Kız gözlerini açtığında hastane odasındaydı. Üstünde beyaz bir çarşaf örtülüydü. Yanındaki sandalyenin üstünde ise Jaebum oturuyordu.
•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Jaebum kızın gözlerini açtığını görünce hızla ayağa kalktı ve hemşireyi çağırmaya başladı.
Kız, Jaebum'un endişesine hafifçe gülerken Jaebum'u kolundan tutup yerine oturttu. Jaebum kolundaki kızın eline odaklanırken, kız da Jaebum'un gözlerine odaklanmıştı.
" Ne oldu bana?"
Diye sordu kız. Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Daha tam olarak gücünü toplayamamıştı.
" Şey, bayıldın. Olanları... hatırlıyorsundur."
Kız aklına gelen anılarla yüzünü buruşturdu.
" Mark... burada mı?"
" Evet, dışarıda şu adını unuttuğum yeni sevgilisiyle bekliyor."
Jaebum bunları derken içeri Mark ile Areum girdi. Areum, Jaebum'un sözlerini gayet net duymuştu.
Jaebum, Areum'un derin bir nefes aldığını duymuştu ama onunla uğraşamayacaktı çünkü şu an tek dikkat ettiği şey karşısındaki yatakta yatan kızdı.
•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Mark ise ağlamak üzereydi ve yüzü depresyona giren bir insanın yüzünden farksızdı.
Areum, Mark'a destek olmak istercesine bir eline omzuna koydu. Eğer o gardını düşürürse uyguladığı plan düzgün ilerlemeyebilirdi.