Sabah Yoongi'den önce uyanıp onu izlemeye başladım. Aptal gibi sırıtmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Dün gece ona ait olmuştum ve bundan zerre mutsuz değildim.
Gözlerini aralayan Yoongi ile utanarak başımı boynuna gömdüm. O kadar şeyden sonra utanmayı bilmem tuhaftı. Saçlarıma öpücük koyduğunda geri çekilip ona bakabilmiştim.
"Günaydın, iyi uyudun mu?"Diye sorduğunda aklıma gelen düşüncelere pek engel olamamıştım. Sadece başımı sallamakla yetinirken
"Ateş sönünce biraz üşüdüm ama iyiyim" dedim. Başını sallarken diklenmeye başlamıştı. Onunla birlikte kalktığımızda insanların kumsala gelmeye başladığını gördüm.
"Gitsek iyi olur " gülümseyip başını salladığında eşyalarımızı alıp arabaya doğru ilerledik.
Bugün bu güzel günün sonuna gelerek eve döndük. Yoongi'nin babası ve annem bizi karşılarken Yoongi'nin babası sert bir dille onu yanına çağırırken annem bana sinirli bakışlar atıyordu .
"Sana dedim anne, bana öyle bakmana gerek yok"
"Pekala Bo Na, artık hiçbir koşulda sana karışmayacağım ne yapmak istiyorsan onu yap" diyerek gittiğinde gözlerimi devirerek odama doğru ilerledim. Merdivenleri çıktığımda Hyun Dae'nin odasında durdum. Şu an onun eksikliğini bile yaşıyordum. O olsaydı benimle uğraşıp duracaktı ve ben bundan zevk alacaktım. Bir insana her ne kadar nefret duysanızda sizin hayatınızda yer edinirdi. Derin bir iç çekişle odama girdiğimde burayı özlemediğimi farkederek tebessüm ettim. Camın önünde dışarıyı izlerken açılan kapıyla Yoongi içeri girmişti. Kapıyı kapatıp yanıma gelene kadar onu bekledim. Bedeni yanımda durduğunda ise ellerimi omzuna koyup ona yaklaştım.
"O da mı bizi anlamış ?"
"Hayır , konu gerçek babamla ilgili. Babamı tehdit etmiş şirket konusunda yani anlayacağın ben yanına gidene kadar bizimle uğraşacak "
Elimi yüzüne yerleştirip diğer elimle elini kavradım.
"Hadi biraz uyuyalım yorgun olmalısın " başını sallayıp yatağıma doğru benimle ilerlerken durup
"Kendi odana bayım. Annem zaten her an tetikte bizi bir de burda basarsa kalp krizinden ölüp gider "
Yoongi bana aldırmayarak kollarını bana sararak yatağa düşmemizi salladı. Ardından hiçbir şey söylemeyerek gözlerini kapattığında hiçbir şey diyemeyerek ona bakmaya devam ettim. Sağ gözünden akmaya başlayan gözyaşıyla kalbimde sızı oluşurken elimi gözyaşına koyup sildim. Bir diğeri sol gözünden süzülürken onu da sildim. Ardından kendimi tutamayarak benimde gözyaşlarım süzülmüştü. Kollarını belime dolayıp başını boynuma koyduğunda elimi saçlarıma götürüp okşamaya başladım. Hıçkırarak ağlamaya başladığında kendimi daha fazla tutamamıştım. Gözyaşlarım durmaksızın süzülüyordu.
Yoongi'nin kalbini iyileştirmek istiyordum ama bunun için ne yapabilirim hiçbir fikrim yoktu..
♤♤
Kahvaltıdan sonra Yoongi bana gizliden öpücük verip babasıyla gitmişti. Annem sabahtan beri bana tripli bir şekilde evde geziyordu. Ona aldırmamaya çalıştım çünkü ne kadar anlatırsam anlatayım, anlayacağını pek sanmıyordum. Sıkıntıdan patlayarak televizyon izlerken çalan kapı ile doğrusu kimin geldiğini merak etmiştim. Kapının kapanma sesinden sonra kimin geldiğini merak ederek bakarken içeri giren kızla yerimden kalktım. Kız beni tanımamış olduğu için kaşları çatılarak bana bakarken
"Hoşgeldiniz " dediğimde bana doğru yaklaşıp elini uzattıktan sonra
"Merhaba ben Hye Su"
"Bo Na " Diyerek elini sıktığımda etrafa bakınarak
"Her şey hala aynı " dediğinde ne demeye çalıştığını anlamayarak çalışarak ona baktım
"Pardon ama siz kimsiniz ?" Sorumu saçma bulmuşçasına gülerken sinirlerim yavaştan tepeme doğru çıkıyordu.
"Öğrenirsin"diyerek koltukta yerini aldığında ben de karşısındaki koltukta yerimi aldım. Biraz daha bu havayı takınırsa üstüne atlayıp dövmem an meselesiydi.
Hizmetliler bile kızın gelmesine şaşırmış gibiydi. Anladığım kadarıyla bu kızın bu evde bir geçmişi vardı. Düşündüğüm şeyin olmaması diliyordum ve Yoongi 'nin bir an önce evde olmasını istiyordum.
♤♤
Akşam yemeği hazırlanırken çalan kapıyla mutlu olarak yerimden kalktım. Yoongi ve babası içeri girdiğinde Yoongi'nin babası kıza doğru ilerleyip
"Hye Su-ya! Hoşgeldin " Diyerek sarıldığında bakışlarım Yoongi'ye döndü. Hye Su Yoongi'ye doğru ilerlerken Yoongi yanıma gelerek
"Konuşmak istediğim bir konu var"deyip elimi tuttuğunda şaşkınlıkla ona dönüp
"Ne yapıyorsun ?" Diye mırıldandım
"Baba ve bayan Choi söylemek istediğim şey, Bo Na ve ben birlikteyiz. Eminim sizde bir şeyler sezdiniz ama biz artık bunu saklamak istemiyoruz ve izniniz olursa bayan Choi ben Bo Na ile evlenmek istiyorum "
Ağzım bir karış açık Yoongi'ye bakarken bakışlarımı anneme çevirdim. Annem sinirden yutkunurken
"Şimdi bunun sırası değil Yoongi" diyen Bay Min giderken
"Tam da sırası baba. Ben Bo Na ile her şeyden uzakta yaşamak istiyorum. Mutlu olmak istiyorum . Hayatımda artık benimle uğraşan insanlar olsun istemiyorum. O babam olacak adamın adını bile duymak istemiyorum. Onu senin hayatından çıkarmak için gerekeni yapacağım ama Bo Na ile hayatımı devam ettirmek istiyorum"
"Yoongi " annemin seslenişi ile yavaşça yutkundum. "Eğer kızımı üzecek olursan seni çok kötü yaparım bilesin " Diyerek giden annem ile bu sahnenin sadece bir rüya olmasını diledim. Ne yani şimdi biz resmen herkese ilan mı etmiştik.
"Yoongi" diyen o kızla gözlerimi devirirken Yoongi beni kolumdan sürüklemeye başladı.
"Beni görmezden gelemezsin!" Diye seslenen kızla durup
"Şu kıza cevap ver Yoongi ve sonra yanıma gel . Yoksa elimde kalacak" diyerek elimi çektikten sonra yanından ayrıldım.
Bahçeye çıkıp sallanan koltuğa binip yavaş ritimle sallanırken, Yoongi çok geçmeden yanıma gelmişti.
"O kızın kim olduğunu sormaya korkuyorum "
"Sorma o zaman "
"Ya Yoongi !"
"Beni terkedip giden eski sevgilim"
"Aish!"yerimden kalkıp o kıza dalmak için giderken Yoongi beni belimden kavrayıp kucağına çekti. Şaşkınlık içinde ona bakarken
"Onu umursama Bo Na" deyip elini yüzüme koyup okşadı.
"Ne bu ya ! Ben senin eskilerinle mi uğraşmak zorundayım" Diye çıkıştığımda gülüp dudaklarıma doğru yaklaşırken geri çekilip
"İçeride eski sevgilin var Yoongi farkında mısın ? O kız bu evden gitmezse ben gideceğim "
"Merak etme gider birazdan "
"Salağın teki o kız . Nasıl olur da senin gibi birini bırakır."
"Sen beni bırakmayacak mısın?" Yoongi'nin sorusu ile kollarımı boynuna sarıp
"Aptal değilim ben Yoongi. Seni bırakmak için sevmiyorum "
Yoongi gülümseyip tekrar bana yaklaşırken duyduğumuz ayak sesiyle durup geri çekildim. Hye Su denilen o gereksiz uzaktan bize bakarken Yoongi 'nin kucağından kalkıp
"Bu kızı görmeye tahammülüm yok. Odama gidiyorum"
"Bo Na buraya gel. " Yoongi ardımdan söylenirken kıza aldırmayıp içeri girdim.
Odama çıkarken annem karşıma çıktı."Yoongi seni üzerse sakın bana ağlama tamam mı?"
"Bana diyene bak ! Kaçıncı kez evlendin bayan ?"
"O aynı şey değil "
"Merak etme anne , Yoongi beni üzmez ve teşekkürler " deyip gülümsedikten sonra odama gidip kendimi yatağıma bıraktım. Boş boş tavana bakarken gözlerim ağırlaşmak üzereydi ki Yoongi içeri girmişti. Yatağıma uzanmak üzereyken
"O kız neden geldi?" Diye sorduğumda bana aldırmayıp uzandı ve
"İnan umrumda değil " Diyerek gözlerini kapattı. Yerimde diklenip
"Benim umrumda !"Diye çıkıştığımda uflayarak gözlerini araladı ve bana baktı.
"O aslında benim eski nişanlım" bu kadarını beklemeyerek ona şaşkınlık içinde bakarken
"Yoksa onu seviyor muydun?"Diye sorduğumda elimi tutup
"Bunun bir önemi yok Bo Na. O beni terkedip gitti ve benim için Hye Su defteri kapandı. " dedi. Şuana kadar hayatımda insanları böylesine kıskanan biri olmadım ama Yoongi bilmediğim bu özelliğimi devreye sokmuştu.
"Peki neden şimdi yüzsüz gibi gelmiş ?"
"Babalarımız yakın olduğu için. Yani babam onu çok sever ve zaten onunla bundan sonra daha çok görüşmen olası bir durum. Çünkü ailesi ile geri dönmüş."
"Anlaşılan sorunlar yine peşimizi bırakmayacak her neyse ben biraz hava alacağım"
"Gitme Bo Na " diyerek elimi daha sıkı kavradığında ona döndüm. O ise kalkıp beni kollarının arasına aldıktan sonra
"Ben hayatım boyunca sadece sen de böyle hissettim. Evet Hye Su ile nişanlanacak kadar anlaşıyorduk onu sevdiğimi sanıyordum ama sadece sanmakla kalmıştım. Çünkü gittiğinde hiçbir şey hissetmedim ama sen hayatımdan gidersen mahvolurum ben "
Kollarımı ona sarıp başımı omzuna yaslarken
"Merak etme Yoongi seni bırakmaya niyetim yok. Ben senin hayatının hep baş belası olacağım." Dedim.