"Selen harbi diyorum kızım, Mustafa'nın bakışlarında bir şey var ya."
"Ne gibi?" dedi sorguyla. Yanaklarımı şişirip ofladım.
"Ulan hadi ben bu tür şeylerden anlamam, sen benden de safsın be."
"Bu tür şeyler derken?" dediğinde gözlerimi büyüttüm. Daha ne kadar açık konuşabilirdim.
"Kankalığın birinci vazifesi nedir?" diye sordum.
Boş boş suratıma baktı. "Nedir?"
"Sağda solda yürürken bana bakan biri varsa, kanka bu çocuk seni dikizliyor demektir."
"Seni biri mi dikizliyor?" deyip yüzünü ekşitti.
Kafamı sağa sola sallayıp gözlerimi devirdim. "He Kel Mahmut'tan bahsediyorum. Nasıl yakışır mıyız?"
"Kel olmasaydı belkim," dedi alayla. Cidden şaka yapıyor olmalıydı.
Selen'in kafasına sağlı sollu vurdum. "Arkadaşıma ulaşamıyorum, hu hu çık lan malak."
Selen keyifle gülerken zil çaldı. Omuzlarımı silktim ve banktan kalkıp okul kapısına doğru yürümeye başladım. O sırada telefonuma mesaj geldi.
A: Kim dikizliyor seni?
Gözlerimi büyüttüm ve arkamı dönüp sağımı solumu kontrol ettim.
Nida: Beni mi dinliyordun?
Nida: Beni şuan görebiliyor musun?
A: Kim dikizliyor seni?
Nida: Önce soruma cevap ver!
A: Az önce yanından geçtim.
Başımı telefondan kaldırdım ve önüme baktım. Koridor oldukça kalabalıktı. Kimseyi seçemiyordum.
Nida: Üzerinde ne var?
A: 😏😏😏
Nida: Ya öf. Ne vardı üzerinde?
A: Okul üniformam.
Nida: Defol.
A: Haydaa
A: Robdöşambrla mı dolaşıyım napım anasını satayım.
Nida: dkdkmxldlsç
A: Böyle gülersin işte
Nida: Hııııı
Nida: Bir daha dinleme beni, terbiyesiz misin oğlum sen?
A: Terbiyesiz?
A: Bunu ana avrat söven bir kız mı bana diyor?
Nida: Sövüyor olabilirim ama ana avrat değil.
A: Her neyse
Nida: İyi bakalım
Nida: Bu seferlik kaçtın, bir dahakine
Nida: Nah
A: Asıl sana
A: NAH