Sehun ve Luhan yine dip dibe yatıyorlardı. Sehun her zamanki gibi uyanıktı. Ama Luhan, elini yumruk yapıp Sehun'un göğsüne yerleştirmiş, yüzünde hafif bir gülümsemeyle uyuyordu.
Sehun başını eğdi ve onu izledi.
Baka baka doyamıyordu insan.
" Benden bile yakışıklı... Hatta o çok güzel..."
" Biliyorum. "
Sehun şaşırdı.
" Senin uyuyor olman gerekiyordu?"
"Demen ben senden de yakışıklı hatta güzelim ha? Vay anasını be büyük itiraf keşke kaydetseydim."
Sehun gözlerini devirdi.
" Zaten biliyorsun Lu."
" Ha bu arada bir daha beni böyle kandırırsan seni kendi ellerimle boğazlarım biliyorsun değil mi? "
Bunu öyle bi tatlılıkla söylemişti ki, sanki 3 yaşında bir çocuk karanlık tarafa geçmiş gibiydi.
"Beni boğazlarken bile beni boğazladığın hale inanmam. Şu tipine bak."
Luhan dudak büktü.
" O zaman seni boğazlama zamanı. "
Sehunun boynuna ufak bir öpücük kondurdu. Sehun sırıttı.
" Ben de boğazliyim içimde kalmasın. "
Sehun Luhanın boynuna eğildi ve dudaklarını değdirdi. Daha sonra nefesini bıraktı ve uzun uzun emdi.
Geri çekildi. Luhan kaşlarını çattı.
" Ama sen daha fazla boğazladın."
Sehunun boynunu ısırdı.
Ufak bir kızarıklık oldu.
" Yah! Adem elmamı yeseydin bi de? (OLUR VALLA ) "
Luhan kıkırdadı.
" Boğazlarım diyosam boğazlarım işte. "
Sehun ellerini Lulunun beline doladı ve kendine çekti.
"Sınavların pek iyi değil Lu."
Luhan horlamaya başladı .
"Lu."
"Kötü olan sınavlar Sehunah ben değil. Git onlarla konuş. "
Sehun eğildi ve Luhan'a dik dik baktı.
" Dizi izlemek yerine biraz çalışsan ha? Sınavda Lee Min Ho ya da Jang GeunSuk yok bil istedim. (Bu bize birilerini çağrıştırıyor sanki... ahem)"
"Ama Sehunah, dersler sıkıcı ve hiçbirini sevmiyorum. "
"Ben de bayılıyorum denemez."
" Ama sen üstün zekalısın."
"Sen de aptal sayılmazsın."
"Bu harika desteğin için minnettarım sanırım gidip matematikten 100 alacağım. "
" Sana ders çalıştırabilirim."
Luhan hayır anlamında başını salladı.
" Olmaz Sehunah. "
"Neden?"
"Sen yanımdayken odaklanabileceğimi mi sanıyorsun? Fonksiyonlu soruya Sehun ♡ mı yazayım? Hocadan öpücükle mi not alayım? "
Son kısmı söylerken Sehun'un kaşları çatıldı ve hemen parladı.
" Hocanın kafasını keserim, hele bi dene."
" Tabii ya."
Sehunun kaşları çatıldı.
Luhanın boynuna kafasını gömdü ve öpmeye başladı. Daha sonra görünür bir yerde durdu orayı Luhanın canını yakmadan ısırdı ve emdi.
Morarmıştı.
" Ne yaptın? "
"İz bıraktım. "
" Neden? "
" Çünkü sen benimsin. Bunu herkes bilecek. Karışmam sonra. "
Luhan sırıttı.
" Ya geçen yine paylaşılamıyorum..."
" Kesinlikle. "
Luhan kıkırdadı. Sehun Luhanın kulağına eğildi.
" Ama bu ders çalışmayacağın anlamına gelmiyor. "
******
Kyungsoo mutfakta kimbap yapıyordu.
Dar bir pantolon ve hırka giymişti, aşırı şekerdi. İşine odaklanmışti ki ne zaman odaklansa, dudakları daha da dolgun olurdu.
Kai bir süre onu izledi ve arkadan yavaşça yaklaştı.
" BÖH!" . . . Tepki yok.
" Sanırım pek korkmadın."
"Orada olduğunu fark ettim. "
"Nasıl? "
" Kokundan."
Kai sırıttı.
" Demek o kadar çekici bir kokum var ha?"
Kyungsoo elindeki bıçağı bıraktı ve Kai'ye döndü.
" Chanyeol'un spor ayakkabısında 1 yıl kalmış çorap gibi kokuyorsun. En son ne zaman banyo yaptın geçen ay mı? Burnumun direği kırıldı. En azından bi abdest al da Allah rızası için vücuduna bi su değsin."
Kai dudak büktü.
" Demek öyle? "
Kyungsoo arkasını döndü.
" Git duş al."
"A-ama-"
"Kai git. Duş al."
Kai başını eğdi ve gitti. 'Daha dün gece duş aldım ben.'
Duştan çıktığında Kyungsoo gülerek ona bakıyordu.
" Ne? "
" Salak."
"?"
"Kandın mı şimdi sen benim dediğime? "
"N-ne?"
"Baekhyun, 50 papelimi ver!"
Baek içeriden parayla geldi.
" Tam bir layt erkeği olmuşsun Kai. Senden ümidi kesiyorum. Adam gibi iddiaya da giremiyoruz şurada. "
Kyungsoo parayı cebine attı , ellerini yıkadıktan sonra mutfağa gitti.
Kai hala şaşkındı .
'Özellikle de masum görünenden korkmak lazım. '
Saçlarını kuruladı, altına kot çekti ama üstüne bişey giymeden mutfağa indi.
Kyungsoo'ya arkadan sarıldı .
Kyungsoo gerilmişti.
Kai... OMGFAGAJBWHJABSBERRORERROR
"E-elimde bıçak var Kai!"
Kai sesini derinleştirdi.
" Yani?"
" D-deşerim!" "Neden? "
" Çünkü şey, aah, Yah! Çık işte arkamdan!"
Kai elini Kyungsoonun eline götürdü ve bıçağı tezgaha bıraktı .
Ellerini onun elleriyle birleştirdi ve yanağından öptü.
Kyungsoo kafasını çevirdi ve kendi dolgun dudakları , Kai'nin dolgun dudaklarındaki yerini buldu.
" Ahem ahem. Kyungsoo hyung, işi pişirme, yemeği pişir açım ben."
Chen. Pörfekt tayming.
" T-tamam. Kimbap nerdeyse hazır. "
"Kimbap yerine çocuk hazırlar gibi bi haliniz vardı. "
Kai ona döndü.
"Neden bahçeye gidip eski sevgilin ağaçla vakit geçirmiyorsun? Özlemiştir seni. Bizim aksimize biraz."
Chen surat astı ve salona gitti.
Kyungsoo bağırdı
"KİMBAP HAZIR GELİP ALIIAAĞN!"
*****
Suho ve Lay televizyon izliyordu. Ekonomi kanalı açıktı ve Suho dikkatle izliyordu, Lay ise sıkıntıdan patlayacak gibiydi.
Lay Suho'ya baktı ama Suho programa dalıp gitmişti. Lay kaşlarını çattı ve kumandayı alıp dizi açtı. Ellerini çırptı.
" Hehey!"
Suho'nun yüzü düştü.
" Neden değiştirdin? "
"Çünkü çok sıkıcı ."
"Neden bana sormadın? "
"Ama sen de açarken bana sormadın."
Suho iç çekti.
" Lay, izlemem gerekiyor. "
"Benim de."
"Lay , ver şunu ."
"Telefonundan baksan?"
"Orada o kadar detaylı değil ."
Lay daha da surat astı ve kumandayı bıraktı.
Ayağa kalktı.
"Sen zaten beni sevmiyorsun."
"N-nerden çıkardın? "
Ama Lay hiç cevap vermeden odaya çıktı.
Suho içinden küfretti. 'Şu aralar ekonomik durumum kötü olmasaydı, ona hediye almak için bu kadar araştırma yapmaya gerek kalmazdı. Acaba Kris'ten borç alabilir miyim? Off. Lanet olsun. Babama Layden bahsederken aklımdan ne geçiyordu benim? Kapattı işte hesabımı.'
Suho başını iki yana salladı. Başı cidden sıkışmıştı ve ne yapsa bilemiyordu.
Sehun elleri ceplerinde Suho'nun yanına geldi ve oturdu.
Suho fark etmemişti, Sehun kafasını eğdi ve ona baktı.
"Erken mi bunadın yoksa sağır mı oldun? "
" N-ne?"
" Hiç. Ne düşünüyosun öyle, devlet meselesi gibi görünüyor. "
" Aa şey , ahem hiç. "
Sehun tek kaşını kaldırdı. Baskıcı bakışlarını Suho'nun üzerinde yoğunlaştırdı.
" Yah! Kes şunu. "
"O zaman seni dinliyorum. "
Suho derin bir iç çekti. "Babama Lay'den bahsettim. "
"Kıreso?"
"Aynı zamanda cinsel tercihimden de bahsetmiş oldum. "
"Oooow. Anladım. "
"Buraya kadar pek bi problem yok. Bana sinirlendi ve hesabımı kitledi. Paracıklarımı kullanamıyorum. Oysa Lay için planlarım vardı. "
Sehun düşündü.
" Sana borç verebilirim. "
"A-ama-"
"Hyung, zaten bizdeki paraların çoğu senden geliyor. Benim yemek gibi bi ihtiyacım olmadığı için harçlığım fazla kalıyo ve kenarda birikmişim var. Yani benim açımdan uygun. "
Suho gülümsedi.
" Daebak! En iyi maknaesin sen!"
" Biliyorum. "
Suho Lay'in yanına çıktı. Kapıyı tıklattı. "Nee?"
"Lay?"
" Sen msglsn glba nye gldn ki.s.s.s"
Suho gözlerini devirdi. "Bana trip atmayı kes."
"Banane işte benimle dizi izlemiyorsun sen."
Suho burun kemerini sıktı
"Üzgünüm Lay, o an gerçekten ihtiyacım vardı. Şimdi izlemek ister misin? "
" Hayır. "
"Laaay?"
"Tamam. Ama senin için değil, kendim için. " 'bizim için. '(Aman Lay sanki kalbini verdin de dramatik oldu -allah göstermesin)
" Tamam."
Suho kanepenin kenarına oturmuş, Lay ise onun kucağına yatmıştı. Suho filmi izlemek yerine Lay'in saçıyla oynuyordu. Ona gerçekten iyi geliyordu.
"Bu bölüm çok iyi olmuş değil mi? "
" Evet yumuşacık. "
'Yumuşacık? Acaba Korece bi deyim mi? Fluff mı demek istedi? Neyse Yixing çaktırma onayla.'
"Aynen öyle. Dizi yumuşacık. "
Suho irkildi.
" Ah ben yumuşacık mı dedim? Hangi hülyalara daldıysam artık. " "Hülyalara niye dalıyosun ? Ne yapmış onlar sana? Bi saniye Hülya kim? Neden bana dalmıyosun?"
Suho gözlerini devirdi.
" Ahh Laaay. "
"Ne? Açıklama bekliyorum. " Suho kısaca deyimi anlattı.
Lay dudak büktü.
" Tamam ama bir daha bunu kullanırken Laylere daldım diye kullan."
Suho sırıttı. " Tamam."
Dizi bitince Lay anca çaktı.
" Senin bişeye moralin mi bozuk? Laylere dalmak falan?"
"H-hiç, yok bişey. "
Eveeet... Tabi şimdi normalde biri 'hadi canım var bir derdin anlat der karşı taraf iç çeker sonra soran taraf bunu seksi bulur ve sonra- yanlış oldu bu bi sn. Ha evet bu taraf sorar karşı taraf anlatır falan ama Lay bu yani allasen.
" Bişey yoksa tamam."
******
Sehun, Kyungsoo'nun yanına gitti. Böyle konularda en bilgili kişi oydu. Genel olarak evde Sehun'dan başka tek aklı başında olan da oydu.
Ommaydı o.
" Hyung? "
"Dwe Sehun? "
" Sana bir şey danışmam lazım. "
" Danış. "
" Ama biraz sessiz bir ortam lazım. Anlarsın ya."
"Bak Luhanla olan cinsel hayatınızla ilgili benden tüyo bekleme Baek-"
"Hayır hayır. Benle değil Suho Hyungla alakalı. "
" O zaman Suho gidip sorsun."
" Ahhh Hyung Hayır, bak, konu o değil. Cinsellik yok. OK?"
" Ha tamam desene."
İkisi birden dolaba girdi.
"Şimdi hyung, Suho hyung darda. Babasına Layden bahsetmiş ve babası hesabını kapatmış. Para sıkıntısı çekiyor ve Lay'e hediye almak istiyordu. Benden borç istedi , seve seve veririm. Benim kararsız kaldığım şey, bunu Lay'e söyleyip söylememek."
"Söyle gitsin anlamaz zaten." "Hyung hayırdır sana Kaiyle beraber olalı napmış sana ırzına geçmiş. "
" Yah! Kes sesini. Bana sorarsan Lay'in bunu bilmeye hakkı var."
" Bence de."
"Tamam şimdi git söyle. "
" Sen de yardım etsen?"
" Off. Yürü. "
" Ommam benim. "
Sehun Kyungsoo'nun yanaklarını sıktı.
" Yılışma ."
******
" Lay?"
"Oh Maknaee gelmiş hihihi."
" Ahem. Aa Suho'da bir şeyler farkettin mi?"
"Boyu 0.01 cm uzamış."
'OHARAT.'
"Hayır o değil. Hani morali biraz bozuk gibi sanki. "
"Yoo valla sordum bişeyi yokmuş. "
" Sana direk söyler mi sence?"
"Neden söylemesin ki?"
"Çünkü seni seviyor."
... "Alaka kuramadım."
Sehun derin bir nefes aldı.
"Bak , seni seviyor, seni üzmek istemiyor, o yüzden sorunlarını sana anlatmıyor."
Lay bir süre düşündü.
" Peki derdi neymiş? "
" Babasına senden bahsetmiş, babası ona cinsel tercihinden dolayı kızmış ve paralarına el koymuş. Sana hediye almak istiyor ama ekonomik olarak darda."
Lay'in yüzü parladı.
" O zaman ben ona hediye alırım? !"
" Hmm, bak bu iyi fikir."
" Taoooo, alışveriş zamanıaağ!"
*******
Suho odasında kafasını yastığa gömmüş uyumaya çalışıyordu.
" isyaaağn...."
Luhan aşağıdan koşarak geldi. Nefes nefese kalmıştı.
" Suho Hyuuung koş Lay-"
"Ne olmuş ona?"
"Aşağı koş."
Suho yerinden fırladı ve aşağı resmen uçtu.
" Laaaağaaay!"
Merdivenden iner inmez Lay önünü kesti ve ona sımsıkı sarıldı.
Suho daha da sıkı sarıldı ve Lay öksürmeye başladı.
"S-suho-"
" Yah! Bişey oldu sandım! "
Lay elinde tuttuğu hediyeyi uzattı.
" Nedir bu?"
"Sonmuliyeyo."
İçinden unicornlu pijama çıktı. Üstünde I UNICORN yazıyordu.
Tabii ya... Lay...
Suho gülümsedi. Lay ellerini onun boynuna sardı.
" Bir derdin olduğunda bana söylemelisin Suho."
Suho tek kaşını kaldırdı.
" Ne der-"
Sehun.
Kafasını çevirdi ve 32 diş sırıtan Sehun'a ölüm bakışı attı.
Baek atıldı.
" Neymiş dert?"
Sehun kısaca açıkladı. Açıkladıkça Baek'in gözleri büyüyordu.
" Olamaz! Andwe! Nooo! Et! Hayır! Sanırım ölüyorum. "
Chanyeol de katıldı.
" Neden allahım? Şu acımasız babaya merhamet vermedin? Tam 10 insan daha var sorumluluğunda olduğu."
Kyungsoo kollarını göğsünde birleştirdi.
" Teknik olarak sadece kendi çocuğuna bakmaktan sorumlu. Gerçi siz babasının Suho hyung'a verdiği paranın çoğunu yürütüyorsunuz ama neyse."
" Peki bu ne kadar sürer? "
"Aslında babam iyi biridir. Çok sürmez."
Chen başını salladı.
"Cidden şükür namazı kılıcam ."
" Chen sen ateisttin?"
"Tövbe de be, etten bahsediyoruz burada."
Suho gözlerini devirdi ve Lay'e sımsıkı sarıldı.
KIRE ULF NAEGA ULF-
Luhan cebini açtı.
" Alo? .... XİUMİN?"