Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Ha...

By ___muHEn___

684K 14.2K 3.5K

Serinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz More

Evdeki Yabancı
Rüyayla Gelen Gerçek
Bir Cin Travması
Bir Cin Travması 2
Bir Cin Travması 3
Bir Cin Travması 4
Bir Cin Travması 5
Bir Cin Travması 6
Bir Cin Travması 7
Bir Cin Travması 8
Bir Cin Travması 9
Bir Cin Travması 10
Bir Cin Travması 11
Bir Cin Travması 12 Final
Osmanlı Zamanında Yasanmıs Bir Cin Vakası
Kayıp Doktor
Kız İstemeye Giderken
Mardin Cinleri
Ramazan Davulcusu
Ölü Gelin
Annemin Başından Geçen Olay
Köydeki Korkunç Şey
Köydeki Korkunç Şey 2
Büyünün Laneti
Gizli İlimler
Gizli İlimler 2
Gizli İlimler 3
Cin Çağırma
Cin Çağırma 2
Cin Çağırma 3
Cin Çağırma 4
Cin Çağırma 5
Cin Çağırma 6
Cin Çağırma 7
Cin Çağırma 8
Cin Çağırma 9
Cin Çağırma 10
Cin Çağırma 11
Cin Çağırma 12
Cin Çağırma 13
Cin Çağırma 14
Cin Çağırma 15
Cin 16
Cin Çağırma 17
Cin Çağırma 18
Cin Çağırma 19
Cin Çağırma 20
Cin Çağırma 21 Fınal
Takipcilerden gelen Kurgu bir olay
Huddam,Cinler ve Evren
Huddam Cinler Ve Evren 2
Huddam Cinler Ve Evren 3
Hüddam Cinler Ve Evren 4
Bu Köye Giren Çıkamaz
Bu Köye Giren Çıkamaz 2
Lanet Oyun
Lanet Oyun 2
Lanet Oyun 3
Lanet Oyun 4
Lanet Oyun 5
Ruhlar Ölmüyor
Hayalet
Hayalet 2
Hayalet 3
Hayalet 4
Hayalet 5
On İki Cin
On İki Cin 2
On İki Cin 3
On İki Cin 4
On İki Cin 5
On İki Cin 6
On İki Cin 7
On İki Cin 8
Pkk Terörünü Önceden Haber Veren Rüya
Kara Keçi Olayı
Kara Keçi Olayı 2
Kara Keçi Olayı 3
Kara Keçi Olayı Final
Oturma Odası
Dehşetin Derinliklerinde
Dehşetin Derinliklerinde 2
Dehşetin Derinliklerinde Final
Dede Çalısı
Dede Çalısı 2
Dede Çalısı 3
Dede Çalısı 4
Nurgül
Nurgul 2
Nurgul 3
Nurgul 4
Nurgul 5
Nurgul 6
Nurgul 7
Nurgul 8
Nurgul 9
Nurgul 10
Nurgul 11 Final
Gemici
Gemici 2
Gemici 3
Gemici 4
Gemici 5
Gemici 6
Gemici 7
Zülmanlar
Cinlerin Esrarı Adlı Kıtaptan
Okuyuculardan Gelen
Büyülü Köy
Kıbledere Olayları
Kıbledere Olayları 2
Kiralık Ev
Yanlış Ezan
Rüya...
Astral Seyahat Deneyimi
Astral Seyahat Deneyimi 2
Astral Seyahat Deneyimi 3
Astral Seyahat Deneyimi 4
Astral Seyahat Deneyimi 5
Astral Seyahat Deneyimi Final
Gezginin Notları
Gezginin Notları 2
Gezginin Notları 3
Gezginin Notları 4 Final
Tekrar Dünyaya Geliyorum...
Mısır da Öldüm... Sizin Evinizde Tekrar Doğuyorum
Orman Cinleri
Orman Cinleri 2
Orman Cinleri 3
Orman Cinleri 4
Orman Cinleri 5
Azab-ı Aşk Tanıtım
Garajdan Gelen Sesler
Onların Gelini
Behnilem Cini
Sıradan
Hahinya
Okurlardan Gelen (Gizemli Ev)
Rüyayla Gelen Kabus
Anadolu Da Gecen Bir Olay
Emlakçı
Emlakçı 2
Emlakçı 3
Cin Çağırma Deneyimim
Cin Çağırma Deneyimim 2
Cin Çağırma Deneyimim 3
Cin Çağırma Deneyimim 4
Cin Çağırma Deneyimim 5
Cin Çağırma Deneyimim 6
Büyü Bozmak
Büyü Bozmak 2
Büyü Bozmak 3
Büyü Bozmak 4
Büyü Bozmak 5
Büyü Bozmak 6
Büyü Bozmak 7
Büyü Bozmak 8
Büyü Bozmak 9
Büyü Bozmak 10
Büyü Bozmak 11 Final
Cin Düğünü
Cin Düğünü 2
Cin Düğünü 3
Cin Düğünü 4
Cin Düğünü 5
Cin Düğünü 6
Cin Düğünü 7 Final
Zulzula Cin Musallatı
Zulzula Cin Musallatı 2
Zulzula Cin Musallatı 3
Zulzula Cin Musallatı 4
Zulzula Cin Musallatı 5
Zulzula Cin Musallatı 6 FİNAL
Çıtırtı...
Çıtırtı 2
Çıtırtı 3
Çıtırtı 4
Çıtırtı 5
Çıtırtı 6
Çıtırtı 7
Çıtırtı 8
Çıtırtı 9
Çıtırtı 10
Çıtırtı 11
Çıtırtı 12
Çıtırtı 13
Çıtırtı 14
Çıtırtı 15
Çıtırtı 16
Çıtırtı 17 Final
Ailemin Gizemi
Ailemin Gizemi 2
Ailemin Gizemi 3
Ailemin Gizemi 4
Ailemin Gizemi 5
Ailemin Gizemi 6
3 Olay
Şeytanın Emri
Bir Babanın Yasadıgı Olay

Dehşetin Derinliklerinde 3

1.3K 36 2
By ___muHEn___

     Kaynağı, geçitlerde dolanıp duran hava akımı mı, yoksa şeytani bir varlık mı bilmiyordum fakat dehlizin derinliklerinden gelen, insanın kalbini umutsuzluk ve korku duygularıyla dolduran bir uğultu duyuluyordu. Gittikçe daha da daralan geçitte bir süre sonra ancak emekleyerek ilerleyebildim. Duyduğum sesler artık belli belirsiz böğürtü seslerini andırmaya başlamıştı. Yerde ara sıra, şuraya buraya dağılmış, neye ait olduğunu anlayamadığım kemik parçaları görüyordum. Daha da daralan geçitte artık emekleyerek ilerlemenin imkanı kalmadığı bir noktadan sonra sürünmeye başladım. Giderek daha da havasızlaşan, boğucu ve tozlu geçitte zar zor ilerlemeye çalışırken; İdris’i kurtarmaya çalışma fikrinin ne kadar aptalca verilmiş bir karar olduğunu fark ettim; ama sürünmek için bile zar zor hareket edebildiğim geçitte geri dönebilmemin artık imkanı yoktu. Pilleri zayıflayan el fenerinin ışığı gittikçe daha cılızlaşıyordu; zaman zaman sönen ışık, fenerin arkasını geçitin taş yüzeyine vurunca, her seferinde bir öncekinden daha zayıf bir şekilde ve daha kısa süreli yanıyordu. Bir süre daha süründükten sonra fenerin pilleri tamamen bitti. Yukarıdaki dünyayla tek bağlantım olan o taşa oyulmuş dar geçitin, daha da sıkışmam sonucunda ilerleyemeyeceğim ya da karşımda bir engelle karşılaşabileceğim olasılığıyla benim mezarım olabileceği düşüncesi tüylerimi ürpertiyordu. Öte yandan; İdris’i o dehlize çeken şey her neyse, bu hayatta karşılaşmak isteyeceğim son şeydi. Aklım bu düşüncelerle meşgulken cebimdeki telefonu hatırladım. İçinde süründüğüm dehliz o kadar dardı ki elimi pantolonumun cebine zorlukla götürebildim. Telefonun ışığıyla ilerlerken duyduğum uğultular kesilmişti. Bir süre sonra geçitin ucunda belli belirsiz titreyen bir ışık görür gibi olmam, yüzeye yaklaşmış olduğumu düşünmeme neden oldu. İlerledikçe ışık daha belirginleşti ve iyice yaklaştığımda çıkışın, başka büyük bir koridorun yan duvarlarından birine açıldığını fark ettim; fakat ışığın kaynağının ne olabileceği konusunda hiçbir tahmin yürütemiyordum. Tam çıkmaya hazırlanırken insan ve sığır sesleri duydum. Seslerin, bilmediğim bir dilde hep bir ağızdan söylenen uğursuz bir ayinin ilahilerine benzemesi; olduğum yerde, kendimi onlara fark ettirmeden beklememe neden oldu. Az sonra önümdeki koridordan, ellerinde meşaleler tutan ve yürümeye zorladıkları sığırların yularlarını çeken insanlardan oluşan bir bedevi grubunun geçtiğini gördüm. Geldikleri yönde yüzeye açılan ve sığırların geçebileceği kadar geniş bir geçit olmalıydı fakat ben; grup geçişini tamamlayıp, arayı bir hayli açtıktan sonra koridora indim ve onları gizlice takip etmeye başladım. İleride koridorun açıldığı, büyük sütunlarla dolu, geniş bir salona girdiler. Ben de salonun girişinde gizlenip onları izledim. Salonun ortasında bulunan, çapı yaklaşık 5 metre olan bir kuyunun etrafında toplandıktan sonra dualar okuyarak sığırların boğazını kestiler. Sonra içlerinden 3 kişi gruptan ayrılıp öne çıktı ve kuyuya iyice yaklaşarak, kollarını iki yana açıp beklemeye başladı. 

     O sırada, olan biteni daha yakından görebilmek için eğilerek sessizce, içerideki sütünlardan birinin arkasına ilerledim. Kesilen sığırların kanları kuyunun içine süzüldükten kısa süre sonra kuyunun içinden; derilerinin rengi yerdeki döşeme taşlarının renginde olan ancak tonları sürekli değişen, vücutları insana benzeyen fakat her birinin başı farklı bir hayvanınkini andıran 3 tane yaratık çıktı. Bunlardan ikisinin başı köpeğe, birininki ise koyuna benziyordu. Boyunlarının çevresinde, zarımsı yapıda bir yelpazeye benzeyen kocaman yakaları olan bu yaratıklar dört ayak üstünde hareket ediyordu; fakat gördüğüm kadarıyla ara sıra iki ayakları üzerinde doğrularak da yürüyebiliyorlardı. Onlar böğürerek ve tıslayarak, kuyunun yanında bekleyen 3 kişiye doğru ilerlerken; bedeviler hep bir ağızdan yüksek sesle dualar okuyordu. O an bir cehennemin ortasına düşmüş olduğumu fark ettim. Zaten bulunduğum yer, Mısır’ın günahkar ruhlarının ceza çekmeleri için gönderildiği yeraltı dünyası değil miydi? Yaratıklar yavaş yavaş yürürken aniden, kuyunun yanında bekleyen adamların üzerine atladı. Ben saklandığım yerden bu dehşete tanıklık ederken, arkamdan gelen bir tıslama sesi duydum ve arkamı döndüğümde karşımda o yaratıklardan birini gördüm. Ani bir hareketle üzerime atlayınca sırt üstü yere düştüm. Keskin pençeleriyle omuzlarımı kavramıştı ve derisinin renkleri, bir kamuflajcı hayvanın derisinin renkleri gibi sürekli değişip duruyordu. Ben ondan kurtulmak için çırpındıkça, pençelerini omuzlarıma daha da çok geçiriyordu. Kocaman gözleri, küçük bir ağzı olan yaratığın boynunun çevresinde bulunan ve zarımsı bir yelpazeye benzeyen yakaları aniden gerilerek açıldı ve başının üzerine doğru kapandı. Daha sonra yüzünün olduğu kısım, bir oyun hamuru gibi eğilip büküldü ve yakaları tekrar eski konumuna gelince; üzerinden jölemsi bir sıvı süzülen yüzünün, benim yüzümün bir taklidi gördüm. Ağzının içinden kıvrılarak uzayan ince, siyah ve ucu sivri bir uzantı, burunumun içine girip beynime doğru ilerlemeye başladı. O anda vücudum zangır zangır titremeye başladı. Muhtemelen beynime salgılamış olduğu bir kimyasal nedeniyle vücudumu hareket ettiremiyordum. Daha sonra keskin pençesiyle karnıma bir kesik attı ve açılan kısma, bir tavuk yumurtası büyüklüğündeki yumurtasını bıraktıktan sonra; dışarı taşmaya başlayan iç organlarımla beraber onu pençesiyle karnımın içine itti. Ağzından salgıladığı kalın bir şerit halindeki ipekle, karnımın açılan kısmını yapıştırdı ve beni ön ayaklarıyla havaya kaldırıp, arka ayaklarıyla yuvarlayarak kısa süre içinde tüm vücudumu o ipek şeritlerle sardı.

     Kendime geldiğimde kanımın beynime hücum etmesinden ve hissettiğim küçük salınım hareketlerinden anladığım kadarıyla, bir yere ayaklarımdan bağlanmış vaziyette baş aşağı sallananıyordum. Vücudumun her yeri gibi gözlerim de bağlıydı ve sargıların arasından güçlükle nefes alabiliyordum. Çevremden iniltiler ve çığlıklar duyuyordum. Anladığım kadarıyla bu, taklitçi bir yaratıktı. Avının ya da düşmanlarının hem rengini, hem de yüzünü böylesine taklit edebilen organik bir mekanizma bu dünyaya ait olamazdı. Bu, Eski Mısır’ın hayvan başlı tanrılarını, insan yüzlü sfenksleri çok iyi açıklıyordu. Muhtemelen yumurtasının içinden çıkacak olan şey, beslenmek için canlı dokulara ihtiyaç duyuyordu. Büyük ihtimalle yumurta kırılana kadar felç edici kimyasalın etkisi devam ediyordu. Ben bunları düşünürken vücudumun yıllar önce narkoza direnç gösterdiği aklıma gelmişti. Biraz zorladıktan sonra parmak uçlarımı güçlükle hareket ettirebildiğimi fark ettim. Ama karşı koymam gereken şey sadece felç edici kimyasalın etkisi değildi; bedenimi sıkı sıkı saran ve hareket kabiliyetimi engelleyen ipek şehitlerinden de kurtulmak gerekiyordu. Sonra aklıma; o ısrarcı esnafın bana satmış olduğu, Thoth işlemeli çakı geldi. Çakı pantolonumum sağ cebindeydi ve zaten ellerim cebimin üzerinde durur vaziyette bu şeritlere sarılmıştım. Büyük uğraşlar sonucu elimi cebine götürebildim fakat bıçağı, zaten kısmen hissiz olan tek elimle ve o sargılar beni sıkarken açmak, benim için daha zor oldu.Bıçağın keskin yüzeyini, elimin hemen üzerinden geçen şeritlere sürtmeye başladım. Çevremden duyduğum; acı çeken insanların inilti ve çığlıkları, zaman zaman umudumu yitirmeme neden oluyordu fakat bir süre sonra kendimi toparlayıp tekrar sürtmeye devam ediyordum. Bir süre sonra şeridin kesilip gevşediğini fark ettim. Kolumu kozadan dışarıdan çıkarıp sol kolumu bağlayan şeritleri de kesmeye başladım ve İki kolum da serbest kalınca yüzümdeki şeritleri kestim fakat zifiri karanlıkta hiçbir şey göremiyordum

Continue Reading

You'll Also Like

8.5K 398 4
4 kız kardeş vardı. Babalarının ölümünden sonra bu kız kardeşlerden 3 tanesi katil olmayı seçti. Ama aralarından biri sadece katil değildi. Evet kati...
1.2M 50.9K 84
O okula uğramasıyla başına geleceklerden habersiz olan Selin'in heyecan dolu hikayesi... Selin ve arkadaşlarının başına gelen ufak bir aksilik ve bel...
208K 5.6K 23
Kucağına çekip ellerini belime koydu Yerimi hiç yadırgamayıp burnunun dibine kadar getirdim dudaklarımı, yüzümü karış karış inceledi. Nefes alışveri...
90.5K 1.5K 9
Gercek olmus olaylar bilgiler bulunmaktadir iyi Okumalar