Türkler'den Vampir Mi Olur?

22. Bölüm: İntikam Oyunu

Sabah Eser'in hayvan gibi üstüme atlamasıyla uyandım. Sabah sabah küfür ettiriyor insana ya. BİR İNSAN BÖYLE UYANDIRILMAZ! Okula gitmek için hazırlandım. Aşağı indiğimde garip bir şey yoktu. Herkes masaya oturmuş kahvaltı ediyordu diğer sabahlar olduğu gibi -beni beklemeden- gidip masaya oturdum. Herkes dünyanın en normal günüymüş gibiydi. Asal'a baktım normal, Ayhan'a baktım normal, Akın'a baktım norm... ne yapıyorum lan ben? İyice kafayı yedim he.
Asal:
- Deniz neden yaklaşık 4 dakikadır gözlerini büyütmüş bize bakıyorsun?
Ben:
- Yahu çok sessizsiniz. Sizin burda bana bir şey olacak korkusuyla kahrolup yemek falan yememeniz lazım.
Hepsi bana onaylamayan bakışlar atarken ben yemeğimi yemeye başladım. Kanım bittiğinde içine biraz su koydum ve öyle içtim. Vampiriz ama israfçı olmayalım yani. Ne demişler "yiyin için israf etmeyin"
🍣🍣🍣🍣🍣🍣🍣🍣🍣(kedimin ismi sushi)
Okul her zamankinden normal geçmişti. Selin, Handeyi ısırdığı için kolu morardı. Fatih selin'e bu yüzden vurdu hızını fazla ayarlayamadığı için selin yere düştü. Seda ablayla Ayhan amca okulun arkasında fingirdeşti. Hiç kimse demiyor ki Deniz burda can verecek yazık ona diye. Bir Alp bana endişeyle bakıyor o da çikolatamı yediği için. Bora da yok ortalıkta. Aaa bora doğru ya. Yanımdaki Asal'a dönüp:
- Bora bugün gelmemiş he.
Asal bana kaşlarını çatarak baktı:
- Ne oldu merak mı ettin Boracığını?!
Ben:
- He merak ettim akşam yemeğe falan çağıralım yazık çocuğa en son kolunu falan kırdım.
Asal tam bana yükselicekken çok sevdiğim (!) matematik hocamız bizi uyardı. Asal yüzünü buruşturup:
-Hiç sevmiyorum bu kadını.
Ay canım sevgilim ya hep aynı şeyleri düşünüyoruz ağzını burnunu yediğim.
Ben:
-Asal, akşam hatırlat yanaklarını sıkacağım.
Asal:
- Asla hatırlatmayacağım Deniz.
Ay götüm. Asala dil çıkarıp kafamı sıraya gömdüm. 
🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂🥂
Bütün herkes koltukta oturmuş televizyon seyrediyorduk. Ne kadar aksiyonlu vampirleriz öyle. Nedenini bilmediğim bir şekilde bir sevgi patlaması yaşadım:
- Ay hepinizi çok seviyorum ben he. Ne iyi böyle kalabalık hepimiz bir aradayız.
Hepsi bana şaşkınca baktı. Onlar da bir anda böyle bir şey beklemiyordu demek. Aaaa ben asalın yanaklarını mıncırcaktım. Ama yanımda Alev olduğu için onun yanaklarını sıkmaya başladım.
Ben:
- Oy ben seni verene kurban olurum. Oy kırmızı saçlarını yediğim.
Alev:
- Deniz ne yapıyorsun acaba?
Ben:
- Ya ben Asalın yanaklarını sıkacaktım ama o şimdi karşı koltukta üşendim oraya gitmeye. Sen hazır yanımdayken sıkayım dedim.
Alev:
- Deniz?
Ben:
- Efendim bebeğim?
Alev:
- Lütfen siktir git!
Bunu dedikten sonra ben kollarımı göğüsümde bağladım.
Eser:
- İstersen benim yanağımı sıkabilirsin.
Hevesle doğrulduğumda, Asal Eser'e yastık atıp onun kafasının geriye doğru gitmesine yol açmıştı.
☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️
Ben uyumaya çalışırken Asal yanıma gelmişti.
Asal:
- Deniz?
Ben:
- Seni endişelendiren bir şey var değil mi? Sorun ne?
Asal yatağın kenarına oturup:
- Sen hepimizden daha güçlüsün ve...
Ben:
- Ve ne?
Asal:
- Gerçekten sanki seni önemsemiyor gibi hissediyorum. Ama seni korumaya kalksam bana kendini koruyabileceğini söyleyeceksin ki bunu yapıyorsun da. Ama ne bileyim kendimi kötü hissettim. Seni gerçekten önemsiyorum.
Asal' ım omzuna vurup:
-Hey! Sizinle dalga geçiyordum. Şu an stresli davranmamanız lazım zaten. Sakin kalmanız en mantıklısı. Kendini kötü hissetme lütfen.
Ona sarıldım. Ondan daha güçlüydüm hem ruhen hem bedenen. O da bunu biliyordu. Biz gerçekten birbirimizi tamamlıyorduk. Her zaman erkek güçlü olacak değil ya.
Ben:
Ya ağzını burnunu yediğim!
Asalın yanaklarını sıkmaya başladım.
Asal:
- Neden bana küçük bir çocuk gibi davranıyorsun. Sevgilimden daha çok annem gibisin. Hem hikayelerde genelde bu duygusal konuşmaları erkek yapmaz mı?
Ben:
- Siktir et hikayeleri. Biz kendi hikayemizin başrolleriyiz. Ve burda geleceğe karar veren biziz.
Asal:
- Bilirsin bunu fazla söylemem ama seni seviyorum cadı.
🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥🐥
Yatakta yatmış hala dünkü Asal ile konuşmamızı düşünüp ergen gibi kendimi yatakta bir o tarafa bir bu tarafa atıyordum. Tabi bu yaklaşık 37 dakika önceydi. İçime kötü bir şey düşmüştü. O sırada Akın içeri girdi. Yüzü sanki bir şey olmuş gibiydi.
Ben:
- Kötü bir şeyse alıştıra alıştıra söyle.
Akın:
- Den...
'Asalı kaçırdılar'
Ben:
- Asalı kaçırdılar...
Akın bana bir şeyler söylerken onu dinlemem imkansızdı. İçime yaklaşık 37 dakikadır düşen kötü his Asal'ın hisleriydi.  Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordum. Daha sonra zihnimi intikam planları aldı.
Ben:
- Oyun istiyorlar öyle değil mi? O zaman oynayalım!