Merhaba ben Deniz Ateş. Türk bir vampirim. Eve doğru duydunuz Türk vampir. Ama benim bir sırrım var. Bu ne lan uğur böceği ve kara kedinin girişi gibi oldu. Neyse ben bir özel bir vampirim. Düşünce okuyabilme, karşımdaki kişiye acı çektirme, diğerlerinden daha iyi görme, duyma ve koklama. Böyle şeyler işte.
"Ama en eğlencesi acı çektirme"
Aha bu da benim iç sesim gerektiği zaman sadist gerektiği zaman mahallenin dedikoducu karısı olur.
"Sus be!"
Göründüğü üzere. Neyse bugün yeni okulumun ilk günü. Ben 18 yaşındayım. Evet yaşlı değilim. Ha size bir şey söylemeyi unuttum. Okulda başka vampirler varsa benim vampir olduğumu anlamazlar. Çünkü benim kan dolaşımım var ve kalbim atıyor. Ayrıca vampir gibi kokmam. Şuan yeni okulum için hazırlanıyorum. Demeği unuttum insan okuluna gidiyorum. Bordo rengi bir elbise giydim. Deri ceketimi üstüme geçirip gri ayakkabılarımı giydim. Takımlarımıda taktım.
Eyeliner, nude ruj sürdükten sonra arabama bindim. Ama ehliyetim yok çaktırmayın. Aslında vampir hızıyla hemen giderdim de insan okulu mağlum.
...
Okula geldiğimde arabayı park ettim. Herkes bana bakıyordu. Ne salakça alt tarafı arabayla okula girdim yahu. Müdürün odasına gittim. Odaya girdiğimde 3 kişi vardı odada. Kokularından vampir olduğunu anladım. Hiç biri benim geldiğimi fark etmemişti.
Müdür:
- Bu dövdüğünüz kaçıncı kişi!
Ortadaki esmer olan:
- Saymadım.
Dedi müdürün aksine sakince.
Müdür:
- Amcanız dua edin bugün okula gelmedi. Yoksa okulu baştan aşağı temizlemek zorunda kal...
Devam edemeden sözünü kestim:
- Pardon, azarlamanızı bölüyorum ama bana sınıfımı söyler misiniz?
Dediğimde bütün kafalar bana döndü.
Müdür:
- Sen kimsin?
Ben:
- Eben.
Diye mırıldandım. Ama müdür hariç herkes duymuştu. Çocuklar bıyık altından gülüyorlardı.
Ben:
- Deniz. Yeni öğrenciyim.
Müdür:
-Deniz Ateş mi?
Ben:
- Evet.
Dedim.
Müdür:
- Abin gibi olmamanı diliyorum. Sınıfın 12- A. Hatta bu üç kişinin sınıfıda o. Seni götürsünler. Hadi çıkın.
Dışarı çıktığımda.
Ben:
-ibin gibi ilmimi diliğiyli.
Arkamdan gülüşme sesleri gelince arkamı döndüm. Üç çocuk gülüyorlardı.
Ben:
- Ya bu hep böyle mi? Çok pis ayar oldum adama.
Sağdaki:
- Alışırsın.
Dedi. Sınıfa çıkarken hiç konuşmadık. Sınıfa girdiğimizde bir hoca vardı.
Hoca:
- Siz üçünüz yerinize. Sen kendini tanıt.
Onlar yerlerine geçerken ben:
- Deniz Ateş. Bu okula ATA kolejinden geliyorum.
Hoca:
- Peki, Asal'ın yanına git.
Hocaya anlamsızca baktım. Yeni geldim yahu. Asal kim?
Hoca:
- Ha... bak şu en arkadaki esmer olan.
Müdürün odasında gördüğüm çocuk. Ortada olan. Yanına gittim. Sıraya oturdum. Çocuk defterine bakıyordu. Siyah saçlı, kahve gözlüydü. Daha fazla çocuğa bakmayı kesip önüme döndüm.
" Şu insan parçası niye bana bakıyordu. Tamam çok yakışıklıyım. Haklı."
Kafamı Asal'a çevirdim. Sıraya kafasını koymuş bana bakıyordu. Evet az önce düşüncelerini okudum. Ama bile bile yapmıyorum bunu. Ne düşünürse onu duyabilirim. Yani elimde olan bir şey değil. Ders ingilizceymiş bu arada.
...
Teneffüs zili çalınca yanıma bir kız geldi.
Kız:
- Merhaba ben Selin.
Ben:
- Merhaba.
Selin:
- Arkadaş olalım mı?
Kıkırdadım.
Ben:
- Sanki biraz ilk okul tanışması gibi oldu.
O da Kıkırdadı.
Selin:
- Ya sen tam bizim kafadansın.
Ben:
- Bizim?
Selin:
- Ah bizimkiler. Gel seni tanıştırıyim. Kantindeler şuan.
Cevap vermeden selin beni kantine sürükledi. 5 kişinin yanına getirdi.
Selin:
- Bak Deniz bunlar Hakan, Burak, Fatih, Sude ve Hande.
Hepsi birlikte:
- Merhaba.
Ben:
- Merhaba.
Diyip boş olan sude ve hakan'ın arasına oturdum.
Hakan:
- Ee seni hangi rüzgar attı bu okula.
Ben:
- Babam. Evimi değiştirdi ve beni bu okula gönderdi.
Hande:
- Mutlu musun bari?
Ben:
- Şimdilik... Evet.
Dedim gülümseyerek.
...
Okul çıkışı eve gittim. Şuan kıyafetlerimi çıkardım.
Oturup televizyon izliyorum. Kapı çaldı. Kapıyı açınca iki vampir vardı. Beni sırtlarına aldılar. Ne oluyor amk? Ellerimi ayaklarımı bağladılar. Düşüncelerini okudum babama götürüyorlar beni. Yine ne oldu baba ya!