TUTSAK

Por ibo0732

2.7K 331 174

İşaret ve baş parmağı arasına sıkıştırdığı sigarasını dudaklarının arasına koyup , içine çekti. Başını... Más

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10- DÜZENLENDİ OKUYUN LÜTFEN :)
12

11

142 18 16
Por ibo0732

Merhabalar efenim , evet vizeleri atlatmış bir yazar tam gaz devam ediyor. Öncelikle 1K olmuşuz çok çok teşekkür ederim. Bir de şimdi diyebilirsiniz ulan sanki 1M,  emin olun benim gözüme öyle geliyor . Umarım bu bölümü de seversiniz oylarsınız , yorumlarsınız ve bu sayede inş. minik adımlar ile 1M yi de görürüz. sizler değerlisiniz  , tekrar teşekkür ederim...

Bölüm biraz kısa oldu !!! Biraz da melankolik oldu sanırım ,  Aras da  artık bazı şeylerin farkına varıyor hadi hayırlısı !!!

Multi : Melek :) 

**********************************

Biz arabanın yanından ayrılmadan Cansu , Beren ve Dorukta meraklı topluluğa katıldılar. Cansu ve Beren mallarıymışcasına Arası sahiplenirken bu çocukta ne bulduklarını merak etmeden yapamadım.Dorukta aynı sahiplenici tavrını benim üzerimde uyguluyordu. Beni hızla Arasın yanından uzaklaştırıp konuştu bu sırada elimi tutmaya başladı. " Onun arabasında ne işin var " yüzündeki sinirli ifadenin yanında gözlerin de ki hayal kırıklığı beni şaşırtmıştı. Sesindeki sinirli ton ise daha yumuşak bir tınıya dönmüştü cümlesinin sonuna doğru.

" Angelll " beni sarsmaya başladı.

" Şey karşılaştık da O da getirdi " gözlerim fazla içmişim de odağını kaybetmiş gibi etrafta dolanıyordu, yalan söyleyemiyorum işte , ne yapayım Kafamı yere eğmem ile eliyle çenemi kavrayıp başımı kaldırdı. Gözlerime bakıp hafifçe sırıttı " Yalan söyleme " dedi.

" Hayır doğru , sadece karşılaştık " diye üsteledim , Dorukta sıkkın bir nefes verip , beni biraz kendine çekti. " Angel , O adamın etrafında olması beni uyuz ediyor " kaşlarım bu cevapla havalanırken , yüzümde oluşan tebessüm Doruğun gözünden kaçmadı ama umursamadan terleyen ellerimi eteğime silmekle meşguldum çünkü. " Hoşuna gitti anlaşılan " bu cevapla hızla gözlerine baktım ve aynı hızla başımı eğdim .

" Utandırıyorsun beni "

" Angel " deyip beni biraz daha kendine çekti, " Bana doğruları anlatmanı istiyorum "derken yüzümü elleri arasına aldı. Sıcak teni şu serin havada beni kavurmaya yetti. İşte bu zaten zayıf olan irademi kırdı. " Tamam anlatıcam" ondan uzaklaşmaya çalıştım ama bileğimdeki eli biraz daha sıkılaştı . Bu sefer gözlerime mavi elmaslarını odakladı.Fısıltı gibi bir sesle " Arastan uzak dur " dedi. Ambiyansın vermiş olduğu hisle kendimden geçerken ve nasıl bu denli yakınlaştığımızı anlamazken daha doğrusu Dorukun bu denli utangaç halinden sıyrılmasını seyrederken duyduğum erkeksi kahkaha ile sesin geldiği yöne döndüm . Alkışlayarak bize doğru ilerliyordu Aras. " Vay hayırlı işler gençler , ne güzel ama üzgünüm kardeşim bu kız sana yaramaz " cümlesinin sonunda tam karşımdaydı.

Doruk beni arkasına alarak Arasdan uzaklaşmamı sağladı. " Aras kardeşim uzak dur Angeldan " kolunu Arasın omzuna attı ve patpatladı. Aras yüzünde sinirli bir ifade ile omzundaki eli sertçe itti. Önce bir iki Cık cık çektikten sonra devam etti. " Kardeşim bu kızı sahiplenmeni yersiz bulsam da anla artık , benim arabamdan indi çalıştır saksıyı sence neden benimle geldi " Yaptığı imayı çok geçmeden anlamıştım.

" Ne saçmalıyorsun Aras " diye Doruğun arkasından fırladım.Beni deli ediyordu ama suç bende neden bindiysem şunun arabasına. Bok vardı sanki. Hem ne demek istiyordu bana . Orosbumuyum lan ben . Beni Beren ve Cansuyla karıştırdı herhalde.

" Melek bir dakika canım" diyerek beni saf dışı bıraktı eliyle de bileğimi tutup devam etti. " Doruk bu kız gece benimleydi ve kızları evime neden aldığımı en iyi sen bilirsin " derken bana göz kırpıp devam etti " Beren galiba seni aldatmış oluyorum , aşkım " deyip kıza umursamaz bir gözle baktı. Tekrar bana dönüp " Gece çok ateşliydin fıstık, haremime hoş geldin " deyip hırsla dudaklarıma yapıştı. Dudaklarımı bırakır bırakmaz Doruğun mavi gözlerine aynı hırsla bakıp her gün görmeye alıştığım alaycı tavrını takınıp " Al tepe tepe kullan , kardeşim " dedi.

İşte o an ne olduğunu anlayamadan ve istemeden de olsa yaşadığım öpüşmenin şoku, tüm ağırlığıyla üzerimdeyken gözümün önünden hızla geçen bir adet yumruk ortalığı karıştırmıştı. Doruğun Arasa attığı yumruk ile Arasta hızla ona doğru savurdu yumruğunu. Bir anda etrafımızı saran kalabalık da cabasıydı. Lan o kadar kişi bakacağınıza bir yardım edin.

Onlar birbirlerine hadlerini bildirirken ben öylece izlemekle yetiniyordum. Aslında yardım etmek istiyordum ama az önce resmen orosbu damgası yemiştim hem de neredeyse tüm okulun önünde. Arasın bu denli ileri gideceğini bilmiyordum. Aslında her ne kadar uçarı olsa da bana karşı bazen takındığı ilgili tavırları onun da değişebileceğini umut etmemi sağlıyordu. Peki ne oldu içimde filizlenen umutlarımı yok etti ve yeniden yeşermesine fırsat vermeden tamamen kökledi. Kopardı aldı. Gözlerimin ucuna gelen yaşlarımı hırsımla bastırarak ikilinin arasına daldım. Doruk beni fark edince havadaki yumruğunu yavaşça indirdi. O sırada beni korumak için arkasına saklamaya çalışırken Aras ona arkasından saldırdı. Beni var gücüyle Arasın darbelerinden korumaya çalışırken kendisi darbelerin hedefi oluyordu. Ama artık yetti , Aras ona yumruk atmak için hazırlanırken " Dur artık " diye Doruğun arkasından fırladım. Fırlamam ile senronize şekilde yüzümde hissettiğim acı ile inledim.Dudağımın kenarından sıcak sıcak akan kan ile gözlerimde az önce durdurduğum yaşlar çıktılar. Tekrar " dur " diye fısıldarken sanki şuan içimdeki karanlık reel olarak dışarı vuruyordu. Güneş yavaş yavaş solarken karanlığa tamamen hapsolurken yer de sanki buz pistine dönmüştü eskilerin dediği gibi yer ayağımın altından kayıyordu sanki. " Angel " diye duyduğum son ses ile kendimi kollar arasında buldum. Şuurum tamamen kapanmadan hissettiğim bu kaliteli parfüm kokusu bana zehir gibi geliyordu.Burnumu , soluk burnumu , ciğerlerimi dağlıyordu , asidikti sanki...

ARASTAN

Kollarıma öylece "dur " diye fısıldayarak düştü. Ne yapmam gerektiğini tüm bildiklerimi bir an unuttum. Ona nasıl vurduğumu anlayamadım zaten vurmak ta istemedim. Dudağının kenarından akan kan ile dikkatim dudağına kaydı. Baş parmağımla akmaya başlayan kan damlasını sildim. Öylesine narin dokunmuştum ki sanki biraz daha sert dokunsam dağılacakmış gibi.Korktum işte ben hiçbir şeyden korkmayan her şeye karşı dik duran Aras ERDEMOĞLU korktu.

Şuan yüzüne bakarken onu kollarımla sararken farklı bir his sarıyordu vücudumu anlayamıyordum neydi bu , tüm kızlara karşı hissettiğim bir şey değildi sanki sadece ona özeldi. Sanki ona denk gelen yumruk bana da daha da sert çarpmıştı. İnsan fiziksel olarak yaralanmasa da içinin kan ağlaması normal mi dedim bir an. Öylece bakıyordum yaptığım şerefsizliğe, aniden kollarımdan çekilmesiyle kendime geldim. Kafamı kaldırmam ile yüzüme tekrar yumruk yemem bir oldu , birkaç adım sendelememe neden olan yumruğun acısı değil kollarımdaki boşluktu beni kahreden . Bunu anlatmak istesem de anlatamam. Onu istiyordum Melek öylece baygınken ve onu bu hale getiren ben olunca onu yanımda kollarımda istiyorum benimle olsun güvende olsun istiyorum.

Hızla Doruğun üzerine atıldım " Meleği bana ver " derken çoktan Doruğun kollarından almıştım. Tekrar ait olduğu kollardaydı işte .Belki bencilce ama onu kimseye vermek istemiyorum . Arabaya hızla ilerledim onu arka koltuğa bırakıp direksiyona geçtim . O sırada kapıya doğru yönelen Doruğu görmezden gelip hızla gaza bastım. Bir an önce hastaneye varmak istiyordum. Hiç ışık , kural , sürhat falan takmadan sadece gaza bastım. Sanırım 15 dk sonra hastanedeydik. Onu tekrar kucağıma alıp içeri girdim. Bizi gören doktor ve hemşireler etrafımızı sardı sedye getirip onu tekrar benden aldılar. Yine bu yalnızlık korku içimi kapladı nasıl yani sadece 1 .5 ay kadar kısa bir sürede mi bu kadar önemli olmuştu benim için. Onu bu kadar nasıl benimsedim nasıl özümsedim bilmiyorum oysa ki sadece kavga etmiştik bu sürede. Gerek o bana haddimi bildirmiş gerek ben ona. O an yumruğumu tekrar sıktım ona çarpan sol kroşe ha , yok olmasını kırılmasını istercesine yumruklamaya başladım duvarı , koltukları , kapıları nereye denk gelirse. Yeter ki ona verdiğim zarara eş değer olsun diye . Ama olmayacağını biliyorum bu ya yakan içimi, azgınca kavuran. Kendimi tanıyamıyorum ne zaman ben başkasını düşünür oldun , ne ara birine zarar verdim diye kendimi cezalandırır oldum , ne zaman bu kadar onu önemser oldum . Ne yaptı bu kız bana sadece kavga ederken nasıl yörüngeme dahil oldu. Nasıl?

Bu düşünceler eşliğinde birkaç kez daha vurduktan sonra acıya daha fazla dayamayarak bıraktım vurmayı, kendime acı çektirmeyi bile başaramıyordum. İşte bu kadar acizdim.

Az sonra Dorukta geldi hastaneye. Beni görünce hızla üstüme uçtu. Beni yere düşürdü üstüme çıkıp yüzüme bağırarak yumruk atmaya başladı.

" Şerefsiz kıza nasıl vurusun lan " ( yzr : Kadına şiddete HAYIR!!!!)

" Erkekliğin kitabında var mı bu ha "

" Dudağını patlatmıştın ha , şimdi bende yüzünü dağıtıcam senin "

" Lan it , Şerefsiz "

Hızla vurmaya devam ederken ben ise asla karşılık vermiyordum. Vermek te istemiyordum. Hak ettim çünkü. Bu az bile bana . O hışmını bana kusarken güvenlik gelip bizi ayırmıştı. O sırada tek görebildiğim acil odasından çıkarılan Melek oldu. Tek odak noktam olurken aynı odağı Dorukla paylaşıyordum. Doruk Meleğe yaklaşıp onun elini tuttu o an işte yine doldu içime kör duygular . O eli bile sadece ben tutmak istiyordum. Sadece ben.

Seguir leyendo

También te gustarán

5.6M 292K 98
Gökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi. Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekir...
182K 11K 25
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
Peyda Por Herkes Yalan

Novela Juvenil

927K 64.7K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
827K 37.4K 20
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...