CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(b...

By cemretrkmn3

936K 59.3K 29.3K

BiTTi! "Allah güney rüzgarına arap atını yaratmasını buyurmuş,öyle olsun demiş rüzgar.. ardından bir rüzga... More

tanıtım
2.Bölüm;" karlı kayın"
3."bölüm; saçları bahtından daha karaydı!"
4.bölüm "Aslan yatağına tilki giremez."
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9."bölüm"
10"BÖLÜM"
11.bölüm
12. bölüm
13. bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17 bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20. bölüm
21.bölüm
22.BÖLÜM
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26. bölüm
27. bölüm "nabız!"
28. bölüm
Bölüm 29
30.bölüm
31.bölüm"kendine iyi bak,"
32.bölüm
Bölüm 33 "zülfikar"
34.bölüm
Bölüm 35
36. bölüm
37bölüm
38.blm"küheylan"
39bölüm
40. Bölüm
41 kere maşallah
42.bölüm +180000
43.blm"O gecenin Sabahı..."
44.bölüğğğğmmm🏋️‍♂️🏌🏿‍♀️🏂
45. Bölüm
46.bölüm
47! "Aşk iradeni zorlamalı.."
48|Can'ın Can'ı|
49!
50!"Ibret"
51!
52! "El gibi "
53!
54;"yüreğin bilmez yüreğimi!"
55.bölüm
56. Bölüm "doğum günü!"
57."bölüm;hint kumaşı!"
58"
59"
60"
61"
62"
63"
64" Felek!
65" sığmazam!
FİNAL
Hasan&Elçin
Ismarlama aşk!
Özel bölüm
Özel Bölüm 2

1.Bölüm;" KAN ÇiÇeKLeRi"

30.4K 1.2K 201
By cemretrkmn3

                            KUşLAR

BAŞLANGIÇ

kuşlar konacak yüreğimizin dallarına,Kuşlar uçacak aşkın üzerinde...
ve sen üveyik kuşu
nasıl sonradan uçduysan ,
oda bana sonradan ve sonsuz uçacak..

Bir üveyik Kuşu ve Kumru kuşunun kanat çarpmasına şahit olacaksın! Hazır mısın?

Kuşlar kanat çırparken kimi zaman bir kırlangıç'ın havlanadığını hissedeceksin kalbinin derinliklerinde ve bir dileğim olacak senin için , kimi zaman minik bir serçenin son göz yaşına şahit olman dileği ile

...Merhaba ...'07\03\2017'

Bir dilek dileyin ve bu hikaye bitmeden gerçek olsun!

Hikayeye ne zaman başladın?

Bir üveyik Kuşunun kanadına konup gelecekti sevda, öyle bir gelecekti ki, öyle bir yuva kuracaktı ki ;masal niyetine anlatılacaktı Çınar ağacından oyulan beşiklerin içinde yatan masum meleklere.

Her genç kadın böyle sevilmek isteyecek , Böyle bir adama leyla olmak isteyecekti. ama önce çok ağır sınavdan geçeceklerdi. Yüreklerinde gizli sevdalar yuva yapacaktı.

Ve üveyik Kuşu gökte süzülmeye başladı, küçük üveyik Kuşunun yüreği kaybolmuşluğun verdiği korku ile titrerken Bezik konağının karanlık çökmüş avlusunun damına kondu.

Konağın büyük Ağası olan Ali ağa, düşünceli bir şekilde kahvesini evinin büyük geniş avlusundaki sedirde içerken en küçük oğlu Can ile konuşmak için içinden prova yapıyordu. Aslında böyle birşeye gerek yoktu,sözü emirdi! ama Can'a karşı kendini hep bir mahcup hissediyordu. Onun rıza göstererek bu işe "tamam" demesini istiyordu. Büyük oğlu Davut'un en yakın arkadaşının kızını kaçırması ile büyük bir çıkmaza giren Ağalık mirasını Can'a bırakmak istiyordu. Aldı gibi Can bir türlü kabul etmiyor, üstelik bir de babasının şirketinden içeri adımını atmıyordu. Ali ağa için büyük bir üzüntüye sebebiyet veriyordu bu durum, oğlunun hayatını bir şekilde işgal ettiğini düşünüyordu ona aşiretini verip biraz huzur bulmak istiyordu.

Diğer oğullarından bir korkusu olmasada Davut'un , Can'ı her şekilde taciz edeceğini biliyordu Çünkü ; aşirette Can'ı ağa olarak görmek istediğini her fırsatta dile getiriyor, Ali ağa'ya baskı yapıyordu. Can ağa olmayı hak eden tek evlat olmasına rağmen ağalıkta ve babasının parasında gözü olmayan tek evladıydı. Can ,Cemre'ye 14 sene sahip çıkmış sonra da eliyle teslim etmişti Berdel'e, sözüne güvenilir , dürüst , mert bir adam olduğunu aşiret'in içinde ispatlamıştı ve aşiret'in onu başlarında ağa olarak görmesine neden olacak ilk adımı atmıştı.

Can'ın konağın kapısından girdiğini giren Ali ağa oturduğu yerden doğrularak, "Can , odama gel!" diyerek sıkıntılı bir nefes bıraktı.

Babasının arkasından odaya girib karşısındaki tekli koltuğa oturdu.

Meraklı bakışlar atarak babası konuşmasını bitirene kadar onu dinledi.

Babasının kurduğu her cümle diken üstünde oturan Can, babasına karşı saygısızlık yapmamak için dilini dişleri ile tutuyordu. Ama Ali ağa takılmış pilak gibi aynı şeyleri söylerek Can'ın sinirleri üstünde şemame çekmeye devam ediyordu .

Sonun da sinirle dudaklarını aralayan Can, "olacak şeyler iste benden" diyerek gözlerini kaçırdı

Can hayatı boyunca ilk defa babasına karşı geliyordu. " olmaz baba yapamam 4 tane abim var onları ezip ağa olamam " dedi. Bütün ciddiyeti ile.

Ali ağa kararlıydı " ben seni seçtim aşirette seni başında görmek istiyor onlar da kabul edecek etmezlerse kendileri bilirler Hele ki Davut'un yaptıklarından sonra ona mı? Bırakacaksın ağalığı onca mazlumu, yetimi, Sen ağalık köşede ahkam kesmek ona buna emir vermek ilk hatasında marabanı vurmak mı sanırsın sen Amerika'da Cemre'ye sahip çıktığında emanetin olan sözü yerine getirdiğinde aşiretin gözüne girdin zaten, hem Ağalık en çok sana yakışacak çünkü senin yüreğin bileğinden mert oğul "dedi. Yaşlı, yorgun Ali ağa....

Ama Can kararlıydı.
"DAVUT abim ağa olmak için Yaren yengemin üstüne kuma almadı mı? Şimdi ben 4 abimi çiğneyip nasıl ben ağa olacağım diyeceğim "

Ali ağa kızmıştı bir türlü oğluna asıl derdini anlatamıyordu. " Bak Can! "Dedi. Ali ağa tok çıkan ve korkutucu sesi ile "DAVUT(!) olmayacak o bencil, ben bencil oğlumu tarlada çalışan köylümün, başı darda olan marabamın, sofrası kurulacak olan soyumun başına koyamam" dedi.

Bütün ciddiyetiyle söyledi.

Can'da pes etmeyecekti onun başka planları vardı. Babasını üzmeden elbet bir yol bulacaktı. Ama nasıl?Ali ağa bütün ciddiyeti ile tekrar konuştu.

" Bizan ağanın kızı Lara ile evlenip hemen ağa olduğunu duyurmalısın biliyorsun evlenmen lazım ağalığının yerinin sağlam olması için "

Can çatık kaşlarını babasının görebileceği bir hizaya getirdi. Ali ağa sonunda Can'ın ilgisini çekebilmişti.

Sinirlense bile bu iyi birşeydi.

Biliyordu Can öfkelenince gözü hiç bir şey görmüyordu. Öfke ile ona istediğini belki yaptırım diye düşündü. Ama Ali ağa bu dediğine biraz sonra pişman olacaktı.

"Beni tekrar Amerika'ya yollamak için mi? Yapıyorsun baba bunca yıldır hayatımı bunun için mi? feda ettim Cemre bunun için mi? -" diye sözünü yuttu ama sinirden kan çanağına dönmüş gözlerinin babasına ne hissettiğini anlattığını umdu. Çünkü daha fazla direnecek siniri kalmamıştı. Bunun bir adım ötesinde Can neler yapabileceğini kendi bile kestiremiyordu. Ali ağa yaptığı yanlışta direnmeye kararlıydı.

" o ağa kızı senin daha güçlü olmanı sağlar oğlum ,arkanı sağlama almak zorundasın zira düşman bir duvar yakınında olacak kardeşin, kardeşlerin kanını emmek için sıraya girecek " dedi.

Kanlı damarların etrafını örümcek ağı gibi ördüğü karanlık ama sert bakışlara kendi kararlı bakışlarını dikerek. "Davut abim zaten bana düşman Poyraz Ali'yi ona vermedim diye kafasına silah dayadım diye bir de ağa Ben olacağım dersem olmaz baba o zaman iki kardeş değil iki kanlı oluruz farkında mısın? "

"ben sağ iken hiç birşey yapamaz ağa sen olacaksın Can! " Diyerek ellerini masaya vurarak ayağa kalktı Ali ağa. Okunan akşam ezanı Ali ağayı susturduğu sırada Can tıslayarak konuştu;
" okunan ezan şahidim olsun, olmayacağım baba bu sefer senin dediğin olmayacak! " Diyerek çalışma odasının kapısını sinirle vurarak dışarı çıktı Can. Hızla arabasına yönelen Can şoförün açtığı kapıyı, şoförü sertçe geri iterek "çekil ayağımın altından " Diyerek kenara itti ve arabasına binip nereye gideceğini bilemeden sürdü. Sinirle direksiyonu sıkıyordu genç adam yaşadığı hayata isyan edecek duruma gelmişti. "Yeter ulan !"diye bağırdı "yeter yeter! " Diyerek aniden fren yaptı yolun sağ tarafında duran arabanın lastiklerinden duman çıkıyordu. O kadar hızla giderken kaza yapmamış takla atmış olmaması bir mucizeydi arabadan inip ellerini pantolonun ceplerine sokarak yüzünü karanlık ormana döndü sağ eli çıkararak saçlarının arasından geçirip tekrar cebine soktu. Derin derin nefesler alıp verdi biraz sakinleşir gibi olunca tekrar arabasına bindi ve dağ yukarı sürmeye devam etti. Dağ başına vardığında uzakta kulübesinin bacasından duman tüten dumanı görmesiyle biraz daha yavaşladı bir rahatlama aldı bünyesini genç adamın arabasını yolun alt tarafında bırakarak keçi yolundan çıkmaya başladı gömleğine vuran rüzgarın verdiği serinlik ile ürperir iken bir yandan da dağılan saçlarını eli ile arkaya itiyordu.

Kırık dönük ama bir o kadar da huzurlu olan Kulübeye geldiğinde yaşlı adamı gördü. Gözleri görmeyen adam kokusundan tanımıştı Can'ı

yutkunarak titrek bir ses ile "Can," diyo verdi olmayan gözlerini eli ile kapatarak .

"Benim Kayın,koruma!"dedi.

Yaşlı adam "ben Allahtan sonra bir senden korkarım."dedi.

Yaşlı adam doğrularak ezbere bildiği dört duvarın içinde ilerleyerek "ateş almaya mı? geldin Can ağa, "dedi.

Can "ateşimi dizginlemeye geldim."dedi.

"Çoban çayı var karademlikte içersin, bir şeyin kalmaz." dedi. Ocağa doğru ilerleyerek .

Can"babam !" dedi durdu gece verirken omuzları düştü.

Kayın, "Ne derdi var yaşlı kurtun!" dedi.

"Ağa ol diye tutturdu."dedi Can,

Kayın derin bir nefes vererek "onun da başka şansı yok kızma ona , Olman gerekiyorsa ol!"dedi.

Can "sinirlense de sinirir belli edemediği tek yerdeydi. Burada farklı bir ambians vardı.sesi bile yükselmiyordu.

"Sende mi Kayın? "dedi Can büyük bir hayal kırıklığına uğramış bir yüz ifadesi ile.

"Bak Can ! sana anlatacağım eski bu hikaye var , belki ağa olmazsın ama babanı az da olsa anlarsın.." dedi ve anltamya başladı yaşlı ihtiyar ..

"Bir varken, bir yokken, içindeyken, kalbur saman içindeyken, sıçanlar kedilere berberken dünyaya hüküm eden bir İskender padişah varmış. Onun tepesinde iki boynuzu varmış. Otuz yaşına girmiş, fakat boynuzlu olduğunu kimse bilmezmiş. Yıkanırken kapıyı kilitler de öyle yıkanırmış.

Bir gün padişah sarayda kimsenin olmadığını hesap ederek yıkanmaya başlamış. Hizmetçi padişahı çağırmağa gelmiş, kapıyı açmış ve padişahın boynuzlu olduğunu görmüş.

Sen cellâtsın, diye bağırmış ona iskender.

Hizmetçi yalvarmağa başlamış:

Aman şefketlim, beni öldürme. Kimseye bil- dirmiyeceğim, demiş.

Padişah ta inanmış ve hizmetçiyi serbest bırakmış. Bir sene, iki sene hizmetçi hiç kimseye söylememiş. Fakat içinde dert büyümeğe başlamış. Bir gün tepeye çıkıp yüz üstü yatmış, bir ah çekmiş ve bu dert onun içinden sıyrılıp gitmiş. Fakat bunun ofkurduğu yerde bir saz bitmiş, gayet büyük olmuş. Bir gün çobanın biri sazın dibinde yatarken, sazdan bir budak kesmiş. Bunu delmiş ve üfürmeğe başlamış. Saz sözle diyormuş:

İskender padişahın alnında iki boynuzu var! İskender padişahın alnında iki boynuzu var!

Ağızdan ağıza bunu herkes duymuş. Padişahın kulağına da varmış. Padişah hizmetçinin kesilmesini emretmiş.

Hizmetçi hiç kimseye söylemediğini, çobanın çalmışından herkesin öğrendiğini anlatmış ve padişahı inandırmağa çalışmış. Padişah inanmayıp çobanı çağırtmış. Kavalı öttürmesini istemiş. Çoban öttürmeğe başlamış. Kaval yine şöyle demiş:

İsekender padişahın alnında iki boynuzu var! iskender kızmış ve alıp kendisi üfürmüş. Kaval yine aynı şeyi söyleyince padişah çobanın arkasını sıvazlayıp çobanı ve hizmetçiyi de serbest bırakmış. İşte kaval çalmak ta o zamandan kalmış.

Can "eee yani!"demiş.

Yaşlı Kayın" sen olsan ne yapardın, "demiş.

Can'da "bu padişahın yaptığını yapardım, sorar soruşturdum.Herhalde "demiş.

Kayın Can'a gülerek , "Davut hizmeticiyi oracıkta öldürdü. ona bir şans bile vermedi. Hiç dışarı çıkmadı , çok bunalırsa da halkı evine kapattı.' dedi.

Can "Ve yani ona da mı anlattın?" diye heyecanlı şekilde sordu.

"Evet, şimdi söyle o mu olsun ağa?" diyerek bir damla bile fazla koymadığı çay bardağındaki çayı Can'a uzattı.

Düşünceli bir şekilde Konağa tekrar dönen Can , avlu kapısının önünde Davut'un arabasını ve adamlarını gördü.Ikinci karısını alalı daha haftası dolmamamıştı , neden gelmişti ki?

Can, arabasının anahtarını adamına atarak konaktan içeri girdi. Gördüğü sahne ile dehşete kapılmıştı .
Davut , silahını babasına doğrulmuştu.

Can gözü dönmüş bir şekilde kosarak abisini duvara savurdu.

"Derdin ne senin?" diyerek tüketerek bağırdı abisine.

Davut "karışma senlik bir şey yok babam ve benim aramda bu mesele." diyerek savrulduğu yerden kalktı.

Ali ağa , Davut'u önemsemeyerek,"kararım kesin Davut , seni de aileni de bu konakta istemiyorum. Giderken bana mı? sordun. Ağa olman için benim ölümü çiğnemen gerek !"dedi.

Can , babasını bir nefeste anlamıştı bile Davut'un yine ağalık damarı kabarmıştı.

Davut "ölmek yok Ali ağa bak nasıl oluyorum göreceksin.'Dediğinde Can Babasının zor nefes aldığını fark etti.

Davut'u diğer doğru iterek konu ile boynunu sıkıştırdı. "ağzımdaki kan tadını bilemezsin abi!" dedi. gözleri öyle siyah nefesi o kadar keskindi ki Davut bir an ürperdi.

"ağzımdaki kanı bir tükürsem Kan çiçekleri ile dolacak olan bu bahçede ilk senin çocukların oynar onun için kendine hakim ol!" diyerek babasının duyacağı ses tonunda konuştu.

"Bende gidiyorum konaktan baba konağında babam Ve Dilay Sultan'dan başka kimse kalmayacak abimde rahatlasın, Irak'a gideceğim."dedi.

Davut pis bir sırtıma ile Can'a bakınca " ve abi Urfa'da yaprak kıpırdasın , dudaklarından bir kez bile benim adım dökülmüş biri zarar görsün, Bu bahçede kan çiçekleri yeşerir.

Davut ,Can'ı üzerinden iterek geldiği gibi giderken Ali ağa oğlunun arkasından seslendi.

"eşkiyadan hükümdar olmaz!"dedi.

Davut arkasına bile bakmadan elini kaldırıp indirdi. Yüzündeki sırıtma , daha çok kahpeceydi. Nihayet Can'ı konaktan çıkarabilmişti Şimdi herşey daha kolay olacaktı.

fikirlerinizi bekliyor olacağım..

Continue Reading

You'll Also Like

4.4M 199K 35
Wattys 2021 Kazananlarından Canan Karaman mesleğine aşık bir psikiyatristti. Aynı zamanda evin tek kızı ve babasının herkesten sakındığıydı. Aşk ona...
5.6M 175K 35
+18 SAHNELER İÇERİR. Mafyanın oğlu ve mafyanın kızı... İkisini bir araya getiren zoraki bir evlilik... Bir araya gelmelerini engelleyen üçüncü şahıs...
24.3M 1.4M 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
10.9M 358K 70
Karanlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına doku...