MAYIS GÜNEŞİ (tamamlandı)

By neonArch

1.4M 88.5K 9.7K

Tarihi Kurgu #1 Romantik #1 Mirasını alabilmek için tek çaresi evlenmek olan Leydi Daisy Walmond, üvey kız ka... More

-Tanıtım-
《BÖLÜM 1》
《BÖLÜM 2》
《BÖLÜM 3》
《BÖLÜM 4》
《BÖLÜM 5》
《BÖLÜM 6》
《BÖLÜM 7》
《BÖLÜM 8》
《BÖLÜM 9》
《BÖLÜM 10》
《BÖLÜM 11》
《BÖLÜM 12》
《BÖLÜM 13》
Teşekkür
《BÖLÜM 14》
《BÖLÜM 16》
《BÖLÜM 17》
《BÖLÜM 18》
《BÖLÜM 19》
YENİ KAPAĞIMIZ
《BÖLÜM 20》
《BÖLÜM 21》
《BÖLÜM 22》
《BÖLÜM 23/1》
《BÖLÜM 23/2》
《BÖLÜM 24》
《BÖLÜM 25》
Aşka Yolculuk / Yeni Kitap Duyurusu
《BÖLÜM 26》
《BÖLÜM 27》
《BÖLÜM 28/1》
《BÖLÜM 28/2》
《BÖLÜM 29》
《BÖLÜM 30》
《BÖLÜM 31》
《BÖLÜM 32》
《BÖLÜM 33》
《BÖLÜM 34》
《BÖLÜM 35》
《BÖLÜM 36》
DUYURU
《BÖLÜM 37》 YENİ
《BÖLÜM 38》YENİ
《BÖLÜM 39》
《BÖLÜM 40》
《BÖLÜM 41》
《BÖLÜM 42》
《BÖLÜM 43》
《BÖLÜM 44》
《BÖLÜM 45》
《BÖLÜM 46》
《BÖLÜM 47》
《BÖLÜM 48》
《BÖLÜM 49》
《BÖLÜM 50》
《BÖLÜM 51》
《BÖLÜM 52》
《BÖLÜM 53》
《BÖLÜM 54》
《BÖLÜM 55》
FİNAL / part:1
FİNAL / part:2
DUYURU

《BÖLÜM 15》

22.4K 1.6K 235
By neonArch

15.Bölüm

Değişen Durumlar

Dasiy Adrian'ın yüzüne ağzı beş karış açık halde bakakaldı. Bu kelimeler kesinlikle bu sabah Adrian'dan duyacağını tahmin ettiği kelimelerle bağdaşmıyordu. Adamın tekrar bağırıp çağırmasını,bu nişanın geçersiz olduğunu duyuracağını söylemesini bekliyordu.

''Anlayamadım,nişanı iptal etmeyecek misiniz?'' diye sordu şaşkınla kaşlarını kaldırarak.

''Etmeyeceğim,ancak konuşmamız gereken şeyler var. Hemen şu anda.''

Daisy kafasını olumlu olarak salladıktan sonra geri dönüp az önce oturduğu deri kanepeye tekrar oturdu. Adrian gelip karşısına yerleşip bacaklarını çattı. Konuşmaya başlamadan önce ceketinin iç cebinden sigaralığını çıkarıp bir sigara yaktı.Derin bir çekişin ardından dumanı yavaşça üfledi ve dumanın arkasında kalan Daisy'i süzmeye başladı. Daisy ise kanepedeki az önceki rahat yatışının aksine şuan diken üstünde oturuyor gibi rahatsız ve gergindi. Konuşacak ne vardı ki?

''Evlilik anlaşmalı dahi olsa önemli bir konu,'' diyerek söze başladı Adrian.

''Elbette,''diye onaylayan Daisy'nin tüm dikkatı Adrian'ın üzerindeydi.

''Herşeyi önceden konuşup belirlememiz lazım ki kimse mağdur olmasın.''

''Neden birimizin mağdur olabileceğini düşünüyorsunuz Lordum?''

''Leydi Walmond, izin verin bitireyim.''

''Ah,tabi.''

''Bu evlilik sadece diğer insanlara karşı göstermelik bir evlilik olacak. Kendi içimizde bir birimize karşı her hangi bir sorumluluğumuz olmayacak. Başka insanlarla fiziksel olarak beraberlik kurabilme hakkım olacak ve siz buna karışmayacaksınız.Aynı şekilde sizinde buna hakkınız olacak ve bende size karışmayacağım. Bir birimize karşı her hangi bir duygusal bağımız olmayacak. Kişisel istekler olmayacak. Anlaşıldı mı?''

Dasiy'nin Adrian'a bakan yüzündeki bakışlar sözlerin sonuna doğru dalga geçer bir ifade aldı. Genç kadın kollarını birbirine bağlayıp bacak bacak üstüne atarak gergin olan oturuşunu değiştirerek rahat bir tavır takındı.

''Lordum,size anlaşmalı evlilik teklifi yaptığımda demek istediğim zaten bunlardı. Üzerinden tekrar geçmemize gerek yok. Adı üzerinde anlaşmalı evlilik.'' diyen Daisy basit bir şeyi açıklar gibi omuz silkti.

''Yinede her şeyi netleştirelim istiyorum Leydi Walmond. Her şey açık açık konuşulmalı. İleri ki zamanlarda eğer bana karşı duygusal bir bağ hissetmeye başlarsanız bu konuda mesuliyet kabul etmeyeceğimi bilmenizi isterim.''

''Ne?''sorusunun şaşkınlıkla ağzından gereğinden fazla yüksek bir sesle kaçmasına engel olamadı Daisy. Bir insan bu kadar küstah olamazdı, Adrian kesinlikle bunu bilerek yapıyor, kendisini kızdırmaya çalışıyordu.

''Size aşık olabileceğim ihtimalini düşündüren nedir Lord Ramsey?''diye sordu Daisy yüzünü Adrian'ın yüzüne daha da yaklaştırarak.Bilinçli olarak Lordum diye hitap etmeyerek araya resmiyet sokmayı tercih etmişti.

Adrian bilmem kaçıncı dumanını üflerken yüzünde sinir bozucu bir sakinlik vardı.

''Eninde sonunda, tüm kadınların istediği aşktır.'' diye açıkladı basitçe. ''Şimdi böyle düşünüyor olmayabilirsiniz. Hatta beni sadece amacınıza uygun olarak kullanma niyetinde olduğunuzun, onun dışında önemsemediğinizin farkındayım ve böyle de kalmasını istiyorum. Çünkü bende sizi önemsemeyeceğim Leydi Walmond. Bu yüzden geçen zaman içinde duygularınızın değişmesi sizin için iyi olmaz.''

Daisy direk olarak Adrian'ın gözlerinin içine baktı. Farkında değildi ancak yüzünü ekşitmişti ve yüzündeki ifade sanki baktığı kişiden hiç haz etmediğini düşündürtüyordu.

''Benim duygularım için endişe edip o küstah zihninizi yormayın Lord Ramsey. Size aşık olmayacağımdan emin olabilirsiniz.''

''Güzel.''diyen Adrian sigarasını sehpanın üzerindeki kristal küllükte söndürdü.

''Merak ettiğim bir şey var,'' diye tekrar söze başladı Daisy çok kısa süren sessizliğin ardından.

''Dinliyorum.''

Daisy tekrar arkasına yaslanarak kollarını birbirine bağlayıp eski rahat tavrını takındı.

''Benim size aşık olabileceğimden endişe ediyorsunuz. Peki ya siz bana aşık olmayacağınızdan nasıl eminsiniz Lord Ramsey?''

Adrian bir an için duraksadı ve ikinci sigarasını yakmak üzere sigaralığına giden elini geri çekti.

''Hayatım boyunca pek çok kadın tanıdım Leydi Walmond, sizin aşık olabileceğim tipte bir kadın olmadığınızı biliyorum.'' dedi tane tane konuşarak.

''Hayatınız boyunca tanıdığınız kadınların hangisi size evlenme teklifi edecek kadar cesurdu?'' diye meydan okudu Daisy küçük çenesini dikleştirerek. Hayatı boyunca tek amaçları iyi birer leydi gibi davranmayı öğrenmek ve toplumun belirlediği kuralları eksiksiz yerine getirmek olan, kafaları daha güzel görünebilmek dışında başka şeye basmayan o sersem sosyetik leydilerle aynı kefeye koyulmak hiç hoşuna gitmemişti. Bunlar Daisy'nin hayatı boyunca reddettiği şeylerdi.

Adrian istemsizce ve içinden gelerek güldü. Bu durumdan pek memnun olmasada bu sersem genç kadının meydan okumaları, kendini savunma girişimleri hoşuna gidiyordu.

''Komik bir şey söylediğimi düşünmüyorum.'' dedi Daisy Adrian'ın kendisine gülmesine daha da sinirlenerek. Böyle giderse bu adama katlanabilmem mümkün olmayacak diye düşündü. Şuan eline ilk geçen şeyi Adrian'ın o gülen kusursuz karizmatik suratında patlatmak istiyordu.

''Komik olan sizin cahil cesaretiniz.'' diye açıkladı Adrian. ''Cesur olmak çoğu zaman aptalların övündüğü bir şeydir Leydim ve genellikle insanın başına bela almasına yol açar. Tıpkı şuan sizin yaptığınız gibi.''

Adrian genç kadının konuşmasına izin vermeyerek ayağa kalktı.İlerleyip askıya astığı pelerinini eline aldı.

''Herşeyi açıklığa kavuşturduğumuza göre bence artık odanıza çıkmanızın vakti geldi.'' Pelerinini Daisy'e uzatarak ekledi, ''Sabahlığınızı kamufle etseniz iyi olur.''

Daisy Adrian odadan çıktıktan sonra hızlı adımlarla odasına doğru yöneldi ancak evdeki hizmetçilerden birine yakalanmaktan kurtulamadı.

''Günaydın Leydim, uyandığınızdan haberim yoktu bir isteğiniz varmı acaba?'' Diye sordu Daisy'nin adını bilmediği hizmetçi.

''Hayır bir şey istemiyorum.'' diyen Daisy pelerinin önünü dahada sıkı kapatıp sabahlığını pelerinin altına gizlerken hızlıca hizmetçinin yanından geçip gitti.

Kahvaltının hazır olduğu haberi geldiğinde Daisy güç bela kendi başına giyinmeyi başarmış ve açıkçası nefes nefese kalmıştı.Günlük kıyafetlerini genelde kendisi giyinip çıkarmayı tercih etsede şuan elinde sadece dün akşam davette giydiği kıyafetiydi ve tek başına giymesi bir hayli uzun sürmüştü.

Kahvaltı salonuna indiğinde kendisi dışında herkesin gelmiş olduğunu gördü. Adrian dikdörtgen masanın başında oturmuş, annesi hemen sol tarafında, halası ise sağ tarafında bulunuyordu.

''Beklettiğim için üzgünüm dün geceden sonra kendime gelebilmem biraz uzun sürdü'' dedi biraz çekinerek. Kontes'ten utandığını hissetti ilk kez. Kadının oğlunun başına çorap ördüğü yetmezmiş gibi bir de aralarının bozulmasına neden olmuştu.

''Kabul edilebilir bir durum lütfen otur.'' diyen Mairanne'in sesi olabildiğine sakindi. Daisy halasının yanına otururken Adrian ile arasındaki mesafenin yeterince uzak olmadığını fark etti.

''Bizde düğün hazırlıklarını konuşuyorduk.'' diyen Adrian az daha Daisy'nin öksürüklerinde boğulmasına neden olacaktı.

''Bu kadar çabuk mu?'' diye sordu Daisy kısa öksürük krizini atlatıp dudaklarını peçeteyle sildikten sonra.

''Bu konuda oldukça istekli olduğunuzu sanıyordum Leydi Walmond.'' dedi Adrian.

''Adrian, laf sokmak yerine yetişkin insanlar gibi konuşmanı tercih ederim.'' diye araya girdi Marianne.

Adrian lokmasını yavaşça çiğneyip suyundan büyük bir yudum alırken hiç acele etmedi.

''Öyle ya da böyle bu düğün olacağına göre bir an önce yapalım gitsin diye düşünüyorum.'' dedi sonunda. '' Ayrıca bu organizasyon işini size ve anneme bırakıyorum Leydi Walmond. Lütfen beni her hangi bir detayla dahi meşgul etmeyin. Nasıl bir düğün olacağı pek umurumda değil. Dilediğinizi yapabilirsiniz.'' diye ekledi hemen ardından.

''Her şeyi halledeceğimden emin olabilirsin.'' dedi Mairanne keyifsiz bir suratla.

''Kendi aramızda bir tören yapabiliriz.'' diye önerdi Daisy mahcup bir şekilde. ''Zaten anlaşmalı olacak olan bir evlilik için fazla uğraşmaya gerek yok.''

''Elbette gösterişli ve büyük bir düğün olacak'' dedi Mairanne sesini yükselterek. ''Henfield Kontunun düğününden bahsediyoruz Dasiy, tatlım. Herkes şimdiden bu düğüne katılmak için hevesle bekliyor bile.''

''Aman ne güzel'' diye mırıldandı Adrian.

''Senin sakın gözün korkmasın, her şeyi Margaret ve ben bizzat halledeceğiz.''

Kahvaltı yeni bitmek üzereydi ki uşakları kahvaltı salonunun kapısında belirdi ve misafirleri olduğu haberini verdi.

''Lordum,Leighton Kontesi ve kızı geldiler efendim.''

''Olivia ve Vivian mı?'' diye şaşırdı Daisy. Adrian'ın da kaşları yukarı kalkmıştı.

''Sabahınbu saatinde burada ne arıyorlar ki?'' diye sordu Daisy'e. Daisy bilmiyorum anlamında omuz silkerken gerilmeye başlamıştı. Cidden bu erken saatte burada ne arıyor olabilirlerdi?

''Büyük salona al Alfredo'' dedi uşağına.

''Ben odama çıkacağım, yorgun bir gecenin sabahında Olivia ile uğraşmak istemiyorum. Mümkün olduğunca çabuk göndermeye bak''diyen Mairanne hepsinden önce kalktı masadan.

''Sanırım kahvaltı bitti'' diyen Adrian son yudum suyunu içtikten sonra ağzının kenarlarını Ramsey arması işlemeli peçetesiyle sildi. ''Dertleri neymiş öğrenelim bakalım.''

''Kontes,sizi ve güzeller güzeli kızınızı sabahın bu saatine evimde görmek ne büyük şeref.'' diye karşıladı Adrian Olivia'yı. Daisy bu güzel sözler karşısında sinirlendiğini hissetti.Anlaşılan Adrian'ın kabalığı sadece kendisine yönelik bir durumdu.

''Çok naziksiniz Lordum,'' diye gülümsedi Olivia reverans yaparken.Ardından Vivian'da kusursuz bir zerafet içerisinde reveransını yaptı. Her zaman ki gibi çok güzel görünüyordu Vivian.

''Ah,diğer kızımında burada olduğunu görüyorum, ve Düşes.'' diye hayal kırıklığıyla tamamladı sözlerini salona giren diğer kişileri gördüğü esnada.

''Dün geceden sonra konuşacak ve planlayacak çok şeyimiz vardı.'' diyea çıkladı Adrian. Ardından şaşırtıcı bir şey yaptı ve gelip Daisy'nin hemen yanına oturdu.

''Evet,elbette. Aslında bende tam olarak nişan konusunu konuşmak üzere geldim.'' diye söze başladı Olivia.

''Konuşacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.'' diyen Daisy'nin sesi sert ve keskindi.

''Daisy!''diye çıkıştı Olivia. ''Ben senin annen sayılırım. Beni bu kadar konu dışı tutmaman gerekirdi. Bu haberden diğer herkesle birlikte haberdar olduğumda nasıl hayal kırıklığına uğradım anlatamam.''

''Tahmin edebiliyorum'' dedi Daisy çabucak. Hayal kırıklığına uğradığı konu elbette kendi söylediği gibi konu dışı kalmak değilde,Daisy'nin evlenebiliyor olmasıydı tabi ki.

''Size de teesüf ederim Düşes,'' dedi Olivia Margaret'a. ''Beni haberdar etmeniz gerekirdi.''

''Daisy'nin kararlarına karışmıyorum Olivia.'' dedi Margaret, Olivia'ya karşı her hangi bir ünvanla hitap etmeyerek.

''Aslında her şey çok çabuk oldu Kontes Walmond'' diye araya girdi Adrian.

''Bende bunu merak ediyorum, nasıl oldu da bu kadar çabuk bir şekilde evliliğe karar verdiniz?''

''Bir sorgulama mı seziyorum?'' Adrian'ın sesi şüpheciydi.

''Bağışlayın Lordum ancak konu kızlarım olduğunda ince eleyip sık dokuyan bir insanımdır. Onlar için en iyisini isterim bu yüzden bu verilen kararın sağlıklı olup olmadığını anlamak istiyorum.''

''Sen onu benim külahıma anlat.'' diye dişlerinin arasından belli belirsiz söylenen Daisy'i sadece Adrian duyabilmişti. Yine Daisy'i şaşırtarak uzanıp elini kendi elinin arasına aldı.

''Benim, Daisy için iyi olamayacağımı mı ima ediyorsunuz Kontes?'' diye sordu sert bir şekilde.

Daisy ise Adrian'ın ne konuştuğunu duyamadı o an. Birbirlerine kenetlenen parmaklarına bakakalmıştı.

''Elbette hayır'' diye itiraz etti Olivia. ''Sadece bu kararın çok hızlı ve düşünülmeden alındığını söylemeye çalışıyorum Lordum.''

''Ben bu kararın doğruluğundan şüphe duymuyorum Kontes. Birbirimizi görür görmez aramızda bir çekim oluştu ve bu çekim görmeden gelemeyeceğimiz kadar büyük. Birbirimize ait olduğumuzdan en ufak şüphem yok.'' diyen Adrian yüzünde büyük bir gülümsemeyle Daisy'e bakarken avucunda tuttuğu elini dudaklarına yaklaştırıp küçük bir öpücük kondurdu.

Daisyş oka uğramıştı ve kulaklarına inanamıyordu. Karşısındaki kişi cidden Adrian'mıydı? Elbette tüm bu sözler ve öpücük göstermelikti ancak yine de Daisy Adrian'ın bu kadar inandırıcı rol yapabilmesine çok şaşırmıştı. İşin iç yüzünü bilmese bu davranışlardan ve sözlerden etkilenebilirdi bile.

Bu küçük çaplı gösteriden sonra Vivian boğazını temizledi ve ilk defa söze katıldı.

''Sizin daha farklı kadınlardan hoşlandığınızı sanıyordum Lordum.'' dedi buz gibi sesiyle.

Adrian duruşunu dikleştirirken Vivian'a baktı. ''Sizin gibi mi Leydim?''diye sorarken sanki meydan okur bir havası vardı. Diğer balolarda Vivian'ın kendisinden dans daveti olabilmek için nasıl çevresinde dolaştığının farkına varmıştı Adrian.

''Daha çok nasıl davranmasını bilen kadınlar diyelim'' dedi Vivian.

İşte başlıyoruz diye düşündü Daisy. Vivian'ın kendisini aşağılama çabalarına hiç yabancı değildi.

''Anlayamadım?''

''Daisy diğer leydilerden farklıdır, davranışları soylu bir leydiden daha çok taşralı kızlarına benzer.''

''Mesela Leydi Walmond?'' diye sordu Adrian ilgiyle.

''Bir erkek gibi pantolon giyerek ata bindiğini biliyor muydunuz?''

''Bunun ne kadar desteklediğimi bilemezsiniz'' diyen Adrian usul usul Daisy'nin bileğini okşamaya başladı. ''O elbsilerin içinde ata binmenin ne kadar zor olduğunu tahmin dahi edemiyorum. Kadınlar için çok zor bir durum. Bence siz de denemelisiniz''

Şaşkınlıkla ağzı açık kalan bir tek Vivian değildi. Daisy şok üstüne şok yaşıyordu. Kulaklarının yanlış duyuyor olmaması için küçük bir dua gönderdi.

''Çocukluğundan beri piano çalmayı başaramadı'' diye devam etti Vivian. Bir müzik aleti çalabilmek, çok güzel resim yapabilmek ya da nakış işleyebilmek gibi şeyler leydiliğin altın kurallarındandı.

''Ayrıca geceleri her yere tüy döken kedisiyle birlikte uyuyor. Üstüne başına bulaşan o tüyleri düşünsenize'' diye ekledi yüzünü tiksinir gibi buruşturarak.

''Benim köpeğim de zaman zaman ben uyurken yatağıma çıkıyor.Hayvanlarla bir problemim yok. Ayrıca Leydim, kusura bakmayın ama kardeşinizi kötülemeye çalıştığınızı düşünmeye başlıyorum.'' Adrian'ın sesi uyarırcasına çıkmıştı.

Olivia gülümseyerek araya girdi.

''Lordum,Vivian'ın anlatmak istediği Daisy'nin kötü olduğu değil, sadece size uygun kadın vasfından uzak olduğunu söylemeye çalışıyor.''

''Bana uygun kadın vasfını beden daha iyi bileceğinizi sanmıyorum.''diye çıkıştı Adrian. Ardından Daisy'nin elini bırakarak ayağa kalktı.

''Şimdi eğer izin verirseniz nişanlımla planladığımız bir at gezimiz vardı.''

Daisy deyim yerindeyse bu kovulmanın ardından zevkten dört köşe olarak baktı Olivia ve Vivian'a. Artık ipleri Kontes'in elinden bir bir alma vakti gelmişti.





Continue Reading

You'll Also Like

AŞIK CİNİM By Gece....

Historical Fiction

75.2K 3.1K 33
Nefret ettiği bir insanoğluna aşık olmuş bir cin aşık bir cini olan kız Peki sizce bu aşka ne olacak başlamadan bitecekmi yoksa büyük bir yasak a...
270K 27K 200
Karanlıkta çok zaman geçirdi. Artık o bile ne kadar olduğunu bilmiyordu. Sonuçta hiçbirşeyi değiştiremedi. 4. kez yine soğukta yalnız başına gözlerin...
88.6K 8.2K 61
Kontun kızı yıllar sonra geri döndü ve tüm dünya ayaklarının altına serildi. Kıskançlıkla gözleri bürünen diğer kızı ise ölüme mahkum edildi. Doğruyu...
8K 304 39
iki kaderin berdel yüzünden bir araya gelmesiyle hayatları bı anda değişen nefretten doğan bir aska heja ve mirhanın hikayesine hazırmısınız