BLACK (MİN YOONGİ)✔

De ftmnur97

208K 13.8K 4.4K

Annesine kızgın ve soğuk büyüyen Bo Na bir gün annesinin telefonu ile annesinin düğününe davet edilir. Gittiğ... Mais

BÖLÜM 1 : SİYAHIN EN KOYUSU
BÖLÜM 2 : KÖTÜ GÜN
BÖLÜM 3: SEN VARKEN
BÖLÜM 4 : SIRADAN AMA SEN DE GÜZEL
BÖLÜM 5 : SEN VE BEN
BÖLÜM 6: MİNİK BİR ÇOCUK
BÖLÜM 7 : SAKLI KALANLAR
BÖLÜM 8 : DUYULMAMASI GEREKENLER
BÖLÜM 9 : YANIMDA KAL
BÖLÜM 10 : SENİ SEVİYORUM YOONGİ
BÖLÜM 11 : GERÇEKLER
BÖLÜM 12 : HER GEÇEN GÜN BİR YENİSİ
BÖLÜM 13 : KURBAN MI SUÇLU MU?
BÖLÜM 14 : YANINDAYIM
BÖLÜM 15 : ÖPÜCÜK MÜ O?
BÖLÜM 16 : SON GÖRÜNTÜ
BÖLÜM 17 : YOONGİ'NİN BABASI
BÖLÜM 18 : ÖZLEDİM
BÖLÜM 19: İLK DOKUNUŞ
BÖLÜM 20 : GİTTİKÇE DİBE Mİ BATIYORUZ?
BÖLÜM 21 : ARAP SAÇI
BÖLÜM 22 : BEBEK Mİ?
BÖLÜM 23 : ROMANTİK BİR AN
BÖLÜM 24 : HUZURLU KOLLARIN

BÖLÜM 25 : MUTLU BİR 'SON' MU?

6.9K 476 178
De ftmnur97

"Tanrım ! Bir bebek nasıl olurda beni uyutmaz!"

Bir yandan sıcak beni bunaltırken bir yandan bizim oldukça yaramaz oğlumuz içimde huzursuz bir şekilde hareket ediyordu. Karnım oldukça şişmişti ve artık nefes almakta güçlük çekiyordum. Kaç gündür uyuyamıyordum ve bu beni delirtiyordu . Artık dayanamayarak patladığımda Yoongi'nin mışıl mışıl uyuması sinirlerimi bozmuştu.

Güçlükle doğrulduğumda onu dürtmeye başladım. Ben uyumuyorsam o da uyumayacaktı. Sonuçta tek başıma yapmamıştım.

Yerinde kıpırdanıp bir şeyler mırıldanarak gözlerini araladı. Kendine gelmek için uğraş vererek diklendiğinde gözleri yarı açık bana bakıyordu.

"Uyuma beni sinir ediyorsun"

"Biliyorsun bu hayatta en sevdiğim şey uyu-" 

"Evet evet uyumak !"Diyerek sözünü kestiğimde başını sallayıp gözlerini tamamen araladı.

"Çıldırmak üzereyim sevgilim. Bu velet bana rahat vermiyor. Kaldır beni de dışarı çıkalım "

Yoongi başını sallayarak kalktığında yanıma gelip ellerimden tuttu yataktan kalktıgımda birlikte bahçeye çıktık .

Bahçedeki yatağı kaldırma planımız olsa da sonraları orda durmasına karar vermiştik. Çünkü bana uyuyamadığım zamanlarda yardımcı oluyordu. Yoongi her zaman ki gibi yatağın başlığına yaslandığında yavaşça oturup sırtımı ona yasladım. Bacaklarımı yatağın üzerine yerleştirdiğimde Yoongi saçlarımı okşarken bebeğimize her gece söylediğimiz şarkıyı mırıldanmaya başladı. Ellerimiz karnımın üzerindeyken, bebeğimizin sakinleşmesini umuyordum. Gözlerim ağırlaşırken bir yandan bebeğimin beni anlamasını bekleyerek içimden uyuması gerektiğini söylüyordum. Gözlerimi kapatıp kendimi yavaş yavaş uykuya teslim ederken Yoongi'nin de sesi kesilmişti. Onun da uyumuş olduğuna emindim. Çok geçmeden bebeğimiz sakinleştiğinde sonunda diyerek huzurla kendimi uykuya teslim ettim.

**
Namjoon ve Hae Jung bizi kahvaltıya çağırdığı için sabah hazırlanıp Hae Jung'un evine doğru yol aldık. Yolda cevizli kurabiye yapan dükkan görünce Yoongi 'ye durmasını söyledim. Canım öyle çekmişti ki Yoongi beni kırmayarak hemen gidip aldı. Kurabiyeleri mideme indirirken bir yandan Yoongi'yi de beslemeyi ihmal etmiyordum.

Eve geldiğimiz de aynı anda Jungkook ve Yoo Jung da gelmişti. Kapıda konuşurken yanımıza gelen Jimin ile kadroyu nerdeyse tamamlamak üzereydik.  Kapıyı çadığımızda Hae Jung ve Namjoon bizi karşılamıştı.

Hep birlikte içeri girip koltukta yerlerimizi aldığımızda burnumu ilişen kokularla sabırsızlanmaya başlamıştım. Şu sıralar iştahım felaket derecede artmıştı ve ne yapabilirdim hiçbir fikrim yoktu.

Kapı çaldığında Taehyung da gelmişti ve kadro tamamdı. Sonunda derken Hae Jung masaya davet etmişti. Hep birlikte oturduğumuzda hiçbir şey söylemeyerek yemeğe başladım.

"Hyung, siz neden balayına gitmiyorsunuz?" Taehyung sohbeti bizim üzerimize yönlendirdiğinde. Yoongi ile aynı anda birbirimize baktık .

"Bilmem yani aslında gidebilirmişiz" diyerek ona dönen Yoongi ile "Sanırım pek umursamadığımız için " diyerek ona katıldığımda Jimin ortaya çıkardığı iki bilet ile gülümseyip

"Biz size bir sürpriz yaparak balayına göndermeye karar verdik." dedi ve elindeki biletleri bana uzattı. Biletleri alıp baktığımda

"Hawaii mi? İanamıyorum." Diyerek sevinçle Yoongi 'ye döndüm.

"Ama sanırım gidemeyiz " yüzüm anında somurttuğunda "İşleri bırakmama imkan yok nasıl gidelim" elimdeki biletleri Jimin'e uzattıktan sonra "Sen birini bulup gidersin artık " dedim. Elimdeki biletleri almakta tereddüt ederek "Ama biz sizin için almıştık " dedi. Elimdeki biletleri masaya bırakıp geri yaslandım. Bir çocuk gibi trip atarak kollarımı birbirine bağladığımda Yoongi derin bir iç çekiş eşliğinde bana döndü.

"Hayatım neden böyle yapıyorsun? Durumları biliyorsun "

"Ya ondan değil canım dondurma çekti"

Jimin gülerken diğerleri de ona katılarak gülmeye başladığında komik bir şey mi var anlayamamıştım.

"Bo Na bebeğin 8 aylık oldu ve sen hala aşeriyorsun benim bildiğim ilk aylarda aşerme durumu oluyor " Yoo Jung 'a bilmiş bakışlar eşliğinde dönüp

"Sanki bilerek yapıyorum. Sizi de göreceğiz bayan bilmiş ! " Diye çıkıştığımda ellerini kaldırarak tamam bir şey demedik moduna girerek yemeğine yemeye devam etti.

O an karnımda hissettiğimde acıyla elimi karnıma götürüp inlediğimde

"Bo Na iyi misin?"Yoongi'ye cevap vermek üzereyken karnıma giren diğer bir ağrı ile daha da çok bağırdım.

"Ah Tanrım ne yapacağız  bebek geliyor olmasın "

"Saçmalama Tae şu an burada olamaz !"

"Neden olmasın Namjoon Hyung ! Erken doğum olabilir "

"Tamam sakin olun Tae sen de olayı başka boyuta getirme hemen ambulansa haber verelim"

"Hae Jung haklı "

Jimin yerinden kalkıp kolumdan tuttuğunda başımı iki yana sallayıp

"Ambulansı bekleyemem çok canım yanıyor " dedim nefes nefese.

"O halde arabaya taşıyalım çabuk" Yoongi'nin cümlesiyle hepsi harekete geçmiş ve büyük kaos içinde evden çıkmıştık .  Yol boyunca Yoongi'ye bir sürü laf saymıştım. Canım öyle yanıyordu ki kendime olduğumu hiç sanmıyordum. Sakin olmaya çalışsam da nafileydi. Yol bitmek bilmiyordu ve bu aşırı derecede canımı  sıkıyordu.

Yoongi ellerimden kurtulduğunda arabadan inerek diğerlerinin yardımıyla beni arabadan indirdi. Tekerlekli sandalyeye koyularak içeri girdiğimizde bağırmaya devam ediyordum. Daha fazla buna katlanamayarak gözümü kapattığımda bu kabusun bitmesini dilemiştim.

Gözlerimi araladığımda neler olduğunu merak ederek etrafa bakındım. Elimi hızla karnıma koydugumda bebeğim hala oradaydı derin bir nefes alırken yanımda uyuyan Yoongi'yi farkettim. Ona fazlasıyla eziyet etmiştim. Mahçup bir şekilde gülümseyip yüzüne düşen saçlarını geriye attım.

"Teşekkürler" diye fısıldarken gözlerini araladı. Gülümseyip başını kaldırdığında

"Neler oldu?"  diye sordum.

"Yanlış alarmmış doktor böyle ani ağrıların normal olduğunu söyledi. Hamilelikte olabiliyormuş şimdi her şey yolunda merak etme doğuma daha varmış "

"Neyse ki bir sorun yok sevindim "

Yoongi yerinden kalkıp yanıma oturduğunda yanıma uzanmasına izin vererek kenara çekildim. Yüzlerimiz birbirine bakarken

"Çok korktum Bo Na. Size bir şey olacak sandım"

"Özür dilerim seni endişelendirdim . İlk kez olunca haliyle insan bir garip oluyor ve fazla tepki verdim değil mi ?"

"Evet ama seni anlıyorum hayatım sorun değil "

Kıpırdayıp dudaklarına bir öpücük koyup geri çekildiğimde

"Bana böyle seslenmeni seviyorum. Hayatım " Diyerek sırıttım. Yoongi burnunu hafifçe burnuma sürtüp

"Çünkü sen benim hayatımsın Bo Na" diyerek dudaklarımı örttüğünde dudaklarımı ahenkle hareket ettirmeye başladım. Elimi saçlarına götürerek ona biraz daha yaklaşırken.

Açılan kapının ardından çıkan öksürük sesiyle büyük bir şokla geri çekildim. Annem hafifçe utanmış bir şekilde bize bakarken bende oldukça utanmıştım.

"Sen de mi burdaydın?"

"Ne o rahatsız mi ettim !" Lafını sokarak sorumu cevapladığında nasılda saçma bir soru sorduğumu o an farkettim.

"Nasılsın kızım  ?" Yoongi yanımdan kalkarken yerimde diklenip "İyiyim anne merak etme " Diyerek tebessüm ettim. Bir anda değişen yüzüyle oldukça duygusal bir konuşma yapacağını hissetmiştim.

"Bo Na biliyorsun bir anne olarak çok doğru biri olamadım. Senin yanında her an olamadım sana destek olamadım, senden uzak oldum hep. Sen beni sevmedin , çoğu zaman nefret ettin ama şu an karnında benim torunumu taşırken nasıl mutlu olduğumu sana anlatamam. Geçmişte çok hata yaptım biliyorum ama torunuma iyi bir büyükanne olmama izin verir misin?"

Annemin bu ani itirafı karşısında gözyaşlarımı tutamayarak bir süre ona baktım. Evet annem haklıydı o beni çoğu zaman üzmüştü, çoğu zaman yalnızdım.

Baba kavramının ne demek olduğunu bilemeden büyümeme neden olmuş .  Mutsuz bir çocukluk, sorunlu ergenlik ve kendi ayakları üzerinde emin bir şekilde duran gençlik yaşamamda ki etkenler arasındaydı, zaman kalbimi taşa çevirmiş ve o dünya toz pembe her şey müthiş anlayışını elimin tersiyle iterek, dünya aslında lanet bir yer demiştim hep kendime.

Ama şimdi onun çaresizliğini ve üzgün halini görürken onun bana yaptığını ona yapamazdım.

"Elbette anne inan bana oğlum da çok mutlu olur " annem ürkekçe bana yaklaşırken kollarımı ona sarıp kokusunu içime çektim. Küçükken her gece çektiğim bu kokuyu özlemiştim.

  Karşımızda bir tablo misali manzaraya eşlik ederek otururken başım yine göğsüne yaslanmıştı . Beni koruyan kolların yine bana siper olmuş beni sarmalarken huzurla kapattığım gözlerimi araladım

"Hayat bizden çok şey çalmış olabilir Yoongi ama şimdi bakıyorum da bana en değerli iki şeyi verdi. Biri sen biri de yakışıklı oğlum"

"Bir dakika nerden yakışıklı oğlun oluyormuş. Burda yakışıklı kocan dururken "

Dirseğimi şakayla karnına vurup "Oğlumuz sana benzediğine göre çirkin mi deseydim"diyerek dudak büzdüğümde Yoongi adeta bir çocuk gibi sevinerek

"Haklısın ben onun yakışıklı babasıyım. O da bizim yakışıklı oğlumuz" deyip şakağıma bir öpücük koydu

"Seni seviyorum Yoongi "

"Seni seviyorum Bo Na"

Geleceğimin parlak olacağını, beni güzel günlerin beklediği hayalini hiç kurmadım. Aksine hep kötüsünü hayal ettim ve çoğu zaman yolunda gitmedi hiçbir şey.

 Kendimi alıştırdığım bu gerçeği yok ederek karşıma çıktın Yoongi. Önce bir bilinmezliğin içine çektin beni sonra ise buzdan bir duvar gibi durdun karşımda. Sana dokundukça kaçtın benden. Seni bilmemi istemedin siyahına saklandın, hayatındaki zorlukları hep en derine gömdün. Sana çoğu zaman kızdım ama aslında ne var biliyor musun ?

Ben de tıpkı böyleydim ve senin siyahın içine çekti beni, hapsetti, kaçmama izin vermedi. Yoruldum,üzüldüm, hayatım alt üst oldu ama vazgeçmek nedir bilmedim. Sen beni içine çektikçe alıştım sana , beni mutlu ettin, yaşamıma neden oldun, en önemlisi diğer yanım oldun. Belki de kaçmalıydım senden ama yapamadım.

    Çünkü ben senin siyahında kaybolmak istedim Yoongi. Senin siyahın benim siyahımdan daha güçlüydü çünkü senin ki en koyusundandı.

♡♡

Son..

Continue lendo

Você também vai gostar

36.3K 3.7K 24
jungkook, okul koridorlarında sürekli gördüğü pembe süveterli tatlı kızın ilgisini çekmeyi çok istiyordur. rosékook.
220K 13K 43
Senden nefret ediyorum, seni seviyorum.
8.4K 1.1K 40
Emniyet amiri Min Yoongi, eşini öldüren ve gözlerinde yıldızlar olan genç kız ile karşılaşır. "Gözlerinizde yıldızlar var küçük hanım...O yıldızların...
407K 37.3K 33
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...