Episode XI: Yetiş Ona Başkasından Çocuk Yapmasın!
"Sanırım artık kokmuyorum ha He Ri? "
"Evet kokmuyoysun Channie? "
"Amcan nerede He Ri? "
"Okyanusa kaçtı. Okyanusu çok sevdiyini ona kaçtığını şöyleydi Channie.Yetiş ona baykasından çocuk yapmasın. Seninle yapsın kocaman kulaklalı olsunlay bende onlayla oynuyayım. "
"Bak sen, küçük He Ri sen doğru annenin yanına ben de Baekkie amcayı çocuk yapmadan bulayım ."
Diye Chanyeol küçüğü öperek evden çıktığında kafasına küçük küçük tripli Baekhyunlar takılmıştı.
İkisinin kendisine ait evlerinde minik yaramazların peşinde koşarken hayal ederken şapşal şapşal sırıtmayı ihmal etmiyordu.
Ama bunları daha geniş çaplı hayal etmesi için önce Baekhyunun onu affetmesi gerekiyordu. Sonraki aşamalara böylelikle adım adım geçebilirlerdi.
Okyanus kıyısına vardığında ters çevrilmiş bir sandala oturmuş usulca manzarayı izleyen Baekhyunla tüm hücreleri atağa geçmiş gibiydi.
Yanındaki boşluğa ses çıkarmadan otursa da Baekhyun burnuna dolan kokuyla onun olduğunu anlamıştı.
Onun kokusu denizin kokusunu bile bastıracak kadar zihninde yer edinmişti.
Gözlerini açmadan fısıltıyla konuştu.
"Sadece bu seferlik seni affediyorum Chanyeol, sadece bu seferlik. İkici saçma bir durumu kaldıramam"demesiyle Chanyeol sadece şapşalca sırıtarak onun kusursuz yüzünü izliyordu.
"Beni affettiğine göre sana sarılabilir, seninle eskisi gibi oyun oynarken delice bağırabilirim değil mi? Birlikte yine banyo bile yapa-ahhh"
Baekhyun cümlelerin iyi bir yere gitmeyeceğini anlayınca uzunun kafasına bir tane geçirerek okyanusa doğru koşmuştu.
"Geri zekalısın Chanyeol ve hiç değişmeyeceksin "diye soğuk olmasını umursamadan okyanus suyuyla oynayıp dalgaların gelmesiyle küçük çocuklar gibi gülüp kaçışırken Chanyeol içindeki ona katılma isteğine boyun eğmişti.
Okyanusa koşmuş ona su atarken Baekhyunun ona karşılık vermesi sırtına çıkıp kahkahalar atması ikisi için geçirdikleri en güzel anlardı. Tabi Chanyeolün Baekhyun sırtındayken kumlarda koşup bağırmasını da unutmamak gerekirdi.
İkisi sudan çıkmış balık gibi hala şapşalca gülüp eve gelmişken Bayan Byun oğlunun güleç yüzünü görmüş ona hayranlıkla bakan baş belasının anlamsız gülüşlerine katılarak içeri almıştı.
"He Ri nerde anne? "Diye Baekhyun odasına çıkarken sorunca annesinin sesiyle yüzü asılmıştı.
"Eve gittiler bitanem ,abin ve yengen yarın iş başı yapacaklar.He Ri odaya senin ve Chanyeol için bir şey bırakmış. "Demesiyle Chanyeol ondan önce koşup odaya girmişti.
Yataktaki resme anlamsızca bakıp ellerinde çevirirken Baekhyun resmi alıp sessizce gülümseyerek inceledi.
"Ne bu Baekhyun? "
"Sen anlamazsın aramızda küçük bir sır Chanyeol. Hadi sen üzerini değiştir. Çabuk hastalanıyorsun. "Diyerek dolaba ilerleyip abisinin eskilerinden üzerine atınca Chanyeol soyunmaya başlamıştı.
Baekhyun resme dolu gözlerle bakmayı bırakıp başını kaldırdığında Zeus'u kıskandıran çıplak vücutla odada yankılanacak şekilde yutkunmuştu.
"Tanrım CHANYEOLLLLL ÇIPLAKSIN !"diye en sonunda kendine gelip çığlığı attığında Chanyeolün baksırdaki elleri yukarıda kalmıştı.
"Evet, üzerimdekiler ıslaktı. Soyunmadan nasıl giyineceğim. Hem niye bağırıyorsun aptal annen aşağıda ve görmediğin şey mi? "Diye Baekhyunun üzerine doğru giderken aslında Baekhyunun bu hali tuhaf şekilde onu eğlendiriyordu.
"Ne o yoksa içinde bir şeyler mi kıpraştı sahte sevgilim. "Diye duvarla arasına sıkıştırdığında Baekhyun sinirle ellerini göğsüne yerleştirip geri iterken annesinin kapıyı açmasıyla tüm her şey sarpa sarmıştı.
Chanyeol çıplak olduğu için panikle önünü kapatırken yatağa düşmüş, Baekhyun ise çarşaflarıyla üzerini örtmeye çalışırken Chanyeolun kucağına düşmüştü.
"Tanrım çocuklar ne yapıyorsunuz? "Diye Bayan Byun'nun şaşkınlık dolu sesi Baekhyuna ulaştığında Baekhyun kendisini duvarındaki küçük çatlağa sokup ebediyen orada kalmak istemişti.
"A-anne çık lütfen" diye zorlukla kelimeleri birleştirdiğinde Bayan Byun utançtan gözlerini sıkıca kapatmış ikiliyi kaşları çatılı bir başına bırakmıştı.
"B-Baekhyun annen gitti. "
Diye Chanyeol üzerinde baskı yapan bedenin beline ellerini çıkardığında Baekhyun irkilerek gözlerini aralamıştı.
"Üzgünüm seni de zor durumda bıraktım" derken Chanyeol sadece titreyen dudaklara dudaklarını bastırma isteğiyle dolmuştu
"Seni bir kere öpebilir miyim Byun Baekhyun" diye ona bakan derin gözlerde kaybolmuş konuşurken Baekhyunda ondan farksız değildi.
Belinde dolaşan parmaklar aklını başından almaya yetmiş hatta artmıştı
Sadece küçük bir baş sallamayla hipnoz olmuş gibi onayladığında Chanyeol kalp krizi geçireceğine emin olmuştu.
Tanrım o bugüne kadar hiç böyle bir şey tecrübe etmemişti. Eun Bi yi bile sadece o istediği için öpmüştü iki kere daha fazlası yoktu.
Ama şimdi dudaklarında sadece hissettiği yumuşaklıkla bile ölecek gibiydi.
Baekhyun içinde yükselen sese kulaklarını kapatıp ellerini titrekçe Chanyeol'un yüzüne kaldırdığında uzun olan Baekhyun'nun belindeki ellerinden bir tanesini kalçalarına indirmiş, dudaklarını küçüğü ürkütmeyecek şekilde hareket ettirmeye başlamıştı.
Baekhyun acemice karşılıkları bile şuan onu delice arzulamasına neden olsa da sadece bu kadarla kalmalıydı.
Uzun olan dudaklarını usulca geri çektiğinde Baekhyun'nun kapalı gözlerinde titreşen kirpiklerine küçük birer öpücük kondurarak saçlarını geriye taradı.
"Baekhyun gözlerini açmayı düşünmüyor musun? "Diye yumuşak ses tonuyla konuştuğunda Baekhyun seslice yutkunarak gözleri kapalı Chanyeol'un üzerinden panikle kalkarak banyoya koşmuştu.
"Tanrım tanrım bu da neydi? Neden öpüştük biz? "Diye banyoda turlarken annesinin sesiyle daha paniklemeye başlamıştı.
"Yemek hazır işiniz bittiyse inin ben dışarı çıkıyorum. Yaşlı bir kadınım bunları görmek için. "diye diye kapının kapanma sesiyle Baekhyun utançla yere çökmüştü.
Tanrı aşkına o erkekti. Annesi nasıl böyle bir zaman da onu bir başına bırakırdı.
Her anne gibi bağırıp ,kızması Chanyeol'u evden atması gerekmez miydi?
"Baek çık yemek yiyelim. Diye Chanyeol'un kapıya vurmasıyla bacaklarını iyice kendine çekip kaybolma isteğiyle dolmuştu.
"Bak...şey ...yani öpücük... Yani istersen unutabiliriz. Ne oldu bilmiyorum sadece içimdeki isteğe karşı çıkamadım. Üzgünüm Baek aramız yeni düzelmişken böyle bir şeyle mahvetmek istemiyorum. Aşağıdayım gel yemek yiyelim yurda dönelim. İki gün sonra konser var ve yarın program için özel bir video çekmemiz lazımmış. "
Diyerek adım sesleri uzaklaşınca Baekhyun'nun eli kalbini bulmuştu. Oda böyle olması gerektiğini biliyordu. Ama nedense kalbi sıkışıp onu zor durumda bırakıyordu. Ama bunları görmezden gelmek şuan en iyi seçenekti.
------_------_-----
"Seni koca aptal hyung neredesin sen?" Jongin ve Sehun Baekhyun'u karşılarına almış azarlarken Chanyeol kaşları çatılı onları izliyordu.
"Neyin var Chanyeol?" Diye Kyungsoo'nun omuzuna dokunmasıyla Chanyeol sinirle söylenmeye başlamıştı.
"Neden o iki ergen kendilerinden büyük birinin orasını burasını mıncırıyor?Nerede saygıları? "derken Kyungsoo da onun baktığı yere gözlerini çevirip istemsizce gülümsemişti.
"Kıskandın mı? "
Demesiyle Chanyeol sadece baş sallamayla karşılık vermişti.
"Bir şeyler içelim mi Chanyeol?Bence bana anlatacaklarım vardır. "Diye sorduğunda Chanyeol birileriyle konuşmanın biraz olsun onu rahatlatacağını düşünerek kabul etmişti.
"Biz Sooyla dışarı çıkıyoruz. "diye seslenmesiyle salondaki üçlüden aynı anda "NEREYE? "sorusunun yükselmesi sonucunda şimdi beşi aynı masada önlerindeki büyük bira bardaklarıyla bakışıyorlardı.
"Bizimle gelmek zorunda mıydınız? "Diye Kyungsoo çemkirdiğinde Baekhyun Chanyeol'e biraz daha yaklaşarak konuştu ki bunun farkında bile değildi.
"Evet benim sevgilim. O nereye ben oraya. Şimdi söyleyin bakalım siz niye içecektiniz baş başa? "demesiyle iki makneade onu destekler mırıltılar çıkarıyorlardı.
"Dertleşecektik Baekhyun çek o pençelerini insanların gözüne yeterince batıyoruz dahasına gerek yok."Demesiyle Baekhyun girdiği koldan usulca çıkıp yerine sinmişken Chanyeol onun sahiplenici tarafını ilk kez bu kadar net gördüğü için şaşkınlık ve mutluluk karışık duygular yaşıyordu.
"Demek telefonlarını açmayıp arkadaşlarınla takılıyorsun Chanyeol? "Diye barın küçük bölmesini dolduran sesle Baekhyun direk öldürücü bakışlarını arkasındaki bedene çevirmişti.
"Demek küçük sahte sevgilin de burada... Ne o Baekhyun onu içirip gece baştan mı çıkarmaya çalışacaksın? "demesiyle Baekhyun kendini bozmadan önündeki dolu bardağı alıp gereksiz konuşan kızın suratına döküp garsondan yeni bir bardak istemişti.
"Adi sürtüğün tekisin Baekhyun sevgilimi elimden alıp... "
Chanyeol Baekhyun'nun yaptığını sindirir sindirmez bağırıp öfke kusan eski kız arkadaşının kolundan tutarak kendisiyle barın kullanılmayan bir köşesine sürüklemişti.
"Bırak beni seni ibne! "
"Tanrım sen delirdin mi? Ne hakla karşıma çıkıp arkadaşlarıma kötü laflar edersin? Bu kadar düşük müydün? "Diye Chanyeol gelen geçenin dikkatini çekmemek için sinirli ve kısık sesle konuşuyordu.
"Evet bu kadar düşüktüm. Ve ben ilişki bitti demeden bitemez. Ve sana çok sevineceğin bir haberim var." Diyerek sinsice sırıtıp uzun olanı köşeye sıkıştırdığında elleri rahat durmayıp Chanyeolun bacaklarından penisine doğru yol almıştı.
"Ne yapıyorsun, çekil şuradan" diyerek Eun Bi'yi kenara itmiş ilerleyecek iken siyah saçlı kız tekrar önüne geçmişti.
"Beni dinle dedim. Hamileyim. "Demesiyle Chanyeol bir an durmuştu.
"Siktir, biz seninle birlikte olmadık,öpüşmenin ötesine geçmedik bile ne saçmalıyorsun? "diye Chanyeol sinirle kızın üzerine yürüdüğünde kız ürkse de konuşmaya devam etmişti.
"Şu sahte skandal çıkmadan önce bende kaldığın gece birlikte olmuştuk Chanyeol. O gece moralin bozuktu o küçük şeytan seni öptüğü için ve seni rahatlatmamı istemiştin. İçime boşaldın defalarca. Şimdi sorumluluğu alıp o sürtükle olan saçma oyunu bitirmelisin." Diyerek şoka girmiş uzunu kendine çekip dudaklarını birleştirecek iken Chanyeol'un gözleri karşısında kızarmış gözleriyle ifadesizce bakan Baekhyun ile kocaman açılmıştı.
Fazla poncikliğin bana ters bir durum olduğuna karar verdim:)