Ah benim Yusuf'um ,
Ah benim ,
Ah senim , dedi
Başka birşey diyemedi Züleyha ,
Yusuf'a mektup yazmaya başlayınca.
Yusuf diye başladı Yusuf diye bitirdi .
Gördü ki hitaptan öteye geçemedi .
Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok ..
Züleyha'nın lügatında Yusuf'tan öte sözcük yok ..!
🍃~Kerb & Bela .. 🍃
-Buyur .'
Kolunu çevirip ayağıyla ittirdi kapıyı Afra . Sonrada odaya girip dolabın üzerine elindeki tepsiyi bıraktı . Dünden beri ağzına tek bir lokma koymamıştı Emir . Zaten havaalanından geldiğinden sonrada odasına kapanmış , sadece yatsı ve sabah namazları için abdest almaya çıkmıştı . Neyseki düğün için izin almıştı da camiiye gitmemesi problem olmuyordu . Evet , bugün o gündü ... Düğün günü ..
-Kardeşim bak sana mis gibi mercimek çorbası yaptım . Hadi soğutmada iç . '
Elindeki tesbihi öpüp cebine koydu Emir . Ve yine önünde durduğu pencereden dışarıya bakmaya devam etti .
-Aç değilim Afra . Sen iç , israf olmasın .'dedi kısık sesiyle . Afra kollarını kavuşturup yanına geldi kardeşinin . Yüzüne baktı . Uykusuzluktan ve ağlamaktan gözaltları mor bir renk almıştı . Ne zamandır burda , böylece duruyordu acaba ?
-Hayır açsın . Dünden beri boğazından tek bir lokma geçmedi . Oruç tutuyor desem , sahursuz oruca niyetlenmezsin sen , sahur sünnettir diye . 'Elini kardeşinin omuzuna koydu . İçi parçalanıyordu onu böyle gördükçe . 'Hadi Emir bizim hatrımız için ..'
Anlamaz gözlerle dönüp Afra'ya baktı Emir . Bizim hatrımız demişti Afra . Biz dediği kimdi ? Emirin ona şaşkınca bakmasıyla gülümsedi Afra . Doğru ya , haber verememişti ona hamile olduğunu . Ellerini karnına indirdi . Ve gözlerine baktı kardeşinin .
-Dayısını böyle görünce üzülüyor benim bebeğim ...'dedi fısıldar bir tonla . Emir istemsizce gülümsedi . Gözleri dolmuştu birden . Süt kardeşi , birtanecik Afrası , cadısı hamileydi yani ? Kollarını uzatıp sarıldı kardeşine . Ve salıverdi gözpınarlarındaki damlaları .
-Afra ..'dedi ağlamaklı bir sesle . 'Bacım ben çok sevindim . Şükürler olsun Rabbime , bu duyguyuda nasip etti bize .' Geri çekilip yüzünü elleri arasına aldı . 'Allah analı babalı , imanlı büyütsün güzel bacım ..'
-Sağol kardeşim .'dedi Afra yanağındaki elleri okşayarak . 'İnşallah sizede nasip olur .'
Birden düşüverdi Emir'in elleri . Gözlerinden damlalar hızlı hızlı akmaya devam ederken , başını yine pencere çevirdi . İçi yanıyordu .. içi cayır cayır yanıyordu . Ama elinden gelen hiçbirşey yoktu . Hümeyra gitmişti .. Ve ona Emir git , demişti .. Pişmanlığından ölmüyorsa , bu sadece Rabbin böyle istemiş böyle nasip etmiş olmasındandı . Ama Hümeyrasını kaybetmek ... işte ona çare yoktu .
-Emir .. Ben biliyorum .'dedi Afra yumuşak bir ses tonuyla . 'Ben biliyorum kardeşim . Hümeyra dönecek . Ve sizde çok mutlu olacaksınız ..'
-Bu ..'diyerek gözlerini sildi ve Afra'ya baktı Emir . 'Bu gerçekten olabilir mi ? Buna gerçekten inanıyor musun Afra ? Ben onu çok kırdım .. Ben ona git dedim .. O da gitti ..'
-Hümeyra zeki bir kız Emir . Sana kırılsada , seni o adamın kandırmış olduğunun farkındadır . Ve elbet dönecek . '
-İnşallah bacım inşallah .'diyerek cebinden tekrar çıkarttı tesbihini Emir . Böyle zamanlarda ya Kuran okur yada zikir çekerdi . Böylece biraz hafiflerdi kalbinin yükü . 'Allah bilir ... Hümeyra şimdi nerelerdedir ...?'
✨
Kendini derin bir uykudan zar zor sıyırıp açtı gözlerini Hümeyra . Güneş direk yüzüne doğru vurmuş , gözlerini kamaştırıyordu . Elini ona siper ederek doğruldu altındaki yumuşak yataktan . Gözlerinin kamaşması biraz olsun geçmişti . Etrafına bakınmaya başladı . Aylardır görmeye alışkın olduğu küçük oda değildi burası . Nerdeyse o odanın beş tanesi büyüklüğünde lüks mobilyalar doluydu içi . Kocaman yatak siyah saten çarşafla örtülmüştü . Ayaklarını yataktan indirip soğuk parkelerle buluşturdu . Zonklayan başını tutarak dolaşmaya başladı odanın içinde . Neresiydi burası ? Elleriyle yüzünü sıvazlarken kınaları gözüne ilişti ve parmağında duran alyans ..
-Emir ..'döküldü dilinden usulca . Ve gözyaşları hızla gözlerine nüfuz etti . Olanlar bir film şeridi gibi geçiyordu gözünün önünden . Yaşadıkları güzel günler .. Ve yarım kalan nikahları ...
Duvardaki büyük saati farketti . Nerdeyse yuvarlak bir börek tepsisi büyüklüğünde siyah ahşap bir saatti bu . Kenarları yaldızlı . Böyle bir odayada ancak böyle ihtişamlı bir saat yakışırdı zaten . Onbir buçuk mu ? Saat sabahın onbir buçuğu muydu ? Ona ne olmuştu ki böyle bu saate kadar kendine gelememişti .. Demek bugün o gündü . Günlerdir heyecanla bekledikleri , bir an evvel gelmesi için dua ettikleri gündü .. Düğün günü ...
-Daha çok geç değil ..'dedi Hümeyra kendi kendine . 'Hala geç değil .. Ben gidebilirim .. Ben gidip Emir'e herşeyi anlatabilir ve nikahımıza yetişebilirim !'
Koşarak odanın kapısına ulaştı . Açmak için zorladı . Ama tahmin ettiği gibi kilitliydi . Onu burda zorla tutamazlardı ! O Emir'i seviyordu , ona aşıktı .. Şimdi ona kavuşacağı bu kutlu günlerinde bu yaşadıkları haksızlıktı . Hemde büyük bir haksızlık !
-Annee !'diye vurmaya başladı kapıya . Öyle ya , onu buraya muhakkak annesi getirmiş olmalıydı . Zaten en son hatırladığında da onun yanındaydı . 'Anne aç kapıyı annee ! Yalvarırım aç kapıyı anne bana bunu yapma !'
Tüm gücüyle vurmaya devam etti kapıya . Ama ne gelen vardı .. nede bir duyan .. Çocukluğundan beri böyle değil miydi zaten ? Annesi her kızdığında onu karanlık bir odaya kilitler bazen saatlerce , bazende günlerce çıkartmazdı . Yemek bile vermediği günleri hatırlıyordu Hümeyra . O zamanda babası gizlice birşeyler verirdi kapıyı aralayıp . Belki .. Belki yine yardım ederdi ..?
-Babaa !'diyerek yumrukladı bu sefer kapıyı . 'Baba bari sen aç kapıyı ! Yardım et bana babaa !'
Pes edip kapının arkasına , yere çöküverdi . Gözyaşları sicim gibi akıyordu yanaklarına . Kaçmak istemişti bu hayattan . Kaçmak ve yeni bir hayat kurmak istemişti . İçinde Emir olan .. Ama yine olmamıştı işte . Yine yakalanmıştı geçmişine . Hemde bu sefer tokat gibi vurulmuştu yüzüne . Belkide hiçbir zaman Hümeyra Paksoy olamayacaktı . Su Çelikel olmak kaderiydi ..
Yerinden kalkıp odanın içinde duran diğer kapıya ilerledi . Tam tahmin ettiği gibi , banyoydu burası . Çeşmeyi açıp bol su çarptı ağlamaktan ateş gibi yanan yüzüne . Sonrada aynaya baktı .. Bu o muydu gerçekten ?.. Gözaltları çökmüş , sarı saçları darmadağınık olmuş , makyajı ağlamaktan akmış . Üzerinde hala kına yakılırken giydiği kırmızı şifon elbise vardı . Elleri istemsizce elbiseye gitti . Emir'in sesi yankılandı kulaklarında .
"Çok yakışmış . Ama bir daha giyme kırmızı ."
"Çünkü çok yakışmış . Bundan sonra sadece benim yanımda giy . Ve sadece bana süslen ."
Parmağındaki yüzüğe indi bakışları . Elini kaldırıp minik bir öpücük kondurdu alyansına . Bu Emir'e ait olduğunun bir sembolüydü nede olsa .. Kenarda duran havluyla yüzünü kurulayıp odaya geri döndü . Gözleri birşey arar gibi dolanıyordu odada . Ve nihayet aradığı şeyi bulmuştu . Bavulunu onunla beraber getirmiştiler demekki . Gidip açtı . Uzun zaman olmuştu bu bavuldaki eşyalarını görmeyeli . Ama hepsi açık ve kısa şeylerdi . Hümeyra bunları giyemezdi ki .. En sonunda bavulun diplerinde kalan ip askılı uzun bir elbise ilişti gözlerine . Sonrada uzun kollu hırkasını bulmasıyla sevinçten halay bile çekebilirdi . Banyoya gidip üzerini değiştirdi . Saçlarını dolapta bulduğu lastikle topladı . Sonrada gidip yatağın üzerine çökercesine oturdu . Saat on iki olmuştu . Bu saatte Emir'in öğle namazı için hazırlanıp camiiye gitmesi gerekirdi . Abdest aldıktan sonra hafif kokulu misinden sürerdi . Ve o gelene kadar evde kalırdı o güzel koku ..
Bugün düğün günleriydi oysa . Ve Hümeyra burda kapana kısılı gibi kalakalmıştı . Şimdi evde olmalıydı .. Afra ona zorla makyaj yapmalı , gelin olacak kıza nasihatler muhabbetinin son bölümünü icra etmeli ve Hümeyrayı bol bol utandırıp kikirdemeliydi . Sonra gelinliğini giydirip günlerdir yastığının altında gizlediği gelinlik örtüsünü ona takmalıydı .. Evet hayaliydi bu Hümeyra'nın . Gelin olduğu gün tesettüre girmek istiyordu . Yani bugün ..
-Neden olmasın ?..'dedi kendi kendine . Sonrada bavulu tekrar açıp yere boşalttı . Bunun içinde boynuna fular gibi bağladığı şal örtünün olduğuna emindi . Ve bulduğu şeyle gözleri parladı .. Hemen gidip aynaya bakarak taktı başına . Saçlarını ve boynunu iyice gizledi . Kararlıydı . Su çelikel olmayacaktı artık . O hayata geri dönmeyecekti .
"Allahu Ekber ! Allahu Ekber !"
-Aziz Allah ..'diye mırıldandı Hümeyra . Öğle ezanı okunuyordu . Kulakları her ne kadar Emir'in sesine alışık olsada , bu ezanda yetmişti tüylerini ürpertmeye . Ani bir kararla kalktı yerinden . Bu bir işaret olmalıydı . Bugünü miladı saymak istemiyor muydu zaten ? Her ne kadar herşey tersine dönmüş olsada , bunu yapabilirdi . Yapmalıydı .
Banyoya gidip abdest aldı . Sonrada dolaptan bulduğu çarşafı ikiye katlayıp seccade olarak yaydı yere . Heyecandan kalbi yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı . Rabbinin huzuruna ilk kez çıkışıydı bu .. Ellerini gögüs hizasında kaldırıp tekbir aldı .
"Allahu ekber .."
'Rabbim .. 'diyordu sanki içinden . 'Dünyayı bırakıp Sana geldim . Herşeyi ellerimin ardında atıp huzuruna geldim . Gidecek başka kapım yok . Senin rahmet kucağına sığınmaya geldim ..'
"Esselamu aleyküm ve rahmetullah .."
Selam verdi ve ellerini açtı Hümeyra . Hayatında ilk defa namaz kılmış , ilk defa çıkmıştı Rabbinin huzuruna . Ve içindeki muhteşem duyguyu kelimelere dökmesi imkansızdı . Namaz esnasında yanaklarından süzülen minik damlalar herşeyi açıklamaya yeterdide .
-Allahım ..'dedi sesinin titremesine engel olamayarak . 'Allahım sana sığındım .. İçinde bulunduğum hali sana şikayet ediyorum . Bana ve sevdiklerime kötülük yapmaya çalışanları sana şikayet ediyorum . Sen beni burdan kurtar Ya Rabbi ! Burdan kurtulup sevdiğime kavuşmam için bana yardım et . Sen çaresizlerin çaresisin .. '
Ellerini yüzüne kapatırken kapının kilit sesiyle irkildi Hümeyra . Biri vardı ve kapıyı açıyordu şuan . Yerdeki çarşafı aceleyle toplattırıp yatağa doğru attı . Ve tam bir adım gerilemişti ki odanın kapısı sertçe açıldı .
-Vay vay vaaay . Prenses hanım uyanmış nihayet !'diyerek içeri girdi Cem . Hümeyra gözlerini kıstı ve nefretle baktı ona . Cem ise alaycı bir tavırla Hümeyra'ya doğru yürümeye başladı . Sonra kaşları çatıldı birden .
-Kafandaki bez parçasıda ne ? Çıkart şunu !'
Hümeyra korkuyla geriledi . Cem ise sinirlenerek ona doğru ilerlemeye devam etti yavaş adımlarla .
-Asla ! Ayetime dokunma !'dedi Hümeyra canhıraş bir şekilde . Evet , korkuyordu bu adamdan . Çünkü Allah'a inanmıyordu ve Allah korkusu olmayan her türlü kötülüğü yapardı .
-Ayet mi ? Sen ne saçmalıyorsun kızım !Git bir an önce çıkart kafandan şu saçma şeyi . Şurada bir ay sonra karım olacaksın . Ve böyle saçmalıklarla uğraşacak vaktim yok benim .'
-Hayır !'dedi Hümeyra . 'Seninle evlenmem . Öldürsen bile evlenmem . Annemle babam nerde ? Naptın onlara ?!'
Cem kahkahalarla gülerek ellerini ceplerine koydu . Kendinden emin bir tavırla tek kaşını havaya kaldırdı ve Hümeyra'nın tam önünde durarak yüzüne baktı
.
-Gitti ..'dedi ve dişlerini göstererek pis pis sırıttı . 'Annen ve baban Fransa'ya gittiler hayatım . Ve sen benim evimdesin . Düğünümüze kadarda burda kalacaksın .'
Fransa mı ? Hümeyra'yı burda , bu psikopat herifle başbaşa bırakıp Fransa'ya gitmişlerdi öyle mi ? Gözleri istemsizce dolarken yumruklarını sıktı Hümeyra . Bir anne ve baba kızlarına bunu nasıl yapabilirdi ki !
-Düğün falan olmayacak . Asla senin karın olmam !'dedi Hümeyra dişlerinin arasından .Cem sırıttı ve elini uzatıp Hümeyra'nın yanağına dokunmaya çalıştı Cem . Ama Hümeyra'nın kafasını geri çekmesiyle eli havada kalınca sinirle kızı kolundan tutup kendine çekti .
-Bak yavrum !'dedi yüzünü yüzüne yaklaştırırken . 'Kendini hazırlasan iyi edersin . Bir ay sonra karım olacaksın . Biraz daha saçmalarsan seni doğduğuna pişman ederim.'
-Bırak beni şerefsiz !'diyerek kurtulmaya çalıştı Hümeyra . Ama Cem öyle sıkı tutuyordu ki kollarının morardığına emindi . 'Bırak beni ! Karın olacağıma bin defa ölmeyi tercih ederim !'
Cem sinirle kolundan tutup yatağa fırlattı genç kızı . Hümeyra yatağa sırt üstü düştü .
-Demek ölmeyi tercih edersin ?'dedi Cem çatık Hümeyra'ya bakarak . Yatağa doğru ilerlemeye başladı . Hümeyra'nın dedikleri onu çileden çıkarmıştı . Bir yandan da gömleğinin düğmelerini açarken , bir yandanda genç kızın vücudunu süzüyordu . 'Düğüne kadar beklemeyi düşünüyordum . Ama madem öyle , senin bir tadına bakmak lazım prenses .'
Gözlerinden süzülen damlalar yanaklarından süzüldü . Korkuyla elinin altındaki çarşafı sıktı . İğrenç adam gömleğini çıkartıp kenardaki sandalyeye fırlatınca hıçkırmaya başladı Hümeyra ve sımsıkı kapattı gözlerini .
-Gözlerini aç yavrum . Biraz sonra üstünde nasıl zevk aldığımı görmeni istiyorum .'diyerek yatağa yaklaştı Cem . Hümeyra kurtulmak için debelenirken kollarını tutup yatağa sabitledi . Sonrada üzerine bıraktı ağır bedenini ..