-Sasuke nasıl hissediyorsun?
Sasuke yatağında oturur pozisyona geldi. Soğuk ellerini Bandaj ile kaplanmış gözlerine götürdü. Gülümsüyordu.
-İyi... özellikle sol gözüm bazen çok ağrıyor ama güçlendiğimi hissediyorum
-Hehe sağ gözüne naklettiğim deneyim Sharingan soldakine ise Rinnegan diyorum. Sodaki daha güçlü olduğu için ustaca öğrenmeden çok kullanmamanı öneririm
-Her neyse... hala güçlü olduğumu kanıtlamam için birşey daha yapmam gerek. Naruto ile...
-Daha zamanı değil Sasuke
Bandaj ile olsa da sinirlendiği belli olan gözlerini Kabuto'ya çevirdi. Belki göremiyordu ama hissedebiliyordu onu.
-Neden?!
-Eğer ustalaşmadan çok fazla kullanırsan gözlerin bu gücü kaldıramaz ve büyük ihtimal kör olursun. Önce öğrenmen gerek
-Tch... öyle olsun... Ordan izle beni abi ne kadar güçlendiğimi gör
~~~~
-Naruto şey... Sasuke aslında
-Sasuke?
Sakura başını öne eğdi. Arkadaşının üzüldüğünü görmek istemiyordu.
-...Sasuke aslında göreve gitmedi. Kendi isteği ile burdan ayrıldı. Sana söylemedim için özür dilerim
-Yoksa...
-İtachi-san'ın ölümü ardından Kabuto'nun yanına gitti. Kakashi Sensei ile araştırmalarımıza göre güçlenip seninle dövüşmek istiyormuş
-Anlamadığım birsey var. Bunu neden daha önce söylemedin Sakura-chan?
Sakura gözlerini kaçırdı ve elini saçlarına götürdü.
-Bu aralar çok şey yaşadın Naruto. Daha yeni kurtulmuşken hemen seni üzmek istemedim
Naruto kızardı.
-Üzülmemem için mi?
-Evet... Hey sakın yanlış anlama! Arkadaşımsın diye!
Ama Naruto Sakura'yı dinlemeyip derin hayallere dalmıştı bile. Yüzünde hissettiği Sakura'nın ani yumruğu ile hızlıca gerçek dünyaya geri döndü
-Tamam peki Sakura-chan daha vurmana gerek yok!
-Hehe güzel şimdi...
-Ne oldu?
Sakura hızlıca kitaplığına doğru gitti ve eline gelen ilk ders kitabı aldı.
-Uzun zamandır yoktun ve senin derslerdeki bu açıklarını kapatmamız gerek
-Ne! Ders mi?! Hayır!
-Aptal sınıfta kalmak mı istiyorsun? Hani karargahtın başına geçicektin?!
-Hmm
Naruto kararsız bir şekilde düşünürken Sakura eli ile umutsuzca alnına vurdu.
-Eğer çalışırsan İchaku'dan ramen alırım?
-Anlaştık!
~~~~
Neji Karargâhta yapması gereken bütün işleri halletti ve rahatlamak için derin bir nefes verdi.
Sabahtan beri bu dört duvar arasındaydî ve cok sıkılmıştı biraz hava alması gerekiyordu. Hızlıca çıkışa ilerledi ve karargahtın arkasındaki ormana gitti. Yürüyüşün ve temiz havanın keyfini çıkarırken arkadaşı Tenten'i gördü ve hızlıca yanına gitti.
-Hey Tenten...
Son anda uyuduğunu fark edince sustu ve sessizce yürümeye çalıştı. Biraz yakınlaşıp ilk defa gerçekten arkadaşının yüzünü inceledi. Gözleri kapandığında belli olan uzun kirpikler. Sıkıca toplanan ama güzel kokusu buraya kadar gelen saçlar ve birkaç sivilce ile çok sevimli duruyordu.
Tenten farklıydı yüzden onunla arkadaş olmuştu zaten. Etrafında dolaşan kızların aksine o görünüşüne değil ne istediğine önem veriyordu. Saçları açık olduğunda önüne geldiği için rahatsız olurdu bu yüzden hep toplardı. Nasıl durduğu umrunda değildi. Hatta Neji onu hiç açık saç ile görmemişti bile!
Nedense çok güzel geldi gözüne Tenten. Özellikle dudakları.
Neji ona iyice yaklaşmışken genç kız birinin onu izlediği hissetti ve büyük parlak kahverengi gözlerini açtı. Neji'yi dibinde görünce olduğu yerde şaşkın gözleri ile izlemeye başladı. Neji Tenten'in uyanmış olduğu görünce ikisi de kıpkırmızı oldular ve Neji hızlıca geriye sıçradı.
-B-ben sakın yan-yanlış anlama... Özür dilerim!
Neji hızlıca ayağa kalkıp üstündeki tozu silkeledi ve kıpkırmızı bir yüz ile Tenten dışında her yere bakmaya başladı. Tenten de kalkıp üstünü düzeltti. Tek kaşını kaldırdı.
-Sen dibimde durmuş ne yapıyordun?
-Aaa şey ya uyudun mu diye bakmıştım da
Tenten seslice nefesini verdi.
-Herneyse ben eve gidiyorum. Bugün gerçekten yoruldum. Sana iyi geceler!
Tenten elini sallayıp çalılıkların arkasından uzaklaşırken Neji öylece durdu.
-...Neden kalbim böyle hızlı atıyor açıklasana?
~~~~
-Ramen için Sağol Sakura-chan!
-'Ramenler' için dedin sanırım
-Hehe evet haklısın
-Neyse ben parayı ödedim hadi eve gidelim
İki arkadaş birlikte eve gittiler. Sakura uzun zamana sonunda evde yalnız olmadığı için mutluydu.
~~~~
Büyük ihtimalle gece saatleriydi. Sasuke gözlerini açtı. Şu an tek gördüğü şey karanlıktı. Sebebi yüzündeki o sinir bozucu sargıydı. Kapısının açılması ile hızlıca yattığı yerden kalktı.
-Sakin ol benim Sasuke
-Su aptal sargıyı ne zaman açacaksın? Hiçbir şey görmemek sinirimi bozmaya başladı da
-Bende o yüzden gelmiştim zaten. Artık gözlerin tamamen yerleşmiştir diye düşünüyorum
-Konuşmayı bırak da aç artık
Kabuto yüzünü buruşturdu. Biraz daha şu aptala katlanması gerekiyordu. Sonra kurtulabilirdi.
Sasuke'nin önüne geldi. Deneyler yüzünden beyazlamış elleri ile gözünün önündeki sargıları yavaşça açmaya başladı. İşlemi bitirince hızlıca geriye gitti. Sasuke kadar o da heyecanlıydı. Eserini merak ediyordu.
Sasuke yavaşça gözlerini açtı. Karşısında gördüğü ilk şeyin Kabuto olmasi sinir bozucuydu ama sonuçta görebiliyordu. Ayağa kalktı ve duvardaki küçük aynanın yanına gitti.
Bir elini gözüne götürdü. Güçlü görünüyor ve hissediyordu.
-Nasıl Sasuke?!
-... Hiç fena değil. Aferin Kabuto
Kabuto şimdiye kadar yaptığı en büyük eserine bakıyordu. İyi bir iş çıkarmıştı. Yılanı andıran gözleri parlıyor, yüzü gülüyordu. Sasuke elindeki aynaya bıraktı.
-Ben biraz hava almaya gidiyorum
-Hemen mi?
-Evet
-Dedigim gibi kendini fazla zorlama Sasuke
-Gücümü yarın deneyeceğim. Şimdilik sadece dolaşacağım
~~~~
Sasuke eski siyah pelerini giydi ve başını kapattı. Aynaya baktı. Kimse yüzünü dikkatle incelemediği sürece gözlerini göremezdi. Zaten kim sabahın 2'sinde ona dikkatle bakardı ki?
Sığınaktan dışarı çıkıp soğuk rüzgarın tenine değmesine izin verdi. Biraz soğuktu hava ama umursamadan koşmaya başladı.
Ayakları uzun zaman sonra onu buraya getirmişti. Konoha şehri... bir evin çatısına çıktı ve şehri inceledi. Uzun zaman olmuştu.
-Burası çok değişmiş
Çatıların üstünden şehri incelerken gözü az ilerdeki eski eve takıldı. Onların evi.
Ayakları kendi kendine oraya ilerlerken Sasuke itiraz etmedi. Çünkü o da merak ediyordu. Önce kendi odasının önüne geldi. Yavaşça camı açtı ve içeriye girdi. Odayı inceledi . Aynıydı. Odada yürürken kendi masasının üzerindeki resmi gördü. İtachi ve kendisinin resmi. Resmi ters çevirip ilerlemeye devam etti. Naruto ordaydı. Ağzı açık bir şekilde uyuyordu. Sasuke'nin ağzından hafif bir kıkırtı çıktı. Ellerini ağzına götürüp kendine şaşırdı. Yıllardır böyle gülmemişti. Ama şimdi yumuşayamazdı. Hızlıca odanın camından çıkıp camı kapattı ve diğer camın yanına gitti. Karşısındaki camı açacağı açarken kalbi hızlı hızlı atıyordu. Neden böyleydi? Oysaki kendi odasının kapısını açarken hiç tereddüt etmemişti. Birden odadan sesler geldiğini duydu. Hızlıca camın altına saklandı. O sırada cam açıldı. Sasuke onu gördü. Yeşil gözleri eskisinden daha koyuydu. Daha mutsuz sanki... Ama saçları hala aynıydı. Kısa ama rüzgar ile dalgalanan kiraz xixegini andıran saçlar. O sırada elindeki telefonu fark etti. Bu saatte neden uyanıktı ki? Yarın okul vardı. Yoksa yok mu? Yine de o hep erkenden yatardı.
-Birşey yok İno ses duyduğumu zannettim de
Ve camı tekrar kapattı. Sasuke camdan baktı. Perdenin bir kısmı açık olduğu için içeriyi görebiliyordu. İzlemeye başladı.
Arkadaşı ile bir süre daha konuştu. Ufak bir gülümse ile de telefonu kapattı. Telefona baktı ve suratı düştü. Sasuke ne düşündüğünü merak etti. Ama sonra anladı.
Yeşil gözleri takip edince duvardaki üçünün eski resmine baktığını gördü. Hala eskisi gibi olabileceklerini düşünüyor muydu? Hala aptal bir kızdı. Yine de güçlendiği yüzünden okunuyordu.
Sakura ışığı kapatıp yatağına yatınca Sasuke bir süre uykuya dalmasını bekledi. 10 dakika ardından yavaşça içeri girdi. Kalbi yine hızlı bir şekilde atmaya başlamıştı.
Yatağının yanına gelip yüzünü daha ayrıntılı inceledi.
Göz altlarında uykusuzluk ile uzun zamandır mücadele ettiğini belli eden morluklar vardı. Bunun dışında hiçbir sorunu yoktu. Gayet güzel ve sevimliydi. Ne düşünmüştü Sasuke?
Abisinin ölme nedenlerinden bile sayabilirdi bu kızı ama hala sevimli diyordu ona. Katanasını çıkardı ve iki eli ile sıkıca Tuttu. İstese ikisini de burda öldürebilirdi. Belki de yapması gerekiyordu?. Yoksa ilerde ona sorun çıkartabilirlerdi. Bu işe Sakura ile başlayacaktı. Bir zamanlar ve belki de hala ona hayran olan kız ile
Katanayı daha da sıktı ve kızın tam karnının üzerinde tuttu. Bunu yapmak zorundaydı. Güçlenmek istiyorsa değer verdiği hiçbir şey olmamalıydı.
Ama yıllarını geçirdiği arkadaşlarını gerçekten öldürebilir miydi?
Ve yıllar sonra sonunda bölümü yayınlayabildim...