepeye oturarak benim duştan çıkmamı beklediğini görüyorum.Bu kez duşta bir yaramazlık yapamayacağımızı anlamış olmalı.
"Günaydınnnn aşkım"diyerek boynuna sarılıyorum.Başımı ellerinin arasına alıp,bir öpücük konduruyor dudaklarıma hemen.
Bir yandan da,"Öyle harika kokuyorsun ki ne yapacağım ben senin bu kokunla?"diye soruyor.
"Ben senin o muhteşem deniz kokunla nasıl kendimden geçiyorsam,sen de benim kokumla öyle kendinden geçeceksin bitanem.Ama şimdi hemen günlük işlerini hallet ki,seninle şöyle mükellef bir kahvaltı edebilelim "diyorum gülerek.
"Tamam aşkım "deyip,banyoya ilerliyor hemen.
Ben de o sırada,oda servisini arayıp odamıza güzel bir kahvaltı sipariş ediyorum.
Roma'da bir Mertoğlu otelinin olması çok güzel gerçekten de.Bu sayede güzel bir Türk kahvaltısı edebileceğiz çünkü.
Kahvaltı gelmeden,hemen üzerime kırmızı-beyaz kolsuz bir t-shirt,dizleri hafif yırtık koyu mavi jean ve beyaz spor ayakkabılarımı giyiyorum.
Hafif bir makyaj yapıp,parfümümü sıktığım sırada görevli kapıyı çalıp,ardından sipariş ettiğim kahvaltıyı dairenin oturma odası şeklinde düzenlenmiş olan diğer odasındaki masaya yerleştiriyor.
Ben de bu arada saçımı tek örgü yapmakla meşgul oluyorum.Hem Aliş bu saç şeklini çok seviyor hem de prova sırasında rahat olur diye.
10-15 dakika sonra Ali,dağınık şekilde kuruttuğu saçlarıyla kahvaltının bulunduğu odaya geliyor.Üzerine siyah jean pantolon,haki yeşil bir gömlek ve yine haki yeşil spor ayakkabılar giymeyi tercih etmiş bugün için.
Hayranlıkla süzüyorum onu.Bir yandan da "Çok çekicisin aşkım"diyerek.
"Sen asıl kendini görsen"diyor.
Söylediklerine hafifçe gülümseyerek,tabağıma azar azar kahvaltılıklardan alıyorum.Ama heyecan yüzünden yiyebilecek miyim? Bilemiyorum.
Ali de bu sırada küçük küçük lokmalarla yemeye başlıyor kahvaltıdan.
"Bizim prova her ne kadar 2 saat olarak planlandıysa da,bence 3-4 saat sürer sanırım.Sen o sırada ne yapacaksın Mavi?"diye soruyorum.
"Bilgisayarda halletmem gereken birkaç iş var güzelim.Onlarla ilgileneceğim.Hatta,Sami Bey'le Madrid'te ki otel inşaatıyla ilgili görüntülü bir görüşme bile yapmam gerekebilir duruma göre"diyor.
"Neyse,iyi bari.Ben yokken sıkılmayacaksın o zaman "diyorum.
"Aslında her an senin yanında olmak istiyorum Selin.Ama,konser sonrası tatilimizde rahat edebilmemiz için,bunu yapmam gerek"diyor.
"Önemi yok aşkım,rahat ol sen.Zaten ben de bu 1 hafta çok yoğun olacağım" diyorum kahvaltımı bitirmek üzereyken.
"Yine çok az yedin aşkım.Prova sırasında bayılmazsın umarım"dediğinde,şaşkınlıkla gözlerimi kocaman açıyorum.Demek yine beni izlemiş kahvaltı sırasında.
"Haklısın ,ama naapim.Heyecandan lokmalar boğazıma diziliyor.Daha fazla yiyemedim işte Mavi"diyorum.
"Merak etme güzelim.Herşey yolunda gidecek.Sen sakın dert etme"diyerek,yanağıma kocaman bir öpücük konduruyor.
Bu öpücüğün ardından,Ali'yi odada yalnız bırakıp,arkadaşlarla buluşmak üzere lobiye iniyorum.Birazdan herkes gelince,konser salonuna gitmek üzere yola çıkıyoruz.
Ali'den
Selin prova için odadan ayrılır ayrılmaz,asistanım Dilek hanıma işle ilgili birkaç mail gönderiyorum.
Dilek hanım, inanılmaz bir hızla söylediklerimi hallederek,yarım saat gibi çok kısa bir sürede yine mail yoluyla elde ettiği sonuçlardan beni haberdar ediyor.
Ortaya çıkan sonuç,yine her zaman olduğu gibi mükemmel.O benim iş yaşamımdaki en büyük şansım gerçekten de.Bazen,ben bazı şeyleri gözden kaçırsam bile,o beni iş anlamında çok iyi tanıdığından,söylemediklerimi bile eksiksiz bir şekilde tamamlamayı biliyor daima.
Kısacası,hem özel hem de iş yaşamımda çok değerli ve farklı iki kadın sayesinde fazlasıyla mutluyum şu aralar.
Ayrıca,işin en güzel yanı bu çok özel iki kadın arasında büyük bir şans eseri hiç rekabet yok.Aksine birbirleriyle son derece iyi anlaşıyorlar.
Ben bunları düşünürken,Sami Bey yeni otel projemizle ilgili olarak görüşmek üzere,görüntülü olarak arıyor.
Çizdiği otel projesi hakkında ayrıntılı bir sunum hazırlamış.Sunumu,bir kaç küçük ayrıntı dışında çok beğeniyorum.Ve beni rahatsız eden o bir kaç küçük ayrıntıyı değiştirmesini rica ediyorum.İsteklerimi kabul ediyor.Birkaç gün sonra yeniden görüşmek üzere sözleşip,görüşmeyi sona erdiriyoruz.
Bu arada ben bütün bu işlerle uğraşırken saat de epey ilerlemiş.Artık Selin'in provasının bitmiş olması gerektiğini düşünüyorum.
Konser öncesi hepsinin biraz dinlenmesi gerek çünkü.Birazdan burada olur diye aklımdan geçirdiğim sırada,Selin asık bir yüzle kapıdan içeri giriyor.
Selin'den
Sabah prova için Aliş'le ayrıldığımızda,biraz huzursuzluk hissetsem de yine de kötü değildim aslında.
Ama konser salonuna gelip,provaya başladığımızda hiçbir şey hayal ettiğim gibi olmuyor.
Tüm ekip olarak, bunca zamandır üzerinde çalıştığımız parçalarda bir türlü istediğimiz ritmi tutturmamız mümkün olmuyor.Sanki ilk kez çalıyor gibiyiz tüm parçaları.
Hem Kerem hem de Aytunç hoca ekibimizi rahatlatmak için ellerinden gelen tüm çabayı göstermelerine rağmen,yine de istediğimiz sonuca ulaşmamız bir türlü mümkün olamıyor.
Bu duruma sinirlerim geriliyor."Ya akşam başarılı olamazsak?"diye düşünürken buluyorum kendimi.Haliyle,moralim iyice bozuluyor.
Neyse ki pes etmek üzereyken,Aytunç hoca provayı bitiriyor da Ali'ye koşuyorum hemen.
Ali halimi görünce,ilk başta ne olduğunu anlayamayıp panik yapıyor haklı olarak.Ben de onun yerinde olsam,aynı şeyi yapacağım için kızamıyorum da ona.
"Selinnnn!!Yoksa hasta mısın güzelim?"diyor hemen sarılarak.
"Yok aşkım.Hasta değilim,endişelenme.Sadece prova hiç düşündüğüm gibi geçmedi.Bu durumda sinirlerimi fazlasıyla gerdi"diyorum hemen.
"Sorun bu muydu Bitanem?Öyleyse hiç endişelenmene değmez.Çünkü eğer son prova kötü geçmişse,bu herşey yolunda gidecek anlamına gelir "diyor cevap olarak.
"Aynı şeyi hem Kerem hem de Aytunç hoca söyledi.Ama inan,sen söyleyene kadar bir endişe vardı içimde Mavi.Şimdi çok rahatladım"diyorum.Bir yandan da kocaman sarılıp,o güzelim deniz kokusunu doya doya içime çekiyorum.
O güzel okyanus kokusu ciğerlerime dolunca,içimi bir huzur kaplıyor.Biraz da uykum geliyor,o rahatlama sonrası.
"Yarım saat kadar sana sadece sarılarak uyusam olur mu Mavi?"diye soruyorum.
"Tabi ki güzelim.Hadi sen banyoya gidip bir yüzünü yıka.Sonra da biraz kestiririz.Ben alarmı da kurarım,böylece geç kalmayız"diyor.
"İyi ki varsın Alişşş.Seni çooook seviyorum "deyip banyoya ilerliyor,banyodaki işlerimi halledince de yatağa uzanıp Aliş'in kollarında derin,huzurlu ama kısa bir uykuya bırakıyorum kendimi.
Ali'den
Alarmın sesiyle birlikte uyanıyoruz.Selin şu an ilk geldiği zamana göre çok daha iyi.Bunu dudaklarıma kondurduğu küçük öpücükten anlayabiliyorum.
"İyi misin güzelim?Kendini nasıl hissediyorsun?"diye soruyorum.
İyiyim Mavi.Biraz dinlenmek çok iyi geldi.Yavaş yavaş hazırlanmaya başlasam iyi olacak "diyor.
"Peki aşkım.Nasıl istersen.Bu gece senin gecen olduğuna göre duş önceliği de senin"diyorum.
"Çok teşekkür ederim Ali,herşey için"deyip banyoya ilerliyor.
Yaklaşık 15 dakika sonra da üzerinde beyaz havlusuyla odaya geliyor yeniden.
Manzara kesinlikle çok etkileyici.Ama geç kalırız endişemden kısa bir öpücük verip,bu kez ben duşa giriyorum.
1o dakika sonra çıktığımda,karşılaştığım görüntü çok daha baştan çıkarıcı inanın.
Selin,kalın askılı,derin V dekolteli siyah kadife kumaştan uzun bir elbise seçmiş bu gece için.Elbise de ayrıca yine derin bir yırtmaç var. Sağ bacağı,neredeyse beline kadar açıkta bırakıyor bu yırtmaç.O yırtmacın ortaya çıkardığı sütun gibi sağ bacağı ise çok etkileyici görünüyor kesinlikle
Saçlarını,küçük küçük örgülerin bir araya gelmesinden oluşan bir topuz yapmış.Yine her zaman olduğu gibi hafif bir makyaj var yüzünde.Ama bu kez dudaklarında vişne rengi bir ruj kullanmış.Ayakkabıya gelecek olursak, çok yüksek olmayan,vişne rengi kadife pabuçlar görünüyor elbisesinin altından.
O kocaman,aklımı her zaman başımdan alan gece gözleri,heyecan ve mutlulukla pırıl pırıl parlıyor.Şu an onunla tahmin bile edemeceğiniz kadar çok gurur duyuyorum.
Ve bu güzelliğin yanında ne yaparsam yapayım sönük kalacağımı bilerek,ben de giyinmeye başlıyorum.
Seçimimi bordo kadife ceket,gri bir gömlek,siyah pantolon ve siyah ayakkabıdan yana kullanıyorum.Kravatımsa,siyah zemin üstüne gri şal desenli.
Saçlarımı bu kez jöleyle sabitliyorum.Parfümümü de sıkınca hazırlığım sona eriyor.
Selin'in bakışları beni beğendiğini gösteriyor.Hemen ona elimi uzatıyorum ve birlikte lobiye iniyoruz.
Lobide ekiple bir araya gelip,arabalarımızla salona doğru yola çıkıyoruz.
Konser salonuna geldiğimizde annem,Güneş abla ve babamı görmek bizi çok şaşırtıyor.
Babam,"Güzel kızımı böyle özel bir gecede yalnız bırakamazdık"diyerek sıkıca sarılıyor Selin'e.
Selin'de büyük bir sevinçle karşılık veriyor ona.Ardından hem Güneş ablaya hem de anneme sarılıyor.
Hem Güneş abla hem de annemin bakışlarından Selin'le ne kadar gurur duydukları belli oluyor.Ve ağızlarından aynı anda,"Muhteşem görünüyorsun Selin"sözleri dökülüyor.
Sonra da biz yerlerimize,Selin'de kulise doğru ilerliyor.Çünkü konser,yarım saat sonra başlayacak.
Bu yarım saatlik sürede,herkese bizi yalnız bırakmayıp yanımızda oldukları için çok teşekkür ediyorum.
Yarım saatlik süre sona erdiğinde,önce konserin başlayacağını belirten zilin sesi duyuluyor.Ardından perde açılıyor.
Gamzeli güzelim ve tüm ekip arkadaşları sahnede görünüyor.Hepsinin harika gözüktüğü kesin ama,en muhteşem olan tabi ki Selin.Bu konuda objektif olamayacağım için affedin beni.
Salon alkıştan inliyor bu sırada.Ve konser başlıyor az sonra.
Herkes,pürdikkat konseri izliyor.2 saat süren konser sırasında,salondan "çıt"sesi bile çıkmıyor.Güneş abla,annem ve babamın gururunu gözlerinden okumak mümkün.
Benimse,ne halde olduğumu sanırım hepiniz tahmin edebilirsiniz.Şu an hissettiklerimi söze dökemiyorum çünkü.
Konser bitiminde,yine salon alkış sesleriyle inlemeye başlıyor.Herkes çok mutlu ve bir o kadar memnun sonuçtan.O an çok kısa bir süre gözgöze geliyoruz Selin'le.Bakışlarında büyük bir minnet yakalıyorum.
Az sonra herkes,sahneden seyircileri selamlıyor.Biz seyirciler de bu sırada tüm orkestrayı ayakta alkışlıyoruz.
Herşey bittiğinde,koşarak kendini kollarıma atıyor Selin.
"Teşekkürler Mavi.Sen olmasaydın bu başarıyı kazanamazdım,iyi ki varsın!"diyor bir yandan da.
"Hepsi senin başarın aşkım.Seninle tahmin edemeyeceğin kadar çok gurur duyuyorum"diyerek,dudaklarına kapanıyorum hemen.
O sırada çevremizdeki hiç kimse umrumda değil çünkü.
Az sonra Güneş ablanın hafif öksürüğü ve "Hadi çocuklar,artık otele gidip dinlenme zamanı"diyen sesiyle birbirimizden ayrılıp,el ele otele gitmek üzere arabamıza ilerliyoruz.
Selammmm😊😊
Öncelikle herkese keyifli okumalar 💕💕💕
Desteğinizle beni çok mutlu ediyorsunuz.Umarım bu bölümde de hem o minik yıldızlar hem de o güzel sözlerinizle yanımda olmaya devam edersiniz.Sizin o güzel yorumlarınız benim en önemli ilham kaynağım.Unutmayın🙏🙏♥️😍😍
Hepinizi kucaklıyorum ♥️♥️♥️