MULTİ =ROZA
Not = Koray ve Batu aynı kişidir .
İyi okumalar 🌹
Nur'dan
Dün isteme işinden sonra Batu ile beraber biraz sohbet ettik . Baran'la evlenmek istemediğimi düşündü . Ee haklı da tabi . Aslında evli olmasa herkesin evlenmek isteyebileceği türden bir adam . Zengin , yakışıklı . Ayrıca duyduğuma göre okulunu başka bir şehirde okumuş burda kiler kadar sıkı bir adam da değilmiş .
Ama evli olması bunarın hepsine bir perde çekmemi sağlıyor zaten .
Benim hayallerim vardı . Her genç kız gibi sevdiğim adamla evlenip onunla mutlu olmak isterdim . Ama ne mümkün? Şuana kadar babam ve annem arasında ki problemleri o kadar da derinden hissetmemiştim . Ama artık yavaş yavaş sızısını içimde hissedebiliyorum . Batu 'ya anlatsam her şeye karşı koyar . Ama işte onun gitmesine dayanamam . Annemi benden aldığı gibi onu da almasına izin veremem . Hem belki gerçekten aşık olurum? Bu hayatta olması en imkansız şeylerin bile ümidi vardır . Bunu unutmayın ve hayat siz çabaladıkça güzelleşir .
Yavaşca yataktan kalkıp ayıcıklı pijamalarıma uygun ayıcıklı terliklerimi giyindim . Çocuk ruhlu bir insan olduğum doğrudur . Ama bunun yanında zamanına göre oldukça olgun biri de olabilirim .
Ben banyoya doğru giderken telefonum çaldı ve geri dönüp yatağın yanında ki telefonumu aldım .
-Baran arıyor ...
Şaşırdım . Onun numarası bende yoktu ki kim kaydetmiş olabilir? Tabi ya Batu!
Ama ben bunu sana sorarım sevgili abicim .
Daha fazla bekletmeden telefonu açtım .
-Alo?
-Alo Nur?
-Efendim .
-Nasılsın .
-İyiyim teşekkürler sen nasılsın?
-İyiyim bende . Yarın sabah düğün alışverişine çıkalım mı müsaitsen ?
-Tabi olur .
-Ben seni ararım o zaman daha sonra .
-Peki
-İyi Günler .
-Sanada ...
Telefonu kapattıktan sonra komidine koydum ve banyoya gittim . O sırada da kapı çaldı içimden 'ehh yeter be' diyerek "Gir" dedim .
Giren kişi her zaman ki gibi Batu'ydu .
"Naber prenses "
"İyidir senden naber ?"
"İyiyim . Seninle bir şey konuşmak istiyorum ."
"Konuş bakalım ."
"Böyle konuşulcak bir şey değil ."
"Tamam o zaman sen bahçeye in bende elimi yüzümü yıkayıp geliyorum ."
"Aslında bir cafe'ye falan gitsek?"
"Tamam o zaman 1 saat sonra aşağı da buluşuruz ."
Kafasıyla onaylayarak odadan çıktı . Bende banyoya geçtim . Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım .
Banyodan çıkınca da dizlerimin biraz altına gelen siyah çicek desenli , uçuş uçuş bir elbise giyindim .
Aynanın karşısında kendime baktığımda burnumun ortasında ki kocaman sivilceyi farkedip çığlık attım . Çığlıkla beraber Batu'nun odaya damlaması bir oldu .
"Ne oldu? Ne bağırıyosun ?"
"Batu şu kocaman sivilceye bak ya ."
"Kocaman dediğin o mu?"
Diye işaret parmağıyla gösterdi .
"Evet ."
"Makyajla kapatırsın onu sana güveniyorum ."
Diyip odadan çıktı . En kötüsü de yarına kadar bu sivilce geçmezse? Düşüncesiydi ...
Baran'dan
Bugün de hiç bir farklılık olmadan
Şirkete gelmiştim . Dün Roza ile yediğimiz yemek oldukça soğuk geçti . Anlamıyorum ki bunların olması benim suçum mu? Ben mi istedim bir kuma ? Hayır . Bu kimsenin suçu değil ve böyle olmak zorunda . Zeynep ve Murat 'ın bir bebekleri olursa şirkette daha fazla söz sahibi olacaktı . Annemde bunu istemediğinden kuma'ya zorluyordu . Ee kim bilir belki bu kuma benim hayatıma yeni renkler katar?
Şirkete gelir gelmez kendi odama geçtim doğal olarak .
Kendimi koltuğa atıp bir kahve söyledim . Bugün işleri bitirmem gerekti . Bitireyim ki yarın Nur ile beraber alışverişe gidebileyim .
Keşke buraya hiç gelmeseydim be .
Keşke o yaşadıklarımın hiçbirini yaşamasaydım .
Keşkeler " keş " eder diye boşuna demiyolar .
Ee keşke demenin de bir anlamı olmadığı için hayatın bize çizdiği senaryo da rollerimizi üstlenme zamanı .
Kim bilir belki bu roller hayatın dönüm noktası olur .
Kahvem gelince yavaş yavaş onu yudumlarken önümdeki dosyalara da göz gezdirmeye başladım .
Projeler güzeldi . Ama benim kafam da bu aralar onları düşünemeyecek kadar güzel .
Kahvem nerdeyse bitmişti ve sekreterim gelip toplantı çizelgesini bildirdi .
Bugün fazla yoğun değildi bende telefonu alıp Hazan'ı aradım .
-Alo Hazan abicim geldin mi?
-Geldim abicim . Annemle şoför aldı .
-Kusura bakma ben unutmuşum . Biliyorsun işler güçler ...
-Sorun yok . Ama bugün erken gel biraz sohbet edelim .
-Tamam abicim gelirim . Merak etme .
-Görüşürüz o zaman
-Görüşürüz .
Batu'dan
Hayat ne garip . Kız kardeşim benden önce evleniyor . Bende aşkı yakaladım sanmıştım . Fakat biraz zorlu bir yol olacak . Zora gelemem .
Nur'la beraber bir cafe 'ye gelmiştik .
Söyleyeceklerimin içten içe provasını yapıyordum .
"Ee Batu ."
Yutkunarak sözlerime başladım . Dünyanın sonu değil ya .
"Senin şu evleneceğin adam varya ."
"Ee ne olmuş ona ?"
"Evliymiş ."
Nur karşımda bir kahkaha patlattı .
"Dur bekle bir kahve söyliyelim de öyle konuşalım ."
Dedikten sonra garsonu yanımıza çağırdı ve 2 kahve söyledi .
"Ee niye güldün ki sen bu işe?"
"Batucum . Biliyorum bunu ."
"Hı? Ne yani evli bir adamla evlenmek ne manağ oluyor?"
"Seviyoruz birbirimizi ." Dedi gözlerini devirerek . Onu en iyi ben tanırım ve yalan olduğu apaçık ortadaydı .
"Nur bak bana yalan söyleme ."
"Yaaa ne çok soru sordun . Evleniyorum işte . Kıskandın mı yoksaaa?"
"Ne kıskancam be seni ?"
"Senden önce evleniyorum diyee ." Şu sona koyduğu kelimelerin son harfini neden sürekli uzatarak söylüyor acaba?
"Hıhı Nur kesin öyledir ." Diyip geçiştirdim .
Kahvelerimiz bitti .
"Sen bugün kahvaltı ettin mi bakalım prenses?"
"Bugün ki kahvaltım da kahve olsun ."
"Kendine iyi bakmalısın ."
"Tamam profösör doktor Koray AKSU !"
Diyip dalga geçti .
Bizde yavaş yavaş cafe'den ayrıldık .
Roza'dan
Aslında günüm fena geçmedi bugün . Baran her zaman ki gibiydi . Sabah kahvaltıdan sonra işe gitti . Ondan sonra bende biraz Hazan ile muhabbet ettim . Hazan şımarık bir kız olsa da yeri geldiğinde oldukça olgun olabiliyor .
Doğruyu söylemek gerekirse her zaman ona özenmişimdir . Kıskanmak değil bu asla ama bende okumak hep istemişimdir . İşte hayat şartları . Yine de hayatım o kadar kötü gitmiyor hani . Baran ile düzgün bir evliliğimiz var . Bebeğimiz de olur belki . Doktor kesinlikle olmaz demedi sonuçta ...
Hazan ile muhabbet bitince odama çekildim . Bir süre telefonla oynarken sıkılıp yerimden kalktım . Bir baş dönmesiyle yere çakılmayı hiç beklemiyordum doğrusu .
*1 saat sonra*
Hazan'dan
Aşağıda canım sıkılınca bende Roza'nın odasına bakmak için yukarı çıktım . Odaya girer girmez şok manzara ile karşılaşıp çığlık attım .
"Kemal abiii !!"
Bir süre sonra Kemal Abi geldi ve Roza 'yı kucakladı . Büyük ihtimalle bayılmış ve başını bir yere çarpmıştı . Yerde ve kafasında çok kan vardı .
Bende onunla beraber giderken
"Dur Hazan sen gelme ."
Ellerim titreyerek telefonu düşürdüğüm yerden aldım ve abimi aradım .
Aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor .
"Hassiktirrrr"diye söve söve aşağı indim . Umarım Roza 'ya bir şey olmamıştır . Allah'ım lütfenn
Şirketin numarası bende yoktu . Babamı aradım .
-Alo babam nerdesin?
-Şirketteyim kızım hayırdır?
-Baba abim nerde ? Ulaşamadım .
-Toplantıdadır .
-Baba Roza yengem bayıldı ve kafasını çarptı durumu ciddi olabilir . Kemal abi hastaneye götürdü .
-Tamam ben haber veririm . Gideriz oraya .
Telefonu kapattıktan sonra annemin yanına gittim . Çok paniklediği gözlerinden okunuyordu ...
Selamm yeni bölümle sizlerleyimm .
Umarım beğenirsiniz . Kurgu işleyişim kafamda canlandı belirli bir kurgu üzerinden gidicem .
Bölüm yayım zamanı da kesinleştirdim . Daha öncekilere uyamamıştım . Ama bu sefer elimden geldiğince ...
Her hafta 2 bölüm yayımlıycam .
Biri cumartesi diğeri salı günü olucak . Saat 18.00 civarı yayımlamış olurum .
Bu ayda 4×2 = 8 bölüm yapıyor her ay 2 vip bölümümde olacak . Toplamda bir ayda 10 bölüm :))
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin sevgilerle ...