Different

Від foxyroe

207K 10.3K 2.9K

Aslında kendisi de özeldi- özelden çok farklıydı. Більше

Different
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4. Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12 . Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm-Final
Özel Bölüm-2
Özel Bölüm-3-SON

Özel Bölüm-1

4.7K 234 37
Від foxyroe

Different

speyşıl bölüm

"Yeter HunHan tamam sorun yok. Artık ağlama tamam mı? "

" Ama *iç çeker* öğretmenim bana *burunçeker* Çok cahilsin keşke ölsen dedi! Ühüüğ!"

" Hangi öğretmenmiş o? Adı sanı ne bu adamın da el kadar çocuğa bunu diyor?"

" İlber öğretmen. İlber Ortaylı."

" Aishhh. Ne uyuzmuş. Ben gidip konuşurum onunla tamam bebeğim merak etme."

" Ama baba."

" Hmm?"

" Dediklerine göre en az 5 dil bilmeden onunla konuşamazmışsın."

" Yuh ebesinin-"

" SEHUN! ÇOCUĞA KÖTÜ ÖRNEK OLMA!"

" Pardon hayatım."

" Okula gidelim ve öğretmeninle konuşalım HunHan. Merak etme , öğretmeninin kötü biri olduğunu sanmıyorum, sadece üslubu serttir."

" Hay üslu-"

" Sehun!"

" Üzgünüm hayatım."

" Öğretmenler Odası neresi?"

Hunhan eliyle işaret etti.

" Neden benimle gelmiyorsun?"

" Dalga mı geçiyorsun baba? O kanet hocaları her gün görmek zorunda olmam yeterince işkence zaten, bir de canavarın inine mi gireyim!"

" Oh HunHan! Daha 7 yaşında bit kadar boyunla ettiğin lafalara bak! Doğru sınıfa."

HunHan dudak büktü ve koşarak gitti.

Luhan öğretmenler odasına girdi ve oğlunun tarif ettiği öğretmeni aradı. 

Tabir şuydu:

'Domalak, kel bòöyle, ama yanlardan saçlar çıkıyor ve korkunç.'

' Çocuk işte.' Diye düşündü Luhan.

" Ah merhaba."

" Buyrun?"

" Ben HunHanın babası Oh Luhan."

" Ahh, cahil çocuğun babası."

Luhan dişini sıktı ve zorla gülümsedi. 

" Evet kendisi henüz 7 yaşında. Diğer çocuklar gibi."

" Sınıftaki çocukların neredeyse hepsi cahil zaten."

'Bu adam mal mı aq.'

" Çocuklar hep cahil."

Luhan yumruğunu sıktı. 

" Madem öyle demekki öğretmende bir problem var demektir?"

" Ailede olmasın?"

" Sizce bütün sınıftaki çocukların ailesinde bunun olması mümkün mü?"

" Evet."

*1 Saat Sonra Karakolda*

Sehun koşarak geldi. HunHanın öğretmeni, kıyafetleri parçalanmıştı ve kendisi de bayağı hırpalanmıştı. Luhansa gözlerinden alevler fışkırtıyordu.

" Bu adamdan şikayetçiyim!"

" Hah asıl ben! Sana diplomanı A101den indirimle mi vermişler! Ne biçim öğretmensin sen be!"

Sehun başını iki yana salladı. 

" Lu?"

Luhan'ın gözleri kocaman oldu ve Sehun'a döndü. Gözlerindeki alev gitmişti ve dudağını ısırdı. 

Kesinlikle Mehmet Amcanın camını futbol topuyla kırmış da sonra 'Camın orda olduğunu görmedim cam şeffaf nasıl göreyim' mantığıyla kendini savunan küçük çocuğa benziyordu. 

" Ben Oh Sehun, HunHan'ın babasıyım."

Ilber hoca Oh Sehun'a baktı. 

" Yoksa siz... Geçenlerde ödül alan doktor musunuz?"

" Evet öyle de denilebilir."

" Vay be gerçekten mi? inanamıyorum!"

Luhan uyuz uyuz baktı. 

'Ben de moda tasarımcısıyım amk TVde izlerken dibin düşen o tüm modellerin kıyafetlerini ben dikiyorum tasarlıyorum Peh naber?'

Luhan Bitch bakışı attı. 

" Öğretmen bey, çocuğumuzun 'cahil' olmasının sebebinin aile olduğunu düşünüyor."

'Aha sıçtın Bòö  '

" Hehe yok Estağfurullah doktor bey be-"

" Ah , öyle mi. Peki, madem beni biliyorsunuz, çalışmalarım hakkında konuşsak mı?"

" Eee şey-"

" Mesela beyindeki noronlar hakkında yaptığım son çalışmalar hakkında... Blah blah blah."

Hoca, yutkundu. Dediklerinin tek kelimesini bile anlamamıştı. 

" Tüh, bu konuda 'bilgisiz' olmanız kötü oldu (QAPAQ)."

" B-ben , şikayetimi geri çekiyorum."

Arabaya doğru yürüyorlardı ve Luhan aşağı bakıyordu. (öyle aşağı değil fesatlaşmayalm)

Sehun sırıttı. 

" Hmm..'Sehun çocuğa kötü örnek olma' 'Ben konuşurum' , Harikasın Lu ne diyeyim. Ne güzel konuştun öyle valla gözlerim yaşardı."

" Aishh ne yapayım herif beni çok uyuz etti. Hem HunHan da üzülüyor... Başka okula versek?"

" Gerek yok Lu. Zaten çocuklar için önemli bir dönem."

" Peki. Bu arada cevabı iyi yapıştırdın doktor."

Sehun, yine o mükemmel dudak kıvırmalarından birini gösterdi. 

" Bana borçlusun."

Luhan tek kaşını kaldırdı. 

" Öyle mi?"

Ne zaman Sehun ona borçlu olduğunu söylese kendini onun altında buluyordu.

Arabaya bindiler ve Sehun kapıları kilitledi. 

Luhan sorar gibi baktı. 

Aa şansa bak, Sehun geçenlerde camları siyahla kaplattırmıştı.

Sehun, arka koltuğa geçti ve Luhan'ı kucağına oturttu.

Luhan, bacaklarını Sehun'un beline doladı.

Sehun elinin birini onun beline, diğerini boynuna yerleştirdi.

" Ayy Sehun yapma!"

"Buna kanmam Lu. Masumu oynama. Geçen üstte olmana izin verdim. Hayvan böbreğime kadar girmişsin."

Luhan dudağını ısırdı. 

Ama onunkinin.

Sehun gülümsedi ve boynundaki elini onun saçlarına yerleştirdi ve Luhan da kendi elini onun saçlarına yerleştirdi.

Dudakları birleştiğinde ikisinin de nefes alış verişleri hızlanmıştı. Luhan, ellerini daha da çok geçirdi saçlara.

Kendini daha da Sehun'a bastırdı ve Sehun'un, onun alt dudaklarından boynuna yavaş ve ıslak ama bir o kadar da ateşli bir yol izlemesine izin verdi. 

Luhan, eğildi ve Sehun'un köprücük kemiklerini emip izler bırakmaya başlayınca Sehun gerildi, onun hassas noktasıydı.

İşleri bittikten sonra ufak tefek öpücükler kondurdular ve arabada uyudular.

(Bakın! Smut yazdım! )

* * * * * * * * * * * *

KaiSoo, BaekYeol ile birlikte bahçede oynuyordu. 

" Hmm bu çok sıkıcı. Ne yapsak KaiSoo?"

KaiSoo, düşünmeye başladı.

" Neden kıçıma bakıyoysun? Yine!!"

" Düşünüyorum yaa."

" Neden düşünürken orama bakıyorsun?"

" Babam da öyle yapıyor. Dediğine göre oraya bakma insanlara ilham ve motivasyon verirmiş."

" Geyçekten mi?"

" Evet bana öyle diyor hep."

" Neden bezimize kaka yaptığımız yer ilham verici olur ki? Anlayamıyoyum? Ne yani bütün o kocamaaan ünlü sanatcılay Tuvaletlere gidip gözetliyoylaymıydı?"

" Aslında olabilir! Ve babamın konuşmasını da duydum! 'Model gibi' ve 'dolgun kalça' diye bişey duydum!"

" Buldum KaiSoo!"

" Ne?"

" Neden Luhan amcanın çalıştığı Modellere sormuyoruz?"

" Alo Luheeen amcaaa!"

" Ooh efendim BaekYeol?"

" Bizi çalıştığın yere götürüy müsün? Çok merak ediyoyz Lütfeeeen! Patyon amca izin versin!"

" Patron zaten benim BaekYeol  Tamam, sizi almaya geliyorum. "

" Yaşaşın Lu amca! Eykeksi Lu amca!"

" Pff tabiki de erkeksiyim biliyorum."

" Waaah, Lu amca , araba değişmiş! "

" Aa- aslında diğer araba temizlemede."

" Heaaa, Lu amca, biz gözlem yapacağız."

" Gözlem? "

" Evet. sanatçı kişilik için? "

" O dediğinizin ne demek olduğunu biliyor musunuz bile? "

" Tam olarak Hayıy ama Sanat deyince sen aklımıja geldin!"

Saf Luhan'ın gtu kalktı tabii.

" Ahh çocuklar biliyorum. Hem erkeksiyim hem de sanatçıyım."

BaekYeol KaiSoo yu dürttü. Ve fısıldadı. 

" Luhan amca çok salak hemen kandı. plan hayika gidiyoy!"

" Eheheh~"

" Hediye olarak onun ayabasına sıçmiycam!"

" Daha önce yaptın mı ki?"

" Pff tabiki yaptım."

" Uuuu çok havalııı!"

" Havalı olan ne?"

Çocuklar panikledi. 

" E-eykeksi Lu amca!"

Luhan gülümsedi ve müzik açtı. 

'I'm a boss ass Bitch' i açtı. Tam da çocukların yanında dinlemelik şarkı Luhan.

" Ben odama geçiyorum. Siz ikiniz buradaki kıyafetlere bakabilirsiniz ama dokunmak ve burdan ayrılmak yok tamam mı?"

" Tamam!"

" BaekYeol, buyaya da sıçma tamam mı?"

" Tamam Lu amca, gelmeden önce yaptım zaten."

" Aferin bakalım. yarım saat içinde gelirim ben."

KaiSoo diğerine döndü. 

" Senin bezin değişmedi ki?"

" Biliyorum, evde senin babanın halısına sıçtım zaten."

" Haa öyle desene."

Sorunlu çiftlerin sorunlu çocukları koridora çıktılar ve modelleri aramaya başladılar.

" Bak!"

Modellerin olduğu oda. 

BaekYeol diğerine göz kırptı. 

" Plan 12."

KaiSoo hemen kapının yanına oturdu ve kaybolmuş koca gözlü üzgün çocuk moduna girdi. 

Modellerden biri bunu fark etti.

" Aman! Sen ne şekersin öyle kayıp mı oldun? Ama ben seni yerim ki! Kızlar bakın şuna!"

ve BaekYeol de araya girdi. 

" A-bi! a-bi!"

" Ay kardeşi de varmış ayyy yerim ben sizi offf!"

yaklaşık 10 tane model ikilinin etrafını sardı. 

" Anneniz nerde sizin ufaklıklar."

" Annemiz yok ki."

" Ayy çok Üzgünüz çocuklar! Bir şey ister misiniz? 

*Aegyo*

" Alo?"

" Luhan? Çocukları sen almışsın?"

" Evet Kyungsoo Hyung."

" Kafayı yedim şu an. Yine halıma etmişler."

" Kekeke ~"

" Onları almaya geliyoruz Luhan bekle."

" Tamam Hyung, bekliyorum."

*Yarım saat sonra*

" Çocuklar nerde?"

" Onlara bu odada kalmalarını söylemiştim..."

" Ve onların seni dinleyeceğini sandın?"

" Özür dilerim Hyung."

" Her neyse hadi ufaklıkları arayalım."

Etrafta koşup çocukları arıyorlardı. En üst kata , modellerin şov öncesi prova yaptıkları salona geldiler. 

Ve ağızları açık kaldı....

Bu ikili, yan yana jüri koltuğuna oturmuştu.

Modeller teker teker önlerinde dizilip, arkalarına dönüp tatlı pozlar veriyorlardı.

BaekYeol diğerine döndü. 

" Bu toto hakkında ne düşünüyoysun?"

" Babamın dediği dolgunlukta değil ve yeteri kadar ilham vermiyor. Sıradaki! "

" NE OLUYOR BURADA!"

OO-OO

BaekYeol ve KaiSoo yavaşça Luhan'a ve Kyungsoo'ya döndüler. 

FIŞIK

"He... KaiSoo kanka gayiba ben sıçtım..."

" İkimiz de sıçtık..."

Luhan podyuma çıktı. 

" Bunlar nedir SeoHyun?"

Model gülümsedi. 

" Bu iki şirin şey kaybolmuştu ve annelerinin olmadığını söylediler, biz de neşelendirelim dedik."

Luhan ve Kyungsoo elleri bellerinde ikisine döndüler. 

KaiSoo konuştu. 

" Teknik olarak annemiz yok. Hepiniz erkeksiniz. hehe."

Kyungsoo kendi alnına vurdu.

" Peki SeoHyun. Bugün prova yok hepiniz gidebilirsiniz."

Modeller çocuklara el salladılar ve ayrıldılar. 

" Amacınız neydi? Hani sanat için ilham lazımdı? Nerden uydurdunuz bunları?"

KaiSoo yere bakarak konuştu. 

" Babam sana diyor ya..."

KyungSoo orada kendini ikinci kez öldürmek istedi.

Luhan ise bıyık altından gülüyordu.

" Ve BaekYeol... bir daha halıma edersen seni SuLayin yanına veririm ders çalışırsın beni anladın mı?"

Başını evet anlamında salladı. 

" Cezalısınız. Size 1 Hafta çikolata yok."

" Ve beni keklemiş olabilirsiniz ama ben hala erkeksiyim."

* * * * * * * ** * * * 

Chen, bu aralar feci depresyondaydı. Xiumin, çok meşguldu ve tatil olduğunda da eve SuLayi getiriyordu. 

Chen ,çocuğa bakabileceğinden emin değildi ve bu yüzden sürekli kavga ediyorlardı.

Chen televizyon karşısında iç çekti. 

Xiumin, polis olarak Chen den daha iyiydi ve Chen bununla gurur duyuyordu , ama bazen yalnız hissediyordu.

Kendini çok kötü hissediyordu.

'Beni eskisi gibi sevmiyor mu?'

Ilaç kutusuna yöneldi. 

" Y-yaşamak istemiyorum ben..."

Bulduğu ilk ilaç kutusunu açtı ve derin bir iç çekti. 

Sonra hepsini zorla yuttu. 

Gözünden yaşlar geliyo-

Gözü ilaç kutusunun etiketine kaydı. 

'P-PENIS BÜYÜTÜCÜ?!'

Kafasına vurdu. 

" Kendime inanamıyorum."

Başka bir ilaç aldı ve yine ayni dramatik seremoni ile hepsini yuttu.

yine gözleri-

'KAS GEVŞETİCİ?!'

Tepinmeye başladı. 

Kollarını iki yana açtı ve yukarı bakmaya başladı. 

" Tamam tamam yanına gelmiyorum. Sen bile ölüp yanına gelmemi istemiyorsan ben ne yapayım artık?"

Xiumin , SuLay ile beraber eve gelmişti. Bu çocuk aşırı zekiydi ve Chen ile berbaer çocukla ilgilenmek onun hoşuna gidiyordu.

Chen demişken...

" Chenchen?"

" Hübeğlabuyğa!"

" Chen?!"

Koltuğa gitti ve Chen'i çok saçma bir biçimde buldu. 

Bir kere, düzgün hareket edemiyordu, orası burası çarpılmış gibiydi.

Ayrıca şeysi de... kendi boyunun 6372 katı büyüktü.

" Ne oldu sana böyle? "

SuLay da yanlarına geldi. Yerdeki ilaçlara ve Chen'e baktı. 

" Aşırı dozda Kas gevşetici ve Penis büyütücü almış."

'Cidden, bit kadar çocuk hepsinden daha zekiydi.'

" İ-intihar mı etmeye çalışmış?!"

" Hübaağlee Hüaa!"

" Konuşamıyor. Kas gevşetici etkisi. Sehun amcaya gitmeliyiz."

" Tamam , oldu bitti. Bırakın uyusun."

Chen, huzur içinde uyuyordu.

Xiumin hala şoktaydı.

" Anlamıyorum neden?"

" Belki de siz de çocuk evlat edinmelisiniz?"

" Bunu ben de istiyorum ama o istemiyor."

" Onun güveni yok Hyung."

" Peki ben bu konuda ne yapacağım? "

" Uyanmasını bekle ve onunla konuş."

" Bebeğim? Chen Chen?"

Yavaşca gözlerini açtı. 

" MinSeokkie?"

" Buradayım bebeğim. Bir daha böyle bir şeye kalkışırsan seni kendi ellerimle öldürürüm biliyorsun değil mi?"

" Biliyorum. Üzgünüm."

" Neden yaptın? "

" Artık beni sevmediğini düşündüm."

" Tamam, düşünmek kesinlikle sana göre bir şey değil. Kesinlikle değil hem de."

" Üzgünüm hayatım."

Elini sıkıca tuttu.

" Bence artık zamanı geldi. Sulli!"

İçeriden, utangaç, saçları iki kulak ve şeker mi şeker bir kız geldi. 

" Merhaba de. Bak bu Chen."

Sulli yavaşça el salladı ve Xiumin onu kucağına aldı. 

Chen'in gözlerinden yaşlar geliyordu.

" Sulli? Benimle beraber büyümek ister misin?"

Sulli, tatlı bir şekilde gülümsedi ve Chen'e yaklaşıp yanağını öptü. 

" Merhaba Baba."

Kris ellerini cebinde çıkardı. 

" Ciddi misiniz? 17 erkeğin arasına kız çocuk? Delirecek ve helak olacak."

" Luhan , Kyungsoo ve Baekhyun var."

" Ben Erkeksiyim!"

Sulli ise halinden memnun, yeni ailesine gülümsüyordu. 

TaoRis, Sulli'nin yanına geldi. 

" Sana Tarzım olmayan dar pantolonla Wushu yapmayı öğreteceğim!"

Sulli kafası karışmış bir şekilde çocukları takip etti.

E şey, biraz alışmak zor olacaktı. 

E.T

(Yorum  belki 2.partı da olur ^-^ )

Продовжити читання

Вам також сподобається

799K 65.3K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
1.3M 74.4K 63
#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülüm...
283K 11.2K 76
Ailesinden kalma küçük ve güzel pastanesiyle ilgilendiği sırada rastgele bir mafyadan gelen mesaj ile dalga geçip uğraşan bir kızın hikayesi
2M 96.6K 54
"Eksiklerimiz kusurlarımız değildir." Ailem beni hep bunu söyleyerek büyütmüştü. Eksikleri olan insanları dışlamamayı, onları sevmeyi öğretmişlerdi...