6.BÖLÜM

6.2K 240 162
                                    

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Korkulu gözlerimle bana öldürecekmiş gibi bakan gözlerin sahibine bakıyordum.Ateş hoca kaşlarını çatmış benden cevap bekliyordu.Sinirden olsa gerek dişlerini sıkıyordu.Bense korkudan cevap bile veremiyordum.Konuşmak için ağzımı açmıştım ki Ateş hoca sinirli ve sert sesiyle
"Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?
Ne diye kendini aracın önüne atıyorsun?"diye kükreyince olduğum yerde zıpladım.

Elindeki kolumu daha da sıkınca canım acıdığı için yüzümü buruşturdum.İçinde bulunduğum acı içerisinde  kafami ona doğru kaldırıp, gözlerine baktigim da irisleri olduğundan daha koyu görünüyordu.Yüzünü yüzüme yaklaştırıp
"Aptal mısın?Dilin yok mu senin?Ne diye cevap vermiyorsun?"diye bağırdı adeta yüzüme.

Ağzıma gelen tuzlu suyla ağladığımı daha yeni fark etmiştim.Aci içersinde bir ona birde sıktığı koluma baktım.Gerçekten güçlüydü sıktığı bölgeye kan gitmediğini hissedebiliyorum.Boğazımi temizleyerek
"Bileğimi..bırak."
Yutagimda bilmediğim bir cisim varmış gibi sesli bir şekilde yutkundum.Avuç içlerimin terlediğini yüzümun islandigini hissedebiliyordum.Onun gözleri sıktığı koluma kaydığında kolumu sıktığını anladığı için olsa gerek kolumu bırakıp bir adım geri gitti.Rahatlık ve acı karışımından oluşan bir nefes almış ,inleyerek bilegimi ovalamaya başlamıştım.

Gözümden akan yaşlara engel olamıyordum.Başımı kaldırıp
Ateş hocaya baktigim da yağmurdan saçlari yüzüne yapışmıştı.Bir yandan çenesi seyiriyordu.Ve o bakışlarla çok korkutucu duruyordu gerçekten.Ne diye hemen herşeye sinirleniyordu anlamıyorum.Bana cevap bekler gibi bakıyordu.Elimin tersiyle gözümdeki yaşı silip
"Be..ben.sedece kendimi korumak..için"deyip başımı eğdim.Ağladığım için ve korktuğum için kekeleyerek konuştum.

Başımı kaldırıp ürkekçe Ateş hocaya baktım.Bana çok tuhaf bakıyordu.Siniri geçmiş gibiydi.Ama ben yine de korkuyordum.Bu adam çok değişik.
"Burda ne arıyorsun?"sesi bu sefer sert çıkmamıştı sanki biraz yumuşamıştı ama yine de soğuktu.

"Ben..e..ve..gidiyordum...Sonra..biri peşime takıl..dı."dedim zorlukla.
Şuan ikimizinde bu yağmurda bu konuşmayı yaptığımıza inanamıyorum.

Ateş hoca elini çenesine götürüp yeni çıkmış sakallarını sıvazladı.Düşünüyor gibiydi.Bunu yaparken benden bir saniye olsun gözünü çekmedi.Ama ben utancımdan başka yerlere bakmaya çalışıyordum.Çalışıyordum çünkü o bana öyle tuhaf bakınca ben başka yerlere bakamıyorum.Bakışları fazla tuhaftı.
Soğuk sesiyle "Arabaya geç."dedi.
Ben şaşırdığım için ağzımdan
"Hı.." çıktı.
Ateş hoca yine kaşlarını çatıp
"Neyi anlamadın.Arabaya geç diyorum.Islanmak hoşuna gidiyor heralde."deyince ben başımı sallayıp arabanın yanına gittim.Arka kapıyı açmıştım ki Ateş hoca nın
"Öne."diyisini duyunca korkarak öne geçtim.Araba aynı onun gibi kokuyordu.Çok güzel kokuyor gerçekten.Bu onun parfüm kokusu mu yoksa kendi kokusu mu?Anlamadım.Ama anladığım bir şey var ki genzimi yakan muhteşem bir kokusu var.Ateş hoca arabayı sürmeye başlayınca bende başımı eğip kucağıma baktım.Bir yandan da ellerimle oynuyordum.Bakis alanıma peçete girince başımı kaldırdim. Ateş hoca peçete uzatmıştı.Ama bana bakmıyordu.Yola bakıyordu.
"Al şunu arabamı sümüklerinle kirletme."deyince şaşırdım.
Sanki onun arabasına hayranım.Hem sümüklerim o kadar da akmıyor.
Ben hala almayınca başını bana çevirip soğuk sesiyle
"Al şunu ."deyip tekrar yola baktı.
Bende sinirle elindeki peçeteyi hızla alıp
"Merak etme arabanı kirletmem."dedim ona bakarak.Bana dönmeden
"Bundan emin değilim."dedi.
Pislik ne olucak.Alsın arabasını başına çalsin.Sanki ben binmek istedim.Kendisi bin dedi.İyilik yapıyor onu da tam yapmıyor.
Elimdeki peçeteyle burnumu silip camdan bakmaya başladım.
O konuşmadan sonra bir kez olsun ona dönüp bakmadım.Taki o aramızdaki sessizliği bozana kadar
"Evin nerde?"
Bakışımı kucağımdan kaldırıp Ateş hocaya baktım.Ama o yola bakıyordu.Bakışımı ondan çekip yola baktığım da evin sokağın da olduğumuzu gördüm.
"Şeyy biraz daha ilerde."diyip Ateş hoca ya baktım.O da sadece başını salladı.Biraz ilerledikten sonra evi görünce
"Burası."dedim kısık sesimle.
Arabayı durdurunca ona döndüm.Ama o eli direksiyonda yola bakıyordu.Yutkunup
"Ben tessekkür ed-"
"İn."dedi bana bakmadan.
Teşekkür etmeme bile izin vermeden.Nasıl bir adam bu ya.Daha doğrusu nasıl bir öğretmen.
Sinirden nefesimi dışarıya verip gözlerimi devirdim.Elimi kapıya uzatmıştım ki Ateş hocanın kolumu tutmasıyla olduğum yerde kaldım.Ona döndüğümde yine ateş saçan gözleriyle bana bakıyordu.
"Bir daha bunu yapma."deyince şaşırdım.Neyden bahsediyordu bu adam.
"An...lama...dım."deyince elindeki kolumu biraz daha sıkıp başını başıma yaklaştırdi. Yuzlerimizin arasında sadece dört santim vardı nerdeyse.Bu kadar yakın olmasından dolayı o güzel kokusunu daha da yakından aldım.Bu nasıl bir koku böyle.Gözlerimi kapatıp derin derin nefes almamak için kendimi zor tuttum.
"Gözlerini devirme. Sakın bunu benim karşım da yapma."dedi sert sesiyle.
Onun öyle demesi üzerine gözlerim kocaman açıldı.Ciddi miydi ?Bunun için mi sinirlendi gerçekten?Kesinlikle akıl dengesi yerinde değil.Dengesiz bu adam.
Konuşmak için ağzımı açmıştım ki kolumu sertçe geriye itip benden uzaklaştı.Eski yerine geçip bir şey olmamış gibi
"İn."dedi.Şaşkınlıktan gözlerim daha da büyüdü.Konuşacaktım ki sinirden direksiyonu sıktığını gördüğümde yutkundum.Bu adam dan korkuyorum gerçekten.Ne zaman ne yapacağı belli değildi.
Hemen arbadan inip evin kapısına doğru yürüdüm.
Çantamdan anahtarı çıkarırken bir yandan da babam gelmemiş olsun diye dua ediyordum.Yoksa bu saate kadar nerde olduğumu sormadan kemiklerimi kıracaktı.

Kapıyı açıp içeriye adımımı atmıştım ki yolu inleten lastik sesiyle arkamı döndüm.Ateş hoca hızla gidiyordu.Ben kapıyı açana kadar beklemiş miydi yani?

...........

Sabah telefonum melodik sesiyle uyandım.Gözlerimi zar zor açıp yatakta oturur vaziyete geldim.Ellerimle gözlerimi ovusturup yatagimin yanındaki eski mavi komidinin üzerindeki telefonu aldım.Kimin aradığına bakmadan açtım.Çünkü kimin aradığını tahmin edebiliyordum.
Zaten beni ondan başka kimse aramıyordu.
Uykulu sesimle
"Günaydının Melisa."
Melisa şen şakrak sesiyle
"Günaydın aşkım.Daha yeni uyanmadın dimi."deyince hızla telefonu kulağımdan çekip bakış alanıma koydum.İnanamıyorum ben nasıl bu saate kadar yatmıştım ya.Okula geç kalacağım.Telefonu omuzumla kulağım arasına koyup hızla yataktan kalktım.Melisa sitemli sesiyle
"Su inanamıyorum sana.Yine mi geç uyandın?Okula geç kalacaksın."
"Melisa ben şimdi kapatıyorum."diyip telefonu kapattığım gibi yatağın üzerine attım.Hızla odamdan çıkıp banyoya gittim.Rutin işlerimi hallettigim gibi odaya geri dönüp dolaptan formami çıkardım.Onları da giydikten sonra saçlarımi gelişi güzel toplayıp topuz yaptım.Beyaz lokosumun üzerine kot ceketimi giydim.Dolabimda sakladığım paradan biraz aldım.Çantamı da sağ omuzuna koyup odadan çıktım.Ayakkabılarımı giyip ayakkabılıktan anahtarlığı aldığım gibi evden çıktım.
İlk dersin Ateş hocanın dersi olmaması için dua ede ede hızlı adımlarla okula vardım.Allahtan okul eve yakındı.Yani o kadar yakın olmasada.

Okulun bahçesinden giriş yaparken kapıdaki görevli Kemal amcaya"Günaydın."deyip hızlı adımlarla sınıfa gitmeye başladım.11/B yazan sınıfın kapısına geldiğimde derince nefes alıp kapıyı çaldım.İçerden
"Gel."komutu duyunca kapıyı açtım.Gördüğüm şeyle dudaklarım kıvrıldı.Ahmet hoca vardı.Özür dileyip Melisa 'nin yanına geçtim.Çantamı sıraya koyup oturacakken Elif in lânet sesini duydum.
"Hocam Su hep geç geliyor."dedi bana gözlerini kısmış igrenir şekilde bakarken.Hoca tahtaki soruyu yazaken Elif e bakmadan
"Sen kendi isinle uğraş Elif."deyince gülümsedim.Ahmet hoca bana çok iyi davranıyordu gerçekten.Kendisini çok seviyorum.Belki de bu yüzden onun derslerinde başarılıyımdir.
Elif e baktigim da kizardigini gördüm.Sinirle bana bakıyordu.Bende umursamayıp yerime oturdum.Başımı çevirip Bulut a baktığım da o da bana bakıyordu.Heyecanlanmaya başladım.O bana bakıyordu.
Bana o güzel guluslerinden bir tane yollayınca kalbim deli gibi atmaya başladı.O bana güldü.Bana bakarak.Yanlış görmüyorumdur inşallah.Elimi kalbimin üzerine koyup kalp atışımin durdurmaya çalıştım.
Bende ona utanarak tebessüm ettim.
Onun yanına baktigim da Gizem i görmemle yüzüm düştü.Tabi ya sarışın kız.Onu nasıl unutabildim ki!O da bana bakıyordu.Ama kötü bakmıyordu.Yani Elif gibi.Gizem bana tebessüm ettiğinde şaşırdım.Bende ona tebessüm edip önüme döndüm.

Zilin çalmasıyla Melisa beni dürtüp "Hadi aşağıya inelim."dedi.Başımı testten kaldırıp Melisa ya bakmadan öğretmen masasına baktım.
Ahmet hoca gitmişti.Sıradan  kalkıp Melisa ya döndüm.
"Sen git istersen benim su soruyu Ahmet hoca ya sormam lazım."deyip burukca gülümsedim.Melisa da bana gülümseyip "Tamam zeki öğrenci."deyip göz kırptı.

Sıradan testimi ve kalemimi alıp sınıftan çıktım.Öğretmenler odasına doğru yol aldım.İçeriye girdiğimde Ahmet hocayı aradım.Büyük oval masanın başında oturuyordu.Oraya doğru giderken gözüm bir şeye takıldı.Ateş hoca pencerenin yanındaki koltuğa oturmuş yanında da Burcu öğretmenle sohbet ediyorlardı.Ateş hoca her zaman ki gibi sert bakışlıydı.Ne gülüyordu ne de başka bir sey.Oysaki Burcu hoca bir seyler anlatırken baya egleniyor gibi duruyor.Boşverip Ahmet hocanın yanına gittim.
Kısık çıkan sesimle
"Hocam."dedim.Ahmet hoca başını kağıtlardan kaldırıp bana baktı.Gülümseyip
"Efendim Su."dedi.Elimdeki kağıdı gösterip
"Şey anlamadığım bir soru vardı da."dedim.Bana gülümseyip yanındaki sandalyeyi gösterdi.
"Otur bakalım."Başımı sallayıp gösterdiği yere oturdum.

Ahmet hoca soruyu anlattıktan sonra kalkıp "Tessekurler hocam."dedim.O da bana gülümseyip "Ne demek."deyince öğretmenler odasından çıkmak için kapıya yöneldim.Gözüm Ateş hocanın oturduğu yere kaydı.
Ama o orda yoktu.Başımı çevirirken Ateş hocayı odanın köşesinde gördüm.Bir elini siyah pantolonu koymuş obur büyük eliyle de bir kaç kağıt tutuyordu.
Gözleriyse üstümdeydi.Yine öyle bakıyordu.Anlamadığım gibi.
Gözlerini kısmış dudağı da düz bir çizgi halindeydi.Yüzü hiçbir ifade taşımıyordu.Ona bakmayi kesip odadan çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin