Kalbim yerinden çıkacak gibi depar atıyordu.Elimi kalbime götürüp derin derin nefes aldım.
Bulut her adımında daha da yaklaşıyordu.Ve ben daha da heyecanlanıyordum.
Dişlerini gösterek gülüyordu.Aramızda sadece bir kaç adım kalmıştı.Gözlerimi iki saniyeliğine yumup açtım.Ama karşımda Bulut yoktu.Yan tarafa baktığımda şaşkınlıkla bana bakan Melisa yi gördüm.
Arkama döndüğümde gördüklerime inanmak istemedim.Gözlerimi yumup tekrar açtım.Ama hala ordalardı.
Buluta sarılmış sarışın bir kız.Kollarını Bulut a sarmış.Bulut da kollarını kızın beline koymuş.Dudağıma gelen tuzlu suyla ağladığımı fark ettim.Ne kadar da salagim .Bana biraz iyi davrandı diye hemen de umutlanıyorum.Gerçekten tam bir aptalım.Ben kimim ki Bulut bana baksın.
Önüme dönüp hızlı adımlarla okula yöneldim.Arkamdan bağıran Melisa yi umursamıyordum bile.Elimin tersiyle sert bir şekilde gözümden akan yaşı sildim.Hızlı adımlarla ilerlerken sert bir şeye çarptım.Kafamı kaldırdığımda yine kaşlarını çatmış.Sert bir şekilde bana bakan Ateş hocayı gördüm.Özür bile dilemeden yanından geçip lavaboya doğru yürüdüm.Arkamdan gelen ayak sesleriyle Melisa olduğunu düşündüm.Lavaboya geldiğimde sanslıydım ki kimse yoktu.
Aynanın karşısına geçip
"Aptalsin sen Su.Kocaman bir aptalsin."deyip burnumu çektim.
Musluğu açıp eğildim.Avucuma su doldurup sert bir şekilde yüzüme serptim.Kafamı kaldırıp aynaya baktigim da arkamda başka birinin daha yansımasını görmemle şaşkına döndüm.Ağzım açık bir şekilde arkamda duran sarışın kıza bakıyordum.Bu kız Bulut a sarılan kızın ta kendisi.
Bana biraz daha bakıp yanımdaki aynanın karşısına geçti.Musluğu açıp ellerini yıkadı.Adını bilmediğim kıza dikkatli baktım.Gerçekten güzel kızdı.Upuzun sarı saçları var.Ama benimki onunkinden daha uzun.Gözleri de kahverengi ve beyaz teniyle dikkat çekiyor.Fiziği de her erkeğin istediği gibi.Ama kızı kıskanmadın.Sadece sinirlendim çünkü o Bulut a sarıldı.Daha fazla kalmamam gerektiğini düşünüp kapıya yöneldim.Tam çıkacaktım ki kapı açıldı.Melisa şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
"Ne oldu sa-"derken arkamdaki kızı gördüğü için sustu.
"Hadi gidelim."deyip Melisa nin kolunu tuttum.Birlikte koridorda ilerlerken bir anda durup bana sarıldı.Bende kollarımı boynuna sardım.
"Canım benim Bulutu o kızla gördüğün için mi böyle yaptın.Sen niye o maymun suratıyla bakıyorsun ki.Sen çok güzelsin."deyip benden ayrıldı.Bir kolunu omuzuma koyup sıvazladı.
"İnan bana sana daha iyileri layık."deyip gülümsedi.Bende burukca gülümsedim.
Bir anda koluma girip hızlı bir şekilde konuşmaya başladı.
"Hadi zil çaldı ve biz hala burda konuşuyoruz."deyip beni sınıfa çekiştirdi.
Sınıfa girdiğimizde daha hoca gelmemişti.Derin bir nefes alıp sıramıza oturduk.
Ellerimi birleştirip masanın üzerine koydum.Bulutun olduğu tarafa baktığımda sıraya dayanmış Cenkle gülerek konuşuyordu.Konuşurken el kol harekterleri yapıyordu.Sonra arada eliyle saçlarıni geriye atıyordu.Çok havalı ve cool duruyordu gerçekten.Ve fazlasıyla yakışıklı.Onun benimle iki kez konuşmasında hemen umutlandım.Gerçekten çok safım.Melisa nin seslenmesiyle ona döndüm.Bir şeyler anlatmaya başladı.Ama ben dinlemiyordum.Arada yine gözüm Buluta kayıyordu.
Kapının açılmasıyla içeriye Ahmet hoca girdi. Yani dersimiz matematikti.Ve ben gerçekten matematik dersini seviyorum.Herkes hocanın gelmesiyle ayağa kalktı.Hoca günaydın faslını söyleyince oturduk.Kapının tiklatilip açılmasıyla içeriye müdür yardımcısı girdi.Sonra arkasından o kız.Müdür yardımcısı sınıfa göz gezdirdi.Boğazını temizleyerek konuşmaya basladi .
"Evet arkadaşlar bu yeni arkadaşınız.Adı Gizem.Tenefüs de arkadaşınızla tanışırsınız."deyip Ahmet hoca ya 'iyi dersler.'deyip sınıftan çıktı.Sarışın kıza baktığında bir yere bakarak tebessüm ediyordu.
Baktığı yere baktığımda Bulut du.Ama Bulut un gülmüyordu.Dudağı düz bir çizgi halindeydi.Ahmet hocanın konuşmasıyla ona döndüm.
"Kızım hoşgeldin.Şimdi dersimiz matematik sende boş bir yere geç otur ki dersimize başlayalım."diyip gülümsedi Gizem olduğunu ögrendigim sarışın kıza.
Gizem de podyumda yürüyor gibi yürüyüp Bulut un olduğu sıraya gitti.Ama Bulut un yanında Cenk var.
Cenk hemen arkaya geçince o kızda Bulut un yanına geçti.Sinirden elimdeki kalemi sıkıyordum.Nerdeyse kıracaktım.Derin bir nefes alıp önüme döndüm.Ahmet hoca ders anlatmaya başlayınca derse odaklanmaya çalıştım.
Zil çalınca Bulut un olduğu tarafa bakmamaya çalışarak Melisa yi beklemeden çıktım sınıftan.
Melisa nin arkadan "Beni bekle."demesini dinlemedim bile.Şuan o kızın Buluta sarılmasını izleyemezdim.Bunu kaldıramam.İçim el vermez.
Hızlı adımlarla koridorda ilerleyip merdivenle yöneldim.Kantine gittiğimde her zaman ki gibi doluydu.Kendime bir kahve aldiğimda Melisa yanıma gelip
"Niye beklemiyorsun beni Su."
Parayı kantinciye verip Melisa ya döndüm."Kusuruma bakma.Biliyorsun beni işte."dedim.Üzgün üzgün bakıp
Bana gülüp "Bir daha olmasın."deyip o da kendine kahve aldı.
Birlikte bahçeye çıkıp boş bir banka oturduk.Melisa yine telefonuyla mesajlasiyordu.Gülerek
"Eniştem mi?"dedim.O da kafasını telefondan kaldırmadan
"Evet buluşalım mi diyor.Ama biz seninle babamın dediği yere gidicez.O yüzden olmaz."
"Benim yüzümden."deyip başımı eğdim.Melisa başını telefondan kaldırıp
"Saçmalama Su.Onunla bir gün görüşmezsen ölmeyiz."deyip duraksadı."Hem beni özlesin."deyince birlikte güldük.
Melisa kahvesinden bir yudum alıp telefonuna döndü yine.Onun bir annesi ,bir babası,kardeşleri ve sevgilisi var.O asla yanlız kalmaz.Gerçekten çok şanslı bir kız.Berk le de iki yıldır çıkıyorlar.Ama Selim amcanın haberi yok.Duyarsa kızar zaten.Sadece annesi biliyor.
Avucumdaki kahveyi dudağıma götürüp bir yudum aldım.Gözlerimi kısıp etrafa baktım.Öğrencilerin çoğu grup hâlinde toplamış gülüşüyorlardi.
Etrafa bakarken üstümde beni izleyen bir çift göz gördüm.Ateş hoca duvara yaslanmış bir elini cebine koymuş öbür elinde de sigarayı uzun kalın parmakları arasına almış.Derin derin içine çekiyordu.Sonrada dumanı ağzından veriyordu.Gözleri de üstumdeydi.Bana neden baktığını anlamadım.Çok değişik bakıyordu.Bir süre birbirimize baktık.Ben baktıkça o gözlerini daha da üzerimde gezdiriyordu.
Çok farklı bir öğretmendi gerçekten.Daha çok zengin bir aile çocuğuna benziyordu.Sanki kapalı bir kutuydu.Ama benim o kapalı kutuyu açmaya niyetim yok.
Zilin sesiyle kendime gelip gözlerimi çektim.Melisa ya dönüp "Zil çaldı hadi gidelim."dedim.Melisa telefonu hirkasinın cebine koyup kafasını salladı.Birlikte ayaklanıp okulun kapısına doğru yürüdük.
Birlikte kapıdan içeriye girerken burnuma sigara kokusuyla tanıdık bir parfüm kokusu geldi.Kokunun kime ait olduğunu görmek için etrafa baktigim da yanımdan geçen Ateş hocayı gördüm.Yanımdan hızlı bir şekilde geçerken bana bir saniyeliğine bakıp gitti.Bu hocanın bana karşı olan bakışlarını anlamıyorum gerçekten.Boşverip sınıfa doğru yürüdüm.
Son derse de girince Melisa yla Selim amcanın dediği yere gittik.Çok güzel bir kafeydi.Patronu da ellili yaşlarında tatlı bir amcaydı.Birlikte konuşup anlaştık.Bundan sonra bu küçük güzel kafede garsonluk yapacağım.Okul çıkışları buraya geleceğim.Buna o kadar mutlu oldum ki.Uzun zamandır işsizdim zaten.Paraya ihtiyacım vardı.Bu iş için o kadar mutlu oldum ki.Selim amcaya minettardim gerçekten.O olmazsa böyle güzel bir işi nerde bulabilirdim ki.
Kafeden çıkarken mutluluktan ağzım kulaklarımdaydı.Bir anda durup Melisa ya sarıldim.Melisa önce şaşırsa da o da kollarını belime sardı.Ondan ayrıldığımda gözümden akan yaşa engel olamadım.
"Çok teşekkür ederim.Siz olmasaydınız ben ne yapardım?İyi ki varsınız."dedim minettar bir şekilde.
Melisa da benim ağlamam üzerine o da kendini tutamayıp ağladı.Eliyle gözyaşımi silip
"Sen benim kardeşimsin.Sende iyi varsın."deyip tebessüm etti.
Bende zoraki de olsa tebessüm ettim.
Sonra kaşlarını yalandan çatıp
"Senin yüzünden sümüklerim aktı.Şimdi enişten le görüşeceğim biliyosun.Beni bu halde mi görsün?"deyip güldü.Bende gülünce birlikte kahkaya attık.
Melisa benden ayrılınca yolda tek başıma yürümeye başladım.Sokakta sonbahar ayı olduğuna rağmen tek tük insan vardı.Zaten kara bulutlar gelmeye başlamıştı.Yağmur yağacak gibiydi.Adımlarımı hızlandırıp eve doğru yürümeye başladım.Sonunda iş bulabilmiştim.Bunun için gerçekten mutluydum.Böylelikle babam bu sebepten beni dövmezdi.Gerçi o beni dövmek için başka bahaneler de bulurdu.
Bunları düşünüp kendimi üzmek istemediğim için boşverip yeni işimi düşünmeye başladım.
Bir anda ansızın şimşek çarptı.Bu yüzden ürküp zıpladım.
Küçüklükten beri şimşekten korkardım zaten.Geceleri ne zaman yağmur yağsa yorgani üstüme kadar çekip sessiz sessiz ağlardım.Kimsem yoktu.Sarılıp korkumu dindirecek hiç kimsem yoktu.Ben yanlızdım.Hep de öyle kalacağım.
Yağmur iyice hızlanmıştı.Ve bende haliyle ıslanmıştım.
Etrafıma baktığım da nerdeyse insan yoktu.Bir iki kişi tek vardı.Etraf da karanlıktı.İyicine korkmaya başlamıştım.
Adımlarımı daha da hızlandırıp eve doğru yürümeye başladım.
Çok sessizdi sadece yağmurun yere vurduğu sesiyle benim ayak seslerim vardı boş sokakta.Salak kafam o kadar oyalanmasaydım keşke.Şimdi burda böyle korkudan titremezdim.Üşümeye de başlamıştım.Dişlerim birbirini dövüyordu.
Kendi ayak seslerimden başka ayak sesi de duyunca korkarak sağıma soluma baktım.Kimseyi göremeyince arkama baktım.Sokağın loş ışığından dolayı yüzünü göremedim ama bana doğru yaklaşan bir erkek karartisi görmemle yutkundum.Hızla önüme dönüp sanki daha ne kadar hızlanacakmışım gibi daha da hızlandım.Korkudan çantamın kollugunu sıkıyordum.
Haberlerdeki kötü olaylar aklıma gelince kendimi daha da korkmaktan alıkoyamadım.
Arkamdaki ayak seslerinin hızlandığını anladığımda arkama bakmadan koşmaya başladım.Şuan deli gibi koşuyordum.Arkamdaki adamın da koştuğunu ayak seslerinden anladığımda daha da hızlandım.
Sanki daha ne kadar
hızlanabilirmisim gibi.
Ben koştukça arkamdaki adam da koşuyordu.Farkında olmadan ağlamaya başlamıştım bile.Bir süre sonra ciğerlerim yanmaya başladı.Bacaklarımda ağrımaya başladı.Bir yandan da şiddetli bir şekilde yağmur yağıyordu.O kadar hızlı koşuyordum ki geçtiğim yerleri göremiyorum.
Korkudan kalbim depar atıyordu.İlerde hızla gelen siyah bir araba görmemle hemen oraya doğru koşmaya başladım.
Ben kendimi arabanın önüne atınca araba son anda fren yaptı.Ellerim arabanin üstündeydi.Ben hemen korkuyla arkama baktım.Ama karanlık ve yağmurlu olduğu için etrafı pek seçemiyordum.
Koşmaktan dolayı nefessiz kaldığım için önüme dönüp başımı eğdim ve derin derin nefes aldım.Saçlarım ve üstüm ılıp ıslak olmuştu.Ve ben fazlasıyla üşüyordum.Bu nedenle titriyordum.
Biri hızla koluma yapışınca ürktüm.Beni kendine doğru çekince başım eğik olduğu için ilk simsiyah bir ayakkabı görüş alanıma girdi.Korkuyla başımı yavaş yavaş kaldırdım.Ve siyah bir pantolon ve siyah bir deri ceket.Saçlarim yağmurdan dolayı yüzüme yapıştığı için saçlarımı elimle çektim.Ve başımı daha da kaldırtıp koluma yapışan adama baktım. Gözlerim gözlerine geldiğinde yutkundum.
Ürkek bakışlarla önümdeki ateş saçan gözlerle gözlerime bakan adama baktım.Çenesi kasılmış ve kaşı catilmisti.Sinirli olduğu her halinden belli oluyordu.
Ve daha da korkmama sebep olan buz gibi soğuk sesi
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"
BÖLÜM SONU.
NASIL BULDUNUZ?
YORUMLARIMIZI VE VOTELERİMİZİ EKSİK ETMEYELİM.
SİZLERİ SEVİYORUM...
ALLAHA EMANET OLUN.